Görüş Bildir
Reklam
Kasiyer Yok, Sıra Beklemek Yok! Dünyanın En Büyük Otonom Mağazası Şanghay'da Açıldı
Yazılım şirketi AiFi, Çin’in en büyük kentlerinden Şanghay'da dünyanın en büyük “kasasız” mağazasını açtı. Mağazada müşterilerin aldığı ürünler, kameralar tarafından otomatik olarak tanımlanıyor ve akıllı sepet oluşturuyor. Ardından ürünlerin bedeli müşterinin hiçbir şey yapmasına gerek kalmadan tanımladığı hesabın bakiyesinden düşülüyor. Uzmanlar, bir kasiyerle temasa geçmenin önüne geçtiği ve uzun kasa kuyruklarını ortadan kaldırdığı için Kovid-19 pandemisi döneminde otonom mağazacılığa olan ilginin büyüdüğünü söyledi.
Reklam
Berk Üstündağ Yazio: Kanun WhatsApp ya da Telegram Kullananlara 100.000TL İdari Para Cezası mı Öngörüyor?
etiket
Öncelikle belirtelim bu yazıdaki yorum ve çıkarımlar yalnızca WhatsApp ve Telegram için değil, tüm uçtan uca kriptolu iletişim hizmeti veren sosyal medya ve Skype gibi iletişim uygulamaları için geçerlidir. 5809 sayılı “Elektronik Haberleşme Kanunu” 2008 yılında ilk yürürlüğe girdiğinde henüz WhatsApp yoktu. Cep telefonlarından alınan telsiz vergisinin dayanağı olan 5809 sayılı yasadaki tanımlara göre cep telefonu telsiz cihazı olarak anılmaktadır. Aynı yasaya göre telsiz ile kriptolu veri ya da ses haberleşmesi yapılması Milli İstihbarat Teşkilatı, Dışişleri Bakanlığı gibi kamu kurumları ve kurum tarafından özel izin verilen taraflarca yapılabilir. Özel izni olmadığı halde kriptolu telsiz iletişimi ile veri aktaranlar “beş yüz günden bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır” hükmü yer almaktadır. TCK 52-(2)’ye göre kişinin gelir seviyesine göre bu ceza bedeli 100TL/güne kadar çıkabilmektedir. Yasanın yorum şeklinde farklılıklar olabilir.  Bunlardan birine göre, örneğin WhatsApp kullanan bir kişi ihbar edilirse 20.000TL’den başlayan ve 100.000TL’ye varabilecek idari para cezasına çarptırılabilir; bu cezayı ödemez ise hapis cezası alabilir. Aslında tüm bunlar teknolojinin hızlı gelişiminin hukukta hayatın olağan akışı olarak kabul edilen olguları da çok hızlı değiştirmesinden kaynaklanmaktadır. Yasalarda “istendiğinde uygulanabilecek” şekilde yoruma açık hale gelen hükümleri gerçek bir sorun ortaya çıkmadan düzenlemekte fayda var. Aksi halde Yargıtay 2012 yılında onadığı için bir süre kafaları meşgul eden “baz istasyonları şehir dışına çıkarılsın” gibi uygulanması mümkün olmayan kararlar da çıkabilmektedir.
