Görüş Bildir
İkisi de Çalışan Çocuklu Çiftlere 11 Cinsel Yaşam Önerisi
Gelin gerçek hayattan alınmış, ikisi de çalışan, çocuklu bir çiftimizin bir gecesinden kesitle işe başlayalım:Saat 6’da işten çıkarsın. İstanbul’daysan asgari 1 saat yol tepip eve gelirsin. Akşam yemeğiydi, sofranın toplanmasıydı, bulaşıkların makineye dizilmesiydi derken saat 8 buçuk olur. Yarım saat mal gibi TV’ye bakarsın, çocukların yatma vakti gelir. Dişlerini fırçalama, tuvaletlerini yaptırma, pijamalarını giydirme, yatağa sokma derken saat olur 9 buçuk. Çiftlerden biri çocuklara masal okurken, diğeri çayı demler, yanına bir şeyler hazırlar. Çiftin salonda yeniden buluşma saati 10'u bulur. Çay içerken ya TV izlenir, ya bir film koyulur DVD'ye. Hangisini seçersen seç saat olur 12. Uzandığı koltukta iyice kendinden geçen çiftler son bir gayret sevişelim mi acaba çılgınlığına girerler. Kadın makyajını çıkarmak ister, ardından tuvalete gider, üstünü değiştirir falan derken erkeği yatakta bulur. Öpüşüp uyurlar. Bu haftanın 5 günü böyle sürer. Hafta sonu çocukları gezdirelim, ailece bir şeyler yapalım derler, yaparlar. Öpüşüp uyurlar. Bazen erkek sevişemiyor olmanın ızdırabıyla karısına “bu gece mutlaka sevişelim” der. İki tarafta reddeden taraf olmamak için istekli görünür... Öpüşüp uyurlar...İşte böyle sürüp gider bu kısır döngü. Peki yok mudur bir çıkış yolu? Günü 28 saat mi yapalım, işe mi gitmeyelim, çocuk mu yapmayalım? İşte size bu döngüden çıkış için 11 altın öneri.
Google'dan Markalara Sosyal Medya Desteği
Google’da bir marka hakkında arama yapıldığında çıkan sonuçlardan biri de ilgili markanın faaliyet alanı, kuruluş tarihi gibi detaylarını içeren bilgi kartıdır. İşte bu bölüm, kısa süre içinde yeni bir görünüm ve önemli bir geliştirme ile internet kullanıcılarının karşısına çıkacak.Arama sonuçlarının sağ tarafında yer alan markalara ilişkin bilgi kartları, kısa zaman içinde sosyal medya bağlantıları da içerecek. Markaya dair bilgilerin altında Twitter, Facebook, YouTube, Instagram ve LinkedIn profillerine doğrudan yönlendirme sağlayacak bağlantılar yer alırken, Google’ın kendi sosyal ağı Google+ ise bir alt sırada konumlanacak ve doğrudan takip et butonu içererek diğer sosyal ağlardan farklı bir yapıda görünecek.Daha önce ünlü kişiler için Google+ linklerini bilgi kartlarında sunmaya başlayan Google, böylelikle markaların sosyal ağ bağlantılarını ilk kez arama sonuçları ile verecek. İlgili güncelleme internet kullanıcılarına arama işlemi sırasında zaman kazandırmayı hedefliyor. Şu an için test aşamasındaki özelliğin önümüzdeki günlerde faaliyete geçmesi bekleniyor.LOG
Erdoğan'dan Merkez Bankası'na: 'Yahu Sen Neyi Bekliyorsun'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genç iş adamlarıyla biraraya geldi. Toplantıda Merkez Bankası'nı eleştiren Erdoğan, ''Merkez Bankamız da hakikaten dünyada herkes inerken, bizim Merkez Bankası sağ olsun hala olduğu yerde duruyor. İnmiyor, düşürmüyor, yahu neyi bekliyorsun sen? Şimdi diyebilirler ha, Merkez Bankası bağımsızdır, ben de bağımsızım'' dedi.Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;İki sihirli kelimemiz vardı. Biri güven diğeri ise istikrar. Biz bu ikisini gerçekleştirerek bugünelere geldik. Eğer güven olmasaydı istikrar olmazdı, istikrar olmasaydı ise güven olmazdı. İstikrarın olmadığı bir yerde ise ekonomi zaten olmaz.17-25 Aralık demokrasiye ve sivil siysete darbe girşişminde sonra paralel yapının bu işin başını çektiğini biliyoruz. Bu ülkenin pasaportunu kullanacaksın sonra gidip başka ülkelerde Türkiye adına karalama kampanyaları yürüteceksin. Bunların ana ilkesi şudur; amaçları uğruna herşey meşrudur. benim burada anlatmaktane edep edeceğim herşeyi yaparlar.Bu darbe girişimi doğrudan Türkiye'ye ve demokrasiye yapılmıştır. Beni değil sizlerin varlığı hedef alınmıştır. Her türlü tehditler ile her yerde maliyede, emniyette, yargıda haraçlar topluyordu. Bunu geçmişte başkaları yapıyordu şimdi ise ne yazık ki bu örgüt yapmaya başladı.'FAİZ YATIRIMIN ÖNÜNDE BÜYÜK ENGELDİR'Ekonomi üzerinden yapılan algı operasyonlarına dikkat edin. Gezi olayları sırasında ''Tüketmeyin ekonomi dursun'' çağrıları yapılmıştı. Çok ilginç... Bu olaylar ile birlikte faiz yükselmeye başladı. Ben şunu biliyorum yüksek faiz bu ülkede yatırımın önündeki en büyük engeldir.'FAİZ YÜKSEK KALMAYA DEVAM EDERSE...'Eğer faiz yüksek kalmaya devam ederse bu ülkede yatırımlar istenilen seviyede olmayacak. Girişimci üretemeyeceğiz. Bu finans sekötörü korkunç paralar kazanıyor. Bakıyorsunuz vatandaşın mevduatları ile paradan para kazanıyorlar. Bu mevduatlarda vatandaşın en az kazanacağı şekilde de dönüş yapıyor. Birde öte taraftan girişimcinin de önünü kesiyor.'YAHU SEN NEYİ BEKLİYORSUN?'Dünyada herkes faizleri indirirken bizim Merkez Bankası faizleri indirmiyor. Yahu sen neyi bekiyorsun. İşte petrol fiyatlarının geldiği nokta ortada. Bu durum bizim lehimize. Çok çok iyi noktadayız. Bizim bunu süratle vatandaşa yansıtmamız gerekiyor. Ben buradan diyorum Merkez Bankası bağımsız ise bende bağımsızım ve gereğini yapmak zorundayım. Gerekirse kendilerini çağırıp konuşacağım.'BEN DE BAĞIMSIZIM'Azerbaycan Devlet Başkanı buradaydı, biz hesapları 60 dolar üzerinden yaptık. Şimdi burada sıkıntımız var. Yatırımlar konusunda sıkınımız var diyorlar. Orada o 15 doların hesabını yapıyor. E bizim petrolle ilgili bizim bir sıkıntımız yok. Tam aksine lehimize şu anda. Bunun halkımıza dönüşünü yatırımcıya dönüşünü süratla sağlamak lazım. Ey Merkez Bankası daha neyi bekliyorsun. Şimdi diyebilirler ha, Merkez Bankası bağımsızdır, ben de bağımsızım.'KENDİLERİYLE KONUŞACAĞIM, BU İŞ BÖYLE YÜRÜMEZ'Kendileriyle de konuşacağım. Bu iş böyle yürümez. Burada bir şey var. Bizim yatırıma ihtiyacımız var, istihdama, üretime ihtiyacımız var. Şimdi istihdamda bir sıkıntı görünüyor. Yani bir çok batı ülkesiyle mukayese edilmeyecek şekilde iyiyiz de, inelim yüzde 5'e kadar ya, düşelim buralara. Biz geldiğimizde hizmet sektörü felaketti. Ama şimdi yeni alanlar açıldı. Oteller bizim sadece yaz mevsiminde çalışırdı. Ama şimdi dört mevsim otellerimiz çalışır hale geldi. Bu bizim için çok önemli bir atak.'BURALARA DURUP DURUKEN GELMEDİK'Biz şimdi turizmde yatırım yapacak yer bulmakta zorlanıyoruz. Az önce televizyonu izliyorum odamda. Erciyes'teki oteller okullar tatile girmeden yüzde 85 doluluk var. bu bir şeyi gösteriyor, neyi? Refah düzeyi aynı zamanda yükselmiş. Bu tür hem alanlar açılıyor. Palandöken, erciyes'e bakıyorsunuz her tarafta. Eskiden deniz kum güneş diye bakarken, şimdi biz turizmin hepsinde varız. Buralara durup dururken gelmedik.Bakıyorsunuz ihracatımız rekorlara doymuyor. Bir önceki yıla göre yüzde 4 artışla 158 milyar dolara ulaşarak cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine çıktı.'CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ OLACAK'Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Burası Cumhurbaşkanlığı Sarayı. Ama burası kısa bir süreliğine saray olarak kalacak. Çok yakında burası Külliye olacak. Saray kavramından rahatsız olanlar temenni ederim ki külliyeden rahatsız olmazlar. Ana muhalefetten bir tanesi diyor ki 5-6 milyar dolara mal oldu diyor. Parayı harcayan biziz nereden çıkartıyorsunuz bu rakamları. Biz burayı proje hariç 18 ayda bitirdik. Mevcut TBMM binasına 1931 yılında başlandı 1960'da bitirildi. Meclis ve Anıtkabir yapımları yapıldıkları yıl ülke bütçesini sarsmıştır.'2 YILDA BUNLARI BİTİRECEĞİZ'Şu anda Türkiye'de bizim en büyük kütüphanemiz 2 milyon cilt kütüphaneye sahip olan bir kütüphane. Dünya çok farklı bir yerde. Orada asgari 4 milyon cilt kitap alabilecek şekilde hem dijital ortamda hemde yaprak kitapla orada bir cumhurbaşkanlığı kütüphanesi kuralım. Orada ayrı bir hedefimiz olacak, 24 saat öğrenciye halka açık bir kütüphane haline getirmek. Bunun hazırlıklarını yapıyoruz, projeler hazırlanıyor. İki yılda bunları bitireceğiz. Saray kavramından rahatsız olanlar temenni ederim ki külliyeden rahatsız olmazlar.'YAHU PARAYI HARCAYAN BİZİZ'Böyle anlattıkları gibi falan da değil yani. Dün baktım bir tanesi ana muhalefetten diyor ki, 5-6 milyar dolara mal oldu diyor. Yahu parayı harcayan biziz. Nereden çıkarıyorlar böyle rakamlar anlamak mümkün değil. Herhalde İngiltere'deki sarayın restorasyonu yapılacak, 5 milyar dolara mal olacakmış. Belki ortaya takıntı yapmış olabilir. Ama bunu bilmesi lazım. Her şeyi bunların kayıttadır. Biz burayı proje hariç 18 ayda bitirdik. Anıtkabir için hazırlıklara 1941'de başladı, yapı ancak 1953'te tamamlanabildi. Cumhurbaşkanlığı sarayı ise projeyle birlikte iki yılı bile bulmadı. Meclis ve anıtkabir projeleri inşa edildikleri dönemde ülkemizin bütçesini sarsmıştır. Oysa bugün türkiye bunun gibi onlarca yüzlerce projeyi aynı anda bitip inşa edip halkın hizmetine ulaşacak seviyededir.'ANITKABİR VE MECLİS PROJELERİ BÜTÇEYİ SARSMIŞTI'Anıtkabir için hazırlıklara 1941'de başladı, yapı ancak 1953'te tamamlanabildi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı ise projeyle birlikte iki yılı bile bulmadı. Meclis ve Anıtkabir projeleri inşa edildikleri dönemde ülkemizin bütçesini sarsmıştır. Oysa bugün Türkiye bunun gibi onlarca, yüzlerce projeyi aynı anda bitirip, inşa edip halkın hizmetine ulaşacak seviyededir.'BÜYÜK DÜŞÜNMEK CÜCELERİN İŞİ DEĞİLDİR'Bütün bunların maliyeti üzerinden polemik yapanlar eğer art niyet taşımıyorlarsa Türkiye'nin ulaştığı seviyenin farkında değiller. Bizler bu arada Samsun-Sinop arasını yaptık, oranın maliyetini çok enteresan yarısının bedelinden hamd olsun burası daha az, bu. Yani Sayın Putin bir şey söyledi. Bu eser dedi büyük devlet olmanın alametidir dedi. Çok ilginç vaka budur. Şimdi Kremlin'e gittiğiniz zaman oraya gelen turistleri görürsünüz. İstanbul'da nereyi geziyorlar, Dolmabahçe, Topkapı Sarayı'nı geziyorlar. Büyük düşünmek cücelerin işi değildir. Tabii bu cücelere hakaret olmasın, onlar benim canım ciğerimdir. Bunların hepsi de iyi güzel ama yetmez. Ekonomik yıkıma uğramamızı yere kapaklanmamızı bekleyenlere bunun için uğraşanlara inat başımız dik şekilde kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.'IRKÇILIK KRİTİK BİR ŞEKİLDE ARTMIŞ'Son dönemde Batı ülkelerinde İslamafobi artmış durumda. Irkçılık kritik bir şekilde artmış durumda. Bizim aksi yönde girişimlerimize rağmen medeniyetler çatışması tezi ete kemiğe büründürülmeye çalışılıyor.Eğer İsrail yönetimi Gazze'de binlerce kişiyi öldürüyorsa ben onu lanetlerim. Bazı ülkelerin İsrail yönetiminin avukatlılığına soyunması manidardır. Bir kaç ay önce bombalarla Gazze'yi yok edeceksin. Farnsa'ya gelen liderler neredesiniz. Suriye'de 350 bin insan öldü hani neredesiniz.'BİZİM DİNİMİZDE TERÖRÜN YERİ YOK'1 milyonun üzerinde ülkemizde sığınmacı var. Bize başka ülkelerin temsilcileri geliyor ne de iyi yapmışsınız diyor. Bırakın bu kuru lafları ne vereceksiniz ondan bahsedin.Bunlar samimi davranmıyor. Kendi ülkelerindeki teröristlere baksınlar. Kendi ülkelerinden kaçırıyorlar. Türkiye'den gelip geçiyor. Bizim dinimizde terörün yeri yok. Kimsenin de bizim dinimizi istismar etmek üzere yapılan saldırıları mal etmeye hakkı yok. Provakatör bir dergide yapılan yayınlar bu dergiyi Papa'da lanetliyor. Düşünce özgürlüğünün de bir sınırı vardır.'ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK OLMANIZI BEKLİYORUM'Türkiye'ye yönelik olumsuzluk beklentilerin yoğunlaştığı bir alanda sosyal barıştır. Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan hadiselerdir. Biz tarihi bir adım atarak çözüm süreci başlattık. Tüm saldırılara sıkıntılara rağmen, çözüm sürecinin kararlılıkla yürüdüğünü belli bir noktaya geldiğini görüyoruz. Yakın bir zamanda çok daha somut umut verici gelişmeler bekliyoruz. Sizlerden çözüm sürecine daha fazla destek olmanızı bekliyorum. Türkiye'nin bu meseleyi tamamen geride bıraktığında müthiş bir sıçrama yapacağına inanıyorum. 77 milyon aynı hedeflere aynı inançla aynı azimle yöneldiğimizde önümüzde hiçbir güç duramaz.Burada bir gerçek var. Teşvik politikalarımız, 6'ncı 5'nci bölge. Buralarda arazi, vergi olsun, bütün alanlarda hele hele üretim stratejikse birinci bölgede dahi ciddi teşvikler var. Bu konulara girmenizde büyük fayda var. Genç girişimcilerimizin bu alanlarda adım atması hem kendileri hem kendileri açısından büyük önem arz ediyor. Tüm Batı demokrasi insan hakları ve farklılıklara saygı konusunda önemli bir imtihanın eşiğinde bulunuyor.FRANSA'DA YAPILAN SALDIRIFransa'da bir mizah dergisine yapılan saldırının arkasına sığınarak, İslam'ın kendisine, sevgili peygamberimize yönlendirilen nefret dalgasını endişeyle takip ediyoruz. Bizim girişimlerimize rağmen, medeniyetler çatışması tezi ete kemiğe büründürülmeye çalışılıyor. Ben İspanya Başbakanı, şu anda değil. Zapatero ile birlikte Medeniyetler İttifakı'nın temelini attık. Şu anda 146 ülke ve kurum buranın üyesidir. Biz buraya davet ederken, medeniyetler çatışmasını körüklemek isteyenlerin öne çıktığını gördük.'BEN ONU LANETLERİM'Tüm insanlığa halkıma sesleniyorum. Bütün bu olaylar karşısında, kalkıp da Türkiye üzerinden bazı operasyonlara girişmek hayaldir, bunu bilmenizi istiyorum. Ben gerçek tespiti yapıyorsam, bunu eleştirenler acaba Erdoğan niye yaptı diye sorması lazım. O ülkenin gücü beni ilgilendirmez. İsrail yönetimi, halkı demiyorum. Gazze'de Filistin'de 2600 insanı çoluk çocuk demeden öldürüyorsa ben onu lanetlerim.'BAZI ÜLKELERİN...'Ve bazı ülkelerin kalkıp da İsrail yönetiminin avukatlığına soyunması manidardır. Ben şunu söyledim. Netenyahu buraya hangi yüzle geldi dedim, iki yüzlülüktür dedim. Birkaç ay önce bombalarla orada Gazze'yi yerle bir edeceksin, 2600 insanı öldüreceksin. Peki Fransa'ya gelen bu liderler neredesiniz, niye sesiniz çıkmıyor. Aynı şekilde 350 bin insanın öldüğü Suriye'de nerede insanlık? Niye sesiniz çıkmıyor. Şu anda benim ülkemde bir milyon 700 bin sığınmacı var, hani desteğiniz? Siz bombalardan kurtardınız, topraklarınızda barındırıyorsunuz, yediriyorsunuz, giydiriyorsunuz. Yanımıza geliyorlar, çok teşekkür ederiz, hakikaten her ülkenin kaldırabileceği bir iş değildi. Yahu bırakın böyle kuru lafları, ne destek veriyorsun onu söyle. Ve bize 5 milyar doları aştı şu ana kadar yaptığımız, verdiği destek 250 milyon dolar.'KENDİ ÜLKENDEN KAÇARKEN PASAPORT KONTROLÜNÜ İYİ YAP DA KAÇMASIN'Tüm Avrupa'da kalanların sayısı ne biliyor musunuz? 150 bin. Vaka ortada. Bunlar maalesef dürüst davranmıyorlar. Samimi davranmıyorlar. İşte Avrupa'nın bir çok ülkesinde teröristler şu anda oralarda kalıyor. Türkiye üzerinden gelip geçenlerden bahsediyorsun. Sen kendi ülkenden çıkarken, kendi pasaport kontrolünü iyi yap da kaçmasın. E kaçırdın, bize bildir. Aksi takdirde konuşamazsın. Herhangi bir sıkıntısı yok. Dünyanın her yerinde Müslümanlara yönelik saldırılar, işte Filistin'de Mısır'da Myanmar'da aynı şekilde devam ediyor.'ÖZGÜRLÜK DENMEZ BUNA'Bizim dinimiz teröre müsaade etmez, terörün yeri yok. Ve kimsenin de bizim dinimizi istismar etmek suretiyle yapmış oldukları terör eylemlerini kalkıp Müslümanlara fatura etme hakkı yok. Provokatif yayınlarıyla nam salmış bir dergiye, ki bu dergiyi Papa da lanetliyor. Bunun provokatif eylemlerini biliyor. Müslümanlar hakkında da Hristiyanlar hakkında da maalesef özgürlük denmez buna. Başkasının özgürlük alanının sınırlarının içerisine girerse orada terör estirmek denir. Düşünce özgürlüğünün de bir sınırı vardır, benim özgürlük alanıma kadar. Benim özgürlük alanıma geldiğinde orada duracaksın ki benden de saygı göresin. Biz nasıl ki tüm peygamberleri saygın görüyor, aynen peygamberimize gösterdiğimiz saygıyı sevgiyi tüm peygamberlere gösteriyorsak, onun için biz herkesten aynı şeyi bekliyoruz.'EĞER ONLAR ATEİSTSE BENİM KUTSALIMA SAYGI DUYACAK'Efendim onlar ateist. Olabilir, eğer ateistse benim kutsalıma saygı duyacak. Duymuyorsa bunun toplumu tahrik anlamına gelir ki, tahrik de bir suçtur.'FRANSA'DAKİ 12 KAYIP İÇİN TÜM DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIYORLAR'Ortaya konan tavır, binlerce masum çocuğun katli karşısında maalesef gösterilmedi, göstermiyorlar. Gazze'de İsrail yönetimini görmezden gelenler Fransa'daki 12 kayıp için tüm dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Bunu niye konuşmuyoruz? Ellerinde sahilde oynayan çocukların kanu olanların, binlerce masumun kanı olanların, her gün devlet terörü estirenlerin terörü kınaması sadece pişkinliktir. Suriye'de yüzbinler katlediliyor. Kılları kıpırdamayanlar 12 kişinin ölümü karşısında birden vicdan ağıtları yakması bize inandırıcı gelmiyor.CUMHURİYET'E AĞIR ELEŞTİRİ: SEN HANGİ ÜLKEDESİN YASen hangi ülkedesin ya? Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman diyorsun. Sadece Müslümanların kutsalına değil, kimsenin kutsalına bu şekilde hakaret edemezsin. Ve neymiş emniyet görevlileri gelmiş arama tarama yapmışlar. Vatandaş gelmiş tahrik ediyor. Böyle yaptığın sürece sen tahriki davet ediyorsun. Bunun kapısını sen açıyorsun. Ne yazık ki bu tür atılan adımlar, ülkenin birliğini beraberliğini de bozmaya yöneliktir. Müslümanların peygamberleri konusundaki hassasiyeti açıkça ortadayken ısrarla bunun üzerine gidilmesi kesinlikle düşünce hürriyetiyle ilgili değildir.'KARİKATÜRLERİN MİLYONLARCA BASILMASI DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜYLE İLGİLİ DEĞİLDİR'Saldırı sonrasında ortaya konan tutum, karikatürlerin milyonlarca basılması da düşünce özgürlüğüyle ilgili de değildir. Burada tehlikeli oyunlar oynanıyor. Avrupa, iki dünya savaşıyla on milyonlarca insanın ölümüne yol açmıştı. Tarihten ders almayanların, bir medeniyetler savaşı çıkartmaya çalıştıklarından ben endişe ediyorum. İnsanlığın bu büyük yanlışa düşmeyeceğine inanıyorum.'HİÇBİR ÖLÜM 12'DEN DAHA DEĞERSİZ DEĞİLDİR'Hatırlayın dünya beşten büyüktür dedim. Bunu BM Genel Kurulu'nda da söyledim. Hiçbir ölüm de can da 12'den daha değersiz değildir. Biz Türkiye olarak üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğiz.'Sondakika.com
Brüksel Otomobil Fuarı 93. Kez Kapılarını Açtı
Belçika'nın başkenti Brüksel'deki Expo Center'da düzenlenen Brüksel Otomobil Fuarı, bu yıl 93. kez kapılarını açtı.Fuarda son model otomobillerin yanı sıra motosiklet ve kamyonetler de görücüye çıktı.Belçika Otomobil Federasyonu (FEBIAC) tarafından düzenlenen ve motorlu taşıt üreticilerinin yüzde 97'sinin katıldığı fuarda 600 otomobil ile yüzlerce motosiklet ve kamyonet sergileniyor.Expo Center'da 26 Ocak'a kadar açık kalacak olan fuarı 600 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.AA
Panama Kanalındaki Mühendislik…
Panama kanalı Büyük okyanus ile atlas okyanusunu birbirine bağlayan orta Amerika da bulunan mükemmel bir mühendislik harikasıdır.Panama kanalı dünyanın en eski ve değerli kanallarından biridir. İlk olarak Fransızlar sömürgelerine giden yolu kolaylaştırıp sömürgelerini arttırmak için böyle bir proje düşünmüş ancak başarılı olamamışlardır. Daha sonraları ise Amerika 1904 yılında yapımına başlamış ve tam on yıl zorlu bir süreçten sonra 1914 te kullanıma açmıştır. Zorlu bir süreç derken gerçekten çok zorlu bir süreç sürmüştür çünkü o zamanın koşullarında ortaya çıkan sıtma ve sarı humma dahil bir çok engel ile karşılaşılmıştır ve yapımında çalışan tam 27,500 kişi bu gibi sebepler ile hayatını  kaybetmiştir.Kanalın en büyük özelliklerinden biri güzergahtaki gemileri büyük bir zaman ve maliyetten kurtarmış olmasıdır. Şöyle ki kanaldan önce New york tan çıkıp San Fransisko’ya gidecek olan bir taşıt Horn Burnunu dolaşarak 22.500 km yol yapması gerekirken kanaldan sonra sadece 9.500 km ile bu yolculuğu tamamlayabiliyor. Bu aradaki 13.000 kmlik fark kanalın ne kadar değerli olduğunun bir göstergesidir. Ayrıca her yıl üzerinden geçen 140.000 den fazla gemi ve 203 milyon ton yük kanalın diğer bir değer göstergesidir.Panama Kanalındaki MühendislikPanama Kanalı su seviyesinden 25 metre yüksekte bulunmaktadır. Buna rağmen bu geçişin yapılabilmesi için mükemmel bir mühendislik ortaya konmuştur. Gemiler önce 25 metre yükseltilerek kanal seviyesine daha sonra ise 25 metre tekrar alçaltılarak su seviyesine indirgenmektedir. bunu sağlayabilmek için sıvıların dengesi kanunun da yararlanılmıştır. Şöyle ki 3 adet kanalın girişinde ve çıkışında basamaklar halinde havuzlar oluşturulmuştur. Gemi ilk havuza gelince 2. havuzun kapağı açılır ve sıvıların dengesi sayesinde 1. ile 2. havuz orta bir seviyede eşitlenir. Böylece gemi 2. havuza çıkartılır. Daha sonra 3. havuzun kapağı açılır ve 2. ve 3. havuz eşitlenir ve gemi bu şekilde 25 metre yukarı çıkartılır.  Su seviyesine indirme kısmına gelindiğinde ise bahsettiğimiz işlemin tam tersi yapılarak gemi su seviyesine inmiş olur. Bu mühendisliğin 1914 yılında hayata geçirildiği düşünüldüğünde hayret verici bir durum olsa gerek. Çalışma mantığını daha iyi anlama için aşağıdaki videoları izlemenizi tavsiye ederim.
Nesnelerin İnterneti Intel'e Şimdiden Büyük Gelir Getirmeye Başladı
CES 2015’in en önemli konularından bir tanesi de Nesnelerin İnterneti kavramı olmuştu. Çoğu kişiye sorsanız, bu konseptin çok uzağımızda olduğu şeklinde karşılık alırsınız, ancak durum hiç de öyle göründüğü gibi değil, üstelik Intel bu işten para kazanmaya başladı bile.Intel’in son finans raporu Nesnelerin İnterneti kavramının hiç olmadığı kadar yakın olduğunu gösteriyor. Şirket 2014’te bu alanda 2.1 milyar dolar gelir elde etti. Bu, Intel’in Mobil ve İletişim biriminin elde ettiği gelirin 10 katına karşılık geliyor.Mobil ve İletişim birimi Intel’in şu anda en çok önem verdiği iş birimlerinin başında bulunuyor, ancak Intel’in mobil pazardaki rekabette ARM tabanlı işlemci üreticilerinin gerisinde kaldığı görülüyor. Zaten bundan dolayı şirket gözünü bir sonraki büyük dalgaya, yani Nesnelerin İnternetine çevirmişti.Intel’in PC İstemci Grubu’nun kazancı yüzde 4 artış gösterirken, yazılım ve servisler birimi de yüzde 1’lik bir kazanç artışı kaydetti. Ancak Nesnelerin İnterneti birimi kaydettiği yüzde 19’luk büyümeyle diğer grupları gölgede bıraktı. Sadece Veri Merkezi Grubu yüzde 18’lik gelir artışıyla Nesnelerin İnterneti birimine yakın bir performans gösterdi. Veri Merkezi grubu da Intel’in güçlendirdiği bütün akıllı cihaz ve sistemleri bağlamak, yönetmek ve analiz etmek gibi işlerin avantajını kullanarak gelir artışı kaydetti.Nesnelerin İnterneti kavramı biraz muğlak bir kavram olsa da, Intel’in sağladığı çözümler sensörleri, kablosuz radyo bağlantı modüllerini ve etrafımızdaki cihazların yeteneklerini artıran minyatür işlemcileri kapsıyor. Örneğin şirketin CES 2015’te sergilediği Curie adlı modül bir sensör bağlantı noktası gibi işlev gösteriyor; bir düğme büyüklüğündeki alanda Quark işlemci ve Bluetooth bağlantı desteği barındırıyor.Intel’in yeni nesil Broadwell işlemcilerinin çıkışı gecikse de, PC satışlarında gözlenen ve 2015’te de devam etmesi beklenen toparlanma, şirketin finansal durumuna küçük de olsa olumlu bir katkı yapıyor. Broadwell işlemciler ve yeni USB Type-C standardı yeni yılın dizüstü bilgisayarlarını veya diğer geleneksel bilgisayarları çekici hâle getiriyor. Yine de, Intel’in 2015’te en yüksek performansı gösteren birimi Nesnelerin İnterneti olacak gibi görünüyor.Tekno Blog
Reklam
Nazım Hikmet'in İlk Defa Yayınlanan Yazısı Bu Kitapta
Nâzım Hikmet'in Türkçede ilk kez yayımlanan bir yazısının bulunduğu kitapçık, şairin doğum gününde özel bir baskıyla yayınlandı.Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği, Nâzım Hikmet'i doğumunun 113. Yıldönümünde, 17 Ocak 2015 Cumartesi günü, saat 16.00'da Bakırköy'deki binalarında M. Melih Güneş'in söyleşisi ve özel bir yayınla anıyor.
Reklam
Bu Hafta 8 Yeni Film Vizyonda
Türkiye sinemalarında bu hafta 3'ü yerli 8 film vizyona girdi. Altın Küre ödül töreninde, 'En İyi Yabancı Film' ödülünü alan ve Oscar adayı Rus yönetmen Zvyagintsev'in son filmi 'Leviathan'ın yanı sıra Oscar adayları 'Whiplash' ve '6 Süper Kahraman izleyici ile buluşacak.
Apple, Google, Intel ve Adobe, Çalışan Transfer Davasında Uzlaşma İçin 415 Milyon Dolar Ödeyecek
Apple, Google, Intel ve Adobe’nin işe alım sırasında uyguladıkları iddia edilen politikalar nedeniyle açılan davada dört yılın ardından uzlaşma sağlanmıştı. Mahkeme tarafından yayınlanan yeni bir belge ise bu dört büyük şirketin uzlaşma için davacılara ne kadar ödediğini ortaya koyuyor.Söz konusu belgede tarafların 415 milyon dolarlık bir tazminat bedeli üstünde uzlaştığı belirtiliyor. Bu rakam, daha önce hakim Lucy Koh tarafından reddedilen uzlaşma bedelinin 90.5 milyon dolar üstüne tekabül ediyor. Geçtiğimiz yılki 324.5 milyon dolarlık uzlaşmayı onaylamayan Koh, 380 milyon dolar altındaki bir bedeli kabul etmeyeceğini açıkça dile getirmişti.2011’de Apple,Google, Intel ve Adobe ile birlikte Pixar, Lucasfilm ve Intuit’in de aralarında bulunduğu bir grup şirket, 2005 ve 2009 yılları arasında birbirlerinin üst düzey yöneticilerini transfer etmeme konusunda anlaşma yaptıkları iddiasıyla dava edilmişti. Daha önce ayrı uzlaşma anlaşmaları imzalayan Pixar, Lucasfilm ve Intuit’in ödediği 20 milyon dolar da hesaba eklenince davacıların kazandığı toplam tazminat miktarı 435 milyon dolara ulaşıyor.Ancak söz konusu rakam, başlangıçta talep edilen 9 milyar doların bir hayli altında kalıyor.Dava dahilinde kamu erişimine açılan e-posta mesajlarıysa 2005 ve 2009 yılları arasında Apple, Google, Intel ve Adobe’nin tepe yönetimleri arasında neler konuşulduğunu görmek isteyenler için eşsiz bir bilgi kaynağı işlevi görüyor. Söz konusu e-postalarda dönemin Apple CEO’su Steve Jobs ve dönemin Google CEO’su Eric Schmidt’in birbirlerine “uzak durulacak çalışanlar” listeleri gönderdiği görülüyor. Google’ın işe alımda faydalandığı aracı kurumlarla olan ilişkileri de e-postalarda rahatlıkla gözlemlenebiliyor.Teknoblog
Google Sürücüsüz Otomobiller İçin Tedarikçileri Bir Araya Getiriyor
Google’ın sürücüsüz otomobil projesine büyük önem verdiği yıllardır bilinen bir gerçek. Bu konudaki girişimlerine düzenli olarak hız veren şirket, şimdi de sürücüsüz otomobilleri için bir tedarikçi ekibi oluşturuyor. Bir Google yöneticisinin verdiği bilgiye göre, söz konusu ekipte hem geleneksel hem de modern üreticiler yer alacak. Aynı zamanda küresel otomotiv sektörünün bazı önemli oyuncuları da gruba katılacak. 2020 yılında sürücüsüz otomobillerini yollara çıkarmayı planlayan Google’ın görüştüğü otomobil üreticileri arasında Toyota, Ford ve GM gibi şirketler bulunuyor.Söz konusu bilgiyi paylaşan Google’ın sürücüsüz otomobil projesi direktörü Chris Urmson, şirketin üretim sürecinde insiyatifi tamamen eline almasının kibirli bir davranış olacağını ifade etti. Toyota, Ford ve GM’ye ek olarak Daimler AG ve Mercedes ile de çalışacaklarını söyleyen Urmson, bu ekibin sunacak çok şeyi olduğunu dile getirdi.General Motors CTO’su Jon Lauckner de şirketinin sürücüsüz otomobiller için Google ile çalışma konusunda istekli olduğunu belirtti. Yine de, Google sürücüsüz otomobillerin üretimini işin uzmanlarına devretme konusundaki nihai kararını vermiş değil.Tedarikçi kanadındaysa Google; Robert Bosch, Continental AG, ZF ve LG’nin de aralarında bulunduğu şirketlerle çalışacak. Bu grupta bulunan Continental gibi bazı şirketler, daha önce de sürücüsüz otomobillere parça tedarik etmek için Google ile görüşmeler yürütmüştü.Teknoblog
Reklam
Bebeklerden Öğrenmemiz Gereken 14 Yaşam Pratiği
Aslında bebeklerle olan ilişkimiz kesinlikle tek taraflı değil. Bizim onlara yeni şeyler öğretmemiz kadar onlar da bize bir şeyler öğretiyor, tabii görmesini bilene. İşte göremeyenler için bebeklerden öğrenilmesi gereken 14 yaşam pratiği.
En İyi 15 Savaş Şarkısı
''İhtiyacım yok sizin sivil savaşınıza İhtiyacım yok daha fazla savaşa''sözleriyle biten savaş karşıtı bir Guns'n Roses şarkısı.
Reklam
Adobe Lightroom, Android'li Telefonlar İçin Yayında
Adobe ’nin güçlü fotoğraf düzenleme uygulaması iOS platformunun ardından Android için de nihayet indirmeye sunuldu.iOS versiyonuyla hemen hemen aynı olan uygulama, kullanıcıların hızlı bir şekilde fotoğraflarını düzenlemesine ve bu fotoğrafları sosyal ağlar üzerinden paylaşabilmesine olanak sağlıyor. Fotoğraf çekimi yapmayı seven fotoğraf tutkunlarına büyük kolaylık sağlayan uygulamanın eş zamanlama özelliği sayesinde Android’li telefonda başladığınız bir çalışmayı farklı bir cihazda bitirebiliyorsunuz. Pozlama, gölgeleme gibi ayarları kolaylıkla gerçekleştirmeye olanak tanıyan uygulama, ücretsiz olarak indirilebiliyor ancak kullanmak için Creative Cloud üyeliği şart. Bunun için de ayda 9,99 dolardan başlayan üyelik ücretini gözden çıkarmanız gerekiyor. 4.1 ve üzeri işletim sistemli Android telefonlara destek veren uygulamayı hemen aşağıda yer alan link üzerinden indirebilirsiniz.FİYATÜcretsizBOYUTAndroid: 19MYÜKLEMEK İÇİNAndroidLOG
Renklerin Psikolojisi ve İnsanlar Üzerindeki Etkileri
Renklerin insanlar üzerindeki etkisi çok uzun yıllardır bilinen bir gerçek. Renklerin insanlar üzerinde dikkat çekme, kan dolaşımını hızlandırma, uyarılmışlık düzeyini artırma, sakinleştirme, konsantrasyonu artırma gibi bir.ok etkisi mevcut. Ayrıca renk seçimleri de insanların kişilikleri hakkında bize ipuçları verebiliyor. Bu videoda Uzman Psikolog Beyhan BUDAK renklerin psikolojisi ve insanları üzerindeki etkilerini anlatıyor.
Reklam
2015'e Damgasını Vuracak Korku Dolu Bir Film | Unfriended
Sosyal medyaya yüklenen uygunsuz videosu yüzünden intihar eden genç kız ve ardından sınıf arkadaşlarının başlarına gelen korku dolu anların anlatıldığı bir film. Skype üzerinden konuşan 6 arkadaşın davetsiz bir misafir ile karşılaşmaları ile yöneltilen 'videoyu kim yükledi' sorusuna cevap alınamaması ile cinayetler zincirinin ilk halkasının başlaması ile birlikte ardından gelecek korkunç olaylara zemin hazırlanıyor...
Windows Phone Kullanıcılarına Windows 10 Müjdesi
Bir süredir güncel işletim sistemine kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Android ve iOS kullanıcılarından sonra sıra Windows Phone kullanıcılarına geldi. Windows 10 güncellemesi için gün sayan Window Phone’lular, iddialara göre istediklerine beklenenden çok daha erken kavuşacak.PC platformuna Windows 10’u yetiştirmek uğruna ‘yi yayınlamaktan vazgeçtiği söylenen Microsoft, görünüşe bakılırsa mobil platformu için de işleri hızlandırmışa benziyor. Mart ayında düzenlenecek olan Mobil Dünya Fuarı’nda (MWC 2015) yeni telefonlarını tanıtması beklenen Microsoft’un, burada ilk Windows 10’lu telefonlarıyla boy göstereceği konuşuluyor. Dolayısıyla Windows Phone kullanıcıları yaklaşık iki ay sonra yeni işletim sistemine kavuşabilirler.Daha önce Microsoft’un Windows Phone 10’lu telefonlarını, önümüzdeki Windows 10 etkinliğinde tanıtacağı konuşulmuştu. Ancak bu oldukça uzak bir ihtimal olarak görünüyor. Zira Window 10 etkinliğine yalnızca bir hafta kaldı.LOG
Petrolün Tükenmesine Seneler Kaldı: Peki Sonra Ne Olacak?
etiket
Dünyanın önündeki en büyük problemlerden birisi kuşkusuz tükenen enerji kaynakları. Birçok savaşın sebebi, birçok dengenin temel unsuru petrol, 21. yüzyılda tükenecek. En az 3 bin ürünün doğrudan, binlerce ürünün de dolaylı olarak hammaddesini, katkı maddesini oluşturan bu ürünün bitmesinin de, dünyanın tüm dengelerini değiştirecek bir etki yaratacağı şüphe götürmez.Türkiye için konuşmak gerekirse, 1950 yılında fosil yakıtların (petrol, doğal gaz ve kömür) ülke içi toplam üretimdeki payı %2, tüketim içerisindeki payı %2,5 düzeylerindeydi. 2008 yılına gelindiğinde ise sırasıyla üretim ve tüketim payları %19,8 ve %97,2 şeklinde olmuştur. Karşımızdaki sorunun ciddiyeti bu oranla çok rahat anlaşılabilir. Birçok sektörü derinden etkileyecek, tüketim alışkanlıklarını değiştirebilecek radikal yeniliklere yol açabilecek bu ciddi olay ne zaman gerçekleşecek?
Reklam