Bazı Anıları Aslında Hiç Yaşamadınız! Sahte Anı Sendromu Nedir?
Hayatınızın her anında yaşadığınız anılardan emin misiniz? Ya da daha önce hatırladığınız bir olayın kesinliğinden şüphe ettiğiniz oldu mu? Peki birkaç yıl önce ya da uzun yıllar önce yaşadığınızdan emin olduğunuz olayların, ayrıntılarının beyniniz tarafından yaratılmış olabileceği ihtimalini hiç düşündünüz mü? Tüm bunlar kulağa saçma gelse de 'sahte anı sendromu' olarak adlandırılan bu durum, beyniniz sizi yanılması sonrası yaşanabilmektedir. Yaşadıklarınızı gözden geçirmenize neden olacak sahte anı sendromunu ve detaylarını öğrenmek için buyrun içeriğimize...
Yaşadığınızı sandığınız her anı gerçek değildir!
Doğruluğundan emin olduğunuz bazı anılarınız sahte anılardan oluşuyor.
Yaşadığınız travma niteliğindeki anılar, bazı detayları ile sahte anılardan oluşmaktadır. Deneylerle desteklenen bu sendrom, ilginç bir şekilde kişinin hiç yaşamadığı olayları yaşamış olduğunu sandığını dahi açıklamaktadır. Londra Üniversitesi'nde çalışmalar yapan Psikolog Chris French sahte anılarla ilgili şunları söylemektedir:
'Sadece tanık olduğumuz anıları çarpıtmakla kalmıyoruz, aynı zamanda hiçbir zaman yaşanmamış olaylara dair anılar bile üretebiliyoruz! Bu anılar özellikle de, işlevi tartışmalı olan psikoterapi tekniklerinin kullanımı sonucunda istemeden de olsa veya bazı psikoloji deneyleri çerçevesinde kastî olarak da olsa sıklıkla üretilebilmektedir.'
Sahte anı bilimsel anlamda nedir?
Sahte anı, kişinin yaşamadığı bir olayı yaşamış olarak hatırlamasından dolayı meydana gelen psikolojik rahatsızlıktır. Genelde çocukluk yaşlarında yaşanan travma ve benzeri olaylarda gözlemlenen bu sendrom, ilk olarak psikoloji öncülerinden Pierre Janet ve Sigmund Freud tarafından masaya yatırılmıştır. Sahte anı pek çok ruhsal bozukluk ile bağlantılıdır.
İnsan beyni yeniden kurgulama eğilimine sahiptir.
Anıların beyinde deforme olması sonucu sahte anılar ortaya çıkar. İnsan beyni yeniden kurgulama eğilimdedir ve anılar gerçekçi hatıralara dönüşebilir. Tüm bunlar kişinin yaşamadığı olaylara inanmasına neden olur. Kişi yaşadığı anılara fazlasıyla inanır ve bu anılara sıkı sıkıya bağlanır. Yaşadığı travmayı inandığı sahte anı ile bağdaştırarak, kendini güvende hissetme eğiliminde de olabilir.
Sahte anı sendromu hangi durumda ortaya çıkar?
Yaş almaya bağlı hafıza kaybı
Kişinin fiziksel ve ruhsal travmalara maruz kalması
Yakın çevre tarafından küçük yaşlarda cinsel tacize uğramak
İlaç kullanımına bağlı olarak yan etki
Yaratıcı beyinler sahte anı yaşamaya eğilimlidir.
Beynin anıları deforme etmesi sonucu açığa çıkan sahte anı sendromu, yaratıcı kişilerde görülme olasılığı çok daha fazladır. Yaratıcı beyinler, anıları ve anıların içerisindeki detayları şekillendirmede ustadır. Aynı zamanda insan beyni detaylara odaklanır. Bu nedenle yaratıcı kişiler, sahte anı sendromu yaşamaya eğimli insanlardır.
Sahte anı sendromu, sadece belirli hafıza kayıpları ve yaratıcı zekaların yaşadığı bir psikolojik rahatsızlık değildir. Sosyal bir çevrede ya da büyük bir toplulukta var olabilmek adına insan beyni sahte anı üretebilmektedir. Peki nasıl? ⬇
Sosyal baskılar insan beyninin sahte anı üretmesine neden olabilir!
Kişi bulunduğu sosyal çevre tarafından ilgi görmek ve arzulanmak isteyebilir. Bu durum kişinin sosyal bir baskı altında kalmasına ve tüm bunların ışığında sahte anı sendromu yaşamasına neden olabilir. Örneğin, kişi kabul görmek istediği gruba veya çevreye uyumlu anılar anlatabilir ve bu anılara gerçekmişçesine inanabilir. Kişi uyumlanmak istediği çevreye karşı hissettiği baskılar sonucu, beyninin ürettiği anılara sıkı sıkıya bağlıdır.
Uykusuzluk sahte anı sendromunu tetikleyen etmenler arasında yer almaktadır.
Uyku insan sağlığına hizmet eden önemli bir dinlenme çeşididir. Düzenli ve yeterli uykuysa kişinin verimli ve sağlıklı yaşamasına yardımcı olur. Sahte anı çalışmaları sırasında yapılan deneylerde, uykunun önemli ölçüde sendromu tetiklediği gözlemlenmiştir. Uykusuz kişilerin, uykusunu almış kişilerin beynine oranla sahte anı üretmeye çok daha yatkın olduğu deneylerle kanıtlanmıştır.
Mandela etkisi!
Daha önce hiç yaşanmamış anıların hatırlanması sahte anı olarak adlandırılırken, bu etki kitlesel çapta yaşandığında Mandela etkisi olarak açıklanmaktadır. Birden fazla insanın aynı şeyi hatırlaması, o bilginin ya da gerçeğin doğruluğunu kanıtlamaz. Kısacası var olan bir bilginin kitleler halinde yanlış hatırlanmasına Mandela etkisi denir. Örneğin, Star Wars'ta büyük kitleler tarafından doğru olduğu iddia edilen “Luke, I’m your father” repliği hiçbir zaman söylenmedi. Filmde söylenen orijinal replik “No, I’m your father” şeklindedir.
İnsanlar sahte anıları, gerçek anılardan çok daha fazla sahiplenir.
Sahte anıya sahip insanlar, doğru olduklarına inandıkları anılara oldukça güçlü bir şekilde tutunur. Beyindeki anıların deformasyonu sonucu açığa çıkan sahte anılar, kişiye güven verir ve o anı içerisinde hapsolmasına neden olur.
Psikolog Elizabeth Loftus'un hafızanın kurgusu adlı Ted konuşması: 👇
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
ne kadar boş içerik