onedio
8. Kayseri Altın Çınar Film Festivali'nin Jüri Üyeleri Belli Oldu
İSTANBUL (AA) - Anadolu Sinemacılar Derneği tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla düzenlenen 8'inci Kayseri Altın Çınar Film Festivali'nin jüri üyeleri açıklandı. 29-31 Ekim'de gerçekleştirilecek festivalde, Ulusal Kısa Film Yarışması Jüri Başkanı Türkiye Sinema ve Audiovisuel Vakfı (TÜRSAK) Başkanı Elif Dağdeviren oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması kategorisinin diğer jüri yeleri ise Görüntü Yönetmenleri Derneği (GYD) kurucu üyesi Engin Özkaya, yönetmen Banu Sıvacı, dizi ve tiyatro oyuncusu Sermet Yeşil ile oyuncu Beste Bereket olarak belirlendi.
Antalya'da Sahte Altın Satarken Yakalanan Zanlı Tutuklandı
ANTALYA (AA) - Antalya'nın Alanya ilçesinde sahte altın satarken gözaltına alınan zanlı tutuklandı.İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, ilçe merkezinde 4 kuyumcuya 13 bin 863 lira tutarında sahte altın satıldığı ihbarı üzerine çalışma başlattı.Eşkali belirlenen M.G. (26), bir başka kuyumcuya sahte bilezik satmaya çalıştığı sırada yakalandı.Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı.
Güncelleme - Kocaeli Ve İstanbul'da Kuyumculardan Hırsızlık Yaptıkları İddiasıyla Yakalanan 2 Kişi Tutuklandı
KOCAELİ (AA) - Kocaeli ve İstanbul'daki kuyumculardan altın çaldıkları iddiasıyla gözaltına alınan 2 şüpheli tutuklandı.Alınan bilgiye göre, Kocaeli Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, İzmit ve Gebze ilçelerindeki bazı kuyumculardan altın çalındığı ihbarı üzerine harekete geçti.İzmit'te yakalanan şüpheliler A.Y. ve H.İ'nin, İstanbul'un Esenyurt ve Büyükçekmece ilçelerindeki 2 kuyumcudan da hırsızlık yaptığı belirlendi.Yaklaşık 100 bin liralık altın çaldıkları tespit edilen şüphelilerden A.Y'nin benzer suçlardan 25, H.İ'nin de 6 suç kaydının olduğu anlaşıldı.Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi. Nöbetçi hakimliğe çıkarılan şüpheliler, tutuklandı.
Kocaeli Ve İstanbul'da Kuyumculardan Hırsızlık Yaptıkları İddiasıyla 2 Kişi Yakalandı
KOCAELİ (AA) - Kocaeli ve İstanbul'daki kuyumculardan altın çaldıkları ileri sürülen 2 şüpheli gözaltına alındı.Alınan bilgiye göre, Kocaeli Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, İzmit ve Gebze ilçelerindeki bazı kuyumculardan altın çalındığı ihbarı üzerine harekete geçti.Bir süre sürdürülen teknik ve fiziki takibin ardından ekipler, şüpheliler A.Y. ve H.İ'yi İzmit ilçesinde yakaladı.Şüphelilerin İstanbul'un Esenyurt ve Büyükçekmece ilçelerindeki 2 kuyumcudan da hırsızlık yaptığı belirlendi.Yaklaşık 100 bin liralık altın çaldıkları tespit edilen zanlılardan A.Y'nin benzer suçlardan 25, H.İ'nin de 6 suç kaydının olduğu belirlendi.Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi.
