2021'de UEFA Yılın Futbolcusu Olan Jorginho'nun Bugüne Kadar Kimsenin Bilmediği Dramatik Hayat Hikayesi
2021'de UEFA Yılın Futbolcusu Olan Jorginho'nun Bugüne Kadar Kimsenin Bilmediği Dramatik Hayat Hikayesi
Odalarımız pis. Günde üç kez aynı yemeği yiyorduk.
Duşlarda kışın bile sıcak su yoktu.
Dışarıda yerel çeteler bizi soymaya çalışırdı.
Ama en kötüsü temizlikçi kadının çalışmayı bırakmasıydı. Bunu söylemenin güzel bir yolu yok ama tuvalete gittiğinde, değil mi? Ve sen iki numara mı yapıyorsun? Bu yerde, kağıdı tuvalete atarsan sıkışabilir, bu yüzden çöp kutusuna attın. Ama çöp kutusu birkaç hafta boyunca boşaltılmadığında, şey… evet, anladınız.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
2021 yılı Jorginho için harika geçti desek yalan olmaz. Önce Chelsea ile Şampiyonlar Ligi'ni sonra da İtalya ile EURO 2020'yi kazandı. Ve en son da Chelsea ile UEFA Süper Kupa'nın sahibi oldu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
EURO 2020'nin en iyi orta saha oyuncusu olurken, UEFA Yılın Futbolcusu ödülünün de sahibi oldu.
Oldukça kariyerli ve başarılı bir sporcu olan Jorginho'nun oldukça dramatik bir hayat hikayesi olduğunu biliyor muydunuz pekii?
Hayat hikayesini kendi ağzından dinleyelim: 👇
“13 yaşımdayken Brezilya'daki Guabiruba futbol kampına gittim. Ailemden 100 mil uzakta yaşıyordum. 13 yaşındaydım dostum. On üç.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ordu gibiydi. Günde iki kez antrenman yapın, sonra çalışın. Yan yana dizilmiş ranzalarda uyuyan elli oyuncu.
Bir gün temizlikçi kadın maaşını almadığı için işi bıraktı, bu yüzden bizi beşerli gruplara ayırdılar ve her birine bir temizlik günü verdiler. Ucuz tabi.
Biliyor musun, ben beş yaşındayken babam bana büyüyünce ne olmak istediğimi sormuştu. "Futbolcu" dedim.
Her şeyi yapmaya hazırdım. Ama temizlikçi kadın işten ayrıldıktan birkaç hafta sonra annem kampa beni ziyarete geldi. Banyoya gitti. Geri döndüğünde, "Eşyalarını al. Eve gidiyoruz."
Hayatımda yaşadığım en zor an oydu. Ağlamış olsa da bunun ne demek olduğunu biliyordu çünkü futbolcularla dolu bir aileden geliyordu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Plajda birlikte futbol oynardık. Hata yaptığımda ‘ayağını öyle koyma böyle koy’ derdi. Bana futbolu annem öğretti.
Ama benim için en iyisini istedi, biliyor musun? Bu yüzden eve gelmemem onu üzdü. Ve birçok yetenekli oyuncunun o kamptan ayrıldığını gördüm. Çok kişi vazgeçti. O yerde iki yıl geçirdim.
Ve Tanrıya şükür, 15 yaşındayken haftalık €20'ya Verona'ya transfer oldum.
İlk üç ay harikaydı. Ama sonra zorlaştı çünkü ne zaman eve gidebileceğimi bilmiyordum. Ve beni kampa davet eden menajerimden haftada 20 avro alıyordum. Hep aynı şeylere harcardım.
Bazen gerçekten bir ziyafet çekmek istediğimde, Verona'daki ana meydana gider ve McDonald's'tan bir milkshake alırdım.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Gerçekten yalnız bir varoluştu. Bir buçuk yılımı böyle geçirdim, sadece futbol için yaşadım. Ama 17 yaşımdayken ve Verona'daki profesyonellerle antrenman yapmaya başladığımda menajerimle aramız bozuldu.
Babamı aradım. Ayrıldıklarından, onunla yaşayabileceğimi düşündüm. Ama bana kapısının da kapalı olduğunu söyledi.
Tanrıya şükür, ailem ihtiyacım olduğunda çok güçlüydü.
Ocak 2014'te Napoli'ye taşındığımda çok farklı bir şehre taşındım . Napolililerin nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz, değil mi? Vay!! Tutku, dostum! Oyuncularına tanrı gibi davranıyorlar!
Napoli, adamım... çılgın. Ama şehri sevdim. Napolitenleri severim. 4,5 yıl sonra, ayrılmak benim için gerçekten zordu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Chelsea'deki başlangıcım Napoli'yi daha çok özlememe neden oldu.
Ama beni hafife aldılar. Gördüğün gibi, çalıştığım her kulüpte çalkantılı bir başlangıç yaptım. Her kulüp. İnanılmaz
Ve şimdi burada bir Avrupa Ligi şampiyonluğu ve bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ile oturuyorum. Bu yüzden tüm eleştirmenlere tek bir şey söylemek istiyorum.
Teşekkürler. Gerçekten, hepinize teşekkür ederim.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
A1 ingilizceyle içerik hazırlamak zor olmadı mı bro,google translate çevirmiş belli.
Sarı saç hiç yakışmamış