onedio
Görüş Bildir

Faiz Haberleri

Faiz ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Faiz ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Gül'den Torba Kanununa Onay
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı, internet düzenlemesini de içeren ''torba kanun''a göre, TİB Başkanı'nın vereceği erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde mahkeme onayına sunulacak. Cumhurbaşkanı Gül, 6527 sayılı ''Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun''u onayladı. Kanuna göre, orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin tutanak ve haritalar, askı suretiyle 30 gün süreyle ilan edilecek. Bu ilan ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmünde olacak. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açabilecek. İlan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin tutanak ve haritalar kesinleşecek. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritalara karşı, kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak, Hazine hariç itiraz edilemeyecek ve dava açılamayacak. Hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında hasım Orman Genel Müdürlüğü; orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında ise hasım Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü olacak. Orman Genel Müdürlüğü'nce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler olacak. Kadastrosu yapılıp kesinleşen devlete ait ormanlar 'orman' vasfıyla, Orman Kanunu'nun 2. maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan yerler ise kaydında belirtme yapılarak 'halihazır' vasfıyla, kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde hiçbir harç ve bedel alınmaksızın Hazine adına tapu kütüklerine kaydedilecek. Adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde nüfus nakilleri kalktığı için orman köyü nüfusuna kayıtlı olan ancak başka orman köyünde oturanlar orman köylülerinin haklarından yararlanamıyordu. Kanunla, nüfusu orman köyünde olsa da başka orman köyüne yerleşen ya da en az 5 yıldır kesintisiz orman köyünde oturan muhtaçlar orman köylülerinin haklarından yararlanacak. ORMANLARDA YOL KENARI TESİSLERE İZİN Devlet ormanlarında devlet üniversiteleri için eğitim ve araştırma maksatlı tesislerle yurt yapılmasına bedelli izin verilmesinde, ağaçlandırma ve arazi izin bedeli dışında bedel alınmayacak. Devlet ormanlarında, erişme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaştırma yapıları ve müştemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım işletme tesislerine, karayolu sınır çizgisi içinde kalmak kaydıyla izin verilecek. Devlet idareleriyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen bu tesislerden bedel alınmayacak. Demiryolu, otoyol, devlet ve il yollarıyla su isale hatlarının yapımında zorunlu olarak ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanacağı alanlara, Orman Genel Müdürlüğü'nce belirlenen yerlerden, ağaçlandırma bedeli alınarak izin verilecek. Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında, mülki alanı bulunan köy tüzel kişiliği, belde belediyeleri, büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri ile koruma hizmeti için işbirliği yapılabilecek. Özel avlaklar dışındaki avlakların işletilmesi maksadıyla bu avlaklarda sahası bulunan, köy tüzel kişilikleri, belde belediyeleri, büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri ve avcı kuruluşları ile koruma, üretim, bakım ve avcılığın düzenlenmesi karşılığı işbirliği yapılabilecek. Petrol Piyasası Kanunu kapsamındaki işleme lisansı sahipleri de piyasa faaliyetine konu etmemek ve münhasıran petrokimya üretiminde kullanmak kaydıyla LPG ithal edebilecek. Muhtelif mevzuatta Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) ve Üretici Fiyat Endeksine (ÜFE) yapılmış olan atıflar, TÜİK'ce hesaplanan Yurt İçi Üretici Fiyat endeksine (Yİ-ÜFE), tarım sektörü TEFE ve ÜFE'ye yapılan atıflar Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi'ne yapılmış sayılacak. İNTERNET DÜZENLEMESİ Kanun, internet alanında da yeni düzenlemeler içeriyor ve TİB Başkanı'na yeni yetkiler veriyor. Buna göre, yeniden tanımlanan trafik bilgisi, taraflara ilişkin IP adresi, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve varsa abonelik bilgilerini içerecek. TİB tarafından yalnızca mahkemelerce talep edilen trafik bilgileri istenebilecek. Trafik bilgisi ancak bir suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi halinde TİB Başkanlığı tarafından içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı veya erişim sağlayıcıdan alınarak verilecek. TİB Başkanı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak. Hakim, onayına sunulan konuyla ilgili 48 saat içinde karar verecek. Soruşturma aşamasında verilen hakim kararı, sulh ceza mahkemeleri tarafından verilecek. Bu karar, birden fazla sulh ceza mahkemesi bulunan yerlerde, HSYK tarafından belirlenen mahkeme tarafından verilecek. JEOTERMAL ALANLARDAKİ YATIRIMDA KAMU YARARI KURULU Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'na 'Kurul' tanımı ekleniyor ve kurulun hangi anlamda kullanılacağı ile görevinin hangi çerçevede olacağı konusu düzenleniyor. Buna göre, kurul; Kalkınma Bakanı'nın başkanlığında oluşturulan jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ile diğer yatırımların kamu yararı açısından önceliğini ve önemini tespit edecek. Kurul, Kalkınma Bakanının başkanlığında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile diğer yatırımcı kurum ya da kuruluşun bağlı olduğu bakan ya da bakanlar ve yatırım kararına onay veren kurumun ilgili olduğu bakan olmak üzere asgari 3 bakandan oluşacak. Kaynak arama ve işletme ruhsatlarında, jeotermal ruhsatlar ile maden ruhsatlarının çakışması halinde, ülke ekonomisi ve kamu yararı doğrultusunda kaynağın önceliğine göre kurul tarafından kamu yararı kararı alınacak. Jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ile devlet ve il yolları, otoyollar, demir yolları, havaalanı, liman, baraj, enerji tesisleri, maden petrol doğalgaz işletmeleri, su isale hatları gibi kamu yararı niteliği taşıyan yatırımların birbirlerini engellemesi, faaliyetin yapılamaz hale gelmesi durumunda jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ve yatırımla ilgili karar, kurul tarafından verilecek. Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde hazırlatılan rapor, danışmanlık ücretleri, yolluk, gündelik ve benzeri tüm harcamalar yatırımcı tarafından karşılanacak. Ayrıca, yatırımlar nedeniyle kurul kararı ile faaliyeti engellenen veya kısıtlanan tarafın yatırım giderleri, lehine karar verilen tarafça tazmin edilecek. Turizm Merkezi veya Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi dahilinde kalan yerlerde kurul tarafından alınacak olan kamu yararı kararı gereği, enerji üretimine öncelik tanınması halinde, ilgili Turizm Merkezi veya Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi veya bu alanlar için hazırlanmış onaylı imar planları yeniden düzenlenecek. 