Yüksekdağ: ‘Daha Fazla İnat Ettik, Oylarımızı Yükselteceğiz’
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, '1 Kasım'da Türkiye'nin özgür iradesi kazanacak. Biz iddiamızın arkasındayız. O yüzden inadına dedik. Ve onlar iyi bilirler ki biz inat ettik mi yaparız. Bu sefer iki kat daha fazla inat ettik. 1 Kasım'da oylarımızı yükselterek bu seçim maratonunu tamamlayacağız' dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ seçim çalışmalarını bugün Siirt'te sürdürdü.
Siirt'te önce Ankara Garı'ndaki patlamada hayatını kaybeden Rıdvan Akgül'ün baba evine taziye ziyaretinde bulunan Yüksekdağ, daha sonra parti binasına geçti. Polisin aldığı yoğun güvenlik önlemleri altında il binasına giden Yüksekdağ, burada yaptığı konuşmada, darbelerin sadece tanklarla yapılan askeri darbelerle sınırlı olmadığını savunarak, 'Artık biliyoruz ki darbeler yalnızca tanklarla yapılan askeri darbelerle sınırlı değil. 7 Haziran seçimleri sonrası sandıklara darbe yapıldığını gördük. Bu sivil darbeyi de yapanlar icad etti. Askeri darbeden şikayet edenler, halkı darbelere karşı savunacaklarını söyleyenler, darbe yaptı. Bizzat Cumhurbaşkanı eliyle bir darbe gerçekleşti. Her fırsatta seçimle geldiğini söyleyerek övünen Cumhurbaşkanı, seçimle gelen iradeyi yok saydı, 7 Haziran sonrası yapılan seçimi işlevsiz hale getirdi. 7 Haziran seçimleri sonrasından bu yana bu memleket, saray tarafından idare edilir hale geldi. Tüm Türkiye'de yaşanan olumsuzluklar, ölümler, katliamlar, saray merkezli cereyan ediyor. Basiretsiz, kifayetsiz bir hükümetle karşı karşıyayız. Başbakan olduğunu hatırlamayana ve git gide saçmalayan bir Başbakan ve atanmışlardan oluşan bir seçim kabinesi var. Şimdi herkes 7 Haziran seçimleri çatışmasız ortamın nasıl çatışmaya evrildiğini soruyor. Türkiye'deki herkesin kaderi 400 milletvekili ve başkanlığa zincirlenmiş durumda. İstiyorlar ki Türkiye'de siyasetin bütün yolları başkanlığa çıksın ve onu beslesin. Ama işler her zaman saraydan dikta edildiği gibi olmuyor ve olmayacak' dedi.
'UTANMADAN, SIKILMADAN, BİZE OY VERENLERİ TEHDİT EDİYORLAR'
Halk dışında kimseye hesap vermek zorunda olmadıklarını ifade eden Yüksekdağ, HDP'ye oy veren seçmenin tehdit edildiğini ileri sürdü.
Yüksekdağ, 'Kendimizi kimseye kanıtlamak zorunda değiliz. Bizim gümbür gümbür büyüyen ve gümbür gümbür yürüyen bir halkımız var, mücadele geleneğimiz var. Bu zalimlere hesap vermedik. Sadece halkımıza bizim hesabımız. Ama hesap soracağız. Hesap vermemek için direnenleri, gitmeyenleri ait oldukları yere göndereceğiz. 7 Haziran'da bize güvendiniz, vazgeçmeyin. Bir kere daha güvenin, daha büyük güvenin. Bizi zulümle yola getirmeye çalışıyorlar. Artık karşılarında dövülerek, köleleştirilecek bir halk yok. Bugün Siirt'te bize ilk kez oy veren insanlarımızı tehdit ediyorlar. Bizi tehditle oy toplamakla suçlayanlar, utanmadan, sıkılmadan bize oy veren insanımızı tehdit ediyorlar. Bunun hesabını verecekler. Ve ben o tehditle karşı karşıya kalan insanlarımıza diyorum ki; bu zulüm bu ahlaksızlık karşısında asla boyun eğmeyin. Halka güvenin, Hakk'a güvenin. Tehditle oy toplayan bu yapı, bu siyaset artık ne halktan, ne Hakk'tan korkuyor. Ve artık halk da onlara güvenmiyor' diye konuştu.
'BANA VE DEMİRTAŞ'A SUİKAST PLANMALARI OLDUĞU BİLGİSİ VAR'
Türkiye'nin artık güvenli bir ülke olmadığını, bunun sorumlusunun da siyasi iktidar olduğunu söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, şöyle konuştu:
'1 Kasım'da Türkiye'nin özgür iradesi kazanacak. Biz iddiamızın arkasındayız. O yüzden inadına dedik. Ve onlar iyi bilirler ki biz inat ettik mi yaparız. Bu sefer iki kat daha fazla inat ettik. 1 Kasım'da oylarımızı yükselterek bu seçim maratonunu tamamlayacağız. Türkiye artık hiç güvenli bir ülke değil. Bunun sorumlusu da siyasi iktidar. Yıllarca uyardık ve eleştirdik. IŞİD'i o derin strateji gereği desteklemekten vazgeçin dedik. Ama hiçbir uyarımızı dikkate almadılar ve IŞİD'i desteklemeye, kollamaya devam etti siyasi iktidar. Suruç'ta, Diyarbakır'da, Ankara'da yaşanan katliamlarda Türkiye'deki siyasi iktidarın, katliam şebekeleriyle geliştirdiği işbirliğinin ürünü ve sonucudur. HDP de bu saldırı odaklarının hedef tahtasına yerleştirildi. Bana ve Selahattin Demirtaş'a yönelik suikast planlamaları olduğu bilgisi var. Ama bugün burada aldıkları güvenlik tedbirini daha önce almadılar. Biz artık bu saldırı planlarının nasıl anlaşılması gerektiğini, halkın vicdanına ve izanına bırakıyoruz. Beni defalarca, 'bir kurşunla devrilirsin' diye tehdit edenler, siyasi iktidarın milletvekilleridir. Beni, 'susturun şu şirreti' diye hedef gösterenler, bu siyasi iktidarın yandaş basınıdır. Selahattin Demirtaş'ı defalarca haberleriyle, söylemleriyle hedef gösterenler, bu siyasi iktidarın temsilcileri ve sözcüleridir. Cumhurbaşkanı'ndan bakanlara, Başbakan'a kadar bizi açıkça tehdit ettiler. Etmeye de devam ediyorlar. Ama bunlar bizi yolumuzdan döndüremez.'
DHA
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!