Görüş Bildir
Yeşilçam'dan Nostaljik Magazin Haberleri
Ses Dergisi'nde yayınlanan fotoğraflar Erol Taş'ınCankurtaran'da tren yolunun hemen karşısında bulunan kahvehanesinden… Çekimlerden boşta kalan zamanlarında burada bizzat çalışan Erol Taş: ”Yeşilçam'a fazla güven olmaz. İnsan bir gün işsiz güçsüz kalabilir. Görüyorsunuz yıllarca bu işe emek vermiş bir sürü arkadaş işsiz şu sıralar... Ama ben kahveme geliyorum işimin başına geçiyorum. Allah'a şükür geçinip gidiyorum..”diyor.
Nazilerin En Gizli Silahları
Einstein almanyadan ayrılınca almanya bilim adamsız kaldı demeyin ve führerin hırsıyla bilim adamların zekası birleşince ortaya çıkan silahlara bi göz atın
En İyi 21 South Park Bölümü
1997'den beri 17 Sezon, 246 bölüm...  Elbette her sezonun her bölümü ayrı güzeldir ve içinde atladığım güzel bölümler vardır. Sonuna kadar izlemişseniz, ilk bölümlerinin biraz daha sönük olduğunu görürsünüz. Ama her anlamda da her yeni sezonda kendini geliştiren '' şimdi bu kadar ay kim bekleyecek'' dedirten bir dizidir. Eric ile Kyle'nin o tatlı atışmaları zaten dizinin olmazsa olmazlarından. İşte 17 sezondan kendimce derlediğim 21 güzel bölüm...
'Bizim Felsefemiz Her Zaman Kazanmak Olacaktır'
Galatasaray Teknik Direktörü Cesare Prandelli, bu sezon en büyük hedeflerinin dördüncü yıldızı takmak ve felsefelerinin ise her zaman kazanmak olduğunu söyledi.Galatasaray Dergisi'nin ağustos sayısında röportaj veren Prandelli, 'Sabri Sarıoğlu kararı için neler söylemek istersiniz?' sorusuna 'Basın karşısına çıktığımda da söyledim. Sabri kararı hep birlikte alınan bir karar. Kişisel olarak Sabri'ye ya da diğer oyunculara karşı herhangi olumsuz bir düşüncem yok ama değişim zamanı geldi.' cevabını verdi. İtalyan Teknik Adam kendisine sorulan sorulara şu cevapları verdi *İtalya Milli Takımı'ndan ayrılıp Galatasaray'a gelmeniz arasındaki süreç çok hızlı gelişti. O süreçte neler yaşandı, Galatasaray'a gelmeye nasıl karar verdiniz? Galatasaray her zaman kazanmak isteyen bir kulüp ve çok önemli bir tarihe sahip… Benim de kazanma isteğim çok fazla ve açıkçası büyük hedefleri olan bir kulübe gelmek için pek fazla düşünmeye gerek yok. O yüzden bu kararı çok rahat verdim. Türkiye basınında 'Prandelli gelecekse, Mancini neden gitti' gibi bir algi var. Bütün İtalyan teknik adamlar aynı futbol ekolunun temsilcisiymiş düşüncesi hakim. Mancini dönemine oranla ne gibi temel farklılıklar göreceğiz Prandelli Galatasaray'ında? Unutulmaması gereken nokta, herkesin kendine has bir karakteri vardır. İnsanların nasıl konuştuğu ve nasıl davrandığı farklıdır. Kısacası Mancini ve ben aynı insanlar değiliz. Aynı ekolden gelebiliriz ama futbola bakışımız farklı olabilir. Bu farkları zaten ileride sahada göreceksiniz. *Sizin takımlarınız için söylenen özellik hep hücumu düşündüğü yönünde. Galatasaray'ın ise bu sene şampiyonluk gibi çok net bir hedefi var. Aynı zamanda rekabetten dolayı dördüncü yıldız yarışı söz konusu… Bu durum oyun felsefenizde bir takım değişikliklere neden olacak mı? Bir kere şu kesin, bizim en büyük hedefimiz bu sene dördüncü yıldızı alabilmek. Şampiyonlar Ligi de var aynı zamanda ve Şampiyonlar Ligi'nde de en iyi şekilde mücadele