AB, Rum Yönetiminin "Yatırım Karşılığı Vatandaşlık" Programını Araştıracak
BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB), Kıbrıs Rum yönetiminin bir skandalla yeniden gündeme gelen yatırım karşılığında vatandaşlık ve oturma izni ile AB yasalarını ihlal edip etmediğini araştıracak.AB Komisyonu Sözcülerinden Christian Wigand, günlük basın toplantısında, 'AB Komisyonu, şu anda Rum yönetiminin programının AB yasalarıyla uyumlu olup olmadığını olası ihlal işlemi bakımından araştırıyor.' dedi.AB, Rum yönetiminin 'altın vize' de denilen programını daha önce de eleştiriyordu. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, son olarak geçen ay yaptığı 'Birliğin Durumu' konuşmasında, 'Avrupa değerleri, satılık değildir.' ifadesini kullanmıştı.Wigand, von der Leyen'in bu sözlerini hatırlatarak Rum yönetiminden üst düzey yetkililerin, çıkar karşılığı AB vatandaşlığı vermelerini 'inanamayarak izlediklerini' söyledi.Komisyon üyelerinin, daha önce de yatırım karşılığı vize ve pasaport programları hakkındaki ciddi endişeleri, Rum yetkililere de doğrudan ilettiklerini aktaran Wigand, AB Komisyonunun Kıbrıs Rum kesimi dışında Bulgaristan ve Malta ile yatırım karşılığı vatandaşlık ve oturum programları hakkında yazışmalar ile siyasi temaslar yaptığını kaydetti.AB Komisyonunun Adaletten Sorumlu Üyesi Didier Reynders de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Rum yönetiminin 'yatırım programını' 1 Kasım'dan itibaren kaldırma kararını memnuniyetle karşıladığını bildirdi.Reynders, Rum kesiminin kararının hem kendisinin hem de AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in bu program hakkındaki endişelerini dile getirmesinden sonra alındığına dikkati çekti.Güney Kıbrıs Rum yönetiminde suça karışmış kişiler de yararlandığı için eleştirilen 'yatırım karşılığı vatandaşlık' programının sonlandırıldığı açıklanmıştı.Karar, Rum Meclisi Başkanı Dimitris Şilluris ve AKEL Milletvekili Hristakis Ciovanis'ın sabıka kaydı olan Çinli bir iş insanının Kıbrıs pasaportu almasına yardım etmeye hazır olduklarına dair gizli çekilmiş görüntülerin, Al Jazeera tarafından yayımlanmasının ardından alındı.
Reklam
Cansu Poyraz Karadeniz Yazio: Yazar Adayları Elime Mum Diksin: Yayınevinin Dikkatini Çekme Sanatı
etiket
“Ben sana yazma demiyorum. Yaz, yine yaz, ama hobi olarak yaz.” cümlesine tepki olarak doğanlardansanız toplaşın, size anlatacaklarım var. Farz edelim ki gece gündüz durmadan çalışıp, ortaya gurur duyduğunuz bir eser çıkardınız. Bildiğiniz bilmediğiniz ne kadar yayınevi varsa hepsine de gönderdiniz. Elbet biri sizdeki cevheri görüp “Aman Allah’ım, yeni Ahmet Ümit’i bulduk, bu kitabı hemen basmalıyız.” diyecek ve geri dönüş yapacak diye bekliyorsunuz. Ama o da ne? Aradan iki hafta geçmesine rağmen e-posta kutunuza gelen giden bir şey yok.  Daha fazla beklememeye karar verip yayınevlerini telefonla aramaya başlıyorsunuz. Şanslıysanız ilk yayınevinden “Gelen dosyalara ancak 6 ay içinde geri dönebiliyoruz.” cevabını alıp, ilk şokunuzu yaşıyorsunuz. Kabul edin, daha ilk şokta “Bu iş olmayacak galiba, ben en iyisi vazgeçeyim.” düşüncesi geçti içinizden.Böyle düşünenler hiç durmasın ve hemen vazgeçsin, zira önünüzde çok zorlu bir yol var ve bu yol ancak inat, azim ve cesaretle yürünebilir. Hayallerinin peşini bırakmayan iflah olmaz bir yazar adayıysanız, işte size yayınevlerinin ilgisini çekebilmenize yardımcı olabilecek altın değerinde 5 tavsiye!