2/B ARAZİLERİNİ ALMAK İSTEYENLERE EK SÜRE Hazine'ye ait tarım arazilerini 31 Aralık 2011 itibarıyla en az 3 yıldır tarımsal amaçla kiralayan, kira sözleşmesi devam eden veya bu arazileri en az 3 yıldır kullanan ve kullanmaya devam ettikleri idarece belirlenenlere, bu arazileri satın almak için verilen ve 26 Nisan 2014 tarihinde dolacak başvuru ve ödeme süreleri 6'şar ay uzatılacak. 2/B arazilerini doğrudan satın almak için öngörülen 2 yıllık başvuru süresi de 1 yıl daha uzatılacak. İlgili kanuna göre revize edilerek onaylanan proje alanlarında kalan taşınmazlardan idarece satılanlar, proje kapsamında değerlendirilmek üzere proje sahibi idareye devredilecek. Devirden önce söz konusu taşınmazları satın alan hak sahiplerinin ödedikleri bedel dahil her türlü bilgi ve belgeler, proje sahibi idareye işlet tesis etmesi amacıyla devredilecek. Proje alanında kalan ve Maliye Bakanlığı'nca proje sahibi idareye devredilecek taşınmazların bedeli, bakanlıkça devrin uygun görüldüğü yıla ait emlak vergi değeri üzerinden tahsil edilecek. Belediye Gelirleri Kanunu'nda yer alan ilan ve reklam vergisi, biletle girilmesi zorunlu olmayan eğlence yerlerinden alınacak miktarlar, işgal harcı, tatil günleri için alınacak çalışma ruhsatı harcı, kayıt ve suret harçları, imarla ilgili harçlar ile iş yeri açma izni harcının tarifelerini, semtler arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıkları göz önünde tutarak, belediye meclislerinin önerisi, İçişleri Bakanlığı'nın görüşü ve Maliye Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tespit edecek. Bu tutarlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılacak. Bu miktar ve tutarlar, ilgili tarifeler için belirlenen en çok tutarı aşamayacak. Belediye meclislerince 2013 yılı için belirlenen bu vergi ve harç tarifeleri, Bakanlar Kurulu'nca tespit edilecek karar yürürlüğe girinceye kadar uygulanmaya devam edilecek. Yasak fiil veya davranışlarda bulunanlar hariç olmak üzere, Türkiye genelinde faaliyet gösteren tüzel kişilerden; şube personeli, vekil, mümessil gibi yetkili temsilcilerin şahsi kusurları nedeniyle ihalelere katılmaktan yasaklananlara, tanınan bir aylık sürede ihale bedelinin 3 katı tutarında tazminatı peşin ödemeleri halinde ihaleden yasaklama kararı verilmeyecek. Bu kişiler dışında, Türkiye genelinde faaliyet gösteren tüzel kişilerden; şube personeli, vekil, mümessil gibi yetkili temsilcilerin şahsi kusurları dolayısıyla henüz yasaklama kararı verilmeyen hakkında da 3 kat tazminatı peşin ödemeleri halinde yasaklama kararı verilmeyecek. Kanun, 5673 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi kapsamında bulunan geçici köy korucularına ödenecek aylığa esas gösterge rakamının yükseltilmesine imkan tanıyor. Köy korucuları arasında maaş farkına neden olan ek gösterge rakamı artırılacak ve köy korucularının maaşları eşitlenecek. ŞEHİR HASTANELERİNDE SÖZLEŞME EKSİKLİĞİ Şehir hastaneleri projesinde, kamu ile özel sektör arasında yapılacak sözleşmelere esneklik getiriliyor. Mücbir sebepler, olağanüstü haller veya sözleşme ve eklerinin uygulanmasını etkileyen bir durumun ortaya çıkması veya sözleşme ve eklerindeki hükümlerin ihtilaf içermesi hallerinde, sözleşme bedelini değiştirmemek kaydıyla Sağlık Bakanı onayıyla sözleşme ve eklerinde taraflarca değişiklik yapılabilecek. Bu şartlar dışında işin tamamlanamayacağının anlaşılması halinde bedel, ihalede nihai teklifin verildiği tarih esas alınarak, güncellenecek ve bakan onayıyla sözleşmede gerekli düzenleme yapılacak. Yapım işlerinde yatırım maliyetinde öngörülen sınırları aşan değişiklik olması halinde, değişen fizibilite raporu veya projeler ve diğer belgeler Yüksek Planlama Kurulu'na yeniden sunulacak. Yüksek Planlama Kurulu'nun yeni yetkilendirmesine istinaden sözleşme taslağında ve eklerinde gerekli tadiller yapılacak. Sözleşmenin sona erdirilmesi halinde kesin teminat mektubu iade edilecek. Organize sanayi bölgeleri, katılım, kalkınma ve yatırım bankaları ile organize sanayi bölgesi içinde yer alan katılımcılardan gelen talepler doğrultusunda, OSB sınırları içinde finansal kiralama yapılabilecek. Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilme süresi 31 Aralık 2014'ten, 31 Aralık 2018'e uzatılıyor. Milli parklardan elde edilecek gelirler Orman ve Su İşleri Bakanlığı döner sermayesine gelir kaydedilecek. Bu gelirler, kanun gereği ihtiyaç duyulan mal, hizmet ve yatırımların finansmanında kullanılacak. Kanunla, yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera, yaylak ve kışlak olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan taşınmazlardan, tapuda Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere tahsis edilen, tahsis edilen kişilerce de bir kısmı üçüncü kişilere devredilen, ancak Hazine'ce ilgili belediyeler aleyhine açılan davalar sonucunda mahkemelerce doğrudan tapuda Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazlar üzerinde, devletle vatandaş arasında ortaya çıkan hukuki ihtilafların çözümlenmesi amacıyla düzenleme yapılıyor. Buna göre, taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya iş yeri yapılmak üzere bedelsiz veya bedeli karşılığında tahsis edilen ancak, Hazine'ce ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucunda mera olarak sınırlandırılmasına ve mera özel siciline yazılan, fakat daha sonra meralık vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ile doğrudan Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazlardan; halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazine'ye ödenmesi kaydıyla, adlarına tahsis yapılanlara veya bunların haleflerine devredilecek.AA