Reklam
Reklam
Teknofest Kapsamındaki Roket Yarışması'na Başvurular Sürüyor
İSTANBUL (AA) - TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında ROKETSAN ve TÜBİTAK SAGE yürütücülüğünde gerçekleştirilen Roket Yarışması gökyüzüne gönül vermiş, yetenekli ve teknolojiye meraklı gençler için düzenleniyor.TEKNOFEST açıklamasına göre, bu yıl lise (5 bin feet), orta irtifa (10 bin feet), yüksek irtifa (20 bin feet) ve zorlu görev (10 bin feet) kategorisi olmak üzere dört farklı kategoride düzenlenen yarışmada kazanan takımları toplam 635 bin TL'lik ödül bekliyor. Başvuruların 28 Şubat'a kadar yapılabildiği yarışmaya lise, ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile mezunlar katılabiliyor. Roket Yarışması ile gençlere, farklı disiplinlerde bilgi ve tecrübeye sahip üyelerle takım halinde tasarım yapma, roket sistemleri ve alt bileşenleri hakkında teknik araştırmalar yapma, karmaşık problemleri aldıkları eğitimler sayesinde birlikte çözme ve teknik raporlama yapabilmeye yönelik kabiliyetler kazandırmak amaçlanıyor. Farklı alanlarındaki fen ve mühendislik bilgi birikimlerini kullanan katılımcılar, disiplinler arası düşünerek ve karmaşık planlamalar yaparak roket tasarımı, üretimi ve entegrasyonunu başarıyor. Tasarımın ürünleşmesine yönelik üretim, tedarik, entegrasyon ve atışa hazırlık süreçlerini yerine getirerek, sürecin en başından roketin fırlatılmasına kadar, tüm süreçleri proje yönetimi prensiplerine uygun olarak her aşamadan sorumlu olan yarışmacılar, sistem mühendisliği vizyonuyla çalışıyor. 'MilliTeknolojiHamlesi' ile hayalden gerçeğeToplumun tamamında teknoloji ve bilim konusunda farkındalık oluşturmayı, Türkiye'nin bilim ve mühendislik alanlarında yetişmiş insan kaynağını artırmayı hedefleyen TEKNOFEST, Teknoloji Yarışmalarına katılan gençlere hem kişisel hem de mesleki becerilerini geliştirmeleri için pek çok imkan da sunuyor. Yarışmalara katılan gençler Türkiye'nin önde gelen teknoloji firmalarına düzenlenen teknik gezilere katılma ve alanında uzman kişilerle tanışarak 'network' kazanma fırsatı yakalıyor. Projelerini hayata geçirebilmeleri için malzeme desteğinin yanı sıra finalistlere eğitim kampı, ulaşım ve konaklama desteği de sağlanıyor. Türkiye'nin önde gelen teknoloji kurumlarında staj yapma imkanı da sunan TEKNOFEST, gençlere parlak bir geleceğin kapılarını açıyor.Her yıl bir önceki yıla göre daha fazla yarışma kategorisinin açıldığı ve Türkiye tarihinin en büyük ödüllü teknoloji yarışmaları olan TEKNOFEST Teknoloji Yarışmalarında bu yıl 35 farklı yarışma bulunuyor. 'MilliTeknolojiHamlesi' ile hayalleri gerçeğe dönüştüren TEKNOFEST, 2020 yılından farklı olarak bu yıl; Karma Sürü Simülasyon, İletişim Teknolojileri, Savaşan İHA, Yapay Zeka, Turizm Teknolojileri, Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri, Tarımsal İnsansız Kara Aracı, Sanayide Dijital Teknolojiler Yarışmalarını ilk kez düzenliyor. Gençlerin milli teknoloji üretme ve geliştirme konusunda ilgilerinin arttırılması hedeflenerek bu alanlarda çalışan binlerce gencin projesine destek olmak için bu yıl ön eleme aşamasını geçen takımlara toplamda 5 milyon TL'nin üzerinde malzeme desteği sağlanıyor. TEKNOFEST'te yarışıp dereceye girmeye hak kazanan takımlar ise 5 milyon TL'nin üzerinde ödülün sahibi olacak.TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde, Türkiye'nin önde gelen teknoloji şirketleri, kamu, medya kuruluşları ve üniversitelerin de olduğu 67 paydaş kurum ile birlikte düzenleniyor. 21-26 Eylül tarihleri arasında yeniden İstanbul'da gerçekleşecek olan Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST'in bir parçası olmak ve başvuru gerçekleştirmek için 'teknofest.org/yarismalar.html' adresini ziyaret edilebiliyor.
"Meteorolojik Verilerin Paylaşımına İlişkin Protokol" Töreni
KOCAELİ (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 'Bugünkü protokolle, TOGG ve Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz arasında meteorolojik verilerin paylaşımı mümkün hale geliyor. Bu imzaların salt meteorolojik bilgi paylaşımından çok daha önemli anlamlar içerdiğinin altını çizmemiz gerekiyor. TOGG-Meteoroloji Genel Müdürlüğü işbirliği, mobilite ekosistemimizde öncü bir adım olacak.' dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) ve Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) arasında 'Meteorolojik Verilerin Paylaşımına İlişkin Protokol' imzalandı.Varank, Bilişim Vadisi'nde gerçekleşen imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'yi kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi yapma vizyonunun nişanelerinden olan TOGG'un Türkiye'ye büyük heyecan kattığını söyledi.'Türkiye’nin rotasını Ar-Ge ve inovasyonda tutmakta kararlıyız'Milletin yüksek bir teveccühle sahip çıktığı Türkiye’nin otomobili gibi insansız hava araçları ve diğer bütün yerli üretimlerin, toplumun tüm kesimlerinde 'biz bu işi yaparız' fikrini güçlendirdiğini dile getiren Varank, 'İşte sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edilen Milli Uzay Programı da bu özgüvenin bir ürünüdür. Milli Uzay Programımız da aynı TOGG gibi milletimizin bütün kesimleri tarafından sahiplenildi. Evet, hedeflerimiz büyük ama inancımız daha büyük. Özgüven, şuur ve adanmışlıkla başaramayacağımız hiçbir şey yok. ' diye konuştu.Artık Türkiye'nin, her alanda teknoloji üretiminde bir üst ligin üyesi olmak için adımlarını büyüttüğünü vurgulayan Varank, 'Türkiye’nin rotasını Ar-Ge ve inovasyonda tutmakta kararlıyız. Suni gündemleri asla kabul etmiyoruz. İşte TOGG gibi büyük ve vizyoner projeler ülkemizin teknoloji ekosistemini de besleyip, büyütüyor. Yazılımdan mekanik parçalara kadar, üretim sürecine dahil olacak yerli tedarikçilerle TOGG çok yakın iş birliği içinde. Yaptıkları iş bakımından dünyada ilk olma özelliğine sahip startuplar dahi bu sürece katkı sağlayabiliyorlar.' diye konuştu.'TOGG-Meteoroloji Genel Müdürlüğü iş birliği, mobilite ekosistemimizde öncü bir adım olacak'TOGG projesinin bir otomobilden daha çok bir akıllı yaşam teknolojisi olduğunu anımsatan Varank, 'İnovasyon alanında her türlü yeni fikre ve girişime de kapı aralıyor. Bu anlamda TOGG, Türkiye’deki mobilite ekosistemine de liderlik ediyor. İşte bugün Tarım ve Orman Bakanlığımız ile birlikte somut bir iş birliğine imza atıyoruz. Bugünkü protokolle, TOGG ve Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz arasında meteorolojik verilerin paylaşımı mümkün hale geliyor. Bu imzaların salt meteorolojik bilgi paylaşımından çok daha önemli anlamlar içerdiğinin altını çizmemiz gerekiyor. TOGG-Meteoroloji Genel Müdürlüğü iş birliği, mobilite ekosistemimizde öncü bir adım olacak.' dedi.Bakan Varank, sektörle yakın temas içerisinde hazırlanan 'Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası”nı yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacaklarını belirterek, 'Bu yol haritasında ortaya koyduğumuz en önemli projelerden biri de 'Mobilite Açık Veri Setinin Oluşturulması'dır. Bildiğiniz gibi bağlantılı ve otonom araç teknolojilerinde en kritik nokta veri meselesi. Verilerin toplanması, hazırlanması, yeni veri setlerinin oluşturulması, bunların anonimleştirilerek açık veri haline getirilmesi; sonrasında da şirketlere, girişimcilere ve akademisyenlere paylaşılması ve sunulması lazım. İşte bugün, Mobilite Açık Veri