Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
YHT’lerde Unutulan Eşyalar Şaşırtıyor
Konya’da yazın güneş gözlüğü, kışın sıklıkla palto ve şemsiyenin unutulduğu YHT’lerde bulunan eşyalar arasında nüfus cüzdanı, ziynet eşyaları, cep telefonu, bilgisayar, kitapların yanı sıra diploma ve kurban eti dikkati çekiyor
Hizmete girdiği günden itibaren yoğun ilgi gören Yüksek Hızlı Trenlerde (YHT) unutulan ilginç eşyalar dikkati çekiyor. Mevsimine göre yazın güneş gözlüğü kışın ise bolca şemsiyenin unutulduğu trenlerde bulunan, diplomadan ve kurban etine kadar bir çok eşya, kayıp eşya bürosunda bir yıl muhafaza ediliyor.
Bazı eşyaların sahiplerine telefonla ulaşan kayıp eşya bürosu çalışanları, ilk etapta telefon dolandırıcısı olarak algılanmaktan şikayetçi. Trende unuttuğu bir eşya için aradığını söyleyen görevliye önce inanmak istemeyen ve dolandırıcı zannedenler, uzunca bir konuşmadan sonra ikna olarak eşyasını almaya geliyor.
Demiryol-İş Sendikası Konya Şube Başkanı Necati Kökat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konya’dan İstanbul, Ankara ve Eskişehir’e yolcu taşıyan YHT’lerde kaybolan eşyaları muhafaza ederek, sahiplerine ulaştırmaya çalıştıklarını söyledi.
Üzerinde iletişim bilgisi olan eşyaların sahiplerinin telefonla aranıp bilgilendirildiğini anlatan Kökat, alınmayan eşyaların bir yıl bekletildikten sonra tutanakla Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğüne gönderildiğini aktardı.
Trenlerde, nüfus cüzdanından diplomaya, cep telefonundan ziynet eşyasına, parfüm setlerine ve kitaplara kadar bir çok eşyanın unutulduğuna işaret eden Kökat, şu bilgileri verdi:
“Mevsime göre çeşitli eşyalar unutulmaktadır. Kışın şemsiye, palto, yazın ise güneş gözlüğü gibi eşyalar fazla oluyor. Rastladığımız unutkanlıklar arasında en ilginç olanları, şeker ölçüm cihazını unutan hasta, diplomasını unutan öğrenciler, kestiği kurbanın etini unutan vatandaş var. Bozulacak durumda olan yiyecekler çoğu zaman bir süre sonra sahipleri tarafından gelip alınmaktadır.”
– Telefonla dolandırıcılık zannediyorlar
Kökat, kayıp eşya sahiplerine telefonla ulaştıklarında, bazı yanlış anlamalarla karşılaştıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Telefonla ulaşabildiklerimize durumu bildiriyoruz. Gelip alıyorlar. Kayıp eşyaları sahiplerine ulaştırırken bazı sıkıntılarımız da oluyor. Telefon numarasını tespit ettiğimiz kişileri aradığımızda bunu ilk önce telefon dolandırıcılığı gibi algılıyorlar. İkna etmek için bir hayli uğraşıyoruz. ‘Gelin, eşyalarınızı alın’ diye ikna ediyoruz. Cüzdanını unutulan bir öğretmene, telefonda kendimizi inandırmak için adeta akla karayı seçtik. Sonuçta burada unutulanları öncelikli olarak sahiplerine ulaştırmaya çalışıyoruz.”