edeceğiz. Bunların dışında Türkiye Kupası ve Süper Kupa var. Zaten bir takımın yarıştığı kulvarlarda seçim hakkı yoktur, hepsinde sonuna kadar mücadele edersiniz. Bizim felsefemiz her zaman kazanmak olacak. Takımla bir kamp dönemi geçirdiniz. Oyuncularla ilgili izleniminizin ardından sistem konusundaki düşünceleriniz netleşti mi? Takım olarak çalışmalarımıza dörtlü savunma ile başladık ve önüne iki orta saha, kanatları koyup, ilerde de forvet arkası ve forvet oynadık. Çalışmalarımıza bu şekilde başladık. Bir yandan da yerden oynamayı öğrenmeye çalışıyoruz. Bu nokta önemli, her futbolcumuzda da bu çabayı görüyoruz. Ama durumumuz maçlardan sonra belli olacak. Çalışarak daha iyiye gideceğiz. İlk maçın ardından takımın topu yerden oynama çabasından bahsettiniz. İlk yarı 40 dakika bunu başardı takım. Bu süre ne kadar artmalı. Kafanızdaki düşünce nedir? Bizim felsefemizde birinci öncelik topa sahip olma ve oyunu kontrol etmek. Topa sahip olduğumuzda da, hızımızı arttırmalıyız. Kontra ataklara çıkarken oyunu iyi okumalı ve çabuk kurmalıyız. Oyunumuzu bunun üzerine kuruyoruz. Kaptanlık konusunda ne düşünüyorsunuz, sizin için ne ifade ediyor kaptanlık? Benim için kaptanlık çok önemli bir şey… İlk olarak kaptanlığı kime vermeliyim diye düşündüm. Kaptanlık pazu bandını taşıyan oyuncu, öyle bir futbolcu olmalı ki, sadece Galatasaray takımın değil, taraftarı ve Türkiye'yi de temsil eden bir futbolcu olmalıydı. Şanslıyız, çünkü takımda Selçuk İnan gibi bir isim var. Ve Selçuk İnan'ı kaptan yaptık. Selçuk sadece Galatasaray'ı değil, taraftarı ve Türkiye'yi de temsil ediyor. Herkesin sevdiği bir insan ve benim için de büyük bir onur onunla çalışmak. Büyük bir ihtimal sezon boyunca Selçuk-Pirlo kıyaslamaları yapılacak. İkisi farklı oyuncular ama Selçuk'da Pirlo'nun özellikleri var mı gerçekten? Ben kıyaslamaları çok sevmiyorum ama Selçuk'u zarif buluyorum. Zarif bir futbolcu, çok klas ve topa hükmedebilen bir oyuncu olarak görüyorum onu. Kendisi umarım Pirlo'nun kazandıklarını kazanabilir. Öyle bir futbol kaderi olur. Zarif futbolcu derken Wesley de elegan bir futbolcu. Wesley'i takımda nasıl konumlandırmayı planlıyorsunuz? Sneijder dendiğinde, Dünya Kupası'na katılan ve herkesten çok koşan, çalışan bir Sneijder bekliyorum. Onun konumu bizim için çok önemli… Dünya Kupası'nda gösterdiği performansı bizim için de göstermesini diliyorum. *Geçtiğimiz sezon özellikle ligde Galatasaray deplasman fobisi yaşadı? Bununla ilgili bir tahliliniz oldu mu? Büyük bir takımın karakter olarak da güçlü olması gerekiyor ve kendi kişiliğini sahaya yansıtması gerekiyor. Büyük takım her zaman kendi oyununu sahaya yansıtmalı. Biz bu üç noktayı birleştirebilirsek, sahada her maçı kazanırız. Galatasaray Futbol takımında teknik anlamda nasıl bir iş bölümü var. Teknik ekip ve scout ekibi nasıl bir koordinasyon var? Kısa süre önce tüm ekiple tanıştık. Scout ekibinden Emre Bey'le de görüştüm. Çok güçlü, futbolu çok seven, tabiri caizse futbola aşık bir ekip. Onlarla çalışmayı dört gözle bekliyorum. Zaten Galatasaray'a da kulüp olarak baktığımızda çok ilerde bir organizasyon görüyoruz. Bu yüzden çok güzel işlere imza atacağımıza