Reklam
Ruhani: "Yurt Dışında Bloke Edilen Döviz Kaynaklarımızı Kullanabilmek İçin Uğraşıyoruz"
TAHRAN (AA) - İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, yurt dışında bloke edilen döviz kaynaklarını kullanabilmek için uğraştıklarını söyledi. Ruhani, başkent Tahran'da yapılan Ekonomi Koordinasyon Merkezi toplantısında yaptığı konuşmada yurt dışında bloke edilen İran mali kaynaklarıyla ilgili açıklamada bulundu. Hükümetin bölge ülkeleriyle mali kanallar konusunda yaptığı anlaşmaların süratle hayata geçirilmesi için gayret sarfettiğini aktaran Ruhani, 'ABD yaptırımları ülkenin ekonomisi üzerinde ağır şartlar meydana getirdi ancak ortaya konulan çabalar sayesinde yurt dışında bloke edilen kaynakların kullanımı artıyor. Yurt dışında bloke edilen döviz kaynaklarımızı kullanabilmek için uğraşıyoruz.' ifadelerini kullandı. Ruhani, Çin, Avrasya bölgesindeki ülkeler ve komşularla enerji, teknoloji ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için özel planlamalar yapmaları gerektiğini belirtti. Toplantıda İran Merkez Başkanı Abdunnasır Himmeti, dün yaptığı Bağdat ziyaretinde Iraklı yetkililerle mali kaynakların kullanımına dair yaptığı anlaşmalarla ilgili bilgi verdi. Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de Çin temaslarında bu ülkenin yetkilileriyle mali kanal, taşımacılık ve denizcilik alanında iyi anlaşmalar sağlandığıyla ilgili rapor sundu. Himmeti dün Iraklı mevkidaşı Mustafa Galib ve Irak Ticaret Bankası Başkanı Salim Cevad Abdulhadi el-Çelebi ile yaptığı görüşmelerin ardından 'İran Merkez Bankası'yla Irak Ticaret Bankası arasında, ülkemizin mali kaynaklarının serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varıldı.' açıklamasında bulunmuştu.ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarıABD Başkanı Donald Trump, 8 Mayıs 2018'de nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurmuş ve İran'ın ABD dolarına erişimini, devlet tahvili satmasını, altın ve diğer değerli madenler ile çelik, alüminyum, kömür gibi metallerle ticaret yapmasını ve yolcu uçağı ya da parçalarını ithal etmesini engelleyen yaptırım paketini 3 ay sonra resmen hayata geçirmişti.ABD'nin İran'a yönelik ikinci yaptırım paketi, 180 günlük sürenin dolmasının ardından 5 Kasım 2018'de devreye girmişti.Buna göre, İran Ulusal Petrol Şirketi, İran Petrol Ticaret Şirketi ve Ulusal Tanker Şirketine uluslararası kısıtlamalar getirilirken, ekonomisi büyük ölçüde petrole dayalı İran'dan petrol ve ürünlerinin satışına yaptırımlar uygulanmıştı.
Kayıtlı Olmayan Numaraları Açmayan Milgrom, 2020 Nobel Ekonomi Ödülünü Kazandığını Ödülü Birlikte Kazandığı Meslektaşı ve Komşusu Olan Wilson'dan Öğreniyor
2020 Nobel Ekonomi Ödülü, 'İhale Formatları' konusundaki çalışmaları ile Amerikalı ekonomistler Paul R. Milgrom ve Robert B. Wilson'ın oldu. Milgrom ise bu haberi telefonunda kayıtlı olan numaraları açmadığı için Nobel komitesinden öğrenmedi. Komşusu ve aynı zamanda ödülü birlikte kazandığı meslektaşı Wilson'dan öğrendi...
Reklam
İran Merkez Bankası Başkanı: "Irak Bankalarındaki Mali Kaynaklarımız Serbest Bırakılacak"
İSTANBUL (AA) - İran Merkez Başkanı Abdunnasır Himmeti, ülkesinin mali kaynaklarının serbest bırakılması konusunda Bağdat yönetimiyle anlaştıklarını söyledi. İran'ın resmi haber ajansı IRNA'ya konuşan Himmeti, mevkidaşı Mustafa Galib ve Irak Ticaret Bankası Başkanı Salim Cevad Abdulhadi el-Çelebi ile yaptığı görüşmelerle ilgili bilgi verdi. Himmeti, 'İran Merkez Bankası'yla Irak Ticaret Bankası arasında, ülkemizin mali kaynaklarının serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varıldı.' dedi.Elektrik ve doğalgaz ihracatı nedeniyle Irak bankalarında kayda değer oranda İran'a ait mali kaynakların bulunduğunu dile getiren Himmeti, 'İran'ın Irak'taki mali kaynakları temel ihtiyaç maddeleri satın alma amacıyla serbest bırakılacak.' ifadelerini kullandı. Söz konusu ihtiyaç maddelerinin ABD'nin ekonomik yaptırımları kapsamında olmadığını dile getiren Himmeti, Irak bankalarında ülkesine ait ne kadar para olduğuna dair açıklama yapmadı. İran Merkez Başkanı Abdunnasır Himmeti, Bağdat'ta bir gün süren resmi ziyareti kapsamında mevkidaşı Galib ve Irak Ticaret Bankası Başkanı Çelebi'nin yanı sıra Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi ve Irak Maliye Bakanı Ali Abdulemir Allavi ile görüşmüştü.ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarıABD Başkanı Donald Trump, 8 Mayıs 2018'de nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurmuş ve İran'ın ABD dolarına erişimini, devlet tahvili satmasını, altın ve diğer değerli madenler ile çelik, alüminyum, kömür gibi metallerle ticaret yapmasını ve yolcu uçağı ya da parçalarını ithal etmesini engelleyen yaptırım paketini 3 ay sonra resmen hayata geçirmişti.ABD'nin İran'a yönelik ikinci yaptırım paketi, 180 günlük sürenin dolmasının ardından 5 Kasım 2018'de devreye girmişti.Buna göre, İran Ulusal Petrol Şirketi, İran Petrol Ticaret Şirketi ve Ulusal Tanker Şirketine uluslararası kısıtlamalar getirilirken, ekonomisi büyük ölçüde petrole dayalı İran'dan petrol ve ürünlerinin satışına yaptırımlar uygulanmıştı.