Başbakan'dan Bahçeli'ye: 'İspatlamazsan Alçaksın, Adisin'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’nin haftalık grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan konuşmasında Bahçeli'nin 'Pınarhisar'ı mumla arayacak' sözlerine cevap verirken Pınarhisar yerine yanlışlıkla Pensilvanya dedi.İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:AVRUPA ZİYARETLERİBildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta sonu itibariyle Avusturya ve Fransa’daki vatandaşlarımızın, orada yaşayan çalışan hayat kurmuş kardeşlerimizin samimi sizlere selamları var, bunu iletmek istiyorum. Perşembe günü Avusturya’nın başkenti Viyana’ya gittik, ayağımızın tozuyla kardeşlerimizle bir araya geldik. Avrupalı Türk Demokrat Birliği’nin 10’ncu kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlediği toplantı 10 bin kişinin katıldığı bir salonda yapıldı. Daha büyük bir salon talebi vardı, ancak çeşitli bahanelerle bu karşılanmadı.Avusturya’daki vatandaşlarımız akın akın geldiler. Salon içinde ve salon dışında çok büyük bir coşku çok büyük bir heyecan söz konusuydu. Ve saatlerce orada bekleyen vatandaşlarımızın salon dışında olanları da kapalı salondaki konuşmamızı sonuna kadar dışarda izlediler, beklediler, salon içindeki toplantıdan sonra çıkıp dışarda da açık hava mitingi yaptık.Gerçekten Türkiye’yi aratmayan, mitingleri aratmayan, heyecanın coşkunun muhabbetin zirve yaptığı anları Avusturya’daki kardeşlerim bizlere yaşattılar. Ertesi gün kaldığımız otelde Avusturya Dışişleri Bakanı’nı kabul ettik. Ardından Paris’e geçtik. Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Holland ile başbaşa görüşmemiz oldu.Bir güncelleme diyebileceğim geleceğe yönelik bir plan oluşturduk. Cumartesi günü Fransa’nın, aynı zamanda Türkiye’de 1200’ü bulan Fransız şirketi var. Bunların ileri gelenlerinden bir kısmıyla kahvaltı yaptık. Paris’teki bu resmi temaslar esnasındaki yaptığımız bu görüşme, Türkiye’deki yatırımların geleceğine yönelik de bir yeni değerlendirme fırsatı verdi. arzuları talepleri nelerdir, bunları dinlemek suretiyle de bu eksiklikleri gidermek ve geleceğe yönelik de yaptıkları yatırımların daha da artırılması için taleplerimizi kendilerine ilettik.Lyon kentine geçtik. Paris’ten sonra Fransa’nın en büyük kenti. Bölge valisi ve belediye başkanıyla görüşmeler yaptık. Belediye başkanı, aynı zamanda senatör. Lyon’da da yine Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin düzenlediği vatandaş buluşmasına katıldık. 20 bin vatandaşımızla buluştuk, hasret giderdik. Üç vatandaş buluşması gerçekleşti. İlkini Köln, ikincisi Viyana, üçüncüsü ise Lyon olmuş oldu. orada yaşayan vatandaşlarımızın morallerinin yüksek olduğunu bizzat müşahede ettim. Askerlikle ilgili konularda kolaylıklar sağladık, bulundukları ülkede oy verme hakkı, Türkiye ile ilgili irtibatlarını daha da güçlendirdi. Vatandaşlarımız ilk kez olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanacaklar. Tüm genel seçim ve halk oylamalarında Türkiye’ye gelmelerine gerek kalmaksızın demokratik tercihlerini yapabilecekler. Oy kullanma tarihleri tabi ki buradan farklı olacak, bazı ülkelerde 4 bazı ülkelerde 2 gün olarak bu oy kullanma süreci devam edecek.Yurt dışında ilk tur 31 Temmuz 3 Ağustos, seçimler ikinci tura kalırsa 17 ila 20 Ağustos tarihi arasında olacak. Büyükelçiliklerimiz seçimlerinin sağlıklı şekilde yapılmasını, katılımın yüksek olmasını sağlamak için çalışmalarını sürdürüyorlar.Cumartesi akşamı Fransa’dan döndük. Pazar günü çalışmalarımıza devam ettik. İlk olarak Ak Parti İstanbul İl Teşkilatımızın danışma meclisi toplantısına katıldık. Ardından milli irade platformunun düzenlediği STK buluşmasına iştirak ettik. Böyle bir buluşmayı 25 Ocak’ta yapmış, gerçekten istifade etmiştik.'BİZE OY VERENLER - VERMEYENLER DİYE AYIRMADIK'Sevgili peygamberimizin “ümmetimizin ihtilafı rahmettir” diye buyurdu biliyorsunuz. İhtilaftan kasıt çatışma değildi. İstikamet belliyken, menzil belliyken, helal haram çizgileri belliyken, farklı yolların izlenmesi hayırlı bir ihtilaf olarak hazreti peygamber tarafından rahmet olarak tarif edilmişti. Her insan nevi şahsına münhasırdır. Fikirler beceriler farklı olabilir. Mezhepler meşrepler tutulan yollar farklı olabilir. Bu farklılıklar çatışmanın değil, renkliliğin yani zenginliğin belirtisidir.Biz mezheplere meşreplere kültürlere karşı eşit mesafede olduk. Kucaklayıcı olduk, yapıcı davrandık. Hiçbir ferdi grubu bize oy verenler vermeyenler diye asla ayırmadık. Asla ve asla seçim sonuçlarını önümüze almadık. Kimin nereye oy verdiğini kriter olarak kullanmadık. Bizim kriterlerimiz bellidir, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olmak bizim için en önemli kriterdir.'YAŞAM TARZLARI BİZİM İÇİN ZENGİNLİK ALAMETİDİR'Bunun dışındaki her özellik, mezhep meşrep yaşam tarzları bizim için zenginlik alametidir. Türkiye’deki dini yapılanmalara cemaatlere aynen bu nazarla baktık. Bize oy versinler, yöntemlerimizi tasvip etsinler etmesinler, özgürce fikirlerini ifade edecekleri bir zemini inşa etmenin mücadelesi içinde olduk. On yıllar boyunca, örgütlenmenin, örgütlerin, dernek ve vakıfların üzerinde çok ciddi baskılar oldu, zulümler yapıldı. Farklı düşünen herkes ve her grup on yıllar boyunca ötelendi. Kurban derilerini kimlerin toplayacağı dahi bu ülkede bir dönem çok büyük zulümlere sahne oldu.'BU KURBAN SENİNDİR, DERİSİ DE SENİNDİR'Benim kurbanım, benim kurbanımın derisi, sana ne ya. Sen buna nasıl müdahale edersin? Hayır ben nereye istiyorsam oraya vereceksin dediler. Bunların hepsine biz son verdik. Dedik ki kardeşim bu kurban senindir, derisi de senindir. Nereye istersen oraya verirsin. Hristiyan, Musevi, Müslüman tüm inanç sahiplerinin, önündeki engelleri tek tek kaldırdık kaldırıyoruz.Azınlıklara ait gayrimenkuller el konulmuştu. Şimdi bu vakıflara tek tek biz iade ettik. Gayrimenkullerin toplam değeri 2 milyar doları aşmış vaziyette.Bundan dolayı Türkiye zayıflamadı. Toplumu korkuttukları gibi Türkiye bölünmedi. Azınlık vakıflarıyla ibadethaneleriyle ilgili bu adım, muhalefet partileri tarafından adeta sürekli sömürüldü. Bu Türkiye’nin sonu olur dediler, oldu mu? Hayır. Başörtüsünü yasaklayanlar, başörtüsünün Türkiye’yi böleceğini ifade ediyorlardı. Türkiye bölündü mü? Parçalandı mı? İşte biz serbest bıraktık. Dinlerle kültürlerle inançlarla ilgili yaptığımız her reformun öncesinde, başta CHP ve MHP olmak üzere, muhalefet karanlık tablolar çizdiler. Şu dilde tv açarsanız bölünür, klavyelere özgürlük getirirseniz Türkiye parçalanır. Peki ne oldu? hiçbir dedikleri çıkmadı. Ne oldu biliyor musunuz? CHP ve MHP’nin onların egemen zihniyetlerinin bizden önceki on yıllar boyunca gereksiz yere zulmettikleri ortaya çıktı.'CHP VE MHP VARLIK ZEMİNİNİ KAYBEDİYOR'Korkuları kendileri ürettiler. Korkularla milleti tehdit ettiler. Millete istedikleri gibi istikamet çizmeye çalıştılar. Aslında şu anda CHP ve MHP’nin hırçınlaşmasının altında bu yatıyor. CHP bölünme parçalanma korkusuyla işi idare etti. Varlık zeminini kaybediyor. MHP terör korkusuyla şehitleri istismar ederek işi idare etti. Şimdi bu korku ortadan kalkınca, o da varlık zeminini kaybediyor.Bu sabah yaptığı konuşmaya bakıyorsunuz Bahçeli’nin, aman yarabbi. Baştan aşağı, yine ifade ediyorum bu kürsüden ağzından salyalar akıyor. Biz öyle konuşmayacağız. Ve tamamıyla bir müfteri edasıyla yaptığı konuşma. İftiralarla dolu bir konuşma. 16 – 17 yıldır partinin başındasın geldiğin yer ortada. Ben MHP’li kardeşlerime hep sesleniyorum. MHP’yi küçülten bu adamla bir yere varamazsınız. Bu adam siyasette çırak bile olamadı, olamayacak da. Bunun varlığı MHP teşkilatı için bir tehlikedir. Bu denli bir tehlikedir. Bugün yine iftiralarla dolu, yolsuzluklar şu bu filan falan.'