inanıyorum. Her şey yolunda giderse Galatasaray ile ilgili kurduğunuz hayali bizimle paylaşır mısınız? İyi giderse değil, biz iyi gitmesi için çalışacağız. Sahaya çıkacağız ve amaçlarımıza tek tek ulaşarak daha ilerdeki günlerde oluşacak güzellikleri göreceğiz. Dördüncü Yıldız konusu var bir de. Dördüncü Yıldız'ı kazanmak ve Galatasaray tarihine geçmek siz de nasıl bir motivasyon sağlıyor? Dördüncü Yıldız çok önemli, oyunculara da söylediğimiz gibi sadece dört haftalık çalışma ile alamayız bunu. Aylarca çalışarak bu hedefe ulaşacağız. Bu hedefe ulaşmak için karşımıza çıkan bütün engelleri de aşmalıyız. Şu anda yapmamız gereken çok çalışmak. Kamp öncesi kadroyu belirlerken dikkat çeken kararlar oldu. Sabri Sarıoğlu kararı için neler söylemek istersiniz? Basın karşısına çıktığımda da söyledim. Sabri kararı hep birlikte alınan bir karar. Kişisel olarak Sabri'ye ya da diğer oyunculara karşı herhangi olumsuz bir düşüncem yok ama değişim zamanı geldi. *Kampa genç oyuncuları da götürdünüz. Öne çıkan isimler oldu mu? Realist olarak bakmak gerekirse, potansiyelleri hakkında ne söylersiniz? Açıkçası çok iyi gençler var. İsim vermeyeceğim ama çok enteresan genç futbolcular var. Burada önemli olan nokta gençlerle ilgili sabırlı davranmamız lazım. Gelişimlerini takip etmemiz gerekiyor. Şu anda söyleyebileceğim çok kaliteli, gelecek vadeden gençlerimiz var. Dünyada iletişim çok farklı bir yere gidiyor. Özellikle sosyal medya sonrası birebir ortamlar azaldı. Bu açıdan bakarsak oyuncular da birbirleri ile daha az zaman geçiriyor. Bu gibi iletişim sorunları için bir çözümünüz var mı? Zor bir soru, aslında cevabını da tam olarak bilmiyorum ama başarı için takımın birleşmesi şart. O yüzden kişi bazlı görüşmeleriniz her zaman olacaktır. Futbolcularla doğru konuşmaları yapmak lazım. Onlarla empati kurmak çok önemli… Antrenman sistemleri getirirken de aynı yolda ilerlemek gerekiyor. Bunun için de doğru iletişimi yaratmamız çok önemli. Peki şöyle bir soru sorsam, futbol teknik direktörlerin mi yoksa futbolcuların mı oyunu? Futbol her zaman futbolcularındır ama şöyle de bir şey var; orkestra yönetmek gibi düşünürsek, takımı da birisinin yönetmesi lazım. Müzikte nasıl zamanlamaların ve ahengin tutturulması gerekiyorsa, futbolda da gereken taktikler ve oyun sistemlerinin gösterilmesi lazım. Ama her zaman dediğim gibi, futbol futbolcuların oyunudur. Teknik direktör sadece yol gösterir. Siz Dünya Kupası'nın ardından İtalya'dan ayrılıp, Galatasaray'a imza attıktan sonra İtalya'da sizi eleştiren Agnelli'ye ve Della Velli'ye sosyal medya üzerinden Galatasaray taraftarı tepki verdi. Galatasaray taraftarı kısaca, 'Hoca bizde, kıskanmayın' mesajını verdi. O süreci takip edebildiniz mi? Bütün taraftarlara çok teşekkür ediyorum. Ben artık Türkiye'deyim ve gördüğünüz gibi futbolun dünyaca ünlü bir dili var. Kısaca o bölüme de gidelim. İtalya beklenenden erken şekilde veda etti Dünya Kupası'na… Ne oldu da İtalya bu kadar erken elendi? Biz Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde ve Dünya Kupası grup elemelerinde bir maç bile kaybetmedik ama sonrasında çok önemli iki oyuncuyu kaybettik. Montolivo ve Rossi. Ondan sonra birkaç engel daha çıktı karşımıza ve onları da aşamadık. Olumsuzluklar bir araya gelince, yapacak çok şey kalmıyor. Bu noktada Türkiye'de hakemlerin çok konuşulduğunu da belirmek isterim. Hakemlere karşı nasıl bir tutumunuz var? İtalya'da da aynı şekilde, değişen bir şey yok. *Suarez ile ilgili Muslera ile konuşma fırsatınız oldu mu? Sadece geldiğinde selamlaştık. Konuşacağım ama olanları değiştiremezsiniz. 