Seçim yılı diye zaten ülkece ekonomik olarak gergin bir bekleyiş içindeyken, daha yılın başında yaşadığımız üzücü deprem felaketi ile manevi olarak çok yara aldık. Bir sürü kayıp verdik, kalbimiz derinden acıdı. Sonra bu kanayan yaralarımızı ekonomik olarak sarmaya çalışırken de zor günler yaşadık.
Seçim yılları hep ekonomiler için zordur. Hem belirsizlik hem değişen politikalar, baskılanılan düzenlerle öyle böyle zor bir yılı geride bırakmaya çalışırken yanı başımızda beliren savaş ile bir kez daha sınandık aslında.
2021 yılında politika faizimiz %19 iken başladığımız faiz indirim politikamıza 2023 Haziran ayı ile son verdik. Sanırım biz ekonomistler için yılın en önemli ekonomik gelişmesi buydu. Politika faizi Merkez Bankası tarafından hızla artırıldı, kurdaki baskı normal düzeye çekilmeye çalışıldı, Merkez Bankası tarafında yönetimde değişikliklere gidildi ve bu son 2 senede başımızda olan KKM’den kurtulunmaya çalışıldı.
Hâlâ yapmamız gereken çok şey varken şimdi de orta sınıf ve alt sınıf yüksek borçlanma faizleri ile zorlanmaya başladı. Aslında bunu KKM’ye geçerken, düşük faiz dönemindeyken çokça söyledik. Birileri duymak istemedi, görmek istemedi, ciddiye almadı. 2023 yılında yaşadıklarımız aslında bu senenin meyveleri değil maalesef. Keşke bu sene yapılanları bu sene ödüyor veya değiştirmeye çalışıyor olsaydık.
Biz aslında 2021 yılındayız hala… Takvimler 2023 aralık ayını da gösterse biz 2021 yılını yaşıyoruz. 2021 yılının borcunu ödüyoruz. Hem de birikmiş gecikme faizi ile. O yüzden borcumuzun faizi yüksek.
Umarım bu yıl bitmeden yaşanılanlardan hepimiz ders almışızdır. Umarım artık verilerle ve takvimle uyumlu hem ekonomik hem de politik bir yıl yaşayabiliriz.
Geçmişin faturasını bugüne ve geleceğe kesmeden yaşabileceğimiz güzel yıllarımız olması dileği ile..
Instagram
Twitter
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio