90'ların Satanist Furyasını Onlar Başlatmıştı! Cinayet, İntihar ve İşkencelerle Dolu Black Metal Tarihini İnceliyoruz!
Bugün bazıları için son derece gizemli sayılabilecek bir alt kültürü inceleyeceğiz. Metal müziğin en dibini, en karanlığını; Black Metal'i!
Black Metal şimdiye kadar ilginizi çekmemiş olabilir. Hatta anlam verememiş, saçma bulmuş da olabilirsiniz. Ama iddia ediyoruz; bu dramatik ilişkiler, bu aşırılıklar, bu tuhaf hikayeler fazlasıyla ilginizi çekecek ve sizi şaşırtacak. Ayrıca bu kültürün ardında, korkunç makyajlar yapıp böğürtülü müzikle oyalanan gençlerden daha fazlası olduğunu göreceksiniz.
Şimdi arkanıza yaslanın ve Black Metal'in karanlık dünyasına doğru bir adım atın!
Metal müziğin, 90'larda Türkiye'nin gündemine düşüşü, pek de iyi bir olay vesilesiyle değildi!
Peki dünyada durum nasıldı? Elbette metalci gençlerin hepsi "satanist" değildi fakat satanist metal grupları da yok muydu?
Öncelikle hemen yanılgılardan arındıralım kendimizi: Gazetelerde boy boy fotoğraflarıyla her satanist haberine konu olanlar...
Evrimi ve tamamen ayrı bir kategori olarak tanımlanması 80'lerin sonunu ancak bulsa da; aslında Black Metal'in yolu 60'larda açılmaya başlanmıştı.
Bu konseptin bir de müzikal kısmı var elbette: Triton!
Şeytan figürü ise konseptin adeta en önemli parçası, temeli!
Norveç'te ilk Black Metal grupları kurulmaya başlandığında, açıkçası durumun siyasi bir yanı da vardı!
Suratlarındaki korkunç makyajlar aslında İskandinav Pagan ritüellerinde yapılan yüz boyamalardan esinlenildi.
Bu Black Metalcilerin farkı şuydu; müzik sahnede durduğu gibi durmuyor ve sadece şov olarak kalmıyordu! Kilise yakmaya başladılar!
Rahmetlinin ardından konuşmak gibi olmasın lakin çıbanın başı işte bu sarı çiyan: Dead!
Black Metal sahnesinin ve konseptinin gelişmesinde en çok etkisi olanlardan biriydi. "Talihsiz olaylar zincirini" de başlatandı!
"Ortalığı pislettim, kusura bakmayın" notuyla kafasına sıkıp intihar ettiğinde henüz 22 yaşındaydı.
Dead'in cesedini bulan grup arkadaşı Euronymous ise ne yaptı dersiniz?
Euronymous da bir sene sonra ölecekti. Hem de grup arkadaşı Varg Vikernes'in elinden.
Hakikatten şöyle gerçek bir satanist yok muydu bu ortamda? Vardı tabi... İşte karşınızda başka bir deli: Gaahl!
Gorgoroth ile adını duyuran bu beyefendi, evine içki içmek amacıyla davet ettiği iki kişiyi, bağlayıp bıçakla işkence etmiş ve bu yüzden hapse girmişti.
Kendisinin efsanevi bir röportajı vardır, tüm Black Metal kültürünü özet geçer:
Gazeteci: Müziğiniz için en çok neyden ilham alıyorsunuz?
Gaahl: Şeytan.
Gazeteci: Şeytan sizin için nedir?
Gaahl: Özgürlük.
Satyricon'un Frost'u ise apayrı bir dünya...
Müzik ve sahne şovları dışında; performans sanatı altında kendisini kıtır kıtır kestiği etkinlikler yapıyordu. İsmini aratıp gösterileri izlemenizi tavsiye etmem; zira öyle Müslüm Gürses hayranları gibi jiletle değil; kocaman bıçaklarla kendisini baya baya deşiyor.
Tüm bu manyakların arasında, müziği ve konsepti sadece eğlence olarak görenler de vardı tabi... İmmortal mesela!
Black Metal'i böylesine ciddiye alanlarla dalga geçiyor, abartılı hareketlerle eğleniyor ve sadece müzik yapıyorlardı.
Darkthrone ise bu saçmalıklara hiç bulaşmadığı gibi, müzikal kalitesini de arttırarak saygı uyandırdı. Hatta frontman Fenriz, belediye meclisine dahi seçildi!
Black Metal'in ilk gruplarından Darkthrone'u kuran Fenriz, Mayhem ve diğerleriyle beraber çalışmasına ve yakın dostluklara rağmen asla böyle saçmalıklara bulaşmayan, akıllı zeki bir müzisyendi. Halk tarafından öyle çok sevildi ki; kendi rızası dışında meclis üyeliğine aday gösterildi... Üstelik de oy alarak seçildi!
Bu da böyle bir ilginçlik. Fenriz, hala müzik yapmaya devam ediyor.
Lemmy, Rob Zombie, Alice Cooper gibi üstatlara göre; Black Metalciler, ailesiyle yaşamaktan ve Norveç'ten fazlasıyla sıkılmış bebelerin "sert takılma" oyunu...
Ama bir taraftan da insanın en karanlık yanını tetikleyen, dünyadan koparan, stres atmak bir tarafa dursun; hayatın ne kadar eften püften meseleler üzerinde döndüğünü - kısacası ölümü anlatan bir müzik türü. Sanat eseri.
İşte böyle arkadaşlar. Bizim ülkemize düşenlere kıyasla; İskandinav ülkelerinde 90'larda yaşanan Metalci vakaları bunlardı.
İçeriğimizi Venom'un o meşhur sözüyle kapatıyoruz:
'Black Metal, savaştır!'
Kendimizle, dünyayla, Tanrı'yla, sistemle... Artık nerenizden yaralıysanız, orasıyla savaştır!
Yorum Yazın
Bu türden şahane albümler çıkmıştır. bahsi geçen gruplardan satyricon-nemesis divina, mayhem'in görece son dönem işlerinden ordo ad chao, gorgoroth-ad majore... Devamını Gör
metal müzikle alakası yok bu insanlar manyağın önde gidenleriymiş.
dostum adamlar satanist zaten ve amaçları popüler olmak değil, insanın karanlık huylarını kabartmak
meclise secilen disinda diyerleri tam timarhanelikmis sahnede olmadan ziyade tedavye ihtiyaclari var