Yapılandırma Bekleyen Kredi ve Kredi Kartı Borçlarından Türkiye Cumhuriyeti'nin Ödediği Osmanlı Borçlarına!
Türkiye'de büyüyen hane halkı sıkıntısı geçim derdi, genişleyen para politikasının etkisiyle son yıllarda artmış ancak son 1 yılda da enflasyon ve harcamada artış, alım gücündeyse düşüş görülünce tehlike alarmları çalmaya başlamıştı.
Kredi ve kredi kartlarında sıkıntıların büyüdüğü görülürken, bu konu kulislerde de sıklıkla görüşülmeye başlanarak Kabine'nin de gündemine geldiği öğrenildi. Tartışmalar sürerken, ekonomistler konuyu Osmanlı'nın dış borçlarına kadar taşıdı.
Kredi ve kredi borçlarında beklenen yapılandırma nasıl oldu da Türkiye Cumhuriyeti'nin ödediği Osmanlı Devleti borçlarına taşındı?
Düşen alım gücü ile geçim sıkıntısının artması bireyleri kredi ve kredi kartına yöneltirken, borçlarda da ödenmeme oranı yükselişte.
Pandemi başladığında BDDK tarafında ödeme sıkıntılarını bertaraf etmek için esneklik tanınırken, Eylül 2021'de bu esneklik azaltılarak 2022 yılı itibarıyla eski düzene geri dönüldü.
Bireysel kredilerde takibe düşenlerdeki artış dikkat çekiyor.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerinde 2022'de bireysel kredi ve kredi kartı borcundan yasal takibe girenler Ocak-Mayıs döneminde 748 bin 437 kişi olurken, 2021'in ilk 5 ayında bu sayı 408 bin 913 kişi olmuştu. Sözcü'den Mehtap Özcan Ertürk haberine göre, bankalara borcu olan 36,1 milyon vatandaş bulunuyor. Takibe düşen 4,1 milyon kişi ise yapılandırma bekliyor. Kredilerde tasfiye olunacak alacaklar önceki yıla göre yüzde 55 oranında artarak 30,5 milyar TL oldu.
TBB'nin raporunda bireysel kredi kullanımları bir yılda yaklaşık 1,7 milyon kişi artışla 36,1 milyon kişiye çıkarken, borçlu kredi bakiyesi kişi başına ortalama 33 bin 400 TL oldu. Kişi başına ortalamada toplam bakiye en yüksek olan iller ise Ankara, İzmir ve Tekirdağ oldu.
BDDK verilerine göre 29 Temmuz itibarıyla 1 trilyon 221 milyar TL'ye ulaşan toplam tüketici kredi ve kredi kartları hacminin yüzde 69'unu ihtiyaç kredileri ile bireysel kredi kartları oluşturuyor.
Bireysel kredi kullanımı son 3 yılda yüzde 99,5 artarken, aynı sürede takipteki krediler yüzde 58 arttı. Bunlara kredi kartlarını eklersek, pandemi etkisi ve teknolojik gelişmelerle kullanım artarken, kullanım yüzde 110, takibe düşenler yüzde 41 artış gösterdi.
Merkez Bankası'nın kartlı harcama verileri, bu yıl özellikle market alışverişinde tarihi rekorlar kırıldığını gösterdi.
Siyah çizgiyle gösterilen market harcamaları olurken, mavi yakıt ve yeşil de yemek harcamalarını gösteriyor.
Burada pandemi döneminde esnekliğin artmasıyla takipteki keskin düşüşün de etkisi görülürken, kullanımlardaki artışta da enflasyon etkisi görülüyor.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, bankalara ve diğer finansman kuruluşlarına borcu bulunan vatandaşların sayısının son bir yılda 1 milyon 757 bin kişi artığını belirtti.
'Mayıs ayı itibariyle borçlu vatandaş sayısı 36 milyon 172 bin kişiye çıktı' diyen, Bulut, vatandaşların, zorunlu harcama ve borç ödemelerini yapabilmek için son 2,5 ayda bankalara olan borçlarında 136 milyar liralık artış yaşandığını bilirdi.
Bireylerin bankalara, finansman şirketlerine, varlık yönetim şirketlerine ve TOKİ'ye olan (konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı) borcunun 22 Temmuz itibariyle 1 trilyon 310 milyar liraya yükseldiğini belirtti.
Adalet Bakanlığı UYAP sisteminde de icra dairelerindeki icra (esas) ve iflas dosya sayıları 2008-2022 aralığında bu şekilde görüldü;
Üst düzey eski banka yöneticisi olan Prof. Dr. Şenol Babuşçu da tüm bunlar üzerine dün böyle bir paylaşım yaptı
Bu paylaşımı alıntılayarak borç silinmesini yorumlayan Yalova Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Baki Demirel'in paylaşımı da şu şekilde👇
Demirel'in paylaşımına bir kullanıcının halkın zor durumda olduğunu belirtmesi üzerine 👇
Demirel de borç tasfiyesi ve vergi sistemine yönelik de eleştiri getirdi 👇
Bu kez başka bir yorum da Türkiye'nin dış borçları için geldi. Uzun zamandır tartışılan dış borçların çevrilmesi konusuna başka bir açıdan yaklaşıldı 👇
Ve konu Osmanlı'nın borçlarına geldi 👇
Mahfi Eğimez'i referans aldığını belirten bir kullanıcı da "Osmanlı borçlarının 1912 öncesine ait kısmın yüzde 62'si, 1912 sonrası yüzde 77'si Türkiye tarafından üstlenilmiştir" deyince Demirel konuyu düzeltme ihtiyacı hissetti 👇
Böylelikle Mahfi Eğilmez de tartışmaya dahil oldu ve o da aslında bilginin doğru ancak eksik olduğunu belirtti 👇
Baki Demirel, "%20 si değil mi hocam ödenen belki daha da az olabilir" deyince Eğilmez'in açıklamasıyla aynı zeminde buluşuldu 👇
Yorum Yazın