Gram Altın 490 Lirayla Rekor Kırdı
Yeni haftayla birlikte gram altın fiyatları 490 lirayla rekor tazelerken günün ikinci yarısında altın fiyatlarında düşüş gözlemleniyor. Çeyrek altın ise 796 liradan satılıyor.
Reklam
Şanlıurfa'da Kuyumcudan Hırsızlık İddiası
ŞANLIURFA (AA) - Şanlıurfa'da bir kuyumcuda hırsızlık yapıldığı iddiasıyla polis ekipleri çalışma başlattı.Alınan bilgiye göre, merkez Eyyübiye ilçesindeki Kuyumcular Çarşısı'nda iş yeri bulunan Mahmut Fidan, dükkanını açtığında içerisinde altın ve para bulunan kasanın yerinde olmadığını fark etti.Fidan'ın bildirmesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, iş yerinde inceleme yaptı. Ekipler, hırsız veya hırsızların yakalanması için çalışma başlattı.Çalınan kasada toplamda 150 bin lira civarında altın ve para olduğu ileri sürüldü.
Reklam
Kara Harp Okulu'nda Yeni Dönemin İlk Dersini Azerbaycan Büyükelçisi Verdi
ANKARA (AA) - Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, 'Tek millet iki devlet bir slogan değil. Bu artık tam bir gerçek. Cumhurbaşkanlarımızdan başlayarak tüm halkımız bu şekilde.' dedi.Hazar İbrahim, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki Kuvvet Komutanlarının katıldığı Kara Harp Okulu 2020- 2021 Eğitim-Öğretim Yılı Açılış Töreni'ne iştirak etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende harbiyelilere yeni eğitim ve öğretim yılının ilk dersi veren İbrahim, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini anlattı. 'Tek millet, iki devletin büyükelçisi' olarak bir anlamda kendi okulunda ders verdiğini ifade eden İbrahim, kardeşlerinin cephede mücadele verdiği esnada kürsüde konuşmasının da zor olduğunu söyledi.Karşılaştıkları zulüm, işgal ve sivillere yönelik saldırıların işlerini zorlaştırdığını ama hiçbir zaman haklarından dönmediklerini anlatan İbrahim, 'Biz, bunu 100 yıl önce de görmüştük. Ne için yaptıklarını çok iyi biliriz. Özgürlüğümüz, geleceğimiz için mücadele vermeye hazırdık ama o zamanlar gücümüz yeterli değildi. Maalesef bizlere karşı adaletsiz işler yapılmıştı ve Azerbaycan toprakları işgal olmuştu.' diye konuştu.İbrahim, Azerbaycan'ın her dönemde topraklarını korumak için mücadele ettiğini ancak dış güçlerin her zaman Ermenistan'ın yanında yer aldığını aktardı. Son saldırıların ardından Ermenistan'a çok güçlü bir şekilde karşılık verdiklerini anlatan İbrahim, 'Sivillerimize saldırdılar Gence'de. Balistik füze attılar sivillerin üzerine. Yukarı Karabağ ile alakası olmayan bir kentimiz. Biz kendimizi savunmaya devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.30 yıldır Azerbaycan subaylarının Kara Harp Okulu'nda eğitim aldığını anlatan İbrahim, 'Cumhurbaşkanımız, 'Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri bugün dünyanın en önde gelen kardeş Türk Silahlı Kuvvetlerinin küçük bir modelidir ve olacaktır' dedi. Tek millet iki devlet bir slogan değil. Bu artık tam bir gerçek. Cumhurbaşkanlarımızdan başlayarak tüm halkımız bu şekilde. Türkiye bütün Azerbaycan halkının kabinde çok güzel bir yer aldı. Azerbaycan'da, Türk ve Azerbaycan bayrakları tam yan yana dalgalanır. Gence'de Azerbaycan bayrağı ve Türkiye bayrağının yanına füze düştü. Tüm alanlarda Türkiye ve Azerbaycan birdir.' değerlendirmesinde bulundu.İbrahim, Türkiye'den genci, yaşlısı her bir bölgeden insanların büyükelçiliğe gelip 'Ne yapabiliriz?' diye sorduğunu, para yardımında bulunmak istediğini söyledi.Azerbaycan'a yardım için nişan yüzüğünü gönderdiÜç gün önce elçiliğe Kahramanmaraş'tan bir mektup geldiğini belirten İbrahim, şunları kaydetti:'Günde bin, 2 bin mektup gelir destek için. Mektupta Azerbaycan ve Türkiye'nin geleceğinin bir olduğu söyleniyordu. Maraşlı kardeşimiz, Azerbaycan'a yardım için Türk bayrağıyla altın nişan yüzüğünü göndermiş. Bunu dünyanın hiçbir yerinde hiç kimse yapmaz. Duygulandım ve telefon açarak kardeşimize yüzüğünü göndereceğimi söyledim. Kabul etmedi ve 'Biz Azerbaycan'a karşı olan adaletsizliği görerek ailece bu kararı aldık' dedi. Eğer biz en önemli, en asil olan bayrağımızı, nişan yüzüğümüzü gönderiyorsak kimse bizim karşımızda duramaz.'