Bayramın Güzel ve Kötü Yanlarının Getirdiği 12 Kaçınılmaz Durum
Eski versiyonlarının daha güzel olduğu, 'Ah nerede o eski bayramlar?' dizesiyle vurgulanan; genelde şeker-kolonya-el öpme üçlemesiyle akıllara kazınmış olan bayramlarımız Yeşilçam Filmleri gibidir biraz. Sevindirdiği ölçüde acı çektirebilir, güzel olduğu kadar yorucu olabilir.
Günün sonunda tam 'The End' verecekken, yeni bir misafir grubunun zili çalmasıyla bünyeniz iflas edebilir. Ya da yıllardır uzaklarda olan akrabalarınız ile sıcacık yuvanızda buluşur, kolonyalar havada uçuşurken eski zamanları yad edebilirsiniz. Her halükarda, bayram günlerinin duygusal durumumuza etkileri yadsınamaz. İşte bayram zamanı yaşananlardan en vurucu olanlar:
1. Bayram Hazırlığı
2. Evin Fav'ı
Gün boyu adınız evin içinde yankılanır. Yemeğe yardım et, temizliğe yardım et, ortalığı toparla gibi emir kiplerinin tek ve biricik öznesi haline gelirsiniz. Ev ahalisinin bir anda sizi fav'a almış olması sizi şımartmasın...
3. Bayram Sabahı
Bayram sabahına yeni ciciler giyilerek başlanır. Gün kahvaltı ile açılır, aile içi bayramlaşma merasimi ile devam eder. Aile üyeleri için ''pamuk eller cebe'' vakti gelmiştir. 5'likler ve 10'lukları havada yahut cüzdanlara sıkıca kenetlenmiş halde görmek mümkündür.
4. "Maşallah ne kadar büyümüşsün."
Yavaş yavaş misafirler gelmeye başlar. Random olarak 'Ay sen ne kadar da büyümüşsün öyle!' bakışını yakalarsınız. 'Senin yaş kaç oldu?', 'Sen okuyor muydun ya?', 'Sınıf kaçtı senin?' gibi item çeşitleri sık aralıklarla düşer.
5. Yeter ulaan!
Gün sonuna doğru beyninizi yakan bu muhabbetlerden gına gelir ve 'Yha yether beeh!' diyerek bir anda ergenliğinize döndüğünüzü hissedersiniz. Akışına bırakırsanız bir iki dakikaya sakinleşmeye ve yeniden oksijen alımına başlarsınız.
6. Harçlık Meselesi
Gelenlerin ellerini, 100 TL ve üzerine dair hayaller eşliğinde öpmek adettendir. Avucunuza bırakılan bozukluk seslerini duyduğunuz an, hayata kulaklarınızı tıkadığınız an olur genellikle.
Arada manalı bakışlarınızı da devreye sokup, sağlam bir harçlık almayı umarsınız. Ancak her seferinde tutturma oranınız yüksek değildir. Hele de insanı 'eşek kadar' yapan bir yaşa gelmişseniz siz daha çok beklersiniz. Baktığınızla kalırsınız...
7. Hizmete Devam...
Bu arada, üzerinde pek çok emeğinizin geçtiği yemeklerin hunharca yenildiğine şahit olursunuz. Tüm o tatlılar bir bir tüketilirken, sizde de tükenen bir şeyler vardır sanki... Bulaşık yığınları ve çay tazelemeye adınız altın harflerle kazınacaktır.
8. Bakıcılık Meselesi
Eve gelen çocuklar, ne zaman açtığınızın farkında bile olmadığınız ''kreş''inize gönderilir. Dudak çevresine bakarsanız sinsi bir gülümseme, göz çevresinde hınzır parıltılar görebilirsiniz. Odanıza gidip onları oyalamak, yaramazlık yapmalarını engellemek ulvi amacınızdır. Standart bir misafir çocuğu ilk beş dakikada üzerinize saldırabilir, şeker-çikolata cephanenizi sık sık yenilemeyi unutmayın.
9. Error Meselesi
Bütün gün kolonya dağıtmak, çay götürmek, tatlı servis etmek, çocuk bakmak bünyenizde küçük ''404 Not Found''lar yaratır. Onları sevin, bağrınıza basın.
10. "Sabahlar olmasın..."
Bayramın diğer günlerine uyanmak için motivasyona ihtiyacınız olduğunu fark edebilirsiniz... Yediğiniz çikolata sayısında artış görülebilir. Serotonini bir yerden karşılamak şart tabii.
11. Bayram Meselesi
Bu yoğunluk içinde, 'Ah o eski...' diye anılan bayramların neye benzediğini hayal edersiniz. 'Paralel evrenlerde de bayramlar böyle midir?' diye kendinize sorar ve biraz daha kolonya dağıtırsınız.
12. Mutlu Son
Fakat eninde sonunda fark edersiniz ki; bayramlar aslında her şeyiyle güzel. Tüm sevdiklerinizi bir araya getiriyor, hepinizi bir arada tutuyor. İçinizde ufaktan ufağa sevgi tomurcukları yahut pıtırcıkları peyda oluverir. Böylece, bir sonraki bayramı iple çekersiniz...
Hepinize bol kolonya kokulu, sevdiklerinizle geçireceğiniz iyi bayramlar!