2002'deki Parma'daki Prandelli ile şimdiki Prandelli arasındaki fark nedir? Şaka bir yana ama biraz yaşlandım. Saçlarım ağardı ama motivasyonumu hiç kaybetmedim, hatta bugün işime daha motiveyim. İhtiyar bir delikanlı var karşınızda. İtalyanlar ve Türklerin birbirlerine benzeyen iki toplum olduğu söylenir. Kısa bir dönem oldu ama böyle bir benzerlik var mı sizce de? Kısa bir süredir Türkiye'deyim. Futbolcularım için konuşabilirim. Onlar çok istekli ve bir aile kurma çabasındalar. Büyük bir grup kurmak için çabalıyorlar. Biz bunu İtalya'da birkaç sene önce kaybettik. Bir yere, kuruma bağlı olmalısınız ve o kuruma sahip çıkmalısınız. İtalya'da biz bunu kaybettik. Bu özelliği burada gördüm ve bu çok hoşuma gitti. *Galatasaray taraftarının önüne yani Türk Telekom Arena'ya çıkacaksınız. Atmosfer hakkında bilginiz var mı? Galatasaray maçlarını izledim ama videodan izlemek gibi olmayacaktır. Taraftarlarımız karşısında oynamak çok büyük bir şey olacak. Orası bir cehennem ve bu bize karşı olmayacak. Bu bizim için çok büyük bir avantaj.Zaman  
Reklam
Bir Yıldız Kaydı Kimsenin Haberi Olmadı!
Yeşilçam’ın birçok ünlü filminde rol almış Mustafa Suphi Baltacı’yı dün hayatını kaybetti. Baltacı bugün Kırkpınar’da toprağa verildi. radikal.com.tr’de yer alan habere göre; Yeşilçam’ın önemli filmlerinde oynamış Mustafa Suphi Baltacı hayatını kaybetti. Baltacı bugün Edirne’nin Kırkpınar ilçesinde sessiz sedasız toprağa verildi. Baltacı’nın ölüm haberi sadece sadibey.com olmak üzere bazı sinema siteleri dışında haber dahi olmadı. Yani bir yıldız kaydı, kimsenin haberi dahi olmadı… Baltacı sinama tarihinde önemli sayılan şu filmlerde rol almıştı: Kuşatma, Yoksul, Azap, Fikrimin İnce Gülü, Gölet, Japon İşi, Kiracı, Yolun Sonundaki Karanlık, Aşka Vakit Yok, Bıçkın, Can Borcu, Yedi Uyuyanlar, Öğretmen, İnatçı, Fazilet, Zehir Hafiye, Kiraz Çiçek Açıyor, Seni Seviyorum Rosa, Arayış, İstanbul Kanatlarımın Altında, Böcek, Yara.İMCTV
Kenan Işık'ın Sağlık Durumuyla İlgili Kardeşinden Açıklama
Geçirdiği kaza sonrası beyin kanaması geçiren Kenan Işık'ın sağlık durumuyla ilgili Cengiz Işık Hürriyet yazarı Vahap Munyar'a önemli açıklamalarda bulunduGeçtiğimiz Mart ayında spor yaptığı salonda geçirdiği kaza sonrası beyin kanamsı geçiren ünlü sanatçı Kenan Işık'tan iyi haberler geliyor. Hürriyet yazarı Vahap Munyar'a açıklamlar yapan Kenan Işık'ın kardeşi Cengiz Işık, 'Abim, yardımla da olsa ayakta durabiliyor, tekerlekli sandalyede saatlerce oturabiliyor, yatakta bisiklete binebiliyor. Eklem terapileri yanında yutkunma terapisine de başlanmış olması büyük önem taşıyor' dedi. İŞTE MUNYAR'IN KÖŞESİNDEKİ O İFADELER Eve dönünce Kenan Işık’a Almanya’nın Bodensee Gölü kıyısındaki Allensbach adlı turizm köyünde bulunan Kliniken Schmieder’de