İSPAT EDEMEZSEN ALÇAKSIN ADİSİN'Kalkıp evladıma hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum. Terör örgütünün başıyla aynı sofraya oturup oturmamaktan bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın adisin.Üç buçuk yıl başbakan yardımcılığı yaptık. Takımın yargılandı. Niye kaçıp gittin iktidardan? Sakarya düzce depremlerinin altında kalan sensin sen. Oraları ayağa kaldıramadınız. Kaçıp gittiniz. Biz geldik ayağa kaldırdık. Bu ülkede faiz lobisinin ihya edilmesinin tek sebebi sizsiniz. Şu anda da beraber yandaş olduğunuz CHP o da aynı işi yaptı. CHP’nin yavrusu DSP ile beraberdiniz. Görev zararı adı altında, bu ülkede sıkıntılarının en önemli sebebi siz oldunuz. Ziraat Bankasını, Halkbank’ı batırdınız. Biz Halkbank’a şahsiyetini kazandırdık, kişiliğini kazandırdık. Esnafıma yüzde 47 ile kredi verirken, öbür tarafta aynı şekilde ziraat bankası yüzde 59’la kredi verirken. Biz bunları adeta sıfırladık, 0-5 aralığına indirdik. Bu halka zulmeden siz oldunuz.AYAKKABI KUTUSUNA MİLYARLARLA NE AVRO NE DOLAR SIĞMAZİkide bir ayakkabı kutularıyla konuşup duranlara sesleniyorum. Milyarlarla ne avro ne dolar sığmaz. O ancak sizin kasalarınıza sığar. Siz önce bunu ortaya koyun. Neler yaptıklarınızın hepsi ortada, o yüzden kaçıp gittiniz. Ben davalarımı yine açacağım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanına köksüz diyecek kadar kökten binasip olan kişi bunun hesabını verecektir. Despot diyen bir adam bunun hesabını verecektir.“CEMAAT MASKESİ ALTINDA İHANET ŞEBEKESİ İNŞA EDİLDİ”Görünürde öğrenci yetiştiriyor, yoksul öğrencilerin elinden tutuyorlardı. Milletimizin değerlerinin şefkatinin merhametinin yardım etme hissiyatının görünenden çok farklı amaçla kullanıldığı acı bir şekilde ortaya çıktı. 40 yıl boyunca cemaat maskesi altında ince ince sinsi şekilde bir ihanet şebekesinin inşa edildiğini gördük. Öyle bir notaya geldi ki, benden olmayanın söz hakkı yaşam hakkı yoktur demeye başladı. Hiçbir alanda başkalarının varlığına tahammül edemez hale geldiler. Tatmin edilemez bir hırsla, kendileri gibi her grubu son derece iğrenç metodlarla saf dışı bırakmaya başladılar. Kendilerine rakip olan herkes, yanlarındaki arkadaşlarını, telefonlarını dinleyerek, iftira atarak saf dışı bırakma gayreti içine girdiler.“BUNLARIN BİZİM DÖNEMİMİZDE BÜYÜDÜKLERİ GELİŞTİKLERİ İDDİASI ASILSIZ BİR İDDİADIR”Öyle bir noktaya öyle bir azgınlık seviyesine ulaştılar ki, Türkiye’nin istikametini tek başlarına belirlemek gibi bir şehvete kapıldılar. Orada maskeleri düştü. Gerçek yüzleri ortaya çıktı. Dertlerinin talebe yetiştirmek, yoksulların elinden tutmak olmadığı, dertlerinin iktidar olduğu güç olduğu orada ortaya çıktı. Başta emniyet ve yargıya yerleştirdikleri maşaları dışında teşebbüslere giriştiler. Bize farklı göründüler. Ama başka işlerin içine girdiler. Bunların bizim dönemimizde büyüdükleri geliştikleri iddiası asılsız bir iddiadır. 12 Eylül darbesine bakın bunların oradan güç devşirdiklerini görürsünüz 28 Şubat’ta görürsünüz. Uluslararası bazı çevrelerden özellikle de istihbarat örgütlerinden bunların güç devşirdiklerini görürsünüz. Her işlerinde tedbir adı altında 40 yıllık gizlenme taktiklerini kullandılar.“BÖCEK’TE BİZ İKİ YIL BEKLEMEDİK ONLAR ENGELLEDİ”Nasıl hukuk cinayetlerini işlediklerini geçmişte fark edebilmek kolay değildi. Evet mağdurlar biliyorlardı fakat ateş düştüğü yeri yakıyor. Bizim de milletimin de gerçeklerden haberdar olmamız engelleniyordu. İşte böcek soruşturması. Bazıları soruyor, neden iki yıl beklediniz? Biz iki yıl beklemedik, onlar maşaları yoluyla iki yıldır soruşturmanın üzerini örtüyorlar. Biz bunun takipçisiyiz. Bunu takip edeceğiz.“MASUM İNSANLARI DAHİ NASIL ZİNDANA ATTIKLARI TEK TEK ORTAYA ÇIKIYOR”Sırf kendileri gibi düşünmüyor diye masum insanları dahi nasıl zindana attıkları tek tek ortaya çıkıyor. Darbeyle mücadele ediliyor görüntüsü altında masum insanların nasıl mahkum edildiği tek tek ortaya çıkıyor.“BUGÜN EVET HAYIRCILARA YARADI”2010 yılında halkın oyuyla yaptığımız anayasa değişikliği bugün geç de olsa hatan dönüşün vasıtası olmuştur. O değişikliği olmasa halen içerde olacaklardı. AİHM’e gittikleri zaman böyle bir tabloyu karşılarında bulabilecekler miydi? Hayır. Fakat biz bireysel başvuruyu getirmek suretiyle böyle bir imkanı yakalamış oldular. Bugün bahçeli yine aynı şeyleri konuşuyor, diğeri konuşacak. Çünkü bunlar o referandumda biliyorsunuz bizim getirdiğimiz değişikliğe ‘hayır’ dediler. Biz ‘evet’in mücadelesini verdik, bugün evet hayırcılara yaradı.“HALA KENDİNE GELEMEMİŞSİN”Bazıları cezaevinden çıkınca, oradan intikam ifadeleriyle bağırıp çağırıyorlar. Sen bir defa kendine gel. Hala kendine gelememişsin. Bunu bir defa hal yoluna koymak gerekir. Ne olacak? Kılavuz ortada, kendileri de ortada. Bunların birbirinden farkı olmaz.O anayasa değişikliği olmasa 12 Eylül sorumluları yargıda da mahkum olmayacaklardı. AYM, HSYK değişikliğiyle ilgili seçimi yapmasa yargı tartışılıyor olmayacaktı. Yargı Türkiye’deki tüm devlet kurumları içinde son sıraya düşmüş durumda, güvenilirliği itibariyle.“İNANIN ORTAYA ÇOK DAHA FAZLA BİLGİ BELGE ÇIKACAK”Yargı ne CHP’nin ne MHP’nin ne Pensilvanya’nın egemenliğine asla teslim olmayacak. Yargı birilerinin arka bahçesi değil, milletin yargısı olacak. İnanın ortaya çok daha fazla bilgi belge çıkacak. Yargı emniyet içinde nasıl ahlak dışı vicdan dışı komplolara giriştikleri ortaya çıkacak. Ben milliyetperver olan yargı mensuplarına güveniyorum. Bu süreci onlar aslına dönüştürecekler.Hem yargı hem emniyet içinde vatanını milletini seven bütün vatandaşlarımız o mücadeleyi inanıyorum ki yüreklerini gönüllerini ortaya koyarak sürdürecekler. Daha önce de söyledim. Polis fezlekesine şüpheli diye isim koyacaklar, neye bakıyorlar, şüphelinin çocuğu hangi okulda okuyor, malum gazetelere üye mi değil mi? Buna bakıyor şüpheli yapıyorlar. Yargı bu urun temizlenmesi için cesur olmak zorundadır. Savcılarla ilgili öyle iddialar ortaya çıkıyor ki, hediyeler, tatiller vesaire. HSYK da ortada bu kadar deliller şüphe varken maalesef bunu izlemekle yetiniyor. Bir ülkenin başbakanın ofisine dinleme cihazı koyulması, sadece başbakanın şahsına değil, o ülkenin tamamına yapılmış bir ihanettir.“BİZ YARGIYA MÜDAHALE ETMİYORUZ, YARGIYA GÖREVİNİ HATIRLATIYORUZ”Başbakanın ofisine bu böcekleri koyanlar, kim bilir millete neler yaptılar, yapıyorlar. Binlerce on binlerce sanatçısına varıncaya kadar herkesi dinlemişler. Polis üniforması içinde birileri çıkıp da başbakanın ofisine koyuyorsa, yarın gidip hakimin savcının yatak odasına kamera koymaktan da çekinmez. Koymadıkları ne malum?Kitap yazma hazırlığını yaptı diye insanlar mahkum ediliyor. Ama dinleme cihazı koyan zanlılar, dışişleri bakanlığındaki toplantıyı dinlenmesinden haberi olanlar ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar. Biz yargıya müdahale etmiyoruz, yargıya görevini hatırlatıyoruz. İşte 17-25 aralık’ta biz dik durmasaydık, ortada yargı diye bir şey kalmayacaktı.