Seti Oluşturulması konusunda da ilk adımı atmış oluyoruz.' diye konuştu.'Adeta otomobilimize bir kulp bulmaya çalışıyorlar'Kamu kurumlarının ürettikleri verilerin, özel sektörün erişimine açık olmasının teknoloji geliştirme açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Varank, şunları kaydetti:'Böylece yeni fikirler gelişip, katma değerli ticari ürünler ortaya çıkabilir, tıpkı bugün olduğu gibi. Bugün aslında tanıtımını yaptığımız bu hadise bildiğimiz kadarıyla dünyadaki ilk örneklerinden bir tanesi. Otomobilimizle ilgili bize sıkça eleştiri yapanlar oluyor muhalefet tarafından. 'Bu parçası şuradanmış, şu parçası şuradanmış' diyerek adeta otomobilimize bir kulp bulmaya çalışıyorlar. Ama burada altını çizmem gereken konu şu; evet bu Türkiye’nin otomobili, fikri mülkiyeti bize ait. İşte burada olduğu gibi biz kendi Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzle anlaşarak ortaya katma değerli bir servis çıkarabiliyoruz. Eğer bu otomobil Türkiye’nin otomobili olmasaydı bunu yapmak için yurt dışındaki global markalara adeta yalvarmamız gerekecekti. Bugün burada dünyadaki belki de ilk örneğini biz kendimiz ortaya koyduk. Katma değerli bir servisi ortaya koymuş olduk.''Bunun gibi açık veri paylaşımlarını çoğaltmak için diğer kamu kuruluşlarımızla da yakın çalışıyoruz'Bakan Varank, imzalanan protokolle TOGG'un Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerinden yararlanarak Türkiye’nin otomobilinin konfor ve güvenliğini artırmış olacağını ifade ederek, verilerin sadece sürücüyü bilgilendirmekle kalmayacağını, yapay zeka teknolojisi sayesinde araç içi uygulamaların da kendini optimize edeceğini söyledi.Diğer taraftan Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün de TOGG’un verileriyle anlık hava şartları hakkında geri bildirim alacağına dikkati çeken Varank, 'Örneğin, sis olayı bölgesel meteorolojik tahminlerde en zor konulardan biri. TOGG'un sis farlarının kullanımından, hangi bölgede sis yoğunluğu olduğu sisteme anlık olarak işlenebilecek. Tabi tüm bu veriler de anonim şekilde paylaşılıp kullanılacak. Yani kişisel verilerin burada kullanılması söz konusu olmayacak. İşte veri, hayatımıza kolaylık sağlayan teknolojilerin üretiminde böyle önemli roller üstleniyor. Yeni nesil mobilite ekosistemi, veri temelli daha nice fikrin gelişmesine imkan sağlayacak. Bunun gibi açık veri paylaşımlarını çoğaltmak için diğer kamu kuruluşlarımızla da yakın çalışıyoruz. Böyle vizyoner bir işe öncülük ettiği için öncelikle Tarım ve Orman Bakanımıza şükranlarımı sunuyorum.' dedi.'Kendi meteoroloji uydumuzu geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz'Bakan Varank ayrıca Türkiye'nin Antarktika'da bir bilim üssü projesi olduğunu ve iki yıldır Antarktika seferlerine Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün de katkı sağladığını belirterek, 'Burada bir meteoroloji istasyonu kurduk ve Türkiye’nin Milli Uzay Programıyla birlikte 'acaba kendi meteoroloji küçük uydumuzu geliştirebilir miyiz?' diye yine çalışmalarımızı sürdürüyoruz.' diyerek sözlerini tamamladı.
Reklam
İkinci El Online Oto Satışında "İlk 3" Değişmedi
İSTANBUL (AA) - ABDULSELAM DURDAK - İkinci el online pazarda, bu yılın ocak ayında da en çok tercih edilen otomotiv markaları Volkswagen (VW) , Renault ve Ford oldu.AA muhabirinin INDICATA'nın ikinci el online pazar raporundan derlediği verilere göre, bu yılın ocak ayında Türkiye ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında toplam 103 bin 398 adet satış (ilandan tamamen kaldırılan araçlar satılmış kabul edildiğinde) gerçekleşti. Geçen senenin ocak ayında 144 bin 600 araç satılmıştı.İlana çıkan araçların yüzde 39'u satıldıSatışlarda Ocak 2020'ye göre yüzde 28,49 ve Aralık 2020'ye göre yüzde 10,50'lik düşüş gözlendi. Ocakta ikinci el online binek ve hafif ticari pazarında ilana çıkan araç adedi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65 artışla 267 bin 68 olarak belirlendi. İlana çıkan araçların yüzde 39'u satıldı.En çok satan 10 markanın satışları pazarı domine ettiBu yılın ocak ayında ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında, en çok tercih edilen otomotiv markası 14 bin 808 satışla Volkswagen oldu. Renault, 12 bin 910'la ikinci ve Ford da 10 bin 994'le üçüncü sırada yer aldı.Bunları sırasıyla 10 bin 128 adetle Fiat, 5 bin 632 adetle Mercedes-Benz, 5 bin 597 adetle BMW, 5 bin 589 satışla Opel, 5 bin 39'la Peugeot, 4 bin 964 adetle Hyundai ve 3 bin 685'le de Toyota izledi. Söz konusu 10 markanın ocak satışları, ikinci el online araç pazarının yüzde 77'sini oluşturdu. En hızlı satılan marka Fiat olduOcak ayında online pazarda Türkiye pazarı satış hızı ortalama 78 güne çıktı. En hızlı satılan marka 66 günle Fiat, en yavaş satılan ise 93 günlük satış hızıyla Mercedes-Benz oldu. Passat ilk sırada kalmaya devam ediyorGeçen ay ikinci el online otomobil (sadece binek) pazarında toplam 83 bin 267 adet satış yapıldı. En çok tercih edilen ilk 10 markanın en çok satan binek modeli sıralamasında VW'nin Passat modeli 4 bin 320 satışla zirvedeki konumunu korudu. Satışlarda, Renault Clio 3 bin 334 adetle ikinci, Renault Megane 3 bin 320 adetle üçüncü oldu.BMW 3 ve 5 Serileri 4 bin adetten fazla satıldıFord'un Focus modeli ise 3 bin 89 adetle dördüncü, Opel Astra da 2 bin 528 adetle beşinci sırada yer aldı.Ardından 2 bin 469 adetle Toyota Corolla, 2 bin 404 adetle Renault Fluence, 2 bin 97 adetle Fiat Egea, 2 bin 96 adetle BMW 3 Serisi ve 2 bin 25 adetle de BMW 5 Serisi sıralandı. Bu 10 model toplam binek satışlarının yüzde 33'ünü oluşturdu.Ticaride Doblo tercihi devam ediyorHafif ticari araçlar kategorisinde ise ocak ayında 20 bin 131 adet satış gerçekleşti. Satışlarda Türkiye'de geniş aileler tarafından da sıklıkla tercih edilen Fiat Doblo 2 bin 320 adetle ilk sıradaki konumunu bu ay da sürdürdü. Doblo'yu, 2 bin 295 adetle Ford Tourneo/Courier, 2 bin 92 adetle Fiat Fiorino, 1.719 adetle Ford Tourneo/Connect, 1.395 adetle VW Caddy, 1.177 adetle VW Transporter, 972 adetle Ford Transit, 868 adetle Renault Kangoo,783 adetle Peugeot Partner ve 588 adetle de Peugeot Partner takip etti. İnternetten kaldırıldığında 'satış' olarak sınıflandırılıyorÖte yandan, makine öğrenmesi, yapay zeka ve büyük verinin birleşmesinden oluşan iş zekası seti Indicata, Türkiye'deki ikinci el online araç pazarını tarayarak günlük 450 binden fazla ikinci el araç datasını analiz ediyor.Rapordaki satış verileri, ikinci el ticareti yapan kurum ve kuruluşların online pazarda verdikleri ilan verilerine dayanırken, bu verilerin içinde bireysel araç ilanlarına ait veriler bulunmuyor.Online platformda ikinci el ticareti yapan kurumlar iki sebeple satışa sundukları araçların ilanlarını geri çekiyorlar. Birincisi değişen pazar koşullarına göre ilandaki araçların fiyatını revize ederek yeniden ilanı yayınlıyorlar. Bu ilanların yeniden ne zaman yayınlandığı da Indicata tarafından takip ediliyor.İkinci olarak ise ticaret yapan kurum aracını sattığı için ilandan çekiyor ve yeniden satışa sunacağı bir aracının ilanını yayınlıyor. Bu ikinci grup araç ilanları yani ilandan tamamen kaldırılan araçlar satış kabul ediliyor.
