Bugüne dek bu bölümlerin karmaşık sorunlar karşısında yavaşladığı sanılıyordu. Araştırmacılar, hayal kurarken, bir işe olduğu kadar yoğunlaşamasa da beynin birçok merkezine başvurulduğunu belirtti.
Christoff, araştırmanın birçok kişiyi algılarını gözden geçirmeye itebileceğini ifade ederek, insanların fikir almaya alışkın olduğunu ve hayal kurmanın iyi bir şey olmadığını sandığını ancak durumun bunun tam tersi olduğunu vurguladı. İnsanların zamanın üçte birini hayal kurarak geçirdiğini belirterek, bilimin, hayatın bu büyük bölümünü göz ardı ettiğine dikkat çekti.
Hayal, insanoğlu için böyle taşıyıcı bir şeydir. Varlığının çok değerli olduğu, yokluğunun ise daha önemli olduğu bir olgu. Hayal etmek zihinsel bir aktivitedir aynı zamanda. İnsanın zihninde geliştirdiği duygu, bilinç ve canlandırma sürecidir. Hayal etmek, paha biçilmez bir hareketlendiricidir. İnsanın geleceği kurmaya ilişkin hayalleri olması, hayata ne kadar sağlam baktığının işaretidir. İnsanın hedeflerinde sapma olsa bile, hayalleri onu bırakmaz. Bir anlamda karanlık gecelerdeki yıldızlar gibidir. Hep orada olduklarını biliriz. Ve insanın yolunu aydınlatır. İnsan bu nedenlerle hayalleriyle var olmalıdır. Hayaller, yokluk değil, varlıktır. Bir insanın hayallerinin olması, onun olgunluğunun göstergesidir. Aynı zamanda ona sabır ve dayanma gücü verir. İnsan bu nedenle hayal etmekten asla vazgeçmemelidir.
Hayaller bilinçaltında yerleşmiş düşünceler bütünüdür. İstemekle ilgilidir. Yalnızlık duygusunu ortadan kaldırır. Değersizlik hissini yok eder. Albert Einstein’ın ifade ettiği gibi çoğu zaman “Bilgiden bile daha değerlidir.” Çünkü insanın hayal etmediğini uygulama şansı olamaz. Hayaller imkânsızlıkları bile ortadan kaldırır. Hayal etmek zamanı geldiğinde problem çözmeye hazır olmaktır. Odaklanmaktır. Gerçeklerle alıp veremediği bir şey yoktur. Birlikte yaşayabilirler.
Unutmayalım; Hayallerimiz, bu fakir ruhlarımızın besinleridir. Gerçekten iyileştirirler…
Hayal gücü, Thomas Edison‘da olduğu gibi, olabileceklerin zihinde canlandırılması olarak görülmeli. Düşünme yetisinin, vizyonun ya da sadece heyecanı yaşatmanın nişanesi... Tarih seyrini değiştirmiş komutan Sultan Mehmet, tüm yaşamını dolduran hayali olan İstanbul’un fethini gerçekleştirebilmek için Rumeli Hisarı’nın inşası sırasında, inşaatın durdurulması için görüşmeye gelen Bizans elçilerine: “Bizim kudretimizin yettiği yere imparatorunuzun hayalleri bile yetişemez” demişti. Bu, hayalini uygulama azmiydi. Bir başka tarihi şahsiyet IV. Murat’ın “Bağdat’ı fethetme hayali, Bağdat’ın kendisinden daha mı güzel ne?” sözü ise, hayallerin değeri konusunda tarihe düşülmüş bir nottur. Hayal etmek büyük bir tasarımdır. Sonuçta hayal ettiğin her şeyi yapabilme gücün vardır…
Twitter
Yorum Yazın