“O PENSİLVANYA’DAKİ (PINARHİSAR) YATIŞIMIN NEDENİ BENİM ASİLLİĞİMİN İFADESİDİR”SELAM örgütü diye bir örgüt uydurdular. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi toplamış olacaklardı. Hazırladıkları fezlekeyle, sizler burada, kendilerine tabii olmayan kim varsa alıp götüreceklerdi. Şimdi CHP MHP bu Pensilvanya çetesinin arkasında duruyor.Ne diyor Bahçeli biliyor musunuz? Pınarhisar’da yattığın günleri arayacaksın diyor. Ey Bahçeli, o Pensilvanya’daki (Pınarhisar yerine yanlışlıkla Pensilvanya dedi) yatışımın nedeni benim asilliğimin ifadesidir. Sen bir defa kendine bak. Pınarhisar günleri, senin düşündüğün ya da düşlediğin günler değil zaten. Eğer bizim için o tür günler yine gelecekse, biz öper başımıza koyarız. Bundan herhangi bir sıkıntımız yok. Yeri geldiği zaman Ziya Gökalp dersin…“Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, müminler asker” Cümlelerinden rahatsız oluyorsan bu millet seni gerekli olan yere zaten mahkum edecek.“SON KULLANMA TARİHLERİ GEÇİNCE ONLARI DA SIRTLARINDAN HANÇERLEYECEKLER”CHP MHP Pensilvanya’nın arkasında duruyorlar. Son kullanma tarihleri geçince onları da sırtlarından hançerleyecekler. Kılıçdaroğlu mu dik duracak, Devlet Bahçeli mi dik duracaklar? Şimdi ki genel müdüre kurmayacaklarını mı zannediyorsunuz? Anayasa oylamasında parlamentoda bize bu haber geldiğinde, Baykal’la ilgili onu hemen yarım saat içerisinde yayından kaldıran benim. Fakat Kılıçdaroğlu hala bunu farklı şekilde yorumlama yollarına gidiyor.“BİZ CHP İÇİN DE MHP İÇİN DE DİK DURDUK, DİK DURACAĞIZ”Çünkü kendisi o kasetle geldi. MHP’li vekillere kurduklarının aynısını Devlet Bahçeli’ye kurmayacaklar mı? Onu da yayından süratle kaldırtan biz olduk. Bu Pensilvanya çetesi var olduğu sürece o kayıtları da muhafaza edecek. Gün gelecek CHP’yi MHP’yi yeniden dizayn etmek bunlar için önemli, o kayıtlar da ortaya çıkacak. Biz CHP için de MHP için de dik durduk, dik duracağız. Bu çetenin siyaseti yargıyı yasamayı dizayn etmesine asla müsaade etmeyeceğiz. CHP ve MHP bu çeteyi korusa da biz bu çetenin inlerine gireceğiz. Zaten girdik, giriyoruz.Cumhurbaşkanlığı seçimlerine artık 47 gün kaldı. Adaylık başvurusu için de 10 günlük süre var. Son değerlendirmeleri yapacak, adayımızı 1 Temmuz Salı günü açıklayacağız. Hemen ardından yollara revan olacak. Milletimizden adayımızdan yetki isteyeceğiz.Kendileri aday olamadılar. Siyasetin güç kazanmasını istemediler. Hatta şu ifadeleri de kullandılar 'Biz cumhurbaşkanlığı makamının siyasetçi olmasını da istemiyoruz'Yani siyasetçi olmasını istemeyecekseniz de apoletli olmasını mı isteyeceksiniz? adayımız kim olursa olsun, AK Parti'nin istikametinde, heyecanında, gücünde hiçbir değişiklik olmayacak. Bu konuda yapılan tartışmaları hem gereksiz hem de art niyetli tartışmalar olarak görüyorum. Önemli olan AK Parti'yi kimin yönettiği değil AK Parti'nin ne olduğudur. Şunu unutmayın.Baki olan davalar, fanilerden öte hizmetkarlarıyla yürür. Önemli olan şahıslar isimler değil muhtevadır. Allah’a çok şükür mayası sağlam, ilkeleri politikaları sağlam bir partimiz var. AK Parti şahıslara göre istikameti değişen değil, şahıslara istikamet belirleyen bir partidir.AK Parti başta parlamento grubu olmak üzere kulislerin bir partisi olmamalıdır olamaz. Şunu da açıkça söylüyorum. Ganimet paylaşımı peşinde olmayı arzu etmek bizim şiarımız değildir. Bizim hedefimizde sadece cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. 2015’ten sonrası nasıl gidecek, bunları konuşmanın yanlış bir yaklaşım türü olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bırakın küçük hesapların peşinden başkaları koşsun. Küçük hesapların peşinden muhalefet koşsun. Biz büyük bir dava çınarının kollarıyız, büyük hedeflerin peşinden koşacağız. Küçük hesapların peşinden küçük insanlar koşar.Diyarbakır’da evlatları için yüreklerini ortaya koyan ağlayan anneleri burada görüşeceğiz. Neler yaptık, neler yapabileceğimizin değerlendirmeleri yapacağız. Bizler bu anneleri yalnız bırakmamak için bütün imkanlarımızla seferber olmuş durumundayız. Başta HDP olmak üzere burada yapmaları gereken görevler var. gittik dağdan şunları aldık getirdik diyeceksin, öbür tarafta sessiz kalacağız, belediyenin önünden kalkıp gitmesi için her şeyi yapacaksın. Hani siz özgürlük barış diyordunuz? Galatasaray annelerine gösterdiğiniz ilgiyi alakayı Diyarbakır’daki annelere niye göstermiyorsunuz?haberler.com
Çağlayan'a Ayakkabı Kutulu Protesto
Mithat ÜNAL/ ANAMUR,(Mersin),(DHA) - Mersin'in Anamur İlçesi'nde bulunan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2015 yılında siyaseti bırakma kararı almasına rağmen 17 Aralık Operasyonu'nun ardından yaşamının el verdiği süreceğe siyaset yapmaya devam edeceğini söyledi.AKP Mersin Milletvekili eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sever ve Anamur Belediye Başkan adayı Atilla Olçum'u desteklemek için ilçeye geldi. Anamur İlçesine yaklaşık 7 kilometre mesafedeki D-400 karayolu Pullu mevkiinde karşılanan Çağlayan, konvoy eşliğinde ilçe merkezine geldi.KUTULU VE BOZKURTLU SELAMLAMAİlçe merkezini araç konvoyu ile gezen Çağlayan'ı selamlayanlar olduğu kadar bozkurt işareti yapıp, ayakkabı kutuları gösteren vatandaşlarda oldu. Çarşı merkezinder konvoyla tur atan Çağlayan ve beraberindekiler, daha sonra AKP İlçe binası önünde düzenlenen mitinge katıldı. İlçe Başkanı Ahmet Yıldırım, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sever ve Anamur Belediye Başkan Adayı Atilla Olçum'un ardından mikrofonu alan Çağlayan, kendilerinin faiz ve rantçı lobisinin musluklarını tıkadıkları için komploların yapıldığını söyledi.Konuşması sık sık partililer tarafından 'Dik dur eğilme' sloganları ile kesilen Çağlayan, oğlunun tahliye edilmesi konusunda konuşmaktan kaçındı. 17 Aralık'tan itibaren mesai arkadaşları ve kendisine yapılanları bir komplo olarak değerlendiren Çağlayan, '2015 itibarı ile siyaseti bırakma kararı almıştım. Ancak 17 Aralık ve sonrasında bana ve aileme yapılan komploların ardından Mersinlilerden gelen destek telefonları ve 'yanındayız' mesajları. Ne olursa olsun, Sayın Başbakanımın yanında ne görev verirse bu can bende olduğu sürece siyaset yapmaya devam edeceğim. Zafer Çağlayan kardeşiniz bu parti için, bu millet için Ak Parti'nin kapısında bekçilik bile yapar. Bundan da şeref duyar' dedi.AKP hükümetinin göreve geldiği günden bu yana yapmış olduğu hizmetlerin 14 bin sayfalık bir kitaba sığmadığını, ancak CHP ve MHP'nin bu millete yaptıkları bir hizmetin olmadığını belirten Çağlayan, 'CHP bu millete ne hizmet etmiş. Biz bu millete hizmet ederiz, ancak CHP sadece çene yapar' diye konuştu.
