onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Bakanlık Peşine Düştü: Topkapı Sarayı'nın 524 Yıllık Kuran'ı Aranıyor

Bakanlık Peşine Düştü: Topkapı Sarayı'nın 524 Yıllık Kuran'ı Aranıyor

Emre Ordu
23.05.2018 - 20:14 Son Güncelleme: 24.05.2018 - 08:41

1964 yılında Topkapı Sarayı'ndan Bursa Müzesi'ne gönderilen tarihi bir Kuran- ı Kerim buradan çalınarak özel bir koleksiyona girdi. Kuran'ın kayıp olduğunun yıllar sonra fark edilmesinin ardından soruşturma başlatıldı, olay yargıya taşındı ancak dava zaman aşımına uğradı. Kültür Bakanlığı, şimdi Kuran'ın kimde olduğunun tespit edilip ait olduğu yere dönmesi için çalışma yürütüyor. 

Araştırmacı, hat ve ebru sanatçısı Prof. Dr. Uğur Derman’ın 2017 yılı sonunda ‘Türk Hat Sanatından Seçmeler’ isimli bir kitabı yayımlandı. Hat sanatının incelikleri ve bu alandaki en önemli eserlerin yer aldığı kitapta Şükrullah Halife’ye ait tek nüsha olan elyazması Kuran-ı Kerim de tanıtılıyor. İkinci Bayezıd dönemi 1494 tarihli Nesih, rika elyazması Kuranı Kerim’in is mürekkebi ile altın ve tezhip boyalı olduğu belirtiliyor. Eserin sahibi bölümünde ise ‘Hususi Koleksiyon’ ibaresi dikkat çekiyor. Oysa, paha biçilemez değerdeki bu eserin Bursa Müzesi envanterinde olması gerekiyor.

1964'te Topkapı Sarayı'ndan Bursa İslam Eserleri Müzesi'ne gönderilmiş

1964'te Topkapı Sarayı'ndan Bursa İslam Eserleri Müzesi'ne gönderilmiş

Topkapı Sarayı’na 1963 yılında ismi açıklanmayan bir şahıstan alınan elyazması Kur’an-ı Kerim, 1007 envanter numarası “Şükrullah bin Şeyh Sunduk hattıyla hicri 899, Miladi 1493-1494 tarihinde yazılmış eser” olarak müzeye kaydedilmiş. 1964 yılında Kuran-ı Kerim diğer bazı eserlerle birlikte bakanlık onayıyla Bursa’da yeni kurulan İslam Eserleri Müzesi’ne gönderilmiş.

Dava zaman aşımına uğradı

Dava zaman aşımına uğradı

Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre, Bursa Müzesi 24 yıl sonra, 1988 yılında yapılan bir araştırmada eserin yerinde olmadığını fark etti. Yani Kuran, o dönemde bir şekilde müzeden çıkarılarak özel bir koleksiyona girmiş. Dönemin Kültür Bakanlığı sorumlular hakkında soruşturma başlattı. Hatta soruşturma sonucunda eserin müzeye iadesi sağlanmadığı takdirde sorumlu memurlara ödettirilmesi kararı çıktı. 1991 yılında Topkapı Sarayı Müzesi eserin Ziya Aydın isimli hat koleksiyonerinde olduğunu tespit edince dava açıldı. Ancak dava 1996 yılında zaman aşımı nedeniyle ortadan kalktı ve 1997 yılında Yargıtay tarafından da onandı. 2001 yılında bakanlık tarafından sorumlulara ödettirilmesi kararı alınsa da bu durum da zamanaşımı gerekçesiyle reddedildi.

Kültür Bakanlığı: "Kimde olduğunu araştırıyoruz"

Kültür Bakanlığı: "Kimde olduğunu araştırıyoruz"

Arşiv

Son dönemde yurtdışına kaçırılan tarihi eserleri yurda getiren Kültür ve Turizm Bakanlığı, paha biçilemez değerdeki Kuran’ın yeniden peşine düştü. Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Söz konusu eser 1964 yılında Topkapı Sarayı Müzesi’nden Bursa Müzesi Müdürlüğü’ne devredilmiştir. Eserin devredildiği tarihten sonraki bir tarihte kayıp olduğu anlaşılmıştır. Konuyla ilgili olarak Bakanlığımızca bir soruşturma açılmış, ancak idari bir ceza uygulanamamıştır. Eserin kimde olduğuna yönelik araştırmalar devam etmektedir.”

"Yurtdışına gönderilen eserler de satın alınıyor ama çalıntı oldukları ispat edilince iade ediliyor"

"Yurtdışına gönderilen eserler de satın alınıyor ama çalıntı oldukları ispat edilince iade ediliyor"

Prof. Dr. Uğur Derman ise kayıp Kuran ile ilgili şunları belirtti: 

“Kemal Çığ isimli Topkapı Sarayı’ndaki müze müdürü bu Kuran-ı Kerim ile birlikte bir kaç elyazması Kuran’ı Bursa Müzesi’ne göndermiş. Ben kendisine neden gönderdiğini sorduğumda “Mühim bir şey değil” dedi. Şükrullah Halife’nin elyazmasının bir ikincisi yok. Bursa Müzesi’nde ‘şarıbül leyli ven nehar’ (ayık gezmeyen) bir memur varmış. Bazı eserleri dışarıya satmış. Topkapı Sarayı bunun için dava açtı ama mahkemeden aksine karar çıktı. Halbuki Topkapı Sarayı’nın malı bu. Yıllar evvel Ziya Aydın’ın evinde gördüm. Bursa’da bir koleksiyonerden satın almış. Müzayedeye falan çıkmış değil. Ziya Aydın’dan sonra aileden kimseyle görüşmedim. Tanımam da kendilerini. Kitapta kullandığım resimleri Ziya Bey’in sağlığında çekmiştim. Kendisi ben parasını saydım aldım diye düşünüyordu. Yurtdışına gönderilen eserler de satın alınıyor ama çalıntı oldukları ispat edilince iade ediliyor.”

Ayrıca bakınız 👇

category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
83
29
10
8
6
5
2
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Eda Kan

sanki memleket eğrisini doğrusunu okuyor gibi aramayın. belki gösterişten çok daha emin ellerdedir. :D

Pasif Kullanıcı

Ülkede hırsızlık yapmayan kaldı mı acaba