İbrahim, Azerbaycan'ın da her zaman Türkiye'nin yanında olacağını sözlerine ekledi.Tören sonunda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki Kuvvet Komutanları, harbiyelilerle Harp Okulu Marşı'nı okudu.
Kara Harp Okulu'nda Yeni Dönemin İlk Dersini Azerbaycan Büyükelçisi Verdi
ANKARA (AA) - Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, 'Tek millet iki devlet bir slogan değil. Bu artık tam bir gerçek. Cumhurbaşkanlarımızdan başlayarak tüm halkımız bu şekilde.' dedi.Hazar İbrahim, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki Kuvvet Komutanlarının katıldığı Kara Harp Okulu 2020- 2021 Eğitim-Öğretim Yılı Açılış Töreni'ne iştirak etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende harbiyelilere yeni eğitim ve öğretim yılının ilk dersi veren İbrahim, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini anlattı. 'Tek millet, iki devletin büyükelçisi' olarak bir anlamda kendi okulunda ders verdiğini ifade eden İbrahim, kardeşlerinin cephede mücadele verdiği esnada kürsüde konuşmasının da zor olduğunu söyledi.Karşılaştıkları zulüm, işgal ve sivillere yönelik saldırıların işlerini zorlaştırdığını ama hiçbir zaman haklarından dönmediklerini anlatan İbrahim, 'Biz, bunu 100 yıl önce de görmüştük. Ne için yaptıklarını çok iyi biliriz. Özgürlüğümüz, geleceğimiz için mücadele vermeye hazırdık ama o zamanlar gücümüz yeterli değildi. Maalesef bizlere karşı adaletsiz işler yapılmıştı ve Azerbaycan toprakları işgal olmuştu.' diye konuştu.İbrahim, Azerbaycan'ın her dönemde topraklarını korumak için mücadele ettiğini ancak dış güçlerin her zaman Ermenistan'ın yanında yer aldığını aktardı. Son saldırıların ardından Ermenistan'a çok güçlü bir şekilde karşılık verdiklerini anlatan İbrahim, 'Sivillerimize saldırdılar Gence'de. Balistik füze attılar sivillerin üzerine. Yukarı Karabağ ile alakası olmayan bir kentimiz. Biz kendimizi savunmaya devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.30 yıldır Azerbaycan subaylarının Kara Harp Okulu'nda eğitim aldığını anlatan İbrahim, 'Cumhurbaşkanımız, 'Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri bugün dünyanın en önde gelen kardeş Türk Silahlı Kuvvetlerinin küçük bir modelidir ve olacaktır' dedi. Tek millet iki devlet bir slogan değil. Bu artık tam bir gerçek. Cumhurbaşkanlarımızdan başlayarak tüm halkımız bu şekilde. Türkiye bütün Azerbaycan halkının kabinde çok güzel bir yer aldı. Azerbaycan'da, Türk ve Azerbaycan bayrakları tam yan yana dalgalanır. Gence'de Azerbaycan bayrağı ve Türkiye bayrağının yanına füze düştü. Tüm alanlarda Türkiye ve Azerbaycan birdir.' değerlendirmesinde bulundu.İbrahim, Türkiye'den genci, yaşlısı her bir bölgeden insanların büyükelçiliğe gelip 'Ne yapabiliriz?' diye sorduğunu, para yardımında bulunmak istediğini söyledi.Azerbaycan'a yardım için nişan yüzüğünü gönderdiÜç gün önce elçiliğe Kahramanmaraş'tan bir mektup geldiğini belirten İbrahim, şunları kaydetti:'Günde bin, 2 bin mektup gelir destek için. Mektupta Azerbaycan ve Türkiye'nin geleceğinin bir olduğu söyleniyordu. Maraşlı kardeşimiz, Azerbaycan'a yardım için Türk bayrağıyla altın nişan yüzüğünü göndermiş. Bunu dünyanın hiçbir yerinde hiç kimse yapmaz. Duygulandım ve telefon açarak kardeşimize yüzüğünü göndereceğimi söyledim. Kabul etmedi ve 'Biz Azerbaycan'a karşı olan adaletsizliği görerek ailece bu kararı aldık' dedi. Eğer biz en önemli, en asil olan bayrağımızı, nişan yüzüğümüzü gönderiyorsak kimse bizim karşımızda duramaz.'İbrahim, Azerbaycan'ın da her zaman Türkiye'nin yanında olacağını sözlerine ekledi.Tören sonunda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki Kuvvet Komutanları, harbiyelilerle Harp Okulu Marşı'nı okudu.
