Görüş Bildir
Facebook Kısa Süreliğine Erişime Kapandı
Sosyal medya devi Facebook’a 22.50′den 23.00'a kadar 10dk erişim sağlanamadı.Masaüstü ve mobil versiyondan erişim sağlanamayan Facebook olay ile ilgili bir açıklama yapmaz iken bu çökmenin nedeninin hack saldırısı veya bakım olduğu tahmin ediliyor.
Lars von Trier Dizi Çekecek
Danimarkalı yönetmen uluslararası “dev” bir kadroyla İngilizce TV dizisi çekecek“Melankoli”, “Dogville”,”Karanlıkta Dans”, “İtiraf” gibi filmlerin Danimarkalı ödüllü yönetmeni Lars von Trier, dili İngilizce olacak yeni dizi projesinde uluslararası büyük bir kadroyla çalışmayı planlıyor. Yönetmen, adı “The House That Jack Built” olarak belirlenen dizinin senaryosu üzerinde çalışmaya bu sonbaharda başlayacak, çekimler için ise tarih 2016 olarak belirlendi.Venedik Film Festivali’nde “İtiraf: Bölüm 1” ve “İtiraf: Bölüm 2”nin yönetmenin kurgusu versiyonlarının gösterilmesinden sonra yapımcı Louise Vesth yeni dizi haberini duyurdu. Dizinin konusuyla ilgili detay verilmedi ve Deadline’ın haberine göre hikaye detayları dışarıya sızdırılmaması için sıkı koruma altında.Von Trier '90’lı yılların ortalarında Danimarka dizileri “The Kingdom”, “Marathon” ve “The Teacher’s Room”da çalışmıştı.Milliyet Sanat
Çaycılığı Profesörlüğe Tercih Etti
Berk, bir yanda kanserli hücreleri takip edebilecek mikroskobu geliştiren bir profesör, diğer yandan girişimcilik ruhuyla vatanını tercih eden bir çaycı! Berk, bir alışveriş merkezinde açtığı ‘Çaycı’ isimli dükkanında 1 liraya çay satıyor.Veysel Berk, akademik hayatı başarılarla dolu bir bilim adamı. ABD’nin eski enerji bakanı aynı zamanda Nobel ödüllü Steven Chu ile kansere çözüm bulacak mikroskobu geliştirmek üzere çalışmalar yapıyor. Onu ‘kanser tedavisini bulan Türk’ olarak haberimize konu ettiğimizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.Zira Berk, çaycılığı profersörlüğe tercih ettiği sıra dışı hikâyesiyle gündemimizde. Stanford Üniversitesi’nden aldığı profesörlük teklifini annesinin rahatsızlığı ve vatan hasreti nedeniyle geri çeviren Berk, şimdi Türkiye’de çaycılık yapıyor. Bir alışveriş merkezine açtığı ‘Çaycı’ isimli dükkânında 1 TL’ye çay satıyor.BURSLU OLARAK KAZANMIŞTIVeysel Berk, Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü bitirdikten sonra eğitimine Amerika’da devam etmiş. Massachusetts Institute of Technology (MIT)’de staj yapan Berk, University of California Berkeley’den doktora programına burslu kabul almış.Ardından Nobel ödüllü bilim adamı Steven Chu’dan doktora sonrası çalışmak için davet gelmiş. Berk, “Obama başkan seçildiğinde bizim hocayı enerji bakanı olarak atadı. Laboratuvar da bize kaldı. Gün ışığını kullanan bir mikroskop yaptık. Dünyada ilk defa vücudumuza giren ve kronik hastalıklara sebep olan mikropları canlı izleme şansı elde ettik.” diyor.Stanford Üniversitesi de Nobel ödüllü bir bilim adamıyla bu mikroskobun kullanılacağı bir enstitü kurmasını istemiş. Berk, zeminin üç kat altında, kapısı iki ton kurşunla kaplı odada çalışırken can sıkıntısından Wallit uygulamasını bulmuş. 6 ayda geliştirdiği uygulama Apple tarafından dünyanın 127 ülkesinde future app seçilmiş.8 ay önce Türkiye’ye geri dönen Veysel Berk, ‘Herkese benden çay’ sloganı ile yola çıkarak, ‘Çaycı’ isimli dükkânı açmış. AVM’lerde çay içilebilecek bir yer olmadığını gözlemleyerek bu işe başladığını söylüyor Berk. Ona göre kendisinde ‘Çaycı’ fikrinin oluşmasındaki en önemli sebep, Türkiye’nin en yakın rakibinden 3 kat daha fazla çay içen bir ülke olması.Yapılan bir araştırmayı hatırlatan Berk, “Türkiye’de her gün 250 milyon bardak çay içiliyor. Buradan yola çıkarak 15 dakikada çay demlenecek bir yer açmaya karar verdik.” diye konuşuyor. Günün herhangi bir saatinde içilen çayın lezzeti ve tadı aynı olmalı Berk’e göre. “Aynı kalitede çay tadı yakalayabilmek için porselenden metale kadar tüm demlikleri denedik. Son olarak bir şirketin ürettiği çay makinesini seçerek üzerinde çalışmaya karar verdik. Bu makine tam istediğim lezzette çay demleyemiyordu. Demleme ısısından dakikasına kadar birçok özelliği değiştirdim. Hataları da üretici şirkete göndererek makine özelliklerinin de değişmesini sağladım.” yorumunu yapıyor. Bu işe 3 kişi ile başladıklarını hatırlatan Berk, “İlk günlerde 3 kişiydik. Şimdi 8 kişi ile beraber çalışıyoruz. İlerleyen günlerde hem bu sayıyı artırmayı hem de mağaza sayısını artırmayı düşünüyoruz.” ifadelerini kullanıyor.AVM’de satılan çayın 1 TL olması da işin en dikkat çekici yanı. Berk, yanı başlarındaki dükkânlarda çayın fiyatının 2,5 TL’den 7,5 TL’ye kadar çıktığını belirtiyor. Kendilerine AVM gibi bir yerde 1 TL’ye çay satmanın riskini soruyoruz, “Fiyat konusunu müşterilerin isteğine bıraktık ve bir anket düzenledik. Günde bin bardaktan fazla çay satıyoruz. Riskli bir durum olduğunun ben de farkındaydım ancak AVM’de eksik olan bir şeyi yaptık.” cevabını veriyor.34 yaşındaki Berk’in profesörlük yerine çaycılığı tercih etmesi, çevresindekilerin de şaşkınlığına sebep olmuş. Bunların başında da babası geliyor. “Bir gün babama çaycı dükkânı açacağımı söyledim. Bana güldü. Bir gün sonra bana ‘Oğlum sen profesör müsün, çaycı mı?’ diye sordu.” diyor. “Amerika ile irtibatlarınızı kopardınız mı?” sorusuna, “2 ayda bir gidiyorum. Video konferans ile çalışmaları takip ediyorum. Gerektiğinde doktora öğrencilerine mikroskobun nasıl kurulacağını anlatıyorum gittiğimde.” cevabını veren Berk, Steven Chu’dan da yakayı kurtarabilmiş değil!
Dizi İçin Meryem Ana Kilisesi'ni Ayakta Tutan Demirleri Kestiler
‘Bazı emanetler yürekte taşınır’ sloganıyla Fox TV’de yayına başlayan Emanet dizisinin çekildiği tarihi Meryem Ana Kilisesi’ni ayakta tutan demir gergiler kesildi. Kapadokyalılar suç duyurusunda bulundu; yapım şirketi ise iddiayı yalanlıyorNevşehir'de 1849 yılında inşa edilen Meryem Ana Kilisesi'nde sütunları birbirine bağlayan, bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan yapının ayakta durması için hayati önem taşıyan 2 gergi demir kesildi. Demirlerin, fox tv’de başlayan 'Emanet' dizisi ekibince daha rahat çekim yapabilmek için kesildiği öne sürülüyor; yapım şirketi iddiayı yalanlıyor.Kapadokya’da, 1924’teki mübadelede gönderilen Rumlardan kalan tarihi kilise, kültür varlığı olarak tescil edilmesine rağmen restorasyon bir türlü başlatılmadığı için yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Adını duvarlarındaki Hz. Meryem'in ölümünün (Koimesis) tasvir edildiği mozaiklerden alan kilise, Rumların gönderilmesinden sonra 1950-1983 yılları arasında Nevşehir cezaevi olarak kullanıldı. 1983 yılında boşaltılan kilise, 1986 yılında Milli emlak Müdürlüğü tarafından kültürel faaliyetlerde kullanılmak şartıyla Nevşehir Belediyesi'ne tahsis edildi. O günden beri restore edilmeyen ve kaderine terk edilen kilisede, geçen haftalarda Fox Tv'de yayınlanacak ‘Emanet’ dizisinin çekimleri yapıldı. İddialara göre çekim ekibi, kilise içerisine yerleştirilemeyen kameraları gerekçe göstererek yapının sütunlarını birbirine bağlayan iki gergi demirini kesti. Kesilen demirler kilise içine bırakıldı.Meryem Ana Kilisesi’ni ayakta tutan sütunların arasındaki demir gergiler kesildi.Demir gergilerin dikkatlice kesildiği görülüyor.‘Babalarının çiftliği mi?’Savcılığa suç duyurusunda bulunan Kapadokya Tarih Kültür Araştırma ve Koruma Derneği Başkanı Mükremin Tokmak, 'Demirlerden ikisi elektriğin olmadığı bir yerde 'spiral' kullanılarak kesilmiş. Demirlerin dışarı çıkarılmamış olması hırsızlık ihtimalini düşürüyor' dedi. Tokmak, dizi çekimleriyle ilgili ise 'Kapadokya'yı babalarının çiftliği gibi kullanıyorlar. Bu demirlerin kesilmesi durumunda çatı, çok ağır olduğundan mutlaka çöker. Müze Müdürlüğü 'Biz karışamayız' diyor. Bakanlık kiliseyi belediyeye tahsis etmiş ki belediye ise bu bölgede bulunan 3 bin adet eski Rum evlerini kentsel dönüşüm adı altında yıktı. Tahribat çok büyük' diye konuştu.Kilisenin yapısını iyi bilen Nevşehirli restorasyon uzmanı mimar Doğan Onur Araz da kilisede kesilen gergi demirlerinin yapının ayakta durabilmesi için hayati önem taşıdığını belirtti.‘Zaten harabe’ymiş!Dizinin yapımcılığını yürüten Gold Yapım Şirketi yetkilileri ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Yapım şirketi yetkililerinden Ahsen Tüzün, ekiplerinin tarihi yapılarda son derece titizlikle çalıştığını belirterek 'Kilisede birkaç kez çekim yaptık. Zaten oldukça bakımsız ve harabeyi andıran bir yapı. Tarihi mekânlarda herhangi bir çivi dahi çakmadan, sanat tarihçileriyle çalışıyoruz. Bizle ilgili bir durum değil. Zaten savcılıkta da bu yönde ifade kullandık' diye konuştu.Dizinin sahnelerinden birinde de demir gerginin yerinde yeller esiyor.Herkes topu birbirine attıMeryem Ana Kilisesi'nin mülkiyeti hazineye ait. 1996 yılında Nevşehir Belediyesi'ne tahsis edilen kilisede 2003 yılında restorasyon çalışmaları başladı ancak bugüne kadar kurul onayına sunulmadı. Tokmak, kurumların topu sürekli birbirlerine attığını belirterek “Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Müze Müdürlüğü, yapı hakkında tüm sorumluluğun belediyeye ait söylüyor. Herkes topu birbirine atıyor' dedi. Yapı ile ilgili bilgi veren Nevşehir Belediyesi, çalışmaların kısa zamanda başlayacağını söylese de içinden çıkılamaz hal alan restorasyon süreci binanın günden güne çökmesine neden oluyor.Kilisenin cezaevi olarak kullanıldığı dönemde yönetmen Yılmaz Güney, yazar Kemal Tahir tutuklu kalmıştı. Kilisede daha önce de Türkan Şoray ve Hakan Balamir’in oynadığı 1973 yılı yapımı Mahspus filmi çekilmişti.Arif Balkan / Milliyet
Beş Örgütten İnternet Sansürüne Karşı Ortak Ses
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Alternatif Bilişim Derneği, Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye’de İnternet özgürlüğüne dair görüşlerini kamuoyuyla paylaşmak için yarın basın toplantısı düzenleyecek.RSF’nin çağrısıyla bir araya gelecek olan beş hak örgütünün temsilcileri, 2-5 Eylül’de İstanbul’da gerçekleşecek olan İnternet Yönetişim Forumu’na (İGF) dair düşüncelerini hükümetin İnternet politikaları ışığında değerlendirecek.Yarınki basın toplantısına, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Alternatif Bilişim Derneği’nden İlden Dirini, UAÖ Türkiye araştırmacısı Andrew Gardner, HRW İnternet uzmanı Cynthia M. Wong ve Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, RSF Doğu Avrupa Masası sorumlusu Johann Bihr ve Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu katılacak. Etkinliği destekleyen Düşünce Suçuna Karşı Girişim Sözcüsü Şanar Yurdatapan da etkinlikte bulunacak.Evrensel
Reklam
Reklam
Samsung Sanal Gerçekliğe Adım Attı
Samsung, sanal gerçeklik gözlüğü Gear VR'ı tanıttı. Yeni ürün Note 4 akıllı telefonu ile birlikte kullanılacak. Samsung yeni ürünle beraber sanal gerçeklik dünyasına adım atıyor.Son yıllarda birçok firma sanal gerçeklik alanına yatırım yapıyor. Bu firmalar arasına Samsung da katıldı. Firma Berlin'de düzenlediği özel bir etkinlikte birçok ürünle beraber yeni sanal gerçeklik gözlük modeli olan Galaxy Gear VR'ı da tanıttı.Samsung'un sanal gerçeklik gözlüğü olarak tanımlanabilecek olan ürün, firmanın yine aynı etkinlikte duyurdu Galaxy Note 4 modeli ile beraber çalışıyor. Note 4'ü Gear VR'ın içine koyarak sanal gerçeklik dünyasına giriş yapılıyor. Google'ın kartondan yapılan ve piyasada 10 dolara satılan sanal gerçeklik gözlüğüne benzeyen Gear VR, Note 4'ün ekranını ikiye bölerek kullanıyor.Gözlüğe özel içeriklerle 3 boyutlu sanal bir deneyim sunan ürünle beraber Tony Stark'ın laboratuvar gezisi ücretsiz olarak verilecek. Ayrıca 100 bin HD müzik videosu, konser ve benzeri içeriğe erişim sağlanacak.Samsung'un ürünü benzerlerinden farklı olarak ayrı bir ekrana sahip değil. Üzerine takılan Note 4'ün ekranını sanal gerçeklik için kullanıyor.Oculus VR ile işbirliği yapıldıÜrünün geliştirilmesinde Facebook tarafından satın alınan Oculus VR firması ile işbirliği yapıldı. Gear VR'da görüntüyü sanal gerçekliğe çevirme teknolojisinin Oculus VR ile birlikte geliştirildiği belirtiliyor. Yeni ürünün fiyatı açıklanmazken bu yılın sonlarına doğru satışa sunulması bekleniyor.Büyük firmaların sanal gerçeklik ilgisiSon yıllarda artan sayıda firma sanal gerçeklik konusunda yatırım yapıyor. Bunlardan biri olan Facebook, bu yılın başlarında Oculus VR isimli firmayı 2 milyar dolara satın almıştı. Oculus VR'ın Oculus Rift isimli sanal gerçeklik gözlüğü bulunuyor. Samsung'un ürününden farklı olarak Oculus Rift'in kendi ekranı var.Al Jazeera
Bir Efsane Daha Sona Erdi : True Blood'tan Unutulmaz 25 Alıntı
HBO'nun hit serisi True Blood, 7.sezonuyla bildiğimiz üzere finalini yaptı. Kimileri finalden tatmin olmuşken, kimileri memnunsuz ayrılmış oldu bu furyadan. Ama 7 sezondur bildiğimiz tek bir şey var ki, o da True Blood, Bill'le, Sookie'yle, Eric'le, Pam'le, Jason'la, Tara'yla ve daha nicesiyle tam bir efsanedir. Paylaşabildiğimiz kadarıyla bir kaç alıntı paylaştık size, eksikler elbet olacaktır, dile kolay, 7 sezon, koskoca hikayeler. Hoşçakal True Blood.
Reklam
Paulo Coelho'nun 'Aldatmak' İsimli Romanı Raflardaki Yerini Aldı
Dünyaca tanınmış yazar Paulo Coelho'nun son romanı Türkçe olarak raflardaki yerini aldı. Linda adında bir gazeteciyi anlatan romanın adı: 'Aldatmak'Başkalarının gözünden bakınca 'kusursuz' bir hayata sahip olan İsviçreli gazeteci Linda'nın bu 'kusursuzluk kabuğu'nu kırma sürecini anlatan 'Aldatmak', Brezilyalı tanınmış yazar Paulo Coelho'nun yeni romanı. Evliliği, işi, çocukları, yaşadığı yer itibariyle üzerine tek bir eleştiri yapılamayacak kadar mükemmel bir hayatı yaşayan Linda, bu görüntünün altında yatan tekdüzeliği ve tatminsizliği fark ettiğinde, yaşamına dair içsel bir yolculuk yapmaya mecbur kalıyor. Ancak bu yolculuğun başlama anı da gençlik aşkı Jacob ile karşılaşmasıyla gerçekleşiyor. Bir tarafta 'kusursuz' bir birliktelik ve mutluluk yalanı varken, diğer tarafta ise tutku dolu bir aşk onu bekliyor.Paulo Coelho'nun son romanı 'Aldatmak'ın hikayesi genel olarak bu şekilde açıklanabilir. Bugüne dek yayımladığı romanlardan çok daha farklı bir çizgiye sahip olan 'Aldatmak'ın mottosu ise 'Ne de olsa bazen kim olduğumuzu bulmamız için kendimizi kaybetmemiz gerekir'. Can Yayınları etiketiyle bugün itibariyle okurların beğenisine sunulan romandan kısa bir alıntı;'Mutluluk benim için sıradan bir şeye dönüştü, artık kimse farkına varmıyor. Konuşabileceğim biri olduğu için mutluyum. Ama anlatmak istediklerimin bu göstermelik neşemle hiç alakası yok. Artık doğru düzgün uyuyamıyorum. Kendimi bencil hissediyorum. İnsanları çocukça etkilemeye çalışıp duruyorum. Ortada hiçbir sebep yokken banyoya kapanıp ağlıyorum. Aylardır sadece bir kez gerçekten isteyerek seviştim. Bütün bunların otuzlu yaşlara bastığım için bir nevi geçiş dönemi olduğunu düşünüyordum, ama bu açıklama bana yetmiyor. Hayatımı boşa geçiriyormuşum, bir gün geriye bakıp yaptığım her şeyden pişmanlık duyacakmışım gibi hissediyorum. Seninle evlenmem ve çocuklarımızın doğumu hariç her şeyden…'Al Jazeera
Reklam
Asus'un İlk Akıllı Saati Zenwatch Geldi
ASUS'un, uzun zamandır dedikodusu yapılan bombası, IFA 2014'te resmi olarak patladı!Asus 'un ilk akıllı saati, sonunda Berlin'deki IFA teknoloji fuarında tanıtıldı. Android Wear platformu üzerinde çalışan yeni ZenWatch , yuvarlak hatlarıyla göze hoş görünen bir tasarıma sahip.1.63 inç'lik dokunmatik AMOLED ekranında 320 x 320 piksel çözünürlük sunan saatin gövdesinde kavisli paslanmaz çelik ve kırmızı altın renkli bir bant kullanılmış. ZenWatch'un Gorilla Glass 3 teknolojisiyle üretilen ekranı, 2.5D kavise sahip. Saatin kutusunu açtığınızda karşınıza orijinal, dikişli bir kayışta çıkıyor, ancak dilerseniz kendi 22mm'lik kayışınızı kullanabiliyorsunuz.Teknik özelliklere baktığımızda ise ZenWatch'un Samsung Gear Live veya LG G Watch gibi 1.2GHz Snapdragon 400 işlemciye, 512MB RAM'e, 4GB dahili depolama alanına, 1.4 watt pile, Bluetooth 4.0 bağlantısına, bir mikrofona ve kalp ritmi sensörüne sahip olduğunu görüyoruz. IP55 sertifikasyonu sayesinde duş altında kullanabileceğiniz ZenWatch'u şarj etmek için şarj istasyonuna yerleştirmeniz yeterli oluyor.
Gear S İle Akıllı Saatlerde Yeni Devir
Samsung, akıllı saatleri telefonlardan kopartabilmek için belki de en önemli adımı IFA 2014'te attı!Telefondan bağımsız olarak çalışan ve yeteneklerini sergilemek için bir telefona ihtiyaç duymayan Samsung'un duyurduğu yeni akıllı saati Gear S , akıllı saatlerde klavye devrini başlatmaya hazırlanıyor.IFA 2014'te duyurulan anlaşmaya göre, Samsung ve Fleksy , Gear S'e klavye getirmek için işbirliği yapmaya hazırlanıyor. Android'in popüler klavye alternatifi Fleksy'yi bundan böyle, Gear S akıllı saatlerde de göreceğiz.Küçük bir ekranda, küçük bir sanal klavyenin ne derece kullanışlı olacağını şimdiden kestirmek güç. Ama akıllı saatlerin telefonlardan bağımsız hale gelmeleri açısından önemli bir adım olduğunu söylemek, herhalde yanlış olmayacaktır...IFA'dan en güncel haberleri, tüm son dakika gelişmelerini, özel IFA 2014 sayfamızda bulabilirsiniz. Bizi takipte kalın!
Reklam
Beyaz Perdeden Sizi Bir Lokmada Yutabilecek 30 Dev Yaratık
http://www.imdb.com/title/tt0468492/9 Şubat 2000 tarihinde Güney Kore’deki ABD ordusu üssünün morgunda şişeler dolusu zararlı atık, sırf tozlu diye Amerikalı bir doktorun emriyle lavaboya dökülür. Bu atıklar doğrudan Seul’un Han Nehri’ne gider. 2002 yılı Haziran ayında ise nehirde tuhaf şeyler olmaya başlar. Bir gün, devasa tuhaf siyah bir yaratık köprüde asılı olarak herkesçe görülür. Bu yaratık hem yüzebilmekte, hem de karaya çıkabilmektedir. Aynı gün şehrin en işlek parkına dalar ve herkesi önüne katar. Üstelik ölümcül bir virüs taşıdığına inanılmaktadır. Öte yandan yaşlı Hie-bong, saf büyük oğlu Kang-du ile bir büfe işletmektedir. Kang-du’nun küçük kızı Hyun-seo da onlarla birlikte yaşamaktadır. Yaratık, insanları öldürmekle kalmaz, bazılarını da kaçırır. Küçük Hyun-seo da babasının bir hatası yüzünden yaratığın eline düşer. Olayı duyan Hie-bong’un diğer çocukları Nam-il ve okçuluk sporu ile uğraşan, o gün de önemli bir müsabakadan gümüş madalya ile dönen Nam-ju yeğenlerinin öldüğünü sanarlar. Ama Hyun-seo ve birkaç kişi yaratık tarafından kanalizasyonun gizli bir bölümüne bırakılmıştır. Bir telefon ile babasına ulaşan Hyun-seo’nun yaşadığını öğrendikten sonra çeşitli girişimleri sonuçsuz kalınca dedesi, babası, amcası ve halası, gözüpek bir şekilde Hyun-seo’yu bulmak üzere harekete geçerler.
Galaxy Note 4 Tanıtıldı, Karşınızda Samsung'un Yeni Amiral Gemisi
Samsung’un dördüncü nesil Note telefonu IFA 2014’te düzenlenen Unpacked 2014: Episode 2 etkinliği kapsamında resmiyet kazandı. Mobil dünyasının en fazla beğenilen akıllı telefon serilerinin başında gelen Galaxy Note’un yeni jenerasyonu IFA’da düzenlenen en kalabalık basın toplantısında kullanıcıların beğenisine sunuldu.Samsung Galaxy Note 4’ün ilk olarak tasarımından başlayacak olursak; telefon genel hatlarıyla Galaxy Note 3’ün tasarımını devam ettiriyor. Galaxy Alpha’da olduğu gibi metal çerçevenin kullanıldığı Galaxy Note 4 8,3mm kalınlıkla Galaxy Note 3’e oranla daha ince. Telefon ayrıca Galaxy Note 4’ten 2,3mm daha uzun ve 0,6mm daha geniş. Arka bölümdeki deri görünümlü plastik anlayışı devam ediyor fakat bu defa desende farklılık göze çarpıyor.Galaxy Note 4’te beklendiği gibi 5.7-inç büyüklüğünde Quad HD (2560 x 1440p) çözünürlüklü Super AMOLED ekran kullanılıyor. Galaxy S5’te sektörün en iyi ekranlarından birini Full HD çözünürlükte sunan Güney Koreli üreticinin ekran konusunda ne tür gelişmeler sağladığını ilerleyen günlerde yapılacak detaylı incelemelerde görülecektir.Galaxy Note 4’te iki farklı işlemci kullanılıyor. Önceli yıllarda olduğu gibi Qualcomm ve Exynoss cephesinden işlemcilere yer veriliyor. 64-bit destekli Exynos 5433 işlemcisi toplamda sekiz çekirdekten oluşuyor. Dört çekirdek 1.9GHz’de çalışırken, diğer dört çekirdek ise 1,3GHz’de işlemci görüyor. Exynos 5433 işlemcide ayrıca LTE Cat. 6 modem bulunuyor. Bu sebeple hangi versiyonun hangi ülkelerde satışa sunulacağı henüz bilinmiyor.Galaxy Note 4’teki bir diğer işlemci ise Snapdragon 805. 2,7GHz frekans hızında çalışan dört çekirdekli işlemci 600MHz hızında çalışan Adreno 420 grafik birimini beraberinde getiriyor.teknolojioku
Reklam