Ziraat Katılım Bankası Kuracak
TBB Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Ziraat Bankası’nın katılım bankası kurmak için çalışmalara başladığını açıkladı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, 3. Arap-Türk Bankacılık Forumu'ndaki açılış konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Aydın, Ziraat Bankası’nın çok uzun olmayan bir süreçte katılım bankası kuracağını açıkladı. 'Kamu bankalarının katılım bankası kurması yönünde çalışmalar var. Son olarak Halkbank'ın çalışmalarının durduğu yönünde haberler çıktı. Durum nedir?' sorusu üzerine Aydın, kendisinin Halkbank ile ilgili bir şey söyleyemeyeceğini, bunun Halkbank Genel Müdürü'ne sorulması gerektiğini söyledi. Kamu bankaları hazırlanıyor Üç kamu bankası ile ilgili böyle bir şeye niyet edildiğini söyleyen Aydın, şunları ifade etti: 'Ben kendi bankamla ilgili olarak söyleyebilirim, Ziraat Bankası, bir katılım bankası için bir kaç ay önce çalışmalarına başladı. Teknoloji alanında yatırımlarımıza devam ediyoruz. Uzun olmayan bir süreçte Ziraat'in katılım bankasını göreceğiz. Süre ile ilgili bir tarih vermeyim. Teknoloji yatırımı devam ediyor. Ne kadar erken bitirirsek o doğrultuda piyasaya gireceğiz. Bununla ilgili elbette ilgili otoritelere başvuru süreci devam edecektir. Sermaye tarafı, izin tarafı devam edecektir. İsimle ilgili şu anda bir çalışmamız yoktur. Ziraat Bankası çok uzun olmayan bir süreçte katılım bankası ile huzurlarınızda olacak. Bir tarih vermiyorum. Ciddi bir hazırlığımız var.' 'Yabancı bir ortak alınabilir mi?' sorusuna Aydın, 'Hayır, sadece biz tek başımıza kurmayı düşünüyoruz. Sermayeyi biz, Hazine, hepimiz koyacağız' yanıtını verdi. Kar düşüşü geçici Bankacılık sektörünün 2014 yılı ocak ayı kar rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Aydın, ekonomi yönetiminin aldığı bir takım tedbirlerin banka karlılıkları üzerinde negatif etkisi olacağını daha öncede kamuoyu ile paylaştıklarını ve bu kararlar alınırken böyle sonuçlar olacağını bildiklerini söyledi. Salt ocak ayının karlılığını değerlendirerek yılın bütününde bu denli yüksek çapta kar azalımı beklemediklerini ifade eden Aydın, ocak ayında karlılıkta yaşanan düşüşün nedenlerini şöyle sıraladı: 'Kur farklarından meydana gelen bir zarar yazma sürecimiz var. İkincisi de Türkiye'de bankacılık sektörünün pasifi çok kısa vadeli. Mevduatı hemen fiyatlıyoruz. Faiz artışları hemen bizim maliyetlerimize yansıdığı halde aktifte krediler uzun vadeli olduğu için fiyatları oraya yansıtamadık. Dolayısıyla faiz giderlerimiz arttığı halde faiz gelirlerimizde bir düşme var. Doğal olarak ocak ayında ciddi anlamda kar düşüşü var ama yılın kalan bölümlerinde asla bu denli bir düşüş beklemiyoruz.' Krediler yüzde 15-20 büyüyecek Aydın, ocak ayında kar rakamlarındaki bu düşüşün geçici olduğunu vurgulayarak, yılın kalan bölümünde bankacılık sektörünün para kazanacağını, ama karların azalacağını, bunun da zaten beklenen bir sonuç olduğunu söyledi. 'Yılın tamamında yüzde 10 civarında karda bir azalma bekleniyor. Buna katılıyor musunuz?' şeklindeki soruya Aydın, 'Kredi büyümemize baktığımızda hala yüzde 25'lik bir kredi büyümesi bekleniyor. Bu yıl yüzde 15 ile yüzde 20 arasında bir kredi büyümesi göreceğiz. Kredi büyümesini fiyatladığımız sürece sektörün öz kaynak karlılığının yüzde 12 civarında gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum' şeklinde cevapladı. aljazeera.com.tr
Rusya Merkez Bankası Hacklendi
Rusya Merkez Bankası’nın internet sitesi saldırya uğradıRusya Merkez Bankası basın ofisi tarafından bugün yapılan açıklamada bankanın faiz kararını açıklamasına bir kaç saat kala internet sitesinin yazılık korsanlarının saldırısına maruz kaldığı ifade edildi.Banka’nın açıklamasında “ Merkez Bankası ‘nın internet sayfası korsan saldırıları nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. Bu durumun giderilmesi ve sitenin faaliyetlerini normal olarak devam ettirmesi için çalışmalar sürmektedir. denildi.
Çin'de Vadesi Geçmiş Şirket Ödemeleri 2010´Dan Bu Yana En Yüksekte, Finans, Trend
Coface’ın Çin’de 2013 yılının dördüncü çeyreğinde gerçekleştirdiği şirket alacak riski yönetimi anketi, Çin’deki her 10 şirketten 8’inin vadesi geçmiş ödeme sorunu yaşadığını ortaya koydu. Kimyasal madde, endüstriyel makine ve elektrikli ve elektronik ev eşyaları sektörleri en yüksek riskli sektörler. 2014 yılında kredi olanakları sıkı olmaya devam edeceğinden dolayı, şirket ödemelerindeki bir kötüleşme Çin’in gölge bankacılık piyasasında önemli bir dalga etkisine yol açabilir.Şirketlerin vadesi geçmiş ödemeleri 2013 yılında yükselmeye devam ettiCoface’in anketine göre, görüşülen şirketlerin yüzde 82’si 2013 yılında vadesi geçmiş ödemesi olduğunu bildirmiştir; bu oran 2012 yılına göre yüzde 5 daha yüksektir ve son üç yıldaki en yüksek seviyedir. Etkilenen şirketlerin yüzde 45’i vadesi geçmiş ödeme miktarlarının arttığını bildirmiştir. Ayrıca şirketler vadesi geçmiş ödemelerin süresinin de uzadığını belirtmektedir: Şirketlerin yüzde 18’i vadesi geçmiş ödemelerin ortalama süresinin 90 günün özerinde olduğunu bildirmiştir; bu oran da 2012 yılına göre yüzde 5 daha yüksektir.Vadesinin üzerinden 6 aydan uzun bir süre geçen ödemeler yüksek riskli olarak değerlendirilmektedir. Coface’in deneyimlerine dayalı olarak, böyle bir durumda vadesi geçmiş ödemelerin hiç yapılmaması olasılığı yüzde 80’dir. Öte yandan, vadesi geçmiş ödemelerin miktarının şirketin toplam satışlarının yüzde 2’sini geçmesi halinde, bu şirketlerin bir likidite sorunu yaşamaları olasıdır. Görüşülen şirketlerin yüzde 33’ü bu durumdadır ve bu ciddi likidite sorunlarının ve tedarikçilere ve borçlu olunan bankalara veya kuruluşlara karşı yüksek bir temerrüt riskinin bir işaretçisidir.Coface Asya-Pasifik Bölgesi Ekonomisti Rocky Tung konu ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Çin’de ödeme durumunun kötüleşmesi bir alarm işaretidir. Geleneksel olarak, Çin’deki küçük şirketler düzenli bankacılık sistemi üzerinden kredi olanaklarına yeterince erişememektedirler ve gölge bankacılık sisteminin temel itici gücünü de bu durum oluşturmaktadır. 2014 yılında fon maliyetlerinin artmasını bekliyoruz ancak gölge bankacılık sistemindeki faiz oranları zaten yüksek düzeydedir. Vadesi geçmiş ödemelerdeki artış eğilimi tedarik zincirindeki farklı paydaşların likidite sorunlarını daha da ağırlaştırmaktadır. Bu kısır döngü önemli bir dalga etkisine yol açabilir.”Yüksek riskli sektörler: endüstriyel makine ve elektronik ürünler, elektrikli/elektronik ev eşyaları ve kimyasallarÇin’deki birçok sektörün ödeme deneyimleri 2013 yılında kötüleşmiştir. Giderek artan sayıdaki sektör katılımcısı vadesi geçen ödemelerin ortalama süresinin 2013 yılında 60 günü geçtiğini bildirmiştir; bu 2012 yılına göre kötüleşme işaretleri göstermektedir. Bu eğilim üç sektör için özellikle endişe vericidir: endüstriyel makine ve elektronik ürünler (%+16), elektrikli/elektronik ev eşyaları (%+19) ve kimyasallar (%+11).1 2 Haberin Devamı
'30 Mart'tan Sonra Pensilvanya ile Mücadele Edeceğiz'
Erdoğan, Fethullah Gülen için 'Pensilvanya’da inzivaya çekilmiş… Gel ülkende inzivaya çekil. Bu nasıl bir inziva. İnzivaya çekilmiş ama oradan alufteleri takip ediyor' dedi“Paralel yapı” dediği Gülen cemaatini eleştiren Başbakan Tayyip Erdoğan , “12 yıl boyunca çetelerle, mafyayla, cuntayla mücadele ettik. Devlete sızmış, milletin enerjisini hortumlayan çeteleri tasfiye ettik. İnşallah 30 Mart’tan sonra kalan çeteleri de tasfiye edeceğiz. Ergenekon’la mücadele ettik. Pensilvanya yönetimindeki Neo-Ergenekon’la da mücadele edeceğiz” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan AKP’nin Manisa mitinginde konuşuyor. Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle: Büyüyen ekonomi rahatsız etti Kirli ittifaklar var. Kirli ilişliler var. Komplo ve kumpaslar var, bunları bozacaksınız. Biz Allah’ın karşısında rücuğa eğiliriz. Bunun dışında kimsenin karşısında eğilmek yok. Eğilmedik bugüne kadar, Allah’ın izniyle bundan sonra da… 81 vilayet, 77 milyon, işte bu oyuna itiraz ediyor. Türkiye’ye yönelik saldırının herkes farkında. Yeniden bir istiklal mücadelesi verdiğimizin herkes farkında. Türkiye’nin büyüyen ekonomisi birilerini rahatsız etti. Aktif, kucaklayıcı, barışçı dış politikası birilerini rahatsız etti. Küresel projeleri, hedefleri, vizyonu birilerini rahatsız etti. Biz göreve geldiğimizde milli gelir neydi? 230 milyar dolar. Yani MHP’den 230 milyar dolarla aldık milli geliri. Şimdi 820 milyar dolar. Yolsuzlukların olduğu bir iktidarda siz 230 milyar dolardan 820 milyar dolara gelebilir misiniz? 79 senede, cumhuriyet tarihinde Türkiye’de yapılan bölünmüş yol neydi biliyor musunuz 6 bin 100 kilometre. 11 senede yapılan bölünmüş yol ne oldu biliyor musunuz? 17 bin kilometre… 6 bin 100 kilometre nire, 17 bin kilometre nire… Sormak lazım bu Bahçeli’ye, siz ne yaptınız arkadaş ya? İnanın yaptıkları bir şey yok. Ne varsa AK Parti’nin iktidarı döneminde var. Zaten, millet 5 yıllığına bunlara iktidar verdi, 3,5 yıl verdiler kaçıp gittiler. Niye kaçıp gittin? Kimse size bırak demedi, niye kaçıp gittiniz? Götürecek mecalleri kalmamıştı. Çünkü onlar maalesef, Sakarya depreminde, Kocaeli depreminde, Düzce depreminde çöktüler, bittiler. Biz geldik, imar ettik. Bizim dönemimizde de Bingöl depremi oldu, Van depremi oldu, Simav depremi oldu. 1 yılda yeniden inşa ettik. Biz buyuz, biz buyuz. Biz iş bilenin, kılıç kuşananın anlayışıyla yürüdük. MHP’ye gönül vermiş, CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Biz MHP’nin, CHP’nin yavrusuyla ortak olduğu iktidarda IMF’ye borç 23,5 milyar dolardı. Ödedik, ödedik, ödedik, geçen 14 Mayıs’ta sıfırladık. Şimdi Türkiye’nin IMF’ye borcu yok, şimdi IMF bizden borç istiyor. 5 milyar dolar, veririz dedik. Veren el, alan elden üstündür. Bunlar milliyetçi değil mi, sevsinler böyle milliyetçiliği. Bunlar kafatası milliyetçisi. Milli bankamız Merkez Bankası… Kasasında ne vardı biliyor musunuz, devraldığımızda MHP’den 27,5 milyar dolar. Şimdi ne var? 128 milyar dolar var. Halep oradaysa, arşın Manisa’da. Manisa, hesabı sormaya var mıyız? MHP ile CHP’nin yavrusu… Göreve geldim, masamın üzerine bir hesap geldi. MHP’den, CHP’nin yavrusundan aldık ya. Zorunlu tasarruf adı altında 13,5 katrilyon kestiler, işçi ve memurdan. Dedim, işçiye memura devlet borçlu olur mu. Sendikaları toplayın, bu parayı ödeyeceğiz dedik. O parayı biz ödedik, biz. Yolsuzlukların iktidarında böyle bir şey olabilir mi? Bitmedi… Bir de hatırlayın, konut edindirme yardımı adı altında para topladılar mı, topladılar. O 3,5 katrilyonu da biz ödedik. Memur kardeşim, işçi kardeşim umudunu kesmişti ama onu da biz ödedik. Bütün bu olaylar karşısında Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu net borç stoğu, 100 liranın 73 lirası borçtu. Şimdi ne oldu, 100 liranın 35 lirası borç. Nereden, nereye düşürdük. Devletin borçlanma faizi, 100 liraya 63 lira faiz ödüyordu, şimdi tek haneye düştü. Aradaki fark vatandaşımın cebinde kalıyor. Enflasyon neydi? Yüzde 30… Şimdi yüzde 8. Aradaki fark Ayşe bacının, Fatma bacının mutfağında kalıyor. Ahmet kardeşimin cebinde kalıyor. Ey MHP, ey CHP… Sizin böyle bir derdiniz, aşkınız yok. Bizde dert var. Onun içişn 30 Mart çok önemli. Ne zaman şehit gelse MHP’liler istismar eder Bu arada en çok da çözüm süreci birilerini rahatsız etti. İnşallah bunu da bozacağız. Ölümlerin durması, kanın durması, gözyaşının dinmesi birilerini rahatsız etti. Şehit cenazeleri geldiği zaman MHP’liler sokaklara dökülür, istismar eder. BDP de bunu tersini yapar. İçlerinden biri ölünce bunu istismar eder. Birisi siyasi Kürtçülük, biri siyasi Türkçülük yapıyor. Biz, Türküyle, Kürdüyle, Boşnağıyla, Arnavutuyla,i Romanıyla, Lazıyla, Gürcüsüyle, aklınıza ne gelirse… Biz diyoruz ki tek millet. Ben Türkü de Kürdü de, Arabı da, Boşnağı da beni yaradan Allah onu da yarattığı için seviyorum. Çünkü bizim inancımızda ne siyahın beyaza, ne beyazın siyaha üstünlüğü yoktur. Ne Arabın Kürde, ne Türkün Kürde, ne Kürdün Türk’e üstünlüğü yoktur. Onun için ne diyoruz, tek millet. Arkadan bir şey daha söylüyorum, nedir o? Tek bayrak… Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır. Toprak eğer uğruna ölen varsa vatandır. Üç, tek vatan… Ama 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Batıda ne varsa, doğuda, güneydoğuda da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak. Çünkü Türkiye’nin 780 bin kilometrekaresi hep birlikte ayağa kalkacak. 