Adnan Oktar Organize Suç Örgütü Davası
İSTANBUL (AA) - Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik, aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar'ın da bulunduğu 76'sı tutuklu 238 sanığın yargılandığı dava, Oktar’ın ek iddianamedeki iddialara karşı savunmasının alınmasıyla sürüyor.İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, Oktar'ın da aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklarla bir kısım tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı.Duruşmada Oktar'ın önceki celselerde birleştirilen ek iddianame ile kapalı oturumlarda dinlenilen mağdur, müşteki ve tanıkların beyanlarına karşı savunması alındı. Sağlık sorunları nedeniyle oturarak konuşmasına müsaade edilen Oktar, 'Ben yerli, milli, milliyetçi Türk-İslam birliğini savunan, devletine, milletine bağlı bir insanım. Örgüt iddialarını şiddetle reddediyorum. 40 yıldır bu milletin gözü önündeyim. Sevgi dolu bir insanım. Kızıl elmacıyım. Daima devletimin emrindeyim.' ifadelerini kullandı.Mahkeme Başkanı Mehmet Galip Perk, sanık Oktar'a, ilk savunmasında aylık gelirini 3 bin lira olarak beyan ettiğini hatırlatarak, 'Bu kadar geliriniz var. Yayınlarınızda bahsettiğiniz üzere, dosyada siyah, ince altından çizgileri olan takım elbise giydiğiniz, altın tesbihli videolarınız mevcut. Ayakkabılarınızın deri, kaliteli, pahalı markalardan olduğunu söylüyor, hatta ahtapottan ve yılan derisinden imal edilmiş bir ayakkabınızdan bahsediyorsunuz. Şatafatlı lüks yaşamı sevdiğiniz hususlarını, 20 yıldır Dragos denen villada kaldığınızı da söylüyorsunuz. Aylık 3 bin lira gelirle bu yaşamı nasıl karşılıyorsunuz?' sorusunu yöneltti.Oktar da bunun üzerine A9 Tv kanalında yapılan yayınların şov olduğunu ve orada şakacı bir üslup takındığını anlatarak, şunları söyledi:'Lükse ve şatafata meraklı değilim. O kıyafetler şov içindir. Bankada 5 kuruş param yok, evim yok, arabam ve mal varlığım yok. Ben o evde kalıyorum, evet pahalı ama kirası ne kadar bilmiyorum. Ben ödemiyorum, arkadaşım ödüyor, misafir olarak kalıyorum. Güvenlik tehlikesiyle değişik yerlerde de kalıyorum. Suikast tehlikesi var.' İslam'ı dünyaya yaymaya çalıştığını öne süren Oktar, “Müslüman gariban olmaz, güçlü, kuvvetli olur. Eğlencenin ve lüks yaşamın meraklısı olmadım. Benim o evde kendi odam var, oraya kapanıp kitap okurum.' diye konuştu.Mahkeme Heyeti Başkanı Perk'in, yayınlarda taktığı 300 bin lira değerindeki saati nasıl aldığını sorduğu Oktar, saatin bir arkadaşına ait olduğunu emaneten alıp yayınlarda taktığı yanıtını verdi. Mahkeme başkanının sorusu üzerine saati veren arkadaşını hatırlamadığın savunan Oktar, 'Ben saatten hiç hoşlanmam zaten. Çok rahatsız edici. İslam'ın şerefini yükseltmek için taktım. 'Müslüman zavallıdır, güçsüzdür, hurafelere inanır' inancını yıktım. Sosyeteye İslam'ın hakim olmasını sağlamak için uğraştım.' iddiasında bulundu.Sanık Oktar'a, televizyon programlarında Türk aile yapısını dejenere eden programlar yapıp, bunları sosyal medyada paylaştıktan sonra kendilerine hakaret eden kişilere yüklü tazminat davaları açıp, örgüt içindeki hukuk grubu aracılığıyla gelir elde ettikleri yönündeki iddialar da soruldu.İslam'ın yok olmasını önlediği için İngiliz derin devletinin kendilerine saldırdığını öne süren Oktar, 'Biz İslam'ın şehirli dini olduğunu göstermek için bu kadar çabaladık. Asrımızda insanlar çok bozuldu, azgınlar, saldırganlar, onları düzeltmek için davalar açılmıştır.' şeklinde konuştu.'Gayet akıllıyım, aklım başımda'Oktar, Mahkeme Başkanının, 'Akıl sağlığınız tespiti için mahkemeden bir talebiniz var mı?' sorusu üzerine 'Gayet akıllıyım, aklım başımda.' ifadelerini kullandı. FETÖ ile bağı ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i A9 yayınlarında neden övdüğü sorulan Oktar, FETÖ elebaşının kendisini sevmediğini, kendisinin de onu sevmediğini iddia etti. Oktar, 'Bu yayında ona karşı gizli bir aşağılamam var. Onun için ‘kahtanidir’ diyorum. Kahtani kan döker, zalimdir, deccal gibidir.' dedi.Oktar, 14 Şubat 2015 tarihli FETÖ elebaşına yazdığı iddia edilen mektubu da kabul etmeyerek, 'İlk defa böyle bir şey duyuyorum. Yazı hiç benim üslubum değil. Birileri koymuştur.' savunmasını yaptı.Para karşılığı mason olduğu iddiasıDuruşmada 1 milyon 50 bin avro karşılığında mason olduğu iddiaları da sorulan Oktar, şunları söyledi:'Masonluk belgesi aldım ama parayla değil. Bir grup şahıs İtalya'dan geldi, 'Sizi mason ilan ediyoruz.' dediler. Beni canlı yayında 33. derece mason ilan ettiler. İtiraz etmedim çünkü onlarla yakınlaşmak istedim, sayemde Müslüman oldular. Ben onlardan para almadım, onlar benden para almadı.' İsrail'in Filistinlilere zulmünü durdurmak için İsrail ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini savunan Oktar, 'İsrail ile Türkiye'nin barışık olması, İsrail'in Türkiye'ye zarar vermemesi, radikallere ve terörizme karşı desteklerimizi ilettik. Mavi Marmara Gemisi olayı için tazminat ödemiyorlardı. Biz konuştuk, tazminatlar ödendi.' iddiasında bulundu.Başkan Perk, mağdurların Adnan Oktar’ın mehdi olduğunu düşündükleri için ne derse kabul ettiklerini beyan ettiklerini aktararak sanığa, 'Yanınızdakilere mehdi olduğunuzu mu söylerdiniz?' sorusunu yöneltti. Oktar da soruya, 'Ben Allah’ın aciz bir kuluyum. Kimseye 'Mehdiyim' demedim. Alimlerden, hocalardan bir çoğu benim mehdi olduğumu söylüyor ama bu bir iltifat. Ben Allah’ın aciz bir kuluyum. Mehdiyi hepimiz bekliyoruz. Müslüman alemi için bir umut kaynağıdır. Ben seyyidim. Peygamber soyundan geliyorum. Hz. Ali’nin neslinden geliyorum. Genetik olarak seyyidlerde benzerlik görülür. Efendim mehdinin alnı geniş olur, omuzları geniş olur, sırtında ben olur gibi.' yanıtını verdi.Oktar, 'Siz seçilmiş kişi misiniz?' sorusu üzerine “Hayır, Allah’ın herhangi bir kuluyum. Hiçbir zaman mehdilik iddiam olmadı. Neşeli, dışa dönük, yerli ve milli bir vatandaşım.' karşılığını verdi.FETÖ'nün darbe girişiminin hemen ardından çevresindekilere telefonlarına reset attırdığı iddiaları sorulan Oktar, bu iddiayı reddederek, sabaha kadar televizyonda darbe karşıtı yayın yaptığını öne sürdü.Örgütsel faaliyetlere başladığı ilk yılları anlatması istenilen Oktar, ilk zamanlar üniversitede okurken camilerde ve annesinin evinde toplanıldığını, buralarda tebliğ yaptığını, sonrasında çeşitli evlerde toplandıklarını, en son Kandilli'deki villaya geçtiğini söyledi. Sanık Oktar, örgüt evlerinde ele geçirilen doğum kontrol haplarının cilt bozukluklarında ve adet düzensizliklerinde kullanılmış olabileceğini savundu.Oktar, 'fıtık rahatsızlığı nedeniyle, cinsel ilişkiye giremediği, bu nedenle kadınları elle taciz ettiği iddiaları'nın sorulması üzerine, 'Ben sağlamım, hiçbir şeyim yok. Elhamdülillah koç gibiyim.' diye konuştu.Duruşma, Oktar'ın savunmasıyla sürüyor.İddianameden



 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede, sanıkların haricinde 26 kişi 'mağdur', aralarında eski emniyet müdürü Adil Serdar Saçan'ın da bulunduğu 99 kişi ise 'müşteki' sıfatıyla yer alıyor.








Mağdur ve müştekilerin yanı sıra 23 tanık ve etkin pişmanlıktan yararlanan 25 kişinin beyanlarına yer verilen iddianamede, sanık Adnan Oktar'ın elebaşılığındaki silahlı suç örgütünün biri firari 13 yöneticisinin bulunduğu anlatılıyor.






İddianamede, sanıklar hakkındaki suçlamalar şöyle:







 
'Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs etme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme, cinsel istismar, cinsel saldırı, 6136 Sayılı Kanun'a muhalefet, eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi, şantaj, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, hakaret, 3628 sayılı Mal Varlığı Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'na muhalefet, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenilmesi ve kayda alınması, dolandırıcılık, tehdit, kişisel verilerin kaydedilmesi, kasten öldürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme, 5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu'na muhalefet, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, resmi belgede sahtecilik ve suçluyu kayırmak.'








İddianamede, örgüt elebaşı Adnan Oktar hakkında, ''devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme'', ''suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme'', ''terör örgütüne (FETÖ) üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek'', ''kasten öldürmeye teşebbüs'', ''5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu'na muhalefet'', ''resmi belgeyi yok etmek'', ''resmi belgede sahtecilik'', ''nitelikli cinsel saldırı'', ''çocuğun nitelikli cinsel istismarı'', ''6136 Sayılı Kanun'a muhalefet'', ''eğitim öğretim hakkının engellenmesi'', ''eziyet etme'', ''şantaj'', ''cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'', ''suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama'', ''dolandırıcılık'', ''3628 sayılı Kanun'a muhalefet'', ''hakaret'', ''tehdit'', ''hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek'', ''suçluyu kayırma'' ve ''kişiler arasındaki konuşmaların dinlenilmesi ve kayda alınması'' suçlarından toplam 420 yıldan 871 yıla kadar hapis cezası isteniyor.



İddianamede, 11 müşteki-sanık hakkında ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma'' suçundan ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası, diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan hapis cezaları talep ediliyor.Ek iddianame düzenlendiYargılama sürerken, aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar ile ana davadan tutuklu bazı sanıkların da bulunduğu 18 kişi hakkında ek iddianame düzenlenmiş, iddianame ana dava dosyasıyla birleşmişti.Ek iddianamede, 18 sanığın 'nitelikli cinsel saldırı', 'örgüt üyeliği', 'hürriyeti tahdit', 'tehdit' ve örgüte yardım' suçlarından değişen miktarlarda hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Üç Tarafı Denizlerle Çevrili Tarih Kokan Bölgemiz Trakya'dan 16 Enfes Şarkı
etiket
Üç tarafı denizlerle çevirili ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili bölgesi Trakya hem kültürü hem antik zamanlardan bugüne taşınan tarihi hem de hikayeleri vesilesiyle sayısız türküye, şarkıya sahip bölgelerimizden biri. Göbek attığımız şarkılardan oradan, hüzünlenip iç çektiğimiz şarkılar da. Sizler için Trakya'nın en güzel şarkılarından 16 tanesini, zor da olsa, seçtik...
Reklam