Görüş Bildir
Steve Jobs Filminin Çekimlerine Başlandı
Apple'ın efsane kurucusu Steve Jobs'un hayatını anlatan ve hazırlık aşaması yılan hikayesine dönen yeni filminin çekimlerine California'da başlandı.Teknoloji firması Apple'ın 2011 yılında hayatını kaybeden kurucusu ve CEO'su Steve Jobs'un Aaron Sorkin'in senaryosunu yazdığı filmin çekimlerine başlandı. California Berkeley'de başlayan filmin birkaç sahnesi aynı anda çekiliyor. Michael Fassbender, Seth Rogen, Kate Winslet ve Katherine Waterston'un başrollerinde olduğu film, ilk başlarda Sony Pictures tarafından yapılacaktı. Ancak Sony filmi yapmaktan vazgeçince yerine Universal Studios geçti.Aynı anda 3 sahnesinin çekimlerinin yapıldığı filmde geriye dönüşlerle Steve Jobs'un hayatı konu ediliyor. Filmin senaryosu Steve Jobs'un kendi tarafından onaylanan ve Walter Isaacson tarafından yazılan resmi biyografisini temel alarak hazırlandı.Daha önce de bir Steve Jobs filmi yapılmıştı. 2013 yılında gösterime giren 'Jobs' isimli filmde Steve Jobs'u Asthon Kutcher canlandırmıştı. Yeni filmin ne zaman gösterime gireceği ise şimdilik belli değil.Al Jazeera Turk
Yerli Cep Telefonu Üretiminde Yüzde 208 Artış
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, 2013'te Türkiye'de 347 bin 649 cep telefonu üretilirken, bu rakamın geçen yıl 1 milyon 71 bine yükseldiğini bildirdi.Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan cep telefonu ithalat ve üretim istatistiklerine göre, 2013'te 14 milyon 779 bin 353 cep telefonu ithal edilmesine karşılık geçen yıl bu rakamın 14 milyon 695 bin 332'ye gerilediğini bildirdi.Yurt dışından yolcu beraberinde getirilen cep telefonu sayısında da büyük oranda azalma olduğuna dikkati çeken Elvan, 2013'te 1 milyon 88 bin cihaz getirilirken, 2014'te bu sayının 612 bin 913'e düştüğünü kaydetti.Yerli cep üretimi yüzde 208 arttıGeçen yıl, yerli üretim cep telefonu sayısında büyük artış olduğunu belirten Elvan, '2013 yılında Türkiye'de 347 bin 649 adet cep telefonu cihazı üretilmişti. 2014 yılında ise yerli üretim cep telefonu sayısı 1 milyon 71 bin 888'e yükseldi. Bu sayı, yerli cep telefonu üretiminde yüzde 208 artışın meydana geldiğini gösteriyor' diye konuştu.Türkiye'nin GSM teknolojilerini en yoğun kullanan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Elvan, cep telefonu cihazlarında yerli üretimin artmasının önemli ve sevindirici bir gelişme olduğunu ifade etti.Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğunu anlatan Elvan, şöyle konuştu:'Vatandaşlarımız teknolojik yenilikleri yakından takip ediyor. Akıllı telefon olarak adlandırılan yeni nesil telefon cihazlarının telefon özelliği dışında bilgisayar fonksiyonlarına sahip olması ve internete bağlanılabilmesi nedeniyle giderek daha fazla insan bu tür cihazları tercih etmeye başladı. Vatandaşlarımızın ilgi ve talebinin bu kadar yüksek olduğu bir teknolojik cihazın burada üretilmesi, teknolojiye dayalı üretim kapasitemizin artırılması ve ekonomimizin gelişmesi açısından büyük önem taşıyor.'Cep telefonunda yerli üretimin artmasının güzel bir gelişme olduğunu ancak ithal edilen telefon sayısıyla kıyaslama yapıldığında bu rakamların yeterli olmadığını bildiren Elvan, 'Bu alanda önde gelen firmaların ürünleriyle rekabet edebilecek cihazlar geliştirilerek iç talebin karşılanmasının yanı sıra ihracata da ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum' dedi.Bu arada, Vestel, Turkcell ve Vodafone'un 2015'te 4G özelliği de bulunan 3 milyon yerli cep telefonunu piyasaya sürmesi bekleniyor.Arife Yıldız Ünal, AA
Akıllı Telefondan Sonra Sırada Akıllı Masa Var
Etrafımızdaki eşyaların akıllı versiyonları hızla artıyor. Kinetic Desk M1 adlı akıllı masa yetenekleriyle eski masaları tavan arasına gönderebilir.Stir adlı bir firma tarafından üretilen akıllı masalar yetenekleriyle göz dolduruyor. Serisinin ikinci üyesi olan Kinetic Desk M1, günlük alışkanlıklarınızı öğreniyor, size ne zaman ayağa kalkmanız ve dik durmanız gerektiğini hatırlatarak, kendisini sizin için alçaltıp yükseltebiliyor. Akıllı masanın teknik özellikleri de bir hayli şaşırtıcı; 1 GHz işlemci, Wi-Fi ve Bluetooth bağlantıları ile Linux işletim sistemli 5.5 inç’lik bir dokunmatik ekran…İlk model olan Stir F1’e göre daha ucuz olan masa, daha hafif, ince ve çok daha kolay monte edilebiliyor. Ürünün dört ayrı bütünleşik güç ünitesi mevcut ve cihaz ile birlikte aktif hale getiriliyor. Ön sol köşede yer alan dokunmatik ekran üzerinden manuel olarak yüksekliği ayarlayabilirken, Whisperbreath adlı özellik sayesinde masadan kalkıp yürümeniz gerektiğinde M1 tarafından uyarılıyorsunuz.Masanın altında yer alan termal ısı dedektörleri, kullanıcının ne zaman oturduğunu, hangi pozisyonda olduğunu ve ne zaman masadan uzaklaştığını da tespit ediyor ve hafızaya kaydederek tavsiyelerini sunuyor. Fitbit akıllı bileklikle de uyumlu olan Stir Kinetic Desk M1, veri alışverişi yaparak bulut tabanlı sistem üzerinden kayıtları aktarıyor.İlk model olan F1 halen 4 bin 190 dolardan satılırken, yeni nesil ürün M1 ise 2 bin 990 dolardan satılıyor. Tabii bu fiyat tek bir masa için geçerli. Şirketin internet sitesinden sipariş edilebilen akıllı masa yaklaşık olarak 8 haftada teslim ediliyor.TechInsıde
Instagram'ın Çin'deki Engellenmesi Kaldırıldı
Çin internet ve teknoloji ekosisteminde hem yarattığı ekonomik büyüklük hem de sansür konusunda önemli bir yere sahip. Bundan son nasibini alan Eylül 2014’te Instagram olmuştu.Japonya’da “Umbrella Movement” ve “Occupy Central” eylemleri sırasında paylaşılan fotoğraflar Çin hükümetini harekete geçirmiş ardından bu eylemlerin Pekin’e sıçramasıyla birliktede Instagram’a erişim kapatılmıştı.Eylemlerden 4 ay sonra Çin hükümeti engellemeyi kaldırdı. Ancak bu tabi ki sansüre konu olan görsellerin izlenebildiği anlamına gelmiyor. Zira Çin’de topyekun kapatmanın yanında aynı Türkiye’de olduğu gibi sayfa bazlı engelleme ve karartmalar da kullanılıyor.Webrazzi
Gelişimini Sürdüren DayZ Şimdiden 3 Milyon Satışa Ulaştı