10 yıl önce, 12 yıl önce denseydi ki Şırnak’ta havalimanı yapılacak, buna kim inanırdı? Iğdır’da, Ağrı’da, Kars’ta havalimanı yapılacak dense kim inanırdı? Buyurun, bu havalimanları bitti, sadece Hakkari kaldı. Orada da ne yazık ki bölücü terör örgütü zaman zaman tehditlerle müteahhitleri kaçırttı. İsteseler de istemeseler de bitecek. Ablalara ‘defolun’ deyin Huzuru bozmak, istikrarı zedelemek, ekonomiyi durdurmak için gayret sarf edenlere inşallah fırsat vermeyeceğiz. Şimdi çıkmışlar, birileri abla olmuş. Duydunuz mu bu ablaları? Size de yalan, yanlış, iftira her şeyi anlatmaya başladılar mı? Geçen güb Hatay tarafında bir teyze bunlara ne güzel cevap verdi. Ya bunlarda iftira, yalan var. Bunlara sadece bir şey söyleyin. Artık benim vatandaşım adresi biliyor. Bunlara şunu söylemek lazım. Sizin hocanız, benim kızımın başının örtüsünü açmaya çalışan birisidir. Defolun demek lazım. MHP, ne zaman Pensilvanya’yla dost oldun? Affedersiniz, kendine göre fetvalar veren birisiyle bizim işimiz yok. Bunu söyleyin. Bunlar hizmet yapıyor öyle mi? Ne oldu? Aralar açılınca şimdi öğrencileri dışarı atıyorsunuz. Siz onları orada bedava yatırmıyordunuz. Ne oldu şimdi size? Aldığınız o zekat paralarını nereye harcadınız? Aldığınız kurbanlıkları nereye harcadınız. Kardeşlerim 30 Mart aynı zamanda bu hesabın bozulmasıdır. Bu ablalar diyorlar ki, AK Parti’ye değil MHP’ye verin. Şimdi orayla dost oldular. Ne zamandan beri dost oldunuz? Dert o değil, dert AK Parti’yi Manisa’da, Türkiye’de oylarını düşürebilir miyiz? Başarılı olamayacaksınız. Sizin tuzağınız varsa, halkımın da tuzağı var, Hakk’ın da tuzağı var. Onların ablaları bir kenara, bizim ablalarımız bize yeter. Onlar beddua seansları yapıyor evlerde. Yurtlarında… Ama bizim dua seanslarını yapan kardeşlerimiz burada. Abiler burada,… Onların ağabeyleri varmış… Bizim ağabeylerimiz Allah’ın izniyle Manisa’da sandıkları patlatacak. Aileleri böldüler aileleri, milleti parçaladılar milleti. Yalan yanlış gazeteler, broşürler basıp evlere dağıttılar. Bunun adı hukukta casusluktur, ajanlıktır. Ama yakayı ele verdiler, bedelini de ağır ödeyecekler. Dedim ya, inlerine gireceğiz. Öyle kolay kolay biz bu devleti sokakta bulmadık. Milli birliğimizi, milli güvenliğimizi tehdit eden bu unsurlara karşı gerekli tedbirleri aldık, alıyoruz, gereken hesabı da soracağız. Mardin’de BDP’ye oy verin diyorlar Mardin’de, Siirt’te açık açık BDP’ye oy istiyorlar. Düşünebiliyor musunuz? AK Parti’nin karşısında kim güçlüyse orada. Kendi amaçları uğrunda, meşru, gayrimeşru… Yeter ki AK Parti’nin karşısında olsun. MHP’lilere diyorlar ki, Ankara’da İzmir’de İstanbul’da CHP’ye oy veren. Pensilvanya CHP’den yolsuzluk nedeniyle atılmış şahsı aday olarak istedi. Bu CHP’de onu aday yaptı. O yolsuzluk klasörünün önünde Kılıçdaroğlu’nun çekilmiş resimleri vardır. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun da ondan pek farkı yok. Kılıçdaroğlu utanmadan ‘ortaya çıkar’ diyor İstediğimiz hastaneye gidiyor muyuz? İlaçlarımızı istediğimiz eczaneden alıyor muyuz? Bunun kadri kıymetini 30 Mart’ta gösterelim diyorum. Sandıklara sahip çıkın, bunlar her türlü numarayı yapa. Bunlar her şeyi yaparlar. Sandıklar bizim namusumuzdur diyeceksiniz, sahip çıkacaksınız. Kuş uçurtmayacağız. Her gün konuşmalarına bakın. Kılıçdaroğlu’nun Bahçeli’nin konuşmalarına bakın. Adeta birbirlerinin avukatlığını yapıyorlar. Eli kanlı terör örgütlerine de artık sahip çıkıyorlar. Polise kurşun yağdıran terör örgütüne, kendisi üstlendiği halde, DHKP-C, Kılıçdaroğlu utanmadan bul çıkar diyor. Hale bak ya. Seni biliyoruz, gösterin bana o terör örgütünü, gideyim üye olayım diyen adamsın sen. Senin karakterinde bu var. Şimdi bakıyoruz, MHP de kol kanat germeye başladı. Kardeşlerim, dikkat edin, oyun çok büyük. Bunlar AK Parti iktidarını, milletin iktidarını yıpratmak, istedikleri gibi at oynatabilecekleri bir Türkiye kurmak istiyorlar. Bu oyuna gelme Manisa. 30 Mart’ta sen bu oyunu sandıkta bozacaksın Manisa… Manisa’daki CHP’li, MHP’li kardeşim. Az önce örnekler verdim. MHP döneminde neler oldu, biz neler yaptık? 30 Mart’ta sen de gönül verdiğin partiye bir ders vermelisin diyorum. Bunlar büyükşehir belediyeciliği nedir bilmez. İstanbul gibi bir şehirde 4,5 yıl büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. CHP’den 2.5 milyar dolarla devraldım, 1.2 milyar dolar borçla devrettim. Çamur, çöp, hava kirliliği, susuzluk felaketti. Hamdolsun 2 yılda ne çöp dağları, ne susuzluk, ne hava kirliliği kaldı. Aynı şekilde Manisa’yı da modern bir büyükşehir haline getirelim. Biz büyükşehir yasasını çıkardığımızda, CHP, MHP ve BDP karşı çıktı. Şimdi bunlar hangi yüzle karşınıza çıkıp oyunuzu bize verin diyecekler. Siz Manisa’nın büyükşehir olmasını istemediniz ki ya? Bunlara gereken dersi vereceğiz . Bu meydan zaten bunu gösteriyor. Pensilvanya yönetimindeki Neo-Ergenekon 12 yıl boyunca çetelerle, mafyayla, cuntayla mücadele ettik. Devlete sızmış, milletin enerjisini hortumlayan çeteleri tasfiye ettik. İnşallah 30 Mart’tan sonra kalan çeteleri de tasfiye edeceğiz. Ergenekon’la mücadele ettik. Pensilvanya yönetimindeki Neo-Ergenekon’la da mücadele edeceğiz. Pensilvanya’da inzivaya çekilmiş… Gel ülkende inzivaya çekil. Bu nasıl bir inziva. İnzivaya çekilmiş ama oradan alufteleri takip ediyor. Sen hoca mısın, istihbarat örgütünün başı mısın, nesin sen?T24
Türk Tabipler Birliği'nden Erdoğan İçin 'Endişeliyiz' Duyurusu
Türk Tabipler Birliği yaptığı yazılı bir açıklama ile Başbakan Erdoğan'ın 'duygu durumu'ndan endişe duyduklarını ifade etti.Türk Tabipler Birliği internet sayfasından yaptığı basın duyurusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın 'ruh durumu'ndan endişe duyduklarını açıkladı. 'Başbakan Erdoğan'ın duygu durumundan endişeliyiz' başlıklı duyuruda şunlar yazılı; '“Gezi olaylarını faiz lobisi çıkardı.” “Dolmabahçe Camii’nde içki içtiler.” “Benim başörtülü bacılarıma saldırdılar.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Direnişi’nden bu yana kullandığı ayrıştırıcı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı dili hekimler olarak kaygıyla izliyoruz. Dün Gaziantep Mitingi’nde Berkin Elvan’la ilgili söylediklerini dinlediğimizde ise dehşete kapıldık. Normal/de hiç kimse çocuklarını kaybetmiş iki aileyi karşı karşıya getirmeye çalışmaz. Normal/de hiç kimse ekmek almaya giderken polis tarafından başından vurulan, 269 gün ölümle pençeleştikten sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki bir çocuğu terörist ilan etmez. Normal/de hiç kimse oyun çağında öldürülen bir çocuğun mezarına konan oyuncak misketleri “demir bilye” olarak çarpıtmaz. Normal/de hiç kimse daha iki gün önce evlâdını toprağa vermiş bir anneyi miting meydanında yuhalatmaz. Bizler hekimiz.İnsanın bin bir ruh halini, bin bir duygu durumunu biliriz. Başbakan Erdoğan’ın duygu durumundan endişe duyuyoruz. Fevkâlâde endişe duyuyoruz. Kendisi, çevresi, ülkemiz adına endişe duyuyoruz. Endişemizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİCumhuriyet