Görüş Bildir
Aktivite Takip Bilekliği Jawbone UP3 Yine Ertelendi
Başarılı aktivite takip cihazlarıyla tanınan Jawbone‘un uzun süredir merakla beklenen bilekliği UP3‘ten uzun süredir ses seda çıkmıyordu. Şirketten gelen açıklamayla üretimde yaşanan sorunlar nedeniyle UP3’ün bir kez daha ertelendiği duyuruldu.Daha önce 2014 yılının sonlarında piyasaya sürüleceği açıklanan ancak sonradan 2015 yılının başlarına ertelenen  UP3, gelen açıklamayla birlikte mayıs ayına kadar ertelendi. Ertelemeden üretimi sorumlu tutan Jawbone, cihazların istenen kalite seviyesine ulaşamadığını ve bu nedenle de zamana ihtiyaç duyduklarını belirtti. Bir diğer yandan Jawbone UP3’ün ön siparişlerinin halen devam ettiğini de hatırlatalım. Ayrıca ilk ön sipariş veren kullanıcıları üzmek istemeyen Jawbone, bu kullanıcılara 40 dolar para iadesi yapacağını veya Jawbone Move hediye edeceğini de açıklamış durumda.Aslında Jawbone bu türdeki sorunlara çok da yabancı bir firma değil. Bundan 4 yıl önce Jawbone UP piyasaya sürüldüğü sıralarda cihazda sorun yaşandığı için firma kullanıcılara geri ödeme yapmış ve cihazların buna rağmen kullanıcılarda kalmasına izin vermişti.Log
Facebook'dan Artan İntihar Sayıları İçin Önlem
Facebook, hayata geçirmeye hazırlandığı yeni hizmet ile, şimdi de hayat kurtaracak.Facebook, intihar etme düşüncesindeki kullanıcılarına yardımcı olmak için yeni bir aracı devreye almaya hazırlanıyor.Şimdilik sadece ABD'de geçerli olacak yeni sistemde,intihar konulu paylaşımlarda bulunan kullanıcıları işaretleyerek Facebook'a bildirmek mümkün olacak. Facebook böylece, kullanıcıyla iletişime geçecek özel eğitimli bir ekibi devreye alabilecek ve kullanıcının intihar düşüncesinden vazgeçmesi için müdahalede bulunabilecek.İntihara meyilli olarak işaretlenen bir kullanıcı tekrar Facebook'a girdiğinde bir mesajla karşılaşacak. Mesajda 'Merhaba, bir arkadaşın bize yardıma ihtiyacın olduğunu ve moralinin biraz kötü olduğunu bildirdi. Sorunlarının çözümü için sana yardımcı olmak istiyoruz,' benzeri bir ifade bulunacak ve kullanıcı ABD'deki Ulusal İntiharı Önleme Hattı'nı araması için cesaretlendirilecek. Diyalog kutusunda ayrıca, kişileri intihardan caydırmak için kullanılan özel mesajlar ve videolarda yer alacak. Bu prosedür ancak başkaları tarafından intihara meyilli olarak işaretlenen kullanıcılar için geçerli olacak. Facebook, paylaşımları analiz ederek otomatik olarak bir çıkarımda bulunmayacak.Söz konusu proje, eğitimli klinik çalışanlarla ortak olarak yürütülecek ve intihar şüphesi taşıyan insanların paylaşımları uzman bir ekip tarafından değerlendirilecek. Facebook bu amaçla, dünya çapında her saatte görev başında olan 100 özel çalışan istihdam edecek ve intihar teşebbüsü konusunda bildirilen paylaşımları inceleyerek kullanıcıların durumlarını gözden geçirecek, yardıma ihtiyaç olup olmadığını değerlendirecek. Zira, bazı bildirimlerin sadece kullanıcıları rahatsız etmek için kasten yapılabileceği de göz önünde bulunduruluyor. Chip
Hamzaçebi: 'Merkez Bankası Ekonominin Yapısal Sorunları Nedeniyle Faizi İndiremiyor'
Hamzaçebi : MB faizi indiremiyorsa, senin 12 yıllık Başbakanlık süresince çözemediğin ekonominin yapısal sorunları nedeniyledirCHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın konuşmalarının dolar lobisine hizmet ettiğini belirterek, 'Merkez Bankası eğer faizi indiremiyorsa, senin 12 yıllık Başbakanlık süresince çözemediğin ekonominin yapısal sorunları nedeniyledir' dedi.Hamzaçebi, düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın Merkez Bankası'nın bağımsızlığını sürekli olarak problem haline getirdiğini savunarak, 'Merkez Bankası üzerinde Cumhurbaşkanı tarafından uygulanan sistemik bir tacizin olduğunu' söyledi.Erdoğan'ın her konuşmasında doların yükseldiğini ve birilerinin yükselen dolar üzerinden para kazandığını ileri süren Hamzaçebi, her konuşmasında Merkez Bankası'na yönelik 'faizi indir' yönlü baskıyı içeren konuşmasının sonrasında Dolar'ın mutlaka yükseldiğini belirtti. Bunu ancak dolar lobisine hizmet edenlerin yapabileceğini ifade eden Hamzaçebi, 'Yükselen dolar ile birlikte, daha önce satın almış olanlar satıyor, düşünce tekrar dolar alıyor. Cumhurbaşkanı tekrar konuşunca tekrar yükseliyor ve tekrar satıyor. Yeni bir yatırım alanı doğdu, Cumhurbaşkanı'nın konuşmaları sayesinde... Cumhurbaşkanı o gün nerede konuşacak, bunu herkes biliyor. Sabah doları alıyor, Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından sonra gidip satıyor. Bunu büyük miktarlı yapanlar var. Sayın Cumhurbaşkanı böyle bir yatırım alanını, bedavadan kazanç alanını milletin önüne koymuş durumda. Dolar lobisi var. Sayın Cumhurbaşkanı'nın konuşmaları dolar lobisine hizmet ediyor' dedi.Hamzaçebi, 'bağımsız Merkez Bankası' kavramının Erdoğan'da takıntı haline dönüşmüş durumda olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: 'Bağımsız Merkez Bankası'na Türkiye, 2001 krizinden sonra gelmiştir. Demokrasilerde, gelişmiş ülkelerde, ekonomisi güçlü olan ülkelerde hükümetlerin gücü sadece yasa ve Anayasalar ile değil, Merkez Bankası bağımsızlığıyla da sınırlandırılır. Bu bir tecrübenin sonucudur. Bağımsız Merkez Bankası ile ülkeler daha iyi bir ekonomik performans ve daha iyi bir ekonomik büyüme kazanıyorlar. Bu gelişigüzel ulaşılmış, uygulamaya konulmuş bir kavram değil. Cumhurbaşkanı istiyor ki Merkez Bankası'nın bağımsızlığı kağıt üstünde kalsın, ben 'faizi indir' dediğimde faizi indirsin. Merkez Bankası eğer faizi indiremiyorsa, senin 12 yıllık başbakanlık süresince çözemediğin ekonominin yapısal sorunları nedeniyledir. İç tasarruflar 12 yıllık yönetiminde dibe vurdu, dibe vuran iç tasarruflar nedeniyle ekonomi büyüyemiyor, şimdi diyorsun ki 'faizi indir, yatırım artsın, ekonomi büyüsün.' Bir ekonomi cahili... Gerçekten, enflasyonu faizin sonucu olarak gören kişiler, ekonomi cahilidir. Bilmediği alanda hüküm, ahkam kesiyor.'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bazı tarihlerde yaptığı konuşmalardan örnekler veren Hamzaçebi, 12 Aralık 2014'ten bugüne kadar konuşmaları sonucu Türk Lirası'nın Dolar karşısında yüzde 9,7 oranında değer kaybettiğini söyledi. Hamzaçebi, 'Eğer Türkiye'de kontrollü kur rejimi uygulanıyor olsaydı, bunun adı devalüasyondu. Recep Tayyip Erdoğan nedeniyle 12 Aralık'tan bu yana Türk Lirası, dolar karşısında yüzde 10 değer kaybetmiştir. Ayşe Teyze'nin bankadaki 10 bin lirası, 9 bin liraya inmiştir. Halk fakirleşmiştir.Erdoğan'ın konuşmaları Türk halkını fakirleştiriyor. Türk lirasının istikrara kavuşmasının önündeki en büyük engel bizzat Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir. Parasal istikrar, ekonominin istikrara kavuşması için Erdoğan'ın kendi sınırlarına çekilmesi , ekonomi konularında konuşmaması gerekir' dedi.Anket şirketi 'Gezici'ye yapılan Maliye baskısının üzerinde önemle durulması gereken bir olay olduğunu belirten Hamzaçebi, 'Demokraside nerede olduğumuzu, Hükümet ya da Cumhurbaşkanı'nın baskısının nasıl sonuç yarattığını göstermesi açısından çok önemlidir' dedi.Gezici Anket Şirketi'ne Maliye ekiplerinin baskın yaptığını ifade eden Hamzaçebi, 'Baskının nedeni AKP'nin oylarını yüzde 39'da, anketlerin Başkanlık Sistemi'ne desteğin son derece düşük olduğunu söylemesidir. Sonrasında yaşananlar daha ilginç. Şirketin yetkilisi, 'beni başka anket şirketlerinden arayanlar oldu, (biz AKP'yi yüzde 40'ın altında gösterecek kadar akılsız değiliz) dediler. Bu çok önemli. Elbette düzgün anket yapan şirketleri bundan ayırıyorum, Türkiye'de şirketlerin nasıl anket yaptığını bizim gözümüzün önüne seriyor. Demek ki bir kısım anket şirketleri, besleme şirketler farklı yöntemle anket yapıyor. Onların yöntemi her şartta AKP'nin oylarını yüksek gösterecek yöntemlerdir' diye konuştu.Hamzaçebi, şirkete baskın konusunda Maliye Bakanı'nın bir talimat verebilmiş olabileceğini düşünmek istemediğini belirterek, 'Sayın Maliye Bakanı işini düzgün yapmaya çalışan bir bakandır. Ama hem birileri gücü kullanacak hem hayatımızın her alanını kontrol edecek, hem faizi kontrol etmeye çalışacak, her alanda topluma emirler, talimatlar verecek, toplum mühendisliğine soyunacak, anket şirketlerini takip edecek, onların anketlerine bakacak ve sonuçta Maliye ekiplerine talimat verip 'gidin şu anket şirketi inceleyin.' Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetlerinin yönetimindeki Türkiye'de demokratik devletin zor kullandığı en geniş alan olan vergi, bir Hükümet silahı haline dönüşmüştür' görüşünü savundu.Maliye'nin denetim birimlerine ve elemanlarına çağrıda bulunan Hamzaçebi, 'Hükümet'in bu kanundışı talimatlarıyla ilgili görevlerinizi doğru yapın. Maliye'nin, denetim elemanlarının ruhu, o kültür Hükümet'in tetikçiliğini yapmaya izin vermez. Ben o denetim elemanlarına güveniyorum. Onlar Hükümet veya yetkili kişilerin verdiği yasadışı baskı içeren talimatlarını gereğini yerine getirmeyecek kadar sağduyu sahibidirler' dedi.ANKARA (DHA)
Türkiye'nin Petrol Üretim ve İthalatı Düştü
EPDK, 2014 yılı genelinde ham petrol ithalatının yüzde 5,8 azalarak 17 milyon 478 bin ton olduğunu açıkladı.Enerji Piyasası ve Düzenleme Kurumu (EPDK), 2014 yılı akaryakıt istatistiklerini açıkladı. 2014 yılı Ocak-Aralık döneminde 2013 yılı Ocak-Aralık dönemine göre, ham petrol ithalatı yüzde 5,8 azalarak 17.477.986 ton oldu.Enerji Piyasası ve Düzenleme Kurumu'nun açıkladığı verilere göre, aynı dönemde totorin (biodizel ihtiva eden motorin hariç) ithalatı yüzde 26,39 artarak 11.755.790 ton, biodizel ihtiva eden motorin ithalatı ise yüzde 82,81 azalarak 68.901 ton, jet yakıtı ithalatı yüzde 60,81 artarak 847.101 ton oldu.EPDK, raporunda şu ayrıntılara yer verildi:'Ham petrol ithalatı yüzde 5,19 azalarak 1.482.026 ton olarak gerçekleşmiştir.Motorin (biodizel ihtiva eden motorin hariç) ithalatı yüzde 31,69 artarak 1.144.999 ton olarak gerçekleşmiştir.Biodizel ihtiva eden motorin ithalatı ise yüzde 78,13 azalarak 2.390 ton olarak gerçekleşmiştir.Jet yakıtı ithalatı yüzde 13,01 azalarak 16.066 ton olarak gerçekleşmiştir.Üretim2014 yılı Ocak- Aralık Döneminde 2013 yılı Ocak- Aralık Dönemine Göre:- Toplam rafineri üretimi yüzde 6,77 azalarak 20.089.018 ton olarak gerçekleşmiştir.- Motorin üretimi yüzde 20,42 azalarak 6.077.434 ton olarak gerçekleşmiştir.- Kurşunsuz benzin üretimi yüzde 8,34 azalarak 3.948.274 ton olarak gerçekleşmiştir.- Jet yakıtı üretimi çok küçük bir azalışla 3.548.481 ton olarak gerçekleşmiştir.2014 yılı Aralık Ayında 2013 yılı Aralık Ayına Göre:- Toplam rafineri üretimi yüzde 6,19 azalarak 1.691.501 ton olarak gerçekleşmiştir.- Motorin üretimi yüzde 16,52 azalarak 506.224 ton olarak gerçekleşmiştir.- Kurşunsuz benzin üretimi yüzde 19,31 artarak 400.794 ton olarak gerçekleşmiştir.- Jet yakıtı üretimi yüzde 13,94 azalarak 247.093 ton olarak gerçekleşmiştir.İhracat2014 yılı Ocak- Aralık Döneminde 2013 yılı Ocak- Aralık Dönemine Göre:- Benzin ihracatı yüzde 16,7 azalarak 2.086.705 ton olarak gerçekleşmiştir. - Motorin (biodizel ihtiva eden motorin hariç) yüzde 38,15 azalarak 55.705 ton olarak gerçekleşmiştir.- Jet yakıtı ihracatı yüzde 6,49 azalarak 3.094.258 ton olarak gerçekleşmiştir.2014 yılı Aralık ayında 2013 yılı Aralık Ayına Göre:- Benzin ihracatı yüzde 12,56 artarak 240.199 ton olarak gerçekleşmiştir. - Motorin (biodizel ihtiva eden motorin hariç) ihracatı yüzde 94,96 azalarak 1.618 ton olarak gerçekleşmiştir.- Jet yakıtı ihracatı yüzde 16,86 azalarak 213.320 ton olarak gerçekleşmiştir.' Kaynak: Dünya
Akıllı Telefonların Kârını Apple Topladı
Apple, yılın son çeyreğinde akıllı telefonlardan elde edilen karın yüzde 89'unu elinde tutuyor.Android işletim sistemi dünyada daha yaygın olarak kullanılmasına rağmen, akıllı telefon piyasasında toplam karın yüzde 89'unu Apple firmasının elinde tuttuğu bildirildi.Strategy Analytics firması tarafından bugün yayınlanan raporda, geçen yıl tüm dünyada satılan akılı telefonların yüzde 80'inde Google'un Android işletim sistemi bulunmasına rağmen, yılın son çeyreğinde tüm dünyada akıllı telefonlardan elde edilen karın yüzde 89'unun Apple'ın kasasına gittiği belirtildi.Akıllı telefon piyasasında 2014 yılının son çeyreğinde, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 31 oranında büyüme yaşandığı ve akıllı telefonlardan 21,2 milyar dolar elde edildiği bildirildi. Rapora göre, Android işletim sistemli akıllı telefon üreticilerinin karı geçen yıla göre yarıdan fazla düştü. Android üreticileri, akıllı telefonlardan elde ettikleri karın geçen yıl yüzde 29'unu elde ederken, bu yıl bu oran yüzde 11'e düştü.Apple, geçen yılın aynı döneminde akıllı telefonlardan elde edilen karın yüzde 71'ini elinde tutuyordu.Android işletim sisteminin getirdiği düşük karların, Android'in geliştiricisi Google ve donanım ortakları Samsung ve Xiaomi'nin arasını açmasına neden olabileceği belirtiliyor. Düşük karların, donanım şirketlerini Microsoft, Firefox veya Tizen gibi yazılımlara yöneltebileceği söyleniyor.Barry Eitel, AA
Google Arama Sonuçlarını Mobil Öncelikli Olarak Değiştiriyor
Google, resmi blogundan yayınladığı duyuruyla arama algoritmasını, mobil uyumlu web sitelerini daha üst sıralarda çıkmasını sağlayacak şekilde 21 Nisan’da değiştiriyor. Buna paralel olarak mobil uygulamaların içindeki sayfalar da bundan böyle arama sonuçlarında listelenmeye başlayacak.Şirketin yapacağı bu değişiklikle birlikte mobil arama sonuçları tüm dünyada değişecek. Burada çok önemli olan nokta, mobile yüzde 100 uyumlu web sitelerinin arama sonuçlarında daha üst sıralara çıkacak ve bir sitenin tamamen mobil uyumlu olmasının arama sonuçlarındaki sıralamasını ve puanını direkt olarak etkileyecek olması. Daha öncesinde şirket modern akıllı telefonlarla uyumlu web sitelerini mobil arama sonuçlarında dikkate alıyordu ve kullanıcılara gösteriyordu. Yapılacak bu algoritma değişikliği ile direkt olarak mobil uyumlu ve kullanıcı dostu olarak tasarlanmış siteler arama sonuçlarından olumlu yönde etkilenecekler ve daha üst sıralarda listelenecekler. Web sitenizin Google kuralları çerçevesinde ne kadar uyumlu olduğunu test edebilir ve mobil kullanılabilirlik raporuyla daha da iyileştirebilirsiniz.Bir değişiklikte mobil uygulamaların sahip olduğu içeriklerin mobil arama sonuçlarına dahil edilmesi yönünde olacak. 21 Nisan tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde Google, mobil uygulamaların içerisinde “deep link” olarak adlandırılan yöntem ile oluşturulan içeriklere ait sayfaları arama sonuçlarına dahil edecek. Mobil deep link ile mobil uygulamaların içerisinde yer alan sayfalar kendilerine ait özel bir URL’e sahip oluyorlar. Google’da deep link ile oluşturulan bu sayfalara ait linkleri mobil arama sonuçlarına dahil edecek. Mobil uygulamanız içerisinde deep link’i nasıl kullanacağını ise yine Google ayrıntılı şekilde anlatmış.Webrazzi
Reklam
Narmanlı Han'ın Akıbeti Ne Olacak?
'Otel mi, AVM mi' olacak diye merak edilen Narmanlı Han'ın restorasyonunu yapacak mimar Genim, handa yedi dükkan, iki lokanta olacağını, otel ya da AVM yapılmasının mekanın küçüklüğü nedeniyle mümkün olmadığını belirtti.'Otel mi, AVM mi' olacak diye merak edilen tarihi Narmanlı Han projesinin detaylarını mimarı Sinan Genim bianet'ten Nilay Vardar'a anlattı.İstiklal Caddesi'nde 1831 yılında inşa edilen bina Beyoğlu'nun en güzel mekanlarından biri.Ahmet Tanpınar gibi sanatçıların da yaşadığı bina Narmanlı ailesi tarafından 57 milyon dolara Mehmet Erkul ve Tekin Esen’e satıldı.Satışın ardından binanın ne olarak kullanılacağı merak konusuydu. Otel ya da AVM yapılacağı söylentileri çıkmıştı.Projenin restorasyonunu yapacak mimar Sinan Genim, röleve/restitusyon projesinin koruma kurulunda onaylandığını restorasyon projesinin ise hazırlanma aşamasında olduğunu söyledi.
Reklam
Bu Tarz Dedelerin: Birbirinden Şekil Kıyafet Seçimleriyle En Stil Sahibi 31 Dede
etiket
Erkekler gençken bile bi kot bi kazak modasına uydukları için, giyimine inanılmaz derecede dikkat eden bu dedeleri görünce tarzlarını alkışlamamak mümkün değil. Güzel ve kendini yansıtan şeyler giymenin hayattan keyif almayı artırdığını bilen bu amcalar ve dedeler gerçekten yaşlarının en iyisi olmuşlar. Size 'Yaşlanınca ben de böyle olmak istiyorum!' dedirtecek 31 amca ve dede;
İstanbul'un Çiçek Masrafı: 32 Milyon TL!
Belediyenin, İstanbul'da yolların kenarlarındaki duvarlara ve elektrik direklerine çiçek dikmek için 32 milyon lira harcadığı ortaya çıktı. Belediye meclisi üyeleri 'Bu kadar para İstanbul'un başka sorunlarına harcanabilirdi' dedi.İstanbul 'da yeşil alanların yapılaşmaya kurban edildiği ve her geçen gün biraz daha azaldığı muhalefetin şehir yönetimine karşı en önemli eleştirisi... İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise 'duvarları bile' yeşillendirerek bu eleştirilere karşılık vermeye çalışıyor. Her yıl dikilen lalelere harcanan paralar tartışılırken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi şimdi de ‘Duvarbahçe’ ve elektrik direklerine ‘modüler saksı’ projelerini geliştirdi. ‘Duvarbahçe’ projesi ile yolların kenarlarındaki duvarlar çiçek açarken, ‘modüler saksı’ projesi ile de yolların aydınlatılmasını sağlayan elektrik direkleri çiçeklendiriliyor. Böylece kente yeşil bir görünüm veriliyor. Duvar ve direklere çiçek projelerine ne kadar para harcandığı ise merak konusuydu.MALİYET SORU ÖNERGESİYLE ORTAYA ÇIKTIRadikal'den Ercan Sarıkaya'nın haberine göre, CHP ’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri Hüseyin Sağ ve Hakkı Sağlam, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yanıtlaması istemiyle meclise konuyla ilgili bir soru önergesi verdi. CHP’liler verdikleri soru önergesinde, duvar ve saksıda çiçek uygulaması için belediye bütçesinden ne kadar para harcandığını ve projelerin kaç yıldır uygulandığını sordular. CHP’lilerin soru önergesine İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Başkan Kadir Topbaş imzalı bir cevap verdi. Belediyeden önergeye verilen cevapta direklere saksı uygulamasının 2009, duvarlara çiçek uygulamasının ise 2011 yılından itibaren yaşama geçirildiği ve her iki proje için bugüne kadar toplam 32 milyon lira para harcandığı dile getirildi.
Reklam
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı: 'Görevimin Başındayım'
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı istifa iddialarına ilişkin 'Görevimin başındayım' açıklamasında bulundu. CNN Türk'ten Gülşen Coşkun'a konuşan Başçı 'Sağlık kontrollerimi yaptık, raporlarımız aldık. Çok şükür ciddi bir şey yok. Yine rivayetler ortaya atılmış. Arkadaşlar hiçbirinin aslı olmadığına dair açıklamaları yaptılar' dedi.  Başçı 'İleriye dönük böyle bir planınız var mı' sorusunu 'Kamu görevi verildiği sürece yapılır ve en iyi şekilde yapılır. Sağlığımız elverdiği sürece bu görevin gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz' diye cevapladı.
Reklam
Dolar'da Yeni Rekor: 2.52
TCMB'ye ve ekonomi yönetimine ilişkin endişeler ve Fed'in daha erken faiz artırabileceği beklentisiyle rekor tazeledi. Güne 2,50'nin üzerinde başlayan dolar/TL 2,52'nin üzerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Dolar/TL, ekonomi yönetiminin geleceğine ilişkin endişeler ve ABD Merkez Bankası (Fed) faiz artışının zamanlamasına ilişkin beklentilerle 2.52'yi aştı.2,5248 seviyesine kadar çıkan kurda saat 13:10 itibariyle işlemler bu seviyede gerçekleşmeye devam ediyor.Faizlerde TL'deki değer kaybıyla yükselişe geçti. Ekonomi yönetiminin geleceğine ilişkin endişeler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın iki gün önce sertleşen yorumları ile başladı ve TL ve TL cinsi yatırım araçları üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Piyasalar bu kapsamda bugün Erdoğan'dan gelecek açıklamalara odaklandı.Erdoğan'ın saat 13.30'da Valiler Toplantısı kapsamında verilecek öğle yemeğinde bir konuşma yapması bekleniyor.Kurdaki yükselişin bir diğer nedeni ise ABD Merkez Bankası'nın faiz artışlarına tahminlerden erken başlayabileceğini gösteren ABD verileri oldu. Ancak TL'de Erdoğan'ın yorumları ardından başlayan diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışma trendi ise devam ediyor.Tahvil/bono piyasasında ise, iki yıllık gösterge olan 16 Kasım 2016 itfalı tahvil, dün spot kapanışta yüzde 8.34 seviyesinden gerçekleşirken valörde son işlem yüzde 8.48 oldu. Bugün işlem bazında yüzde 8.85'e kadar yükselerek yılın en yüksek seviyesi test edildi.Öte yandan 24 Temmuz 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilde dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 7.21 seviyesinden gerçekleşirken valörde son işlem yüzde 7.35 oldu. Bugün spot piyasada ortalama bileşik faiz yüzde 8.36 seviyesindeyken son işlem yüzde 8.57 seviyesinde gerçekleşti.Merkez Bankası Sözcüsü ikinci bir açıklamayla istifa iddialarının gerçek dışı olduğunu belirtti. Ancak bu da doların ateşini düşürmeye yetmedi. Açıklamanın ardından dolar rekor tazeledi.Dünya ve ajanslar
Görme Engellilerin Gördüğü Tamamen Karanlık Mıdır?
Genelde görme engellilerin tam bir karanlık deneyimledikleri varsayılır. Ama benim kişisel deneyimim bu varsayımdan oldukça uzak.Görme engelli birinin şimdi kuracağım cümleyi kurması garip gelecek bunu biliyorum. Ama insanlar bana en çok neyi görmeyi özlediğimi sorduklarında, cevabım 'karanlığı' oluyor.Açıklamama izin verin. Ben görme yeteneğini tamamıyle yitirmiş az sayıda insandan biriyim. Tamamen körüm. Tamamen.Görme yetimi 31 sene önce, yanlış yapılmış bir ameliyat neticesinde kaybettim ve görme engelli olduğumu belgeleyen kağıtta hiç bir şekilde ışığı algılayamaz yazıyor.Işığın ortadan kalktığı bir durumda yapılacak olan mantıksal varsayım, kişinin tamamen karanlıkta kalacağıdır. Eğer yorganın altına girerseniz, hiçbirşey göremezsiniz. Gözlerinizi kaparsanız herşey siyaha döner. O zaman kör, eşittir siyah? Mantıklı geliyor değil mi? Değil.Her ne kadar gözlerimle beynimin bağlantısı kesilmiş de olsa, dünyam siyaha dönüşmüş gibi değil.Körlük ve karanlıkla ilgili tüm metaforlar, benzerlikler ve edebiyatın bitmesi gerek aslında. Gördüğüm şey karanlık değil çünkü. Hatta tam tersi.Peki, 3 boyutlu teknikolor görüş kaybolduğunda yerine ne gelir? Cevap, en azından benim durumumda, ışık. Çok fazla ışık. Parlak, rengarenk, sürekli değişen ve sıklıkla dikkat dağıtan, ışık.Nasıl anlatsam. Denemeye çalışayım. Şu anda koyu kahverengi bir zemin üzerine, önde ve merkezde turkuaz ışıldamalar var. Hatta şu anda yeşile dönüştü. Şu anda üzerinde sarı benekler olan parlak maviye ve tüm manzarayı kaplama tehlikesi gösteren turuncu da var.Görüşümün geri kalan kısmında ezilmiş geometrik şekiller, karalamalar ve bulutlar ve ben tarif edemeden değişiyorlar. Bir saat sonra gelin, bambaşka olacaklar.Tüm bu dağınıklıktan kaçmak için gözlerimi kapatsam, birşey değişmiyor. Hiç gitmiyorlar.Karanlığa yakın olan o zamanları özlüyorum. Gece dışarıda yürümek ve sokak lambalarına bakmak, ateş yanan bir odadaki gölgeler, ya da gece vakti babamın arabasının arka koltuğunda eve giderken karanlık sokaklardaki kedilerin gözlerini yakalamak.Kafamın içine yerleşmiş olan havai fişek gösterisi hiç bitmediği için, bu yaşadıklarıma bir tür görsel kulak çınlaması diyorum.Kör olduğumda gözlerimin önündeki bu parlak renk cümbüşünün gözlerimin tekrar görmeye başlama çabası olduğunu düşünmüştüm. Bu bana umut vermişti ve bu duruma hayran oluyordum. Oturup izliyordum onları. Şimdi ise biliyorum ki beynim, kendisine iletilen herhangi bir resim olmadığı için kendisi resimler üretiyor.Görmeyen diğer insanların da benimkine benzer şeyler görüp görmediğini merak ediyorum.BBC Türkçe
Reklam
Google'dan Güneş Enerjisine 300 Milyon Dolar
Google, güneş enerjili evlerin ABD'de teşvik edilmesini amaçlayan bir projeye 300 milyon dolar yardımda bulundu. Yapılan bağış, evlere güneş paneli yerleştirilmesi için kullanılacak.Google, teknoloji milyarderi Elon Musk'ın sahibi olduğu SolarCity firmasına 300 milyon dolarlık yardımda bulundu. Bağış, SolarCity tarafından gerçekleştirilecek 750 milyon dolarlık projede kullanılacak.25 bin haneye güneş paneli yerleştirilmesini hedefleyen projede harcanacak para, ev sahiplerinin ön masraflarını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Google, güneş panellerinin yerleştirilmesi dahil 20 bin dolarlık masrafları karşılayacak. Ev sahipleri güneş panellerinin sadece aylık kirasını ödeyecek.Google, 300 milyon dolarlık destekle SolarCity'e ikinci kez yardımda bulundu. İnternet devi ilk olarak 2011'de 280 milyon dolar bağışta bulunmuştu. Apple gibi yeşil enerji projelerine destek veren Google, donanım ve bakım masraflarını azaltarak güneş panellerinin yaygınlaşmasını hedefliyor. SolarCity, ABD'de 14 eyalette faaliyet gösteriyor.Apple, kısa süre önce First Solar adlı güneş enerjisi firmasına 850 milyon dolar yardımda bulunulacağını açıklamıştı. Dev bağış California'da kurulacak ve Apple'a da enerji sağlayacak güneş santrali inşasında kullanılacak.Al Jazeera Turk
Gençler Hayata Sosyal Medya İle Bağlanıyor
Türkiye nüfusunun neredeyse yarısı bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook kullanıcısı. 2006 yılından bu yana tüm dünyaya yayılan sitenin, Türkiyle'deki gençler tarafından hangi nedenlerle kullanıldığını araştıran Doç. Dr. Serra İnci Çelebi, dikkat çekici sonuçlar elde etti. Araştırmaya göre, gençlerin aidiyet duygusu yaşattığını söyledikleri Facebook'u en çok bilgi ve eğlence ihtiyaçlarını karşılamak için kullandıkları ortaya çıktı. Sosyal yaşamda bulunmayı seven ve yüz yüze iletişimde iyi olan kişilerin, sosyal medyayı da uzun süre kullandığı belirlendi.İzmir'de yaşayan 18-30 yaş arası 229 genç ile sosyal medyanın kullanım nedenlerini araştırmak için anket çalışması gerçekleştiren Doç. Dr. Serra İnci Çelebi, sosyal medyada 6 saatten fazla vakit geçiren gençlerin olduğunu söyledi. Doç. Dr. Çelebi, “Ankete katılan gençlerin yüzde 77.3'ü her gün sosyal medyaya bağlandıklarını, yüzde 46.3'ü günde 1-2 saat, yüzde 33.2'si günde 3-6 saat, yüzde 7.9'u ise günde 6 saatten fazla sosyal medyayı kullandıklarını belirtti. Ayrıca araştırmaya katılanların yüzde 52.4'ü iki veya daha fazla sosyal medya sitesini kullandıklarını açıkladı' dedi.Türkiye'de 31 milyonu geçen Facebook kullanıcısı olduğunu belirten Doç. Dr. Çelebi, gençlerin Facebook'u hangi nedenlerle kullandıklarını şöyle anlattı:“Gençlerin Facebook'u kullanma nedenleri çok çeşitli. Ancak aidiyet duygusu, arkadaş etkisi, bilgi ve eğlence ihtiyaçlarının karşılanması ve yaşam kalitesinin artacağının düşüncesi en başta gelen nedenler arasında. Araştırma sonuçlarından çıkan ve üzerinde önemle durulması gereken konulardan birisi de Facebook üzerinden sunulan özel hayatın gizliliği. Araştırma sonuçlarına göre, kimliklerinin ve özel hayatlarının Facebook tarafından korunduğunu düşünen gençler, Facebook'un yorumlar özelliğini daha fazla kullanmakta. Yani, siber alemde kimliklerinin saklı kalacağını düşünen kullanıcılar kendilerini daha rahat ifade etmekte ve belli konularda arkadaşlarına daha rahat yorumlar yapabilmekte.'HEM SOSYAL YAŞAMDA HEM SOSYAL MEDYADA RAHATBir diğer araştırma sonuçlarına göre sosyal yaşamda bulunmayı seven ve yüz yüze iletişimde iyi olan kişilerin sosyal medyayı da uzun süre kullandıklarını belirten Doç. Dr. Serra İnci Çelebi, “İçinde Facebook'un da bulunduğu sosyal ağların popülerliği ve yaygın kullanımı, acaba sosyal hayatta rahat iletişim kuranların mı yoksa sıkılgan olanların mı sosyal medyayı daha fazla kullanıyorlar sorusunu gündeme getirmekte. Kimi araştırmacılara göre, sosyal hayatta iletişim kurma konusunda yeterince girişken olmayanlar daha fazla medyaya yönelmekte ve özellikle sosyal medya onlar için bir alternatif olmakta. Diğer araştırmacılar ise, bunun tersini düşünüyor ve sosyal yaşamlarında konuşkan ve atak olanların sosyal medyayı da daha fazla kullandıkları görüşündeler. Ancak ankete katılan gençlerin büyük bir yüzdesi hem sosyal yaşamda bulunmayı sevdiklerini ve rahat olduklarını, hem de sosyal medyayı uzun süreli kullandıklarını ifade ettiler' dedi.
Türk Sineması Hollywood'a Geçit Vermiyor
Geçen yıl yüksek bütçeli Hollywood yapımlarıyla kıyasıya rekabet eden ve gişede başarılı bir yılı geride bırakan Türk sineması, 2015'te de çok sayıda yapımla milyonlarca seyirciyi salonlara çekiyor.AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, gişedeki başarılarıyla ilk sıralara yerleşen yerli yapımlardan en fazla ilgiyi komedi ve dram filmleri görüyor.Yerli film yapımcılarının beyaz perdeyle buluşturduğu eserler bu yıl ağırlıkla komedi ve romantik-dram türünde oldu. Şu ana kadar vizyona giren tüm filmleri yaklaşık 15 milyon kişi izledi. Gişeden elde edilen hasılat da 165 milyona ulaştı. Mahsun Kırmızıgül ilk sıradaMahsun Kırmızıgül'ün yönetmenliğini yaptığı ve başrolde yer aldığı dram türündeki 'Mucize', seyirciyle biraraya geldiği yaklaşık 8 haftanın sonunda 3 milyon 700 bin seyirciye ve 40 milyon liraya yakın hasılata ulaştı.Komedi romantik türdeki 'Bana Masal Anlatma' da en fazla izlenen filmler arasında ikinci sırada yer alıyor. Yeni yılın ilk günlerinde beyaz perdede gösterilmeye başlanan film, yaklaşık 1 milyon 600 bin seyirciyle buluştu. Burak Aksak'ın senaryosunu ve yönetmenliğini üstlendiği film, yapımcısına 17 milyon liraya yakın hasılat getirdi.Seyirci hem komedi hem romantik-dram seviyor'Aşk Sana Benzer' ise seyirciyle buluştuğu günden bu yana 1 milyon 400 bin kişi tarafından izlenerek üçüncü sıraya yerleşti. Filmin toplam hasılatı 15 milyon liraya yaklaştı.Dördüncü sırada yer alan film, komedi türündeki 'Yapışık Kardeşler' oldu.  Film, seyircinin beğenisine sunulduğu 30 Ocaktan beri yaklaşık 1 milyon izleyici tarafından izlendi ve 10 milyon liraya yakın da hasılat getirdi.Romantik komedi türdeki 'Sevimli Tehlikeli' ise bu filmlerin hemen ardından geliyor. 6 Şubatta beyaz perdeye gelen yapımın yönetmen ve senaristliğini Özcan Deniz üstleniyor. Yapım 650 bine yakın seyirci tarafından görülürken, yatırımcılarına da 6,5 milyon liraya yakın hasılat bıraktı.Bu arada, Şahan Gökbakar'ın yönetmenliğini üstlendiği 'Recep İvedik 4' geçen yıl gişede ilk sırada yer almış, onu sırasıyla komedi türündeki Ata Demirer ile Demet Akbağ'ın başrollerini paylaştığı 'Eyvah Eyvah 3', 'Düğün Dernek' ve Cem Yılmaz imzalı 'Pek Yakında' filmi takip etmişti.Şenay Ünal, AA
Reklam