refakat eden kardeşi Cengiz Işık’a mesaj gönderip, sohbeti özetledim, Mehmet Nalbant’ın şiirinden söz ettim. Tedaviyle ilgili ilk izlenimini sordum. Cengiz Işık, öncelikle Amerikan Hastanesi’ndeki tedavi sürecinin önemine vurgu yaptı: Amerikan Hastanesi’ndeki bakımın ne kadar değerli olduğunu, buraya geldiğimizde Abimin gösterdiği performansla bir kez daha anladık. Ardından ambulans uçağa değindi: Sunduğu ambulans uçak için ailemiz adına Sağlık Bakanlığımız çalışanlarına teşekkür ediyorum. İlk günleri klinikteki ekibin hastayı tanımakla geçirdiğini kaydetti: Hemen başlanan terapilerde Abimin gücü mükemmel görünüyor. Çok şükür erken rehabilitasyon gerekliliklerine yardımcı olabiliyor. Bunları şöyle sıraladı: Abim, yardımla da olsa ayakta durabiliyor, tekerlekli sandalyede saatlerce oturabiliyor, yatakta bisiklete binebiliyor. Eklem terapileri yanında yutkunma terapisine de başlanmış olması büyük önem taşıyor. Bu noktada Türkiye’deki eksikliğe işaret etti: Henüz bilinci açılmamış hasta için erken rehabilitasyon merkezinin önemini buraya gelince bir kez daha anladım. Türkiye’de böyle bir merkezin olmamasına üzüldüm. Hadi bizim imkanımız vardı, bürokratik işlemleri beklemeden, randevuyu kaçırmamak adına kendi olanaklarımızla buraya geldik çok şükür. Ya olanağı olmayanlar? İlgili bürokratların bu durumdaki hastaların yurtdışına gönderilmesinde temkinli davrandığına değindi: Çok pahalı bir tedavi yöntemi olduğu için ilgili bürokratlar imza atmaya çekiniyor. Cengiz Işık, abisinin eşi Beril Işık’la birlikte Kliniken Schmieder’de refakat görevini yerine getirirken, mesajını güçlü umutla noktaladı.Posta
Reklam
Zekeriya Beyaz Canlı Yayında Erdoğan'a Beddua Etti
Recep Tayyip Erdoğan'a beddua eden Zekeriya Beyaz, zaman zaman kendini kaybetti.Ünlü ilahiyatçı Zekeriya Beyaz, Ulusal Kanal'da Hakan Bayrakçı'nın konuğuydu. Recep Tayyip Erdoğan'a beddua eden Beyaz, zaman zaman kendini kaybetti. 'Beddua etmek haksızlığa asla caiz değildir. Ama yüreği yanan insanlar, o yüreğini yakan insanlara beddua etmeye hakkı vardır.. Allah, seni muvaffak eylemesin Tayyip! Cumhurbaşkanlığına değil, hiçbir makama muvaffak eylemesin. Vatanı satıyorsun, devleti satıyorsun, halkı mahvediyorsun, açlığa ve sefalete mahkum ettin. Allahtan kork, kuldan utan!' Ensonhaber
Defne Samyeli Kızıyla Tatilde
Defne Samyeli, büyük kızı Deren Talu ile tatilde...Ünlü sunucu Defne Samyeli, 17 yaşındaki kızı Deren Talu ile tatilden fotoğraf yayınladı. Modellik yapan ve güzelliği ile Defne Samyeli'ne taş çıkarkan Deren Talu, annesinin paylaştığı fotoğrafta da bikinisiyle beğeni topladı. Bikinili fotoğraf paylaşmak istemediği için kızı Deren'in kendisini boyadığını söyleyen Defne Samyeli yayınladığı fotoğrafın altına; ' Bu da benden.. Bikinili resim koymayayim deyince @derentalu1 beni boyle boyadi. Nasıl elbise ama' yazdı. Podyumlarda görmeye alıştığımız Deren Talu, bikinili fotoğraftaki güzelliğiyle yine annesi Defne Samyeli'ni gölgede bıraktı.Ensonhaber
En İlginç 10 Fobi
Dünya üzerinde psikologlar tarafından tanımlanmış 400′e yakın fobi var. Hepimiz de bunlardan en az birisine sahibiz. Aşağıda kulağa ilginç gelen 10 fobiyi sizin için derledik.
Reklam
Birce Akalay ve Sarp Levendoğlu Evlendi
Küçük Ağa dizisinde de evli bir çifti canlandıran ünlü oyuncular Sarp Levendoğlu ve Birce Akalay gerçek hayatta da evlendi.Küçük Ağa'nın minik yıldızı Emir Berke Zincidi de nikah töreninde dizideki anne babasının yanında yer aldı.Düğüne sanat dünyasından çok sayıda ünlü isim katıldı.
2014'te Doğum Yapacak En Ünlü 10 Kadın
Scarlett Johansson 1998 yılında oynadığı Atlara Fısıldayan Adam filmindeki rolü ile çıkış yaptı. Daha sonra Hayalet Dünyası (Ghost World), Bir Konuşabilse (Lost in Translation) ve İnci Küpeli Kız (Girl with a Pearl Earring) gibi filmlerde rol aldı. 2003 yılında iki Altın Küre adaylığı kazandı.İlk bebeğini bekliyor.
Tüm Zamanların En İyi 10 Şarkıcısı
etiket
Leto, Thirty Seconds to Mars'ın solisti ve gitaristidir. Grubu 1998 yılında Los Angeles'ta abisi Shannon Leto ile birlikte kurmuştur. Thirty Seconds to Mars kendi grup adlarını taşıyan ilk albümlerini 2002'de yayınladı ve olumlu eleştiriler aldı.Daha sonra yayınladıkları albümü A Beautiful Lie (2005) birçok ülkede platinyum almıştır. This Is War (2009) grubun üçüncü albümüdür, 2009 Aralık ayında yayınlanmıştır. Dördüncü stüdyo albümleri Love, Lust, Faith and Dreams (2013) Mayıs ayında çıkmıştır. Ve albümün çıkış şarkısı Up in the Air Mtv Video Müzik Ödüllerinde 'En İyi Rock Klibi' ödülünü almıştır. Leto aynı zamanda müzik videolarını da kendisi yönetmiştir.
Reklam
Muhtemelen Daha Önce Görmediğiniz 32 İlginç Şey
etiket
Çoğumuz dünyada olup biten pek az şeyin farkındayız. Neyse ki teknoloji ve fotoğrafçıların sayesinde daha fazlasını öğrenebilme şansımız var. Bu galeride sizler bilmediğiniz ilginç şeyleri sunmaya çalıştık.İyi eğlenceler...
Demet Akalın'a Havaalanında Büyük Şok!