Uzun zamandır gelişimini sürdüren açık dünya hayatta kalma oyunu DayZ ‘nin henüz tam sürümü yayınlanmış değil. Ancak satış rakamları şimdiden birçok oyunu geride bırakmayı başardı.1 yıldan fazla süredir alpha sürecinden çıkamayan DayZ’nin henüz ilk ayda 1 milyon satışı geride bıraktığı belirtiliyor. 4 ayda 2 milyon satışa ulaşan yapımın daha sonra ise 3 milyon rakamını aştığı dile getiriliyor . Bu yılın dördüncü çeyreğinde beta’ya geçiş yapması beklenen oyunun erken erişimde 30 dolar gibi yüksek bir rakamla bu kadar fazla satıyor olması dikkat çekiyor.Bohemia Interactive tarafından geliştirilen yapım, birçok oyuncunun yer aldığı haritada hayatta kalmak için verilen mücadeleyi konu ediniyor. Oyuncular yiyecek ve su bulmak için birbirleriyle mücadele içerisindeyken, neredeyse haritanın her yerinde bulunan zombilerden de kurtulmaya çalışıyor. Bunun için de silahlar bulmak, bir ekip oluşturmak ve birlikte hareket etmek gerekiyor.LOG
"Gözlerin Gözlerime Değince Felaketim Olurdu, Ağlardım" Dedirten 11 Göz Dövmesi
Dövme yaptırmaya karar vermek kolay değil, nereye yaptıracağına karar vermek de öyle… Kol, bacak, boyun, ve vücudun sair kısımları derken, göz akını ihmal etmek olmazdı! Evet, göz akı dövmesi; yanlış duymadınız... İlk göz akı dövmesi, ABD’li bir dövme sanatçısının hayranı olduğu film Dune’daki karakterler gibi mavi gözlü görünmek amacıyla denenmiş ve başarıya ulaşmış. Şimdiyse, dünyanın dört bir yanında, özellikle de underground kesimler tarafından sahiplenilmiş ve çığrından çıkmışçasına yapılagelmiş.İşte korku, endişe, rahatsızlık veren göz akı dövmesi örnekleri:
Reklam
Bu Kış Sinemaya Gitmeyi Düşünenler İçin 15 Film Önerisi
Ali (Burak Özçivit), Ege'de bir balıkçı kasabasında aile yadigarı restoranı kaybetmemek için büyük bir mücadele vermektedir. Bir gün nereden geldiği, nereye gideceği belli olmayan bir kız gelir kasabaya: Deniz (Fahriye Evcen)Geçmişinden kaçan Deniz ve Ali arasında büyük bir aşk başlar. Kasabanın sakinleri dondurmacı Nebahat, manav Ayhan, balıkçı Yaşar, Saadet ve Yusuf Baba bu büyük aşkın şahididir. Ancak Deniz'in karanlık geçmişi mutlu olmalarının önünde en büyük engeldir.Vizyon tarihi:23 Ocak 2015
Reklam
"Grinin Elli Tonu" Filminin Kendisi Kadar Seksi Olan Soundtrackinin Klibi Yayınlandı!
E.L. James´in aynı adlı çok satan romanından uyarlanan filmin müzikleri arasında yer alan The Weeknd´in Earned It adlı şarkısının klibi de yayınlandı. The Weeknd´in solisti Abel Tesfaye´nin seslendirdiği şarkının klibinde birbirinden seksi dansçılarla birlikte Grinin Elli Tonu filminin başrol oyuncusu Dakota Johnson da yer alıyor. Filmin içeriğine gönderme yapan klipte Johnson üzerinde ten rengi iç çamaşırlarla kollarından ve bacaklarından iplerle tavana asılmış olarak görünüyor. Yönetmenliğini Sam Taylor Johnson´ın üstlendiği filmde Dakota Johnson´a Jamie Dornan eşlik ediyor. Klipte üstsüz dansçılar da loş bir sahnede gösteri sergiliyor. Melanie Griffith ile bir dönem ülkemizde de gösterilen Miami Vice dizisinin yıldızı olan Dakota Johnson bu filmle kariyerinin en önemli rolünü üstlendi.14 Şubat´ta gösterime girecek olan film magazin basınının da manşetlerinden inmiyor.
Emre Kınay: 'Korkumuzdan Fikrimizi Beyan Edemiyoruz'
Duru Tiyatrosu'nun sahibi Emre Kınay, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.'Sayın Cumhurbaşkanımızdan korkumuzdan fikrimizi beyan edemiyoruz, korkuyoruz. Halk bile bu korku silsilesi için hikayeler uyduruyor' diyen Emre Kınay, Millet Gazetesi'nden Başak Çokan’a yaptığı açıklamalarda Türkiye'de 'kraldan çok kralcılık' sisteminin sona ermesi gerektiğini söyledi.1980 dönemi dahil böyle bir baskı yaşanmadı*Türkiye’de sanat baskı altında. Bu kadar bir sessizlik, ‘Biz karışmıyoruz bir şey yapmıyoruz’ diyerek baskı altında olunan bir dönem daha yaşanmadı. Buna 1980 dönemi de dahildir.Yavuz Bingöl özgür mü?*Mesela Yavuz Bingöl özgür mü? Yavuz’un beni arayıp neler söylediğini hatırlıyorum. Bir ülkede oto sansür gelişmişse orada demokrasiden bahsedemeyiz. Madem Yavuz Bingöl özgür, o zaman çıkıp neden şimdi Ermeni türküleri söylemiyor. Anadolu’da 19 aksanın bir arada olduğu bir konser yapsın. Yapamaz çünkü baskı altında.Erdoğan’ın en büyük düşmanı etrafındakiler*Türkiye’de artık ‘kraldan çok kralcılık’ sisteminin sona ermesi gerek. Benim bu açıklamalarımdan sonra insanlar şimdi belki bana sahnelerini kiraya vermeyecekler. İnsanlar cumhurbaşkanı ve başbakana yaranmak için hamlelerde bulunuyor. Erdoğan’nın en büyük düşmanı etrafındakiler. Onun arkadaşları dostları ve yönlendiren akıl verenleri.Tıpkı 1938-1940’lardaki Hitler Almanya’sı gibi*Sayın Cumhurbaşkanımızdan korkumuzdan fikrimizi beyan edemiyoruz, korkuyoruz. Halk bile bu korku silsilesi için hikayeler uyduruyor. Yaşlı bir amca kahvede Cumhurbaşkanı konvoyuna elle işaret yaptığı için bir adamın apar topar götürüldüğünü anlatıyor. Herkes evinden alınmaktan korkuyor. Tıpkı 1938-1940’lardaki Hitler Almanya’sındaki gibi…‘Köşk’ün sevmediği biri olmak benim için bir gurur vesilesi*Bir kere, Abdullah Gül’ün döneminde resepsiyona davet  edilmiştim. Sonra pişman oldu sanırım edenler, geri aldılar daveti. Çok heyecanlanmıştım. Fakat sonra düşündüm Köşk’ün sevmediği biri olmak benim için bir gurur vesilesidir. Özal, Demirel ve Ecevit zamanında da çağırılmadığım için sorun yok yani.Cumhurbaşkanı ve hükümetin gözünde değersiziz*Ben ve bir çok tiyatrocu arkadaşım cumhurbaşkanı ve hükümetin gözünde son derece kıymetsiz ve değersiz olduğumuzu düşünüyoruz. Benim için cumhurbaşkanlığı makamı önemlidir, saygıda kusur etmedim, etmem de. Ayrıcalık istemiyorum ama değersiz olduğumu biliyorum. Bu da insana kendisini kötü hissettiriyor.Büyük Türkiye’yi  bertaraf ederek mi kuracaksınız?*Büyük Türkiye nasıl kurulacak? Fikirleri sizinle uyuşmayanları bertaraf ederek mi kuracaksınız? Büyük Türkiye demokrat haklarla kurulacak. İftira atmakla veya sosyal paylaşım sitesinde iktidara yakın vatandaşların ölmüş anneme küfür etmesiyle mi kuracaklar. Bu nasıl Müslümanlık?Yasama ile yargı tepişiyor, benim davam eziliyor*Hakim gibidir sanatçı. Ancak yargı da tarafsız olmalıdır. Bir örnek vereyim; Kültür Bakanlığı’nın yardım yönetmenliğine itiraz etmek için Genco Erkal ve ben aynı şikayet maddeleriyle dava açtık. Ancak, ben kaybettim. Genco Erkal kazandı. Bana fikir beyan etme diyenler var ya ben beyan ettim. Yani, hakkımı aradım. Ve sonuçta o kazandı ben kaybettim. Yahu aynı durum üzerine aynı maddelerle şikayet ettik. Bu nasıl çelişki. Ürktükleri için bu kararı verdiklerini düşünüyorum. Yasama ile yargı tepişiyor, arada benim davam eziliyor. Filler tepişirken altta çimenler yani bizler eziliyoruz.Kaynak: Millet Gazetesi
Reklam
Sizi Masalsı Dünyalara Seyahat Ettirecek 15 Büyülü Fotoğraf
Alman fotoğrafçı Kilian Schönberger, Grimm Kardeşler'in efsanevi karanlık hikayelerinin özünü yakalamayı başarmış. Fotoğraflarını ''Brothers Grimm's Wanderings'' adlı albümünde toplamış. Ayrıca bu büyüleyici fotoğraflar, Avrupa'nın merkezinde oldukça mistik ve etkileyici olan binalardan ve manzaralardan oluşuyor. İnternet sitesinde ''Çevremizi saran teknolojik gelişmelerin arasında insanlar doğallığın getirdiği huzura özlem duyuyor.'' yazan Schönberger ayrıca ''Bu yüzden, sadece doğa manzarası çekmek istemedim. İnsanların kendilerini orada hissedecekleri ve kendi hikayelerini yazacakları görsel yerler yaratmak istedim'' demiş. Schorberger'in detaylara, atmosfere ve renklere dikkat edişi, onun aslında renk körü olduğunu öğrendiğinizde daha etkileyici oluyor. Renk körlüğünü de ''Bu sözde dezavantajı güce dönüştürebileceğimi ve kendime has bir fotografik bakış açısı geliştirebileceğimi farkettim.'' diye belirtmiş.
Reklam
Maden Mühendislerine İş Müjdesi
TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı Mazıcıoğlu, 'Komisyonda kabul edilen Maden Kanunu Tasarısı'ndaki düzenleme ile Türkiye'deki tüm maden mühendisleri iş bulmuş olacak' dedi.TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Halil Mazıcıoğlu, komisyonlarında kabul edilen Maden Kanunu Tasarısı'nda, 'teknik nezaretçi' ile ilgili düzenleme ile Türkiye'deki tüm maden mühendislerinin iş bulmuş olacağını belirterek, 'Maden mühendislerine o kadar ihtiyaç olacak ki inşallah maden mühendisi ithal etmeyi düşünmeyiz' dedi.Mazıcıoğlu, AA muhabirinin, komisyonda kabul edilen Maden Kanunu Tasarısı'na ilişkin sorularını yanıtladı. Tasarının madencilik sektöründe önemli düzenlemeleri içerdiğini vurgulayan Mazıcıoğlu, bunlardan birinin, maden arama ruhsat grubu ile ilgili olduğunu kaydetti. Mazıcıoğlu, aynı jeolojik ortamda birlikte bulunan farklı maden kaynakları gözetilerek ruhsat grubunun 5 kategoride toplandığını ifade etti. Sektörle ilgili tanımların, dünya standartları göz önünde bulundurularak yeniden yapıldığını anlatan Mazıcıoğlu, 'fizibilite dönemi', 'fizibilite raporu' ve 'yetkilendirilmiş tüzel' kişi gibi yeni tanımlar da oluşturulduğunu söyledi.Mazıcıoğlu, söz konusu tanımların sektöre ciddi yenilikler getireceğini, maden işletme uygulama projelerinin tam anlamıyla gerçekçi olacağını, sıradan bir teknik doküman olmaktan çıkarılacağını dile getirdi. Madenciliğin ince bir iş olduğuna, bu işi her önüne gelenin yapmaması gerektiğine dikkati çeken Mazıcıoğlu, 'Bu işi yapacak kişi ekonomik yönden de güçlü olmalı. Bu konuda yeterli güç yoksa şirket evlilikleri olmalı. Çünkü güçlü ekonomiyle madencilik yapılabilir. Yoksa, 'sigortasını yapmayayım, baretini almayayım' ile olmaz. Madencilikte ilkellikten kurtulmamız lazım' diye konuştu.'Mühendis oturduğu yerden proje çizemeyecek'Yetkilendirilmiş tüzel kişilik kavramının, madencilik sektörüne getirilen yeni bir uygulama olduğuna işaret eden Mazıcıoğlu, bu uygulama ile mühendislik, müşavirlik hizmeti verilen yapıların nitelik ve niceliklerinin belirlenmesinin, sundukları hizmetler ile uyumlu kurumsal yapılar haline gelmelerinin sağlanacağını belirtti. Yetkilendirilmiş tüzel kişi ile hedeflenen amacın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na sunulan rapor, proje ve diğer teknik belgelerin gerçeğe ve bilime uyumunun sağlanması olduğunu anlatan Mazıcıoğlu, 'Örneğin Ermenek'te yukarıdaki madenden alttaki madencinin haberi yokmuş. Bu gibi durumlar artık önlenecek. Bu yeni yapı ile aramadan işletmeye kadar olan süreç, bir bütünlük içinde düzenli olarak raporlanacak. Saha uygulamaları rapor ve projelere uyumlu olacak. Yani işin Türkçesi, mühendis oturduğu yerden proje çizmeyecek. Sahada olacak, bakacak, görecek' ifadelerini kullandı.Mazıcıoğlu, mevcut kanunda 805 lira olan arama ruhsat harçlarının, tasarıyla ruhsat büyüklüğüne paralel olarak 1000 ila 5 bin lira arasında, 4 bin 840 lira olan yıllık işletme ruhsat harçlarının da 15 bin lira ila 30 bin ve üzeri bedellere yükseltildiğini belirtti. Bu artışlarının nedenlerinden birinin sektörde çantacılığı bitirmek olduğunu kaydeden Mazıcıoğlu, '805 lira verince arama ruhsat belgesini alabiliyorsunuz. Bu belge sizi madenci yapıyor. Çantacılık da böyle başlıyor. Çantacılık bir meslek değil. Çantacı ruhsatı 1 liraya alıyor 10 liraya satıyor. Ben çantacılık olayını doğru bulmuyorum. Böyle bir şey dünyada da yok. Bu işi gerçek yatırımcı yapmalı ve ekonomik durumu bunu kaldırmalı' dedi.Halil Mazıcıoğlu, tasarıdaki başka bir düzenlemenin de diğer kamu kurumlarından alınması gereken, ancak çeşitli nedenlerle alınamayan izinler nedeniyle iptal konumuna gelen yaklaşık 3 bin civarında ruhsatın iptal edilmemesine yönelik olduğunu kaydetti. Mazıcıoğlu, ruhsat iptalinin zorlaştırılacağını, 20 bin lira 50 bin lira arasında değişen idari para cezası uygulaması getirileceğini ifade etti.'İnşallah maden mühendisi ithal etmeyi düşünmeyiz'Yeni düzenlemelerden birinin de 'teknik nezaretçi' uygulamasının kaldırılması olduğunu belirten Mazıcıoğlu, bu düzenlemenin, komisyonda en fazla üzerinde durulan maddelerden biri olduğunu söyledi. Mazıcıoğlu, şöyle konuştu:'Türkiye'de 60 yıl önce yeterli sayıda maden mühendisi olmaması nedeniyle 'fenni nezaretçi' diye bir sistem kuruldu. Ama şimdi yılda ortalama 800 tane maden mühendisi yetişiyor bu ülkede. 2004 yılında adı 'teknik nezaretçi' olarak değiştirilen bu uygulama kaldırılacak. Teknik nezaretçi 15 günde bir inceleme yapıyordu. Ama yeni uygulama ile maden mühendisi bunu 24 sat aralıklarla yapacak. Örneğin ben maden mühendisiyim, Ankara'da oturuyorum. Ermenek'teki, Soma'daki yeri 15 günde bir kontrol ediyorum. Bu etkili olur mu? Ama mühendisi 24 saat orada bu işi yaşayarak çalışıyorsa bu daha etkili olur. Yeni yetişen ve tecrübeli maden mühendislerimizin istihdamında kolaylık sağlanmış olacak. Bu düzenleme ile Türkiye'deki tüm maden mühendisleri iş bulmuş olacak. Maden mühendislerine o kadar ihtiyaç olacak ki inşallah maden mühendisi ithal etmeyi düşünmeyiz.'Halil Mazıcıoğlu, mevcut teknik nezaretçilerin işsiz kalması gibi bir sorunun söz konusu olmayacağını çünkü Türkiye'de işletme izni alan 9 bin maden işletmesi bulunduğunu, mevcut teknik nezaretçi olarak görev yapan kişi sayısının ise şu anda 2 bin 750 olduğunu söyledi. Mazıcıoğlu, tasarıdaki bütün düzenlemelerin asıl amacının sektörde iş kazalarının önüne geçmek olduğunu belirterek, 'Madenciliğin merdiven altısı olmaz. 'Nasıl olsa devlet görmüyor' zihniyeti olamaz' dedi.AA
Reklam
Yeni Dünyanın Yeni Sporu
Dünyada büyük kitlelerce oynanan eSpor, Türkiye'de de kendini göstermeye başladı. 3 milyondan fazla genç, bu sporun bir parçası. Bakanlık onaylı 3 bine yakın da lisanslı sporcu var.Espor, dünyanın bir ucundaki kişinin diğer ucundaki kişilerle internet üzerinden oyun oynayabileceği ya da büyük organizasyonlar aracılığıyla fiziksel olarak da bir araya gelebileceği bir spor dalı.Dünya üzerinde elektronik spor ile uğraşan, büyük çoğunluğu genç, 70 milyonun üzerinde insan var. Bu sporun en popüler olduğu yerler teknoloji merkezi ülkeler: Güney Kore, Japonya, Çin ve ABD. Espor Avrupa'da da çok popüler. Teknoloji lideri ülkeler arasında yer almamasına karşın Türkiye, genç nüfus oranının çok yüksek olması sayesinde eSpor alanında ön sıralarda. Avrupa pazarında Almanya'dan sonra ikinci.Türkiye'de 7 bin 757 kayıtlı eSpor takımı, 42 bin 664 kayıtlı oyuncu var. Son altı ayda da 2 bin 560 kişi Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından verilen lisansları aldı. Espor, ilk zamanlarında Dijital Oyunlar Federasyonu adı altında yer alırken daha sonra Gelişmekte Olan Sporlar Federasyonu bünyesine girdi. Fakat hızlı gelişimin ardından eSpor, birkaç ay içerisinde özerkleşme ihtimali olan Dijital Oyunlar Federasyonu'na geri dönebilir.  Bakanlık, bu spor dalına ayrı bir ilgi gösteriyor. Bakanlık, Dünya Şampiyonası'na gitmeye hak kazanan eSpor oyuncularına sporcu vizesi verdi ve gri pasaportla turnuvaya gönderdi.Espor geçtiğimiz günlerde Beşiktaş'ın da takım kurmasıyla gündeme geldi. Bu alanın lider kuruluşlarından biri Riot Games'in Türkiye yöneticisi Bora Koçyiğit'e göre Beşiktaş, dünyada bir ilki gerçekleştirdi: 'Dünyada çok ileri eSpor liglerinde çok büyük kurumlar var. Ama böylesine 10'dan fazla branşta mücadele eden bir spor kulübü, daha önce olmamıştı. Beşiktaş, bu alanda bir ilk. Uzak Doğu'da telekom, iletişim ve medya şirketlerinin takımları var. Avrupa'da ise takımlar genelde bağımsız'Galatasaray ve Fenerbahçe'nin de eSpor takımı kurma düşünceleri olduğu bilgisini veren Koçyiğit'e göre bu kadar büyük şirket ve kulüplerin eSpora ilgi göstermesinin en büyük nedeni gençler. Genç kitleye ulaşmak isteyen herkes bu sektöre girecek.Zaman: Beşiktaş'ın takım kurması son yıllarda oyun dünyasının başına gelen en iyi şeyOyun dergisi Level'ın yazarlarından Ayça Zaman, Beşiktaş'ın e-sporda takım kurmasını 'son yıllarda oyun dünyasının başına gelen en iyi şey' olarak değerlendiriyor: 'Kulüpler destek verdikçe çok daha iyi olacak. Beşiktaş'ın eSpor girmesi çok büyük bir adım. Son senelerde oyun sektörünün başına gelen en iyi şeylerinden biri. Bu çok şeyi değiştirecek'Zaman, eSporun iki yıl önce Gençlik Spor Bakanlığı ile yaşanan sıkıntılarla sekteye uğramasına karşın Türkiye'de çok büyük yükselişte olduğunu söylüyor. Ona göre bu durumun en büyük nedenlerinden biri de 'League of Legends' gibi dünyanın en çok kazanan ve kazandıran oyunun Türkiye pazarına girmesi. Türkiye bu alanda hızlı ilerliyor. Oyuncu ve takım sayısına oranla sponsorluklar da artış halinde. Bu sektörden iyi para kazanan yönetici ve oyuncular var. Yayın yapıyor, ciddi reklam da alıyorlar.Espor yöneticilerinin gözü üniversitelerde. Önümüzdeki yıllarda Kolej Ligi düzenlemek istiyorlar:Riot Games Türkiye yöneticisi Bora Koçyiğit, 'Özellikle ABD'de üniversiteler başarılı eSporcuları arayıp bulup burs veriyorlar. Basketbolda nasıl NCAA varsa eSporda da inanılmaz boyutlarda Kolej Ligi var. Aynısını Türkiye'de oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye'de 180'den fazla üniversitede gönüllü temsilcimiz bulunuyor. Üniversitelerarası turnuvalar yapıyorlar. Bunu önümüzdeki yıllarda Kolej Ligi haline getirmek istiyoruz. Üniversitedeki Spor Yönetimi derslerinde Espor Yönetimi, Espor Yöneticiliği dersleri koydurmak istiyoruz. Çünkü bu alanda çok ciddi organizasyonlar var ve bu nedenle yönetici açığı bulunuyor'Koçyiğit, 10 yıla yakın bir süre LİG TV'de üst düzey görevlerde bulundu. Türkiye'de eSpor gelişimini görünce LİG TV'deki işinden ayrılarak oyun dünyasına adım attı. Bu alanda futbol, basketbol gibi sporların izlenme oranlarını eSporla sağlıklı bir şekilde kıyaslayabiliyor. Verdiği bilgiler şaşırtıcı: 'İnternet üzerinden yaptığımız sadece bir kura çekimini 10 bin kişi izliyor. Ülker Sports Arena'daki maçı 10 bin kişi bilet alarak, 260 bin kişi de o anda web yayınından izledi. Bu rakamlara derbiler ve büyük kulüplerin maçları dışında ulaşmak çok zor. Kore'deki 2014 Dünya Şampiyonası'nın finali internet üzerinden 27 milyon tekil kişi tarafından izlendi'
15 Tarihi Siyah Beyaz Fotoğrafın Nasıl Renklendirildiğine Bir de Bu Açıdan Bakın
Teknolojideki gelişmeler sayesinde geçmişten günüme ulaşmış siyah beyaz tarihi fotoğraflar artık kolayca renklendirilebiliyor. Hatta günümüzde bunun da ötesinde Şahane Hayat / It's a Wonderful Life (1946) gibi sonradan renklendirilmiş filmlere bile rastlamak mümkün. Bu galerinin tek önemli farkı aslında küçük bir hileden yola çıkılarak büyüleyen bir çalışmaya imza atmış olmaları. Dijital bir ortamda üst üste koyulmuş orjinal ve renklendirilmiş fotoğraf basit bir silme aracıyla silinirken yapılan eylem bir gif olarak kaydedilmiş. Bu görüntüler de silme işlemi yapılırken sanki o an renklendiriliyormuş hissi bırakmış.
Sansür İhtarnamesine Twitter Sessiz
Twitter'ın Türkiye'deki içerik gizleme politikasını ifade özgürlüğü ihlali olarak değerlendiren iki akademisyen, sosyal medya şirketine noter aracılığıyla ihtarname gönderdi. Al Jazeera'ye konuşan akademisyenler, 'Erişim engellerinin devam etmesi durumunda Türkiye ve ABD'de bütün yasal yollara başvuracağız' diyor. Twitter yetkilileri ise ihtarname ile ilgili yorum yapmaktan kaçınıyor. Twitter’ın geçen hafta gerçek kimliği bilinmeyen ‘fuatavni’ hesabını kapatması ve aralarında gazetecilerin de bulunduğu 30’a yakın Twitter kullanıcısına uyarı mesajı göndermesi üzerine, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, sosyal medya şirketine ihtarname gönderdi. Twitter'ın erişim engelleme politikalarını sansür olarak nitelendiren Akdeniz, Al Jazeera Türk'e 'İhtarnameye cevap alamazsak ya da Twitter bu uygulamalara devam ederse ikinci adımımızı atacağız' dedi. Al Jazeera'nin ulaştığı Twitter'ın Türkiye'deki avukatıysa ihtarname ile ilgili yorum yapmak istemedi.Noter aracılığıyla şirketin ABD’deki merkezine ve Türkiye’deki avukatına gönderilen ihtarda akademisyenler, Twitter’ı ifade özgürlüğünü korumaya çağırdı. Anayasa Mahkemesi’nin Twitter ve YouTube’a erişim engelini ifade özgürlüğü ihlali saydığını hatırlatan hukukçular, kaleme aldıkları ihtarnamede şirketten içerik gizleme politikasına (country withheld content policy) son vermesini istedi:
Reklam