Görüş Bildir
Instagram Çıplaklığı Reddediyor
Instagram'ın İcra Kurulu Başkanı Kevin Systrom, üstsüz kadın fotoğraflarıyla ilgili yasak kararını savundu.Şirket, üstsüz fotoğrafları kaldırdığı için bazı kesimler tarafından eleştirilmişti. Kevin Systrom BBC'ye açıklamasında kuralların, 'Instagram'ı hem erişkinler hem de ergenlik çağındaki kullanıcılar için münkün olan en güvenli yer haline getirmeyi amaçladığını' söyledi. Instagram'ın kullanım koşullarında, 'Şiddet içeren, çıplak, kısmen çıplak, pornografik ya da müstehcen fotoğraf paylaşamazsınız' deniyor. Bruce Willis ve Demi Moore'un kızları Scout Willis, fotoğraflarından birinin Instagram'dan kaldırılmasını, Twitter'da üstsüz fotoğraflarını paylaşarak protesto etmişti.teknokulis
E-Bookların Geleceği Nasıl Olacak?
Birkaç yıldır hayatımızda e-book'lar haylice yer almaya başladı. Akıllı telefon ve tabletlerin artmasıyla e-kitaplara daha kolay ulaşabiliyor ve küçük bir telefonda yüzlerce kitabı okuyabiliyoruz. Benim de birçok kitabı, telefon ve tabletten okuduğum olmuştur. Dijital kitapların orjinal kitap ve gazeteleri yeneceği çok konuşuluyordu ama zaman gösterdi ki, insanlar hala eline kitap-gazete almaktan hoşlanıyor. Ben de bu taraftanım. Hiçbir e-kitap, bir kitapçıda raflar arasında dolaşmanın verdiği hazzı veremiyor. Hele o kitap sayfalarının kokusu (belki ilerde onu da yaparlar). Ayrıca telefon-tablet ve e-kitap okuyuculardan okuduklarımız, gözlerimizi daha az kırptığımız için gözlerimizin kurumasına ve bir süre sonra bırakmamıza sebep oluyor. Belki de en önemli nedenlerden biri de budur. Kaynak adresindeki video, e-kitapların geleceğiyle ilgili çok ilginç şeyler sunuyor. Teknoloji ilerledikçe bu ve daha fazlası olacaktır ama hiçbir zaman kağıdın yenilemeyeceği kanaatindeyim. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.
iOS 8′in Gizli Özellikleri
Apple’ın iPhone 4 tanıtımıyla birlikte hayatımıza kattığı FaceTime yani görüntülü görüşme özelliğinde artık çağrıyı bekletebiliyoruz. FaceTime’ı sık sık kullanan kullanıcılar için oldukça gerekli olan bu özellik iOS 8 ile birlikte Apple kullanıcılarına sunuluyor.iOS 8 ile birlikte kameraya da birçok özellik eklendi. Uygulamalarda kullandığımız zamanlayıcı, ayrı ayrı fokus ve pozlama ayarı ve hızlandırılmış video kaydını artık iPhone’umuzdaki kameradan da yapabiliyoruz.Apple iOS 8 ile birlikte Safari uygulamasındaki güvenliği de arttırdı. Arama yapan kullanıcıların arama bilgilerinin takip edilmesini engelleyen DuckDuckGo servisini Safari’ye ekledi. Bu servis ile kullanıcıların kişisel bilgileri reklam siteleri gibi sitelere verilmemiş oluyor.Belki de iOS 8′deki en önemli özellik, uzun süredir Android kullanıcılarının kullandığı bir özellik olan hangi uygulamanın pili ne kadar kullandığını görebilimemiz. Pil kullanımını aktif olarak kontrol ederek pil tasarrufu sağlayabileceğiz.Siri’ye hala Türkçe gelmemesine rağmen artık mesajlarımızı iPhone’a söyleyerek yazabiliyoruz. Türkçe dikte özelliği ile araba kullanırken veya ellerimiz doluyken mesajlarımızı, notlarımızı artık çok daha hızlı bir şekilde yazabileceğiz. Apple’ın Türkiye’ye verdiği önemin gittikçe artmasıyla önümüzdeki iOS sürümlerinde Türkçe konuşabilen Siri’yi görmemiz çok büyük bir olasılık.Yukarıdaki özelliklerin yanında not uygulamasında geliştirmeler, Çinli kullanıcılar için Ay takvimi, görme engelliler için özel klavye, tahmini varış süresi hesaplayabilme gibi birçok yenilik de iOS 8 ile birlikte cihazlarımıza geliyor.Beta 1 sürümü geliştiricilere sunulan iOS8′in Eylül ayında son kullanıcılara sunulması bekleniyor.
Google Hakkında Bilmediğimiz 5 Gerçek
Hakkınızda hemen hemen her şeyi bilen Google'ı ne kadar tanıyorsunuz? İşte 5 Google gerçeği...Google , bizi belki de yakın çevremizdeki insanlardan daha iyi tanıyor. Biz de onun dışa dönük birçok özelliğinden haberdarız. Ancak bilmediğimiz, etkileyici, şaşırtıcı bazı gerçekler de var. İşte bunlardan 5'i.1. Bir Google çalışanı öldüğünde, eşi 10 yıl boyunca ölen eşinin maaşının yarısını alıyor.2. Google logosu, 2001'e kadar tam anlamıyla ortalanmamıştı. Bunun arkasında Google kurucularının HTML bilmemesi yatıyor.3. Google'ın tüm hizmetleri, 2013'te beş dakikalık bir kesinti yaşadı. Bu durum, global internet trafiğinde yüzde 40 düşüşe yol açtı.4. Google'da çalışanlarla Googler, yeni çalışanlara ise Noogler deniyor.5. Google'da yapılan aramaların yüzde 15'i, daha önce hiç yapılmamış aramalardan oluşuyor.
Samsung'un Metal Amiral Gemisi Göründü
Samsung’un hakkında sıkça söylentiler çıkan metal arka kapağa sahip akıllı telefonu bu sefer Galaxy F adıyla ortaya çıktı. Galaxy S5′in piyasaya sürülmesinin ardından Samsung’un metal bir akıllı telefonun üzerinde çalıştığı söylentileri ayyuka çıktı. İleri seviye bir cihaz olacağı söylenen cihazın Galaxy S5 Prime olarak adlandırılacağı iddia ediliyordu. Geçtiğimiz günlerde ise Prime’a ait olduğu iddia edilen iki video internette yayınlandı. Ancak ortaya çıkan son görüntülere göre telefonun ismi Galaxy F adını taşıyacak. PhoneArena sitesi tarafından sızdırılan görsellerde telefonun ekranında Galaxy F yazıyor. Metal bir kasaya sahip olduğu görülen cihaz, tasarım anlamında Galaxy S5′e benziyor. Oval hatlı telefonun hoparlör ızgarası ise alt tarafa taşınmış. Sızdırılan diğer görsellerde ızgara, arka kapağın sol alt köşesindeydi. Galaxy F modelinde yer alacağı söylenen teknik detaylar arasında 2560x1440p çözünürlükte 5,3 inç Super AMOLED ekran, Snapdragon 805 işlemci, Adreno 420 ekran kartı, 3 GB bellek, OIS destekli 16 MP kamera, Galaxy S5 gibi suya ve toza karşı dayanıklılık yer alıyor. Samsung, konuyla ilgili resmi bir açıklamada bulunmadı. Telefonun ne zaman piyasaya çıkacağı veya fiyatının ne olacağı hakkında bir bilgi bulunmuyorstuff
Torbayla Oyalama Hadi Taşeronu Da Sıfırlasana
7 BİN TAŞERON İŞÇİNİN KAZANDIĞI DAVALAR SONUÇSUZ KALACAK CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Soma faciası sonrasında hükümetin TBMM'ye getirdiği torba yasa tasarısıyla madencilere yönelik kısmı iyileştirme dışında ülkeyi taşeron cehennemine çevirecek çok olumsuz düzenlemeler de öngörüldüğü uyarısında bulundu. Oran'ın, hükümetin Soma faciası sonrasında maden işçilerine getirilen bazı iyileştirmeler dışında özellikle taşeron işçiliği tüm ülke genelinde yaygınlaştıracak, işçileri tamamıyla güvencesiz kılıp Karayolları'ndaki 7 bin taşeron işçinin kazandığı davaları dahi uygulanmaz kılacak düzenlemeler öngören torba yasa tasarısını artıları ve eksileriyle birlikte değerlendirdiği bir yazılı açıklama yaptı. Umut Oran'ın açıklaması şöyle: AKP’nin TBMM’ye sunduğu 61 maddelik torba yasa, tüm iş yerlerinde ve “asıl” işlerde sınırsızca taşeron işçi çalıştırmanın önünü açmakta, hileli taşeronluğu da meşru hale getirmektedir. Kabul edilirse Türkiye tam bir taşeron cumhuriyetine dönecektir. Tasarının taşeron uygulamasıyla ilgili maddeleri geri çekilmelidir.Hükümet, bu düzenlemeye karşı birleşip tek ses olan Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in talep ve itirazlarını dikkate almalı, yanlıştan dönmelidir.AKP, Cumhurbaşkanlığı DDK’nın 2011’deki madencilik raporunda yer alan uyarı ve tespitlerin gereğini neden yerine getirmediğinin hesabını vermelidir!..Tayyip Erdoğan, bir genelgeyle uhdesine aldığı ülkedeki tüm madenler için ruhsat verme yetkisini derhal bırakmalıdır! Hukuk devletinde böyle bir şey olabilir mi? Bu ülke Erdoğan’ın babasının malı mıdır? Erdoğan hangi hak ve donanımla bu yetkiyi tek başına kullanmaktadır, maden mühendisi midir?Soma faciasının üzerinden neredeyse bir ay geçti, hükümet, ölen işçilerin ailelerinin yaralarını nasıl saracak, net biçimde açıklamalıdır?AKP döneminde 15 bine yakın kişi iş kazalarında ölmüştür. Türkiye’yi iş kazalarında Avrupa şampiyonu yapan AKP, bunun da hesabını vermelidir!..Erdoğan, havuç ve sopa siyasetinden vazgeçmelidir, samimiyse taşeronu da sıfırlamasını bekliyoruz kendisinden.AKP’nin TBMM’ye sunduğu torba yasa tasarısı “Çalışma hayatı ve sosyal güvenliğe dair son yılların en kapsamlı paketlerinden birisi” olarak lanse edildi. Taşeron işçisinin haklarının verildiği, ücret, yıllık izin, kıdem tazminatı vb. konulardaki sorunlarının çözüldüğü algısı pompalandı. Oysa gerçek bundan çok farklı… Yeni düzenleme taşeron işçilerinin sorununu çözmüyor, taşeron sistemini sınırlamak bir yana daha da yaygınlaştırıp asıl istihdam biçimi haline getiriyor. Sistemdeki muvazaalı (hileli) taşeron uygulamaları da meşru hale dönüştürülüyor.Tasarıda işyerinde denetimle görevli olanların işverenden bağımsızlığı ve iş güvencesi gibi konularda da ne yazık ki herhangi bir iyileştirme yer almazken, taşeron işçilerin alacak davası açmaları da zorlaştırılıyor. MEVZUAT BUGÜN NE DİYOR? Mevcut 4857 sayılı İş Kanunun 2. Maddesi,  kamu işyerinde asıl işin, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında bölünerek alt işverene verilemeyeceğini net biçimde hükme bağlıyor. Yani bir işin taşerona verilebilmesi için burada sayılan üç koşulun aynı anda ve birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Mevcut İş Yasası, asıl işverenin işçilerinin taşeron tarafından işe alınarak çalıştırmaya devam edilmesi yoluyla haklarının kısıtlanmasını engelliyor. Böyle bir yola başvurulması durumda asıl işveren-alt işveren ilişkisi muvazaalı (hileli) kabul ediliyor. Bu durumda alt işverenin işçileri başından beri asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görüyor, toplu sözleşme hükümler ve diğer haklardan yararlanabiliyor. Uygulamada ihlallere sık başvurulsa da mevzuattaki bu yaptırımlar, hileli taşeron uygulamalarının önündeki en ciddi engeli oluşturuyordu. Hileli uygulamalara yönelik olarak bugüne kadar açılan davalarda, kapsamdaki işçiler asıl işverenin işçisi sayılarak hakları teslim edilmişti. HİLELİ UYGULAMALAR ARTIK MEŞRU OLUYOR… Yeni tasarıda bu yasal çerçeve kökten değiştiriliyor. Taşeron işçilere asıl işverenin işçilerine ödediği “emsal ücretin” ödenmesi koşuluyla taşeron işçiliğin önü alabildiğine açılıyor. Buna göre yasaya aykırı ve muvazaalı taşeron uygulamalarının, “emsal ücret” ödeme koşuluyla sürdürülmesi sağlanıyor. Yani muvazaalı taşeronluk meşrulaştırılmakta, sürekli bir istihdam şekli haline getirilmektedir. Bu durumda taşeron işçisinin geçmişe dönük haklarını talep etmesi de mümkün olmayacaktır. Bu düzenleme, muvazaalı taşeron işçi çalıştırmaya karşı en etkili yaptırımı ortadan kaldırmakta, hukuksuz bir işleme yasallık kazandırmaktadır.Özetle; mevcut mevzuat çerçevesindeki hükümleri arkadan dolanarak ya da görmezden gelerek “hukuka karşı hile” yoluyla yıllardır sürdürülen ve sorumlu, duyarlı herkesin karşı çıktığı muvazaalı taşeronluk uygulamaları, yeni düzenleme ile artık “yasal” hale getirilmektedir. Ancak “yasal” ile “hukuki” olan aynı şey değildir. SENDİKALARIN İTİRAZ ETTİĞİ MADDELER Hükümetin, sendikalardan kaçırırcasına hazırladığı düzenlemeye karşı Türk-İş, Hak-İş ve DİSK birleşerek tek ses oldu. İşçi sendikalarının en büyük itirazı, asıl işin bölünerek alt işverene verilmesini açıkça yasaklayan hükmün kaldırılmasına. Bu madde hayata geçerse, taşeron kullanımın daha da yaygınlaşacaktır. Sendikaların talep ve itirazları dikkate alınmalıdır. Hükümetin “ben yaptım oldu” mantığıyla çalışma hayatının kimyasıyla oynamaya hakkı yoktur.4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 8. fıkrası değiştirilerek, muvazaa (hile) iddiasını ve muvazaalı olarak çalıştırılan alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması kuralı ortadan kaldırılmaktadır. Bunun yerine, yasa dışı çalıştırıldığının mahkeme kararı ile tespitinden sonrası için asıl işveren işçilerinin aldığı ücret ve sosyal hakların ödenmesi kuralı getirilmektedir.Hükümet, bu düzenlemeye karşı çıkan işçi sendikalarının tepkisini dikkate almak zorundadır. Muvazaanın tespiti halinde alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılacağını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu 2/8. fıkra hükmü değiştirilmeden mevcut haliyle muhafaza edilmelidir.Tasarının 10. maddesi kabul edilirse alt işveren uygulaması yönetmeliği kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Böylece alt işverenin, asıl işverenle yaptığı sözleşme ve belgelerle Çalışma Bakanlığı’na bildirimde bulunma yükümlülüğü sona erecektir. Bakanlığın haberi olmayacağı için de bu alt işveren işyerine ait belgeler, iş müfettişlerince incelenmeyecek; inceleme yapılmadığı için muvazaalı işlem de tespit edilmeyecektir.  Bunun işçi açısından hak kaybı olduğunu belirten sendikaların, iş müfettişlerinin muvazaalı işlem tespiti yaptıkları İş Kanunu’nun 3. Maddesinin 2, 3 ve 4. fıkralarının yürürlükten kaldırılmaması ve mevcut halinin korunması yönündeki isteği dikkate alınmalıdır.Torba yasa ile kamu idaresine ait bir işyerinde “yeterli nitelikte veya sayıda personel olmaması durumunda” hizmet alımı ihalesine çıkma hakkı tanınıyor. Bu arada “yapım işi” niteliği taşıyan asıl işlerin de hizmet alım sözleşmesiyle ihaleye çıkarılmasının yolu açılmaktadır. Bu yolla, İş Yasası’nın 2. maddesinin hükümleri işlemez hale getirilmektedir. Yani bu düzenleme taşeron işçilik uygulamasını engellemediği, sınırlandırmadığı gibi aksine daha da yaygınlaştırıyor, uygulama devamlı ve asıl istihdam şekli haline getiriyor. Bundan geri dönülmelidir.İşçiler, tasarının 11. maddesi ile kamuda taşerona verilebilecek yardımcı işlerin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmesi hükmüne de haklı olarak karşı çıkıyorlar. Teknik bir konunun siyasi karar mercii olan Bakanlar Kuruluna bırakılması doğru değildir.Tasarının 12. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 7. fıkrasına aykırı işlemlerde asıl işveren ile alt işveren arasında yapılan sözleşme iptal edilmektedir. Bu fıkra da geri çekilmelidir. Sendikalar, tasarının kamudaki taşeron işçilerin sendikalı olmaları durumunda yapılacak toplu sözleşme farklarının idare tarafından ödenmesine ilişkin 13. maddesine de itiraz ediyorlar.  Bu madde sendikaların talebi doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir.  “22.05.2003 itibariyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde tanımlanan asıl işveren ilişkisinde alt işveren işçilerini kapsayacak toplu pazarlık süreci yetki alan işçi sendikasının çağrısı üzerine asıl işveren ile yetkili sendika arasında 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülür ve sonuçlandırılır” hükmü getirilmelidir. SAMİMİYSE TAŞERONU DA SIFIRLASIN! Torba tasarıda maden işçilerinin çalışma şartlarını iyileştiren; yer altında çalışanların günlük çalışma süresini 6 saate indiren, kıdem koşulu getiren, emeklilik yaşını aşağı çeken değişikliklere destek veriyoruz; bu düzenlemeler yerindedir, bir an önce yapılmalıdır. Ancak AKP, her yıl yüzlerce işçinin hayatına mal olan iş cinayetlerinin temelindeki taşeron işçilik uygulamasını daha da yaygınlaştırıp kalıcı hale getiren düzenlemeleri aynı paket içinde sunma hilesine başvurmuştur. Taşeron uygulamasını daha da güçlendiren diğer maddeler zaten maden işçileri lehine getirilen düzenlemelerin uygulama şansını da ortadan kaldırmaktadır. Erdoğan, havuç ve sopa siyasetinden vazgeçmelidir, samimiyse taşeronu da sıfırlamasını bekliyoruz kendisinden. ÜLKE TAM TAŞERON CUMHURİYETİNE DÖNER… Kamudaki taşeron işçilerin kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai gibi sıkıntılarını çözme iddiasıyla hazırlanan tasarı çalışma hayatına ilişkin mayınlarla, tuzaklarla dolu. Tasarı bu haliyle kabul edilirse Türkiye tam bir taşeron cumhuriyetine dönecektir. Kamu ve özel tüm iş yerlerinde ve asıl işlerde taşeron işçi çalıştırmanın önü alabildiğine açılmaktadır. Öncelikle kamuda taşeron sistemi daha da yaygınlaşacak, kalıcı hale gelecektir. Doktor, mühendis vb. meslek mensupları bile taşeron uhdesinde çalıştırılabilecektir. İş Kanunu’nun 2. maddesindeki değişiklikle, işverenlerin asıl işlerini de taşeron işçilere yaptırabilecek olması,otomotiv, tekstil, çimento, inşaat, kimya, metal, makine ve akla gelen tüm sektörlerde, mevcut işçilerin yanında aynı işi yapan taşeron işçilere yol açacaktır. Ya da asıl işin tamamı tek bir taşeron firmaya verilebilecektir. Taşeronluk, işçi simsarlarının kamu eliyle zengin edilmesi, işçilerin yasa ya da toplu sözleşmedeki haklarının hileyle gaspı demektir. 7 BİN İŞÇİNİN KAZANDIĞI DAVALAR SONUÇSUZ KALACAK Karayolları Genel Müdürlüğü’nde yaklaşık 7 bin taşeron işçisi, yaptıkları işin aslında “asıl iş” ve dolayısıyla taşeron işçi olarak değerlendirilmelerinin yanlış olduğu gerekçesiyle açtıkları davaları kazanmıştı. İş Mahkemeleri verdikleri kararlarda, Karayolları ile taşeron işveren arasındaki sözleşme ilişkisini muvazaalı bulmuş, işçilerin ilk işe girdikleri tarihten itibaren Kurum’un işçisi olduklarına karar vermişti. Kararlar, Yargıtay’da onanıp kesinleşti. Ancak hiçbir işçi kadroya geçirilmedi. Yeni düzenlemede taşerona yaptırılacak işlerin alanının genişletilmesi ile mevcut yasaya dayanılarak açılan “muvazaa” davaları geçersiz kılınıyor. ERDOĞAN, MADENCİLİKTEN ELİNİ ÇEK!.. 16.06.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2012/15 sayılı Başbakanlık genelgesi ile kamu kurum ve kuruluşlarının sahip oldukları taşınmazların kullanımı; bu çerçevede yeni maden ruhsatı verme ve süresi bitenleri yenileme yetkisi Başbakanlık iznine bağlandı, yani bir kişinin; Başbakan’ın uhdesine verildi. O günden bu yana madenciler hem yeni ruhsat almada, hem de süresi dolan ruhsatlara ilişkin süre uzatımlarında sorun yaşıyor, sektör tıkandı. Başbakanlık’ta izin bekleyen maden ruhsatı sayısı 10 binleri geçti. 3213 sayılı Maden Kanunu’nda öngörülen 3 yıllık süre aşıldığı için bazı işletme ruhsatları iptal ediliyor. Çoğu yeni ruhsat başvurusu da geri çevriliyor. Tayyip Erdoğan hukuka aykırı biçimde aldığı bu yetkiyi keyfine göre kullanmaktadır. Böyle bir yetki dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir demokratik ülkede yoktur! Türkiye Cumhuriyeti toprakları Erdoğan’ın “mülk”ü müdür? Hukuk devletinde icranın başı olarak seçilmiş bir kişi, ülkenin tüm yer altı ve üstü servetlerinin mülkiyetini elde edebilir, tasarrufuna yetkili olabilir mi? Türkiye madenleri bir kişinin, Tayyip Erdoğan’ın babasının malı mıdır? Ruhsat başvurularını inceleyip karara bağlayacak Tayyip Erdoğan, bunu hangi hukuka, yetkiye ve teknik donanıma göre yapacaktır? Tayyip Erdoğan, maden mühendisi midir? Bu keyfi uygulamanın amacı nedir? Erdoğan madencilikte ruhsat verme ve yenileme yetkisini derhal bırakmalıdır!.. CUMHURBAŞKANLIĞI DDK RAPORU NEDEN DİKKATE ALINMADI? Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) 8 Haziran 2011 tarihli, “Türkiye'de Madencilik Sektöründe Yürütülen Faaliyetlerin İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Araştırılması, İncelenmesi ve Değerlendirilmesi” raporunda, sorunlar ayrıntılı biçimde sıralanıyor. Raporda, taşeronluk, iş kazaları, “üretim zorlaması” gibi hususlarda yanlışlıklar tespit edilerek, ilgili bakanlıkların, ilgili kurum ve kuruluşların, üniversitelerin üzerine düşen görev ve sorumluluklar dile getiriliyor, uyarılarda bulunuluyor. Şimdi hükümet şu soruya yanıt vermelidir: 2011’den bu yana DDK raporunda işaret edilen hususlarda ne yaptınız, hangi önlemi aldınız, hangi iyileştirmeye gittiniz? Görünen o ki Cumhurbaşkanlığı DDK’nın son derece önemli uyarı ve tespitleri dikkate alınmadığı gibi 301 işçinin hayatına mal olan ve daha dumanı tütmeye devam eden Soma faciası da bu hükümete ders olmamıştır. SOMA KURBANLARININ MAĞDURİYETİ NE OLACAK? Soma’daki faciada resmi açıklamalara göre 301 işçimiz hayatını yitirdi. Bu ise 1.000-1.200 aile bireyi demektir. Facianın üzerinden neredeyse bir ay geçti. Soma’da hayatını kaybeden işçilerimiz ve yakınlarının mağduriyeti ne olacak? Ailelerin kafası karışık... Suriye’de rejim karşıtı teröristlere milyarlar değerinde yardım yağdıran AKP hükümeti, Soma’daki mağdur yurttaşlarımızın yarasını sarma konusunda ne kadar isteklidir? Hükümet, önlemlerini acilen net biçimde açıklamalıdır. Ölenlerin ailelerinin mağduriyeti nasıl giderilecektir? Ölenlerin sosyal güvenlikle ilgili hakları, hayatta kalanların iş kaygıları nasıl çözülecektir? Kendisini Enerji Ba­ka­nı Yıl­dı­z’­ın da­nış­ma­nı ola­rak ta­nı­tan Ha­ti­ce Tay­ya­r’­ın ai­le­le­ri ara­yıp tazminat davaları açmamaları karşılığında “kan parası” vermeyi önerdiği, ahlaksız teklif yaptığı haberleri basına yansımıştır. Bu iddialar doğru mudur? HÜKÜMET İŞ KAZALARININ HESABINI VERMELİDİR!.. İş gücü maliyetlerini düşürme amacıyla yaygınlaştırılan taşeron sisteminde “maliyet artırıcı” görülen iş güvenliği önlemlerinin ihmali sonucu ülkemiz, iş kazalarında dünyada 3., Avrupa’da ise 1. sıraya yükselmiştir. 2002-2013 yılları arasında yaşanan toplam 880 bin iş kazasında 13 bin 442 işçi yaşamını yitirmiştir. Bu yılın ilk 5 ayında bu sayı 15 bine dayanmıştır. Yılda ortalama 1.300, günde yaklaşık 4 işçi bu kazalarda yaşamını yitirmekte, binlercesi de sakat kalmaktadır. Özellikle madenci ölümlerinde Türkiye, diğer ülkelerin açık ara önündedir. 2003-2012 döneminde Türkiye’de 100 bin maden işçisi başına ölüm 677 kişi ile İngiltere ve Norveç’in 11 katı, Almanya ve Avustralya’nın yaklaşık 6 katı, Polonya ve İtalya’nın yaklaşık 4 katı, ABD’nin ise 2.5 katı düzeyinde. ACİLEN YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ Taşeronluğu yaygınlaştırıp genel istihdam şekline dönüştürme eğilimindeki AKP, yer altı işçilerine yönelik birkaç iyileştirme ile bunu kamufle edemez. Bu tasarıda yer alan ve özellikle sendikaların şiddetle karşı çıktığı taşeron maddeleri geri çekilmelidir. Taşeron sistemi yeni Somalara zemin hazırlamaktır. Her yıl yüzlerce işçinin ve en son da Soma’da 301 işçinin öldüğü iş kazalarının kaynağı taşeron sistemidir. Hükümet Türkiye’yi iş kazalarında şampiyon yapmasının hesabını vermelidir! Muvazaalı taşeron uygulamaları yoluyla çalıştırılan işçiler kamu kadrolarına geçirilmelidir. Hükümet esnek, güvencesiz, kuralsız bir işgücü piyasası yaratma girişiminden vazgeçmelidir. Sosyal barış ve ülkenin esenliği için yapılması gereken; Anayasamızın “sosyal hukuk devleti” ilkesi doğrultusunda ILO normlarına uygun güvenceli, kurallı ve sendikalı bir çalışma hayatını tesis etmektir. Bu bağlamda; ILO’nun 176 numaralı  “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi” derhal imzalanmalıdır.AB’nin istediği, AKP’nin gerekli önkoşulları yerine getirmediği için kaçtığı, iş kazaları, çocuk işçi çalıştırma, yüksek kayıt dışılık, meslek hastalıkları konularını içeren 9 numaralı Genel Sosyal Politika ve İstihdam Faslı bir an önce açılmalıdır.Türkiye, Uluslararası Maden Güvencesi Anlaşması dâhil imzalaması gereken ancak yıllardır kaçındığı ilgili tüm uluslararası metinleri imzalamalıdır.
Reklam
Dünyada Var Olan 18 Muhteşem Doğa Harikası
etiket
Güzel bir nehir olmasının yanı sıra ayrıca doğal bir gizemi de var. Kimse nehrin nereden geldiğini bilmiyor. Nehrin kaynağı bilinmese de tatilciler ve dalgıçlar için popüler bir yer.
Reklam
Dünya Ülkeleri Para Birimleri
Dünya üzerinde günümüzde kullanılan 200′den fazla resmi para birimi olduğu bilinmektedir. Para kelimesi Türkçeye, Farsça “pare” kelimesinden geçmiştir. Bilindiği gibi parayı icat edenler Lidyalılardır. O zamanlar sikke olarak adlandırılan para, altın, gümüş, bakır, nikel, tunç ve alüminyum gibi metal alaşımlarından üretilmekteydi. İlkel çağlarda ticarette takas yöntemi yerine kullanılan ve daha kullanışlı olduğu için bu konuda yapılan arayışlara da son vermiştir. İlk kağıt para ile 910 yılında Çin’de geliştirilmiştir.Dünya Ülkelerinin Para Birimleri Hakkında Detaylı Bilgi için Burayı Tıklayın.
Uruguay'ın Dünya Kupasını Kazanması İçin 10 Sebep
Dünya kupası yaklaştıkça hepimiz favorilerimiz ve onlar üzerine oluşturduğumuz tezlerimizle birbirimizi yokluyoruz.  -Abi zaten Brezilya ev sahibi, hiçbir takımda olmayan defans hattına sahipler bir de üstüne Neymar'lari var, sence çok net değil mi?  -Değil abicim ispanya ispanyadır, adamlar son 3 büyük turnuvayı süpürmüşler, şampiyonlar liginde iki finalist ispanyol , uefa kupasını bile ispanyol takımı aldı, adamlarda düşüş yok hala yükselişte iste. Morukçum şey diyecem. -Bu u.. (bir diğer arkadaş araya girer)  -Ya morukçum anladık uzaylı diyecen bu Messi, uzaylı ama takım oyunu yok Arjantinde.  -Yok abi u.. (keser yine)  -Birader tek kisi ile bu iş olmaaz  bak Ronaldo da var ama Portekiz Dünya Kupasını mi kazanacak? -Doğru bence zaten u..  -Haa haklisin italya var adamlar ekol, oynamıyor savaşıyorlar bir de başlarında başbakan Pirlo var, ama Almanların da sansı var hani sonuçta Mesut var, ulan şu Mesut bizde olcakti var ya.   -Eee yeter be bi konuşturmadınız adamı  ne olacakdi be? bizde olsa şimdi her gün 3 büyüklere mi geliyor? Mesut Turk olmasa Real Madrid de oynar, abi bu adam gencken cok iyiydi,simdi niye oynamiyor? Mesut gece alemlerinde  goruldu diye haberleri olurdu, sonra 2 sene sonra gelip topla direkleri döverdi. Siz bırakın bunları ben size bambaşka bisey soylicem. Bir  tane değil abi, bir ikisi biraz duygusal olmakla beraber 10 tane sebebim var. iste anlatıyorum.
Reklam
Düğünlerde Buket Yerine Kedi Atma Modasının 23 Örneği
Bridesthrowingcats.com adlı Tumblr uzantılı bir site biraz eğlenceli bir photoshop çalışmasına imza atmış: gelinlerin düğün buketlerinin yerine kedi atmak. Gelinin buketinin almak için yarışan ilginç topluluğun bu sefer kediyi kapmak için nasıl yarıştığını gösteriyor.Site ekibinin mesajıdır: bu çalışmalarda hiçbir hayvan zarar görmemiştir. It's all a bit of fun, photoshopping cats in place of bouquets for brides to throw. No cats were harmed in the making of this tumblr and we certainly don’t encourage anyone to throw a cat ever, let alone on their wedding day. Still reading? Well one last time, seriously, this is fake.
LG G3 Beş Günde 100 Bin Sattı
Bir süredir manşetlerden düşmeyen LG G3, kendi evinde piyasaya sürülmesinin ardından hızlı bir başlangıç yaptı. Şu anda en çok aranan akıllı telefonlar arasında yer alan LG G3, 28 Mayıs tarihinde Güney Kore’de satışa çıkarıldı. Satışa çıkarılmasının ardından ise telefon, rekor bir satış rakamına imza attı; ilk beş günde yaklaşık 100 bin adet LG G3 satıldı. Tahminler LG G3′ten günlük olarak 25-30 bin adet satıldığına işaret ediyor. Gerçekleştirdiği bu satış rakamları ile LG, hem kendini hem de rakiplerini geride bırakmış oldu. Zira firma, bir önceki nesil akıllı telefonu G2′den ilk beş günde yaklaşık 10 bin adet satmıştı. Samsung’un amiral gemisi Galaxy S5′in ise Güney Kore’de günlük 7-8 bin adet sattığı ifade ediliyor. Yine Galaxy S5′in global anlamda ilk 25 gününde 10 milyon satış rakamına (sevkiyat) ulaştığı belirtilmişti; ilk beş günlük global performansının ise 2 milyon adet olduğu tahmin ediliyor. LG G3, henüz uluslararası çapta satışa çıkarılmış değil.stuff
Reklam
5 Bin Yıllık Cüce Şehri Keşfedildi
İran'da Horasan eyaletinin güneyinde geçtiğimiz günlerde cücelerin yaşadığı ismi Makhunik olan 5 bin yıllık antik bir şehir bulundu. Horasan'ın komşu eyaleti olan Kirman'daki Şahdad şehrinin 100 kilometre doğusunda bulunan antik şehre ait sürekli yeni kalıntılar çıkarılmaya da devam ediliyor. Antik cüceler şehri Makhunik, 1946'ya kadar herhangi bir uygarlığın yaşamadığı düşünülen Lut Çölü'nün merkezine 60 kilometre uzaklıktaki bir bölgede Tahran Üniversitesi Coğrafya Fakültesi tarafından keşfedildi. Antik kentteki yapıların kalıntıları Jonathan Swift'in dünyaca ünlü romanı 'Güliver'in Gezileri' kitabında yer alan ve cüceler ülkesi olarak geçen Liliput Şehri'ni veya J.R.R. Tolkien'in 'Yüzüklerin Efendisi' kitabı ile filmindeki Hobbitlerin köyünü andırıyor. En eski metal bayrak Arkeologların yaptığı açıklamalara göre, Makhunik antik kentinin Sümer mitolojisinde geçen iki mistik krallıktan biri olan Uruk krallığının Aratta medeniyetine ait bir şehri olduğu ve cüce insanların burada M.Ö. 6000 yılından beri yaşadığı düşünülüyor. Şehirde keşfedilen küçük boyutlu yapılar da bu inanca kanıt olarak gösteriliyor. Makhunik şehrinde bulunan yapılar arasında atölyeler, konut bölgeleri ve mezarlıklar yer alıyor. 800'den fazla antik mezar da kazı aşamaları sırasında ortaya çıkarıldı. Bu yapıların hepsi ve diğer araç gereçler yalnızca küçük insanların içerisine sığabileceği şekilde tasarlanmış. Bölgede yapılan çalışmalarda kuyumcular, esnaflar ve çiftçilerin yaşadığı bazı alt bölgeler de keşfedildi. Ayrıca insanlık tarihinin en eski metal bayrağı bu antik kentte ortaya çıkarıldı. 16-17 yaşında, 25 santim 2005'te bulunan 25 santimetre boyundaki mumyalanmış bir cüce, cüceler şehri teorisine en önemli kanıt olarak gösteriliyor. Cüce cesedi, kazı yapan iki kaçakçı tarafından bulunmuş ve 3 milyon dolara Almanya'da satmaya çalıştıkları sırada ele geçirilmişti. Arkeologlar, cücenin cesedini inceledikten sonra, cesedin doğal işlemlerle mumyalanmış olabileceğini kaydetmişti. Mumya üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda, cücenin öldüğünde 16-17 yaşlarında olduğu tespit edilmişti. Kaynak: Sabah
Dünya Kupası Stadlarını Street Views İle Keşfedin
Brezilya’da düzenlenen ve 12 Haziran’da başlayacak olan 2014 Dünya Kupası için geri sayım devam ediyor. Google Street View stadyumları gezerek bizlere tanıttı, detaylar ise haberimizde. 2014 Dünya Kupası için Google ekibi güzel bir uygulamayı devreye sokarak Google Street Views için sokak görünümleri yerine bu sefer 13 adet stadyumun 360 derece donanım görüntüleri, maç öncesi kullanıcılara açıldı. Bu durum futbol severler için büyük ilgi ile karşılanırken, her gün daha fazla mekanın fotoğrafları çekilerek kullanıcılara en iyi hizmeti vermeyi planlayan Google ekibi, yakın zamanda Türkiye’ye de gelerek Street Views’i başlatacak. “13 ADET STADYUM 360 DERECEDE” Dünya kupası için gerçekleştirilen bu uygulama ile birlikte Brezilya’da bulunan 13 adet stadyum tek tek 360 derece görüntüleme sistemine dahil edildi. Artık Dünya Kupası başlamadan önce stadyumları tek tek gezerek inceleyebilirsiniz. 13 adet stadyumun listesi aşağıdaki gibidir; Arena Amazônia Arena Corinthians Arena da Baixada Arena da São Paulo Arena das Dunas Arena Fonte Nova Arena Pernambuco Arena Pantanal Estadio Beira – Rio Estadio Casteläo Estadio Mané Garrincha Maracanã Mineirão
Reklam
Tabletini Daha Verimli Kılacak Dört Uygulama
Ezcool, tabletlerin daha verimli kullanılmasını sağlayan tavsiyelerde bulunuyor. Tabletler, dört ücretsiz uygulama ile çok daha verimli bir hale getirilebiliyor. Uygun fiyatlı tabletler üreten Ezcool, tablet kullanıcılarının işine yarayacak püf noktalar paylaşıyor. Ezcool tabletlerinde önyüklü olarak gelen bu dört uygulama ise kullanıcıların işlerini kolay ve hızlı şekilde halletmelerini sağlıyor. King Office En kapsamlı Office uygulamalarından biri olan King Office, Doc/Docx/Txt/Xls/Xlsx/Ppt/Ppptx/Pdf başta olmak üzere 23 çeşit dosta formatına destek veriyor. Zengin düzenleme araçlarına sahip olan King Office’in küçük fontları sayesinde stabil ve kendine özgü bir arayüzü bulunuyor. Belgeleri şifreleme, fotoğraf ekleme ve daha pek çok özelliğe sahip uygulamanın Widget desteği de var. Dolphin Browser Tabletlerin varsayılan internet tarayıcısına alternatif olarak indirilebilecek Dolphin Browser’da sesle internette arama yapılabiliyor. Birçok eklenti desteğine sahip Dolphin Browser, isteğe göre kişiselleştirilebiliyor. Google Translate Bir Google hizmeti olan Translate, yabancı dildeki bir metni kendi dilinize çevirebilir ya da tam tersini yapabilir. 64 dilde çeviri desteği veren Google Translate, ayrıca 17 dilde sesli çeviri hizmeti de sunuyor. El yazısı ile de sorgu yapmaya olanak sağlayan uygulama, çevrimdışı olunulan zamanlarda, önceki çevirilere ulaşabilmeyi de sağlıyor. Tunein Radio Bünyesinde binlerce radyo istasyonu barındıran Tunein Radio, dilenildiği zaman dilenildiği türde müzik dinlenilmesini sağlıyor. Beğenilen istasyonlar ya da şarkılar favorilere eklenerek daha sonra kolayca bulunabiliyor. Arka planda da çalışabilme özelliğine sahip uygulama, alarm amaçlı da kullanılabiliyor.stuff
FIFA 2015'ten İlk Video Geldi
Oyun yapımcısı EA, futbol hayranlarının merakla beklediği FIFA 2015'in ilk kısa videosunu yayınladı.EA Games'in yan kollarından biri olan EA Sports'un geliştirdiği FIFA 14, ezeli rakibi PES 2014 karşısında oldukça başarılı olmuştu. Aynı başarıyı bu yıl da devam ettirmek isteyen EA, FIFA 2015'in ilk kısa tanıtım videosunu yayınladı.E3 öncesi yayınlanan kısa videoda Liverpool'da forma giyen ünlü oyuncu Suarez'in yer aldığı görülyüor. Ayrıca, oyunu hisset (Feel The Game)ibaresinin vurgulandığı video, 9 Haziran'ı işaret ediyor. FIFA 2015'in Xbox One, Xbox 360, PS4, PS3 ve PC için geliştirildiğini de belirtelim.teknokulis
Cem Yılmaz'ın Yeni Filmi : Pek Yakında - Teaser
Cem Yılmaz, yeni filminin ilk fragmanını Twitter hesabı üzerinden paylaştı.Cem Yılmaz, ünlü yönetmen Yavuz Turgul'ın 'Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni' adlı filminden 'ilham aldığını' söylediği filmin, yönetmeni ve başrol oyuncusu olduğu Hokkabaz'dan daha komik olacağını ifade etti. Yönetmenliğini ve senaristliğini Cem Yılmaz'ın yaptığı ve başrolünde olduğu filmde kendisine Tülin Özen, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Ozan Güven, Çağlar Çorumlu, Cengiz Bozkurt, Zerrin Tekindor, Hare Sürel, Ayşen Gruda ,Ülkü Duru, Emin Gürsoy, Metin Coşkun, Tuğrul Tülek ve çocuk oyuncu Ata Berk Mutlu'nun yeraldığı zengin bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor.
Dünyanın En Büyük Video Oyun Koleksiyonu Satışta
Dünyanın en büyük video oyun koleksiyonuna sahip olan Michael Thomasson, yıllardır saklamış olduğu 10.607 adet oyun arşivi ile 2012 Dünya Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi başarmıştı. Uzun zaman sonra yeniden gündeme gelen Michael Thomasson , bu sefer ise söz konusu koleksiyonu açık arttırma olarak satışa çıkardı. Dünyanın en büyük video oyun koleksiyonu şu anda 11.000'den daha fazla oyun barındırıyor. Bu devasa oyun koleksiyonunu satışa çıkardığı için çok üzgün olan Michael Thomasson, ailesine destek vermek için bu arşivden vazgeçtiğini belirtiyor. Thomasson'ın dev oyun koleksiyonunun 700.000 dolar ile 800.000 dolar arasında değere sahip olduğu tahmin ediliyor. Şu anda devam eden açık arttırma ise 50.000 dolara ulaşmış durumda. teknokulis
Reklam