Ünlü şarkıcı Demet Akalın ile kocası Okan Kurt bu akşam Atatürk Havalimanı'nda kavganın ortasına düştü. Bodrum'dan gelen ünlü çift otomobillerine doğru giderken, iki kişinin tacizine uğradı. İki kişi sopalarla Okan Kurt'ta saldırdı, polis kavga eden tarafları güçlükle ayırdı. Konser öncesi havaalanında yaşadığı bu tatsız olaydan etkilenen Demet Akalın'ın gözlerinin dolduğu görüldü. Okan Kurt eşi Demet Akalın'ı taksiye bindirip gönderirken ifade vermek için havaalanı karakoluna gitti.Acunn
Reklam
Anlaşma Tamamlandı, Beats Artık Resmen Apple'ın
Son birkaç ayın en büyük satın almalarından birisi Apple ile Beats arasında yaşanmıştı. Yaklaşık 2 ay gibi bir süre önce Apple , tüm söylentilerden sonra Beats Music' i 3 milyar dolar gibi büyük bir paraya satın aldığını duyurmuştu . Bu rakam aynı zamanda Apple tarihindeki en pahalı satın alma anlamı taşıyordu. Öte yandan aradan geçen 2 ay gibi bir sürenin ardından bu anlaşma bugün itibarıyla tamamlandı ve Beats Music resmen Apple'ın oldu. Ya da başka bir deyişle, bugün Beats resmi olarak Apple ailesine girmiş oldu. Bugün gelen bu haberle birlikte Beats 'in kurucularından ünlü rap yıldızı Dr. Dre bir dolar milyarderine dönüştü ancak Beats çalışanlarının hepsi Dr. Dre kadar şanslı değil. Çünkü birçoğu işten çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya. Şu an için yaklaşık 700 Beats çalışanının olduğu biliniyordu. Apple'ın bu 700 çalışandan 200'ünün işine son vereceği söyleniyor. Kalanlar ise Apple çatısı altında çalışmaya devam edecek.teknokulis
Kafanızı Kurcalayacak 10 Paradoks
etiket
Paradoks, görünüşte doğru olan bir ifade veya ifadeler topluluğunun bir çelişki oluşturması veya sezgiye karşı bir sonuç oluşturmasıdır. Çoğunlukla, çelişkili gözüken sonuç veya sonuçların aslında çelişkili tarafları vardır. Kimi zaman kendiliğinden oluşan paradokslar olduğu gibi matematikçilerin ve ünlü düşünürlerin oluşturduğu dünyaca ünlü paradokslar da vardır: Bu tip paradokslar matematikte yeni buluşlara yol açarken, soyut düşünceyi de beslemiştir. Ne tür paradoks olursa olsun ortaya çıkan sorular ve karışıklık hem ilginç, hem de eğlendiricidir.
Tuğçe Kazaz'dan Bülent Arınç'a Destek
Ünlü manken Tuğçe Kazaz, 'Kadın herkesin önünde kahkaha atmayacak' diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a destek verdi. Kazaz, 'Edepsizce göğüslerinin üzerine 'eylem' yazısı yazıp, kadının en mahrem yerini sokak ortasında açarak kendini basitleştiren bir kadın mı iffetlidir?' dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa'da yaptığı konuşmada, 'Erkek zampara olmayacak. Eşine bağlı olacak. Kadın ise, iffetli olacak. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak' demişti. Ünlü manken Tuğçe Kazaz, yazılı bir açıklama yaparak Arınç'a destek verdi. Bülent Arınç'ın sözlerinin sadece bir kısmının alınarak kutuplaşma oluşturulmaya çalışıldığını savunan Kazaz, 'Dünya tuhaflaşmadı mı? Bizler kendimize tuhaf gelmiyor muyuz? Neden kızıyoruz çıkıp da bir başbakan yardımcısı, sırf kendimizi ait hissetmediğimiz bir partiden diye söylediklerinin bir cümlesini alıp sadece onu söylemiş gibi kullanıp kendimizi ve karşıdakini kutuplaştırmaya çalışıyoruz. Neden; çünkü onlardan mı bizim için? Peki onlar dediğimiz karşı tarafa kızarken kendimizde bir taraf olmuyor muyuz aslında?' dedi. 'KENDİSİNİ BASİTLEŞTİREN BİR KADIN İFFETLİ MİDİR? 