Turkcell Geleceğe Yön Verecek Gençler Arıyor
İSTANBUL (AA) - Turkcell'in gelenekselleşen yeni nesil işe alım programı GNÇYTNK’in altıncı dönem başvuruları başladı. Turkcell'den yapılan açıklamaya göre, dünyanın ilk dijital operatörü Turkcell'in gençlere tam zamanlı çalışma fırsatı sunduğu inovatif yeni mezun işe alım programı GNÇYTNK'te yeni dönem için başvurular başladı.Bu yıl altıncısı düzenlenen programda gençleri, uçtan uca deneyimleyecekleri ve başvuru aşamalarını eğlenerek tamamlayacakları bir süreç bekliyor.Bugüne kadar gençler arasında büyük ilgiyle karşılanan GNÇYTNK programı; vazgeçmeden sonuca ulaşacak, hayallerinin peşinden koşacak, teknoloji yatkınlığı yüksek, yeni koşullara hızlı adapte olabilecek yetenekleri Turkcell bünyesine katmayı hedefliyor.'Geleceğin için en iyisini arıyorsan uzaklarda arama çünkü sen Turkcell'lesin' sloganıyla başlatılan bu yılki programda, çevik ve esnek çalışma prensipleriyle sürekli gelişmeyi mümkün kılan çalışma ortamında gençler sınırlarını aşıyor.GNÇYTNK sadece Turkcell’e değil aynı zamanda Türkiye’nin genç istihdamına önemli katkı sağlıyor. Sunduğu eğitim ve gelişim imkanlarıyla gençlerin geleceğine yön vermeyi hedefliyor.Tüm süreç online ortamda gerçekleşecekGNÇYTNK programına; 1994 yılı ve sonrasında doğan lisans son sınıf, yüksek lisans veya doktora öğrencisi, yeni mezun veya en fazla iki yıl tecrübeli adaylar www.turkcell.com.tr/gncytnk sayfasından başvurabilecekler. Programın son başvuru tarihi ise 1 Mart 2021 olarak belirlendi.Başvuru aşamaları dahilinde adaylar; online olarak deneyimleyecekleri oyunlaştırılmış genel yetenek, İngilizce dil bilgisi ölçümü, bire bir ve departman mülakatları gibi farklı aşamalarından geçecekler, ayrıca ilgi duydukları departmana özel hazırlanmış vaka çalışmalarına ve yarışma kurgularına da dahil olacaklar.GNÇYTNK adayları, eğlenirken öğrenmelerini de amaçlayan başvuru süreci boyunca; yapay zeka uygulamaları ve akademi eğitimleri sayesinde kişisel gelişimlerine de katkı sağlayacaklar. Tüm aşamaları başarıyla tamamlayan adaylar arasından seçilecek olan GNÇYTNK’ler Turkcell’de teknoloji ve şebeke yönetiminden dijital servislere, satış ve pazarlamadan tedarik zincirine, insan kaynakları ve hukuktan finansa kadar pek çok farklı birimde çalışma şansını yakalayacaklar.Siber güvenlik kampı düzenlenecekAyrıca bu yıl ki GNÇYTNK programına katılıp Siber Güvenlik alanını tercih eden adaylar, ek olarak siber güvenlik kampına da dahil olacaklar ve bu kampta alanının en iyi profesyonellerinden güçlü bir eğitim alma fırsatını bulacaklar.Bu kamp süresince adaylar; Ddos Atak Tipleri, Bilgi Güvenliği ve Zararlı Yazılım, Erişim Ağları ve Web Güvenliği, Siber Tehdit İstihbarat, Olay Müdahale ve Tehdit Avcılığı, Dijital Adli Bilişim, Güvenlik Duvarı, Kriptoloji ve Kimlik ve Rol Yönetimi alanlarında eğitime katılacaklar.Siber Kamp’ı başarıyla tamamlayan adaylar ise, alanında tecrübeli siber güvenlik uzmanları ile tam zamanlı çalışabilecek ve tecrübelerini, bilgi birikimlerini de artırabilecekler.'5 yılda binden fazla gencimizi Turkcell’li yaptık'Turkcell Hukuk, Regülasyon ve İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serhat Demir, Türkiye'nin en kapsamlı işe alım programları arasında yer alan GNÇYTNK’in bu yıl altıncısını düzenlemekten mutluluk ve gurur duyduklarını belirtti.GNÇYTNK programı sayesinde beş yılda bine yakın genci istihdam ettiklerini aktarna Demir, şunları kaydetti:'Program sayesinde Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek genç yetenekleri Turkcell bünyesine katacağız. Turkcell olarak ülkemizin gücüne ve geleceğine inanıyoruz. Türkiye’nin Turkcell’i olarak sadece teknolojiye yatırım yapmakla kalmıyor; aynı zamanda Türkiye’nin geleceği gençlerimize de yatırım yapıyoruz. Turkcell olarak bu eşsiz programı daha uzun yıllar daha da geliştirerek sürdürmeyi amaçlıyoruz. Biz GNÇYTNK programını bir seçim süreci gibi görmekten çok, gençlerin farklı alanlarda eğitimler aldığı ve Turkcell’lilerle tanışarak kendilerini geliştirme fırsatı yakaladıkları bir platform olarak tanımlıyoruz.'
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan İle Görüştü
ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ile bir araya geldi.Türk Eğitim-Sen'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakan Selçuk, Genel Başkan Geylan'ı makamında kabul etti.Geylan, Türk Eğitim-Sen ve SODİMER iş birliğiyle gerçekleştirilen 'Dünyada ve Türkiye'de Güncel Gelişmeler Işığında 2023'e Doğru Dijital Eğitim Çalıştayı' raporunu Bakan Selçuk'a takdim ederek, çalıştaya ilişkin bilgi verdi.Talip Geylan, UNESCO Milli Komisyonu'nun desteğiyle 22-24 Ocak'ta düzenlenen ve yeni dönem eğitim sistemine ışık tutacak çalıştaya, Türkiye'den ve yurt dışındaki 40 üniversiteden 100'e yakın akademisyenin yanı sıra öğretmen ile okul yöneticilerinin katıldığını bildirdi.Çalıştayın Dijital Eğitimin Felsefesi ve Sosyolojisi, Dijital Eğitim ve Öğretim Programları, Dijital Eğitimin Yönetimi, Dijital Eğitimde Öğretmen Yetiştirme, Dijital Eğitimde Materyal Geliştirme, Dijital Eğitimde Yapay Zeka ve Etik, Dijital Eğitim ve Öğretmen-Öğrenci-Veli Psikolojisi, Dijital Eğitimde Ölçme Değerlendirme şeklinde 8 ana başlık etrafında gerçekleştirildiğini ifade eden Geylan, sadece salgın döneminde değil, salgın sonrasında da dijital eğitimin, eğitim sürecinin göz ardı edilemez ve ayrılmaz bir parçası olacağını belirtti.Geylan, 'Türk eğitim sistemine çok değerli katkılar sunacağına inandığımız çalıştayın kapsamlı raporu ve sonuçlarını Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk'a sunduğumuz gibi YÖK, üniversiteler, TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyeleri, siyasi partiler ve eğitimle ilgili tüm paydaşlarla da paylaşacağız.' bilgisini verdi.Geylan, görüşmede, Yönetici Atama Yönetmeliğindeki değişiklik yapılması gereken konulara ve eğitimin sorunlarıyla ilgili yaşanan sıkıntılara da dikkati çekti. Tüm atama ve görevlendirmelerde liyakatin esas alındığı adaletli bir sistem ihdas edilmesinin önemine değinen Geylan, eğitim yönetiminin, sendika-vakıf-cemiyet görünümlü çetelerin tahakkümünden kurtarılması gerektiğini ifade etti.Atama bekleyen öğretmenlerin taleplerini de gündeme getiren Geylan, bu ay atama sayısı ve takviminin bir an önce açıklanmasını istedi.Geylan, kontenjan yetersizliği nedeniyle mazeret durumu ve isteğe bağlı tayin talepleri karşılanmayan meslektaşlarının durumunu da dile getirerek, isteğe bağlı tayin talebinin bir an önce hayata geçirilmesini talep etti.Talip Geylan, mevcut hak ve kazanımlarının baki kalması şartıyla öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıran ve öğretmenlik mesleğinin statüsünü sağlam bir zemine kavuşturacak düzenlemenin de yapılması gerektiğini ifade etti.Şube müdürlüğü sınavının da bir an önce gerçekleştirilmesini isteyen Geylan, Bakan Selçuk'a teftiş sistemi ve maarif müfettişlerinin sayısının artırılması ve ek ders ücreti ödemelerinde yaşanan sorunları da iletti.
Reklam