'Ünlü manken Kazaz, Bülent Arınç'ın 'iffet' üzerine yaptığı açıklamanın edep ve inançtan kaynaklandığının altını çizerek, 'Bülent Arınç'ın söylediklerini okudum. Aslında söylediklerinin bugünlerde kaybolmuş fakat eskinin değerine değer katmış o edep ve inançtan kaynaklandığının farkındayım. Peki tam zıttı edepsizce göğüslerinin üzerine 'eylem' yazısı yazıp ortaya çıkanlar, kadının en mahrem yerini sokak ortasında açarak kendini basitleştiren bir kadın mı iffetlidir? Ve bunu açıp okuduğunda 'Vay be çok iyi yapmış' diyen ya da buna gülerek tepki veren kadınlara ne demeli? Kim bilir belki de bunu okuduğunuzda buda onlardan olmuş. Kim bilir ne menfaatleri vardır? Hayır, ne birilerindenim ne de kimse ile bir menfaat ilişkisi içerisindeyim. Sadece doğruyu doğru olarak göremediğimiz takdirde bir adım ilerleyemeyeceğimizi ve insanlara haksızlık ettiğimizi düşünüyorum' ifadelerine yer verdi. 'ZARARIN NERESİNDEN DÖNERSEN KARDIR' Kendi yaşam tarzından örnek vererek, 'Zararın neresinden dönersen kardır' diyen Kazaz, 'Ya da yıllarca vücudunu sergileyerek yanlış bir hayat yaşadın da sen mi şimdi bize ahkam kesiyorsun diye düşünenleriniz olacaktır, olabilirde. Ancak insan keşfettiği her gerçeği kendi ile yüzleşmekten korkmadan kabul etmelidir. Zamanında bunları yapmış olmak bunların doğru olduğu anlamına gelmez ki. Keşke bunu daha erken yaşlarda fark etseydim. Olan oldu kaybolan kayboldu. Kadınlığın istediği her şeyi marjinallik ya da sıra dışı olmak adına istediği her şeyi özgürce yapmak olduğunu düşünmek ve tüm dünyada böyle var olma çabası gerçek kadınlık erdeminden uzaktır ve zayıflıktır. Değil mi? Ben bunu kabul ettim. Umarım sizlerde kabul edersiniz ki 'zararın neresinden dönersen kardır' sözü gibi en azından insanlık, toplum ve yeni gelen genç nesle örnek olma adına bundan sonra bir nebze bir katkımız olabilir diye inanıyorum. Biz kadınlığımızı inatla keşfetmediğimiz ve hakkını vermediğimiz sürece kendimizi ve çevremizi mutsuz ve huzursuz etmeye devam edeceğiz ki kadının bu dünyaya en büyük katkılarından biri bence huzurdur' diye konuştu. Avrupa'daki yaşam tarzını örnek veren Kazaz, 'Her ne kadar ataerkil toplumlarda yaşıyor olsak da gerçek, erdemli kadınların dünyayı bir nebze daha huzurlu bir yer haline getireceğimize inancımız vardır umarım. Peki ya soruyorum? Hangi kadın bu dünyada aklından anne olmayı geçirmemiş? Ve hatta zaman zaman annelik içgüdülerine karşı koyabilmiştir? Peki, buna hazırlık için seçimlerini yaparken, adımlarını atarken ileride söylem ya da görsellik ile çocuğunun önüne koyacağı zorlukları hesaplamamış mıdır? Bir kadın Avrupa ve Amerika'daki çökmüş olan yaşam biçimini, kendi örf adet ve geleneğini unutarak taklit etmeye çalışırsa, ileride kuracak olduğu aile ve doğacak çocuğu, kendi tercihleri sonucu yaşamış olduğu ve bu topraklarda doğurmak durumunda kalacağı çocuğunun sırtına büyük ve ağır bir yük yüklemiş olmaz mı?' dedi. 'BÜLENT ARINÇ'IN SÖZLERİNİ GÖRMEZDEN GELMEK MİDİR DOĞRU OLAN?' Bülent Arınç'ın söylediği doğruları görmezden gelemeyeceğini kaydeden Tuğçe Kazaz, 'Dolayısıyla yaşamlarımızı yaşarken sadece kendimiz bu dünyadaymışız gibi yaşarsak hem gelecek nesillere, hem topluma, hem ülkemize büyük zarar vermiş oluruz. Geçmişten günümüze gelen çok güzel bir benzetme vardır. Toprak kutsaldır. Ve bu toprak ne kadar temiz ise yetişen besinler de o kadar kaliteli çıkarlar.  Milliyet
Reklam