Uzun Yıllardır Kandırılıyormuşuz, Çin Seddi Uzaydan Gözükmüyormuş! İnsanlık Tarihindeki En Büyük 10 Yalan
İnternette okuduğumuz her şeye inanmasak da okulda öğrendiğimiz bazı bilgilere de inanmamamız gerektiği kimin aklına gelirdi ki? Gerçek sanılan çok yaygın bilgilerin aslında koca bir yalan olduğunu görünce çok şaşıracaksınız. İşte doğru sandığınız dünyanın en büyük 10 yalanı!
1. Çin Seddi uzaydan görünmüyor.
Çin Seddi, evrenin büyüklüğünü düşündüğümüzde bize yakın sayabileceğimiz Ay'dan bile görünmüyor. NASA'nın verilerine göre 20.196 uzunluğundaki Çin Seddi, yıldızlardan görünebilecek kalınlığa sahip değil. Uzaydan göründüğü dedikodusu ise 1700'lerin ortasında kulaktan kulağa bir şekilde yayılıyor.
2. George Washington'ın kiraz ağacı hikâyesi aslında bir uydurma.
George Washington deyince hep anlatılan kiraz ağacı hikâyesi tam olarak bildiğimiz gibi değil. Öyküde George henüz 6 yaşındayken doğum gününde babası ona balta hediye eder ve o bu baltayla babasının en sevdiği kiraz ağacını keser. George, babası onu sorgulayınca 'Yalan söyleyemem.' der. Ancak aslında yalan söyleyememesi bir yalan. Tam bir paradoks yani. Washington'ın biyografisinin yazarı, onun iyi yönlerini öne çıkarmak için böyle bir yalan uydurur.
3. Piramitleri Antik Mısırlı köleler inşa etmedi.
'Piramitleri kim inşa etti?' diye sorulduğunda hepimizin aklına tek bir cevap geliyor: Antik Mısırlılar. Ancak durum tam olarak böyle değil. Piramitleri M.Ö. 2589-2504 yılları arasında sağlığı yerinde olan tüm Mısır halkı birlikte inşa eder. 85 yıl süren inşaattaki çalışanların yalnızca küçük bir kısmı kölelerden oluşur. Hatta ağır işlerde çalışamayanlar işçilere yemek taşır, barınacak yer sunar, onların güvenliklerini sağlar ve taş bulmak için uzun yolculuklara çıkar. Piramitlerin Antik Çağ'dan kalan tek harika olduğu bilgisi ise doğru.
4. Loch Ness Canavarı gerçek değil.
İskoçya sularında gizemli bir yaratığın yüzdüğü halk arasında konuşulsa da hiçbir kanıt bulunmuyor. Daha sonra bir fotoğrafçı, 1934'te Loch Ness Canavarı'nı fotoğraflamayı başarır. Fotoğrafçı Robert Kenneth Wilson'ın çektiği fotoğraf, 60 yıl boyunca gerçek kabul edilir. Loch Ness Canavarı'nın gerçek olmaması pek de şaşırtıcı değil tabii. Ancak fotoğrafta görünen o silüet neydi? 1994 yılında fotoğraftaki şeyin oyuncak bir denizaltı olduğu öğrenilir. Peki, o oyuncak denizaltının orada ne işi vardı? Eski Daily Mail gazetesi çalışanı Marmaduke Wetheral, çalıştığı dönemde Loch Ness Canavarı'nın ayak izlerine dair bir makale yazar ve iş arkadaşları onunla alay eder. Bunun üzerine Marmaduke, oyuncak denizaltını suya koyarak herkesi kandırır.
5. Vikinglerin boynuzlu miğferleri yoktu.
Vikinglere olan ilgiler arttıkça onlarla ilgili araştırmalar da artıyor. Bulunan kanıtlara göre boynuzlu miğfer taktıklarına dair hiçbir bilgi yok. Elbette savaşlara miğferle gidiyorlar fakat onların boynuzlu olması düşmanın kolayca çıkarmasına yardımcı olurdu. Boynuzlu miğfer taktıklarına dair safsata, 1800'lü yıllardan geliyor. 1800'lerde Vikingleri resmeden İskandinavyalı sanatçılar, onları boynuzlu miğferle çizer ve günümüze kadar bu şekilde aktarılır.
6. Moonwalk'un mucidi Michael Jackson değil.
Efsanevi şarkılarıyla, medyatik skandallarıyla, yaptığı yardımlarla hayatı boyunca gündemden düşmeyen Michael Jackson'ın adını bu kadar duymamızın bir sebebi daha var tabii: ikonik dans figürleri! Dans figürü dediğimizde aklımıza ilk gelen 'Moonwalk' oluyor herhalde. Hepimizin aynanın karşısına geçip yapmayı denediği bu figür, aslında Pop'un Kralı tarafından bulunmaz, sadece tüm dünyada ses getirmesini o sağlar. Figürü ilk kez yapan Bill Bailey ismindeki bir dansçı. O zamanlar bu hareketin adı Moonwalk değil, Backslide. Tabii bir Michael Jackson'a bir de ondan önce bu figürü yapanlara baktığımızda Michael'ın dansının daha büyüleyici olduğunu hepimiz fark edebiliriz.
7. Karbon tarihleme yöntemi bize tarih hakkında çok yanlış bilgiler vermiş olabilir
Arkeologların, bir şeylerin tarihini bulmak için kullandığı karbon tarihleme, aslında pek de doğru sonuçlar vermiyor. Sebebi ise ortamdaki diş gibi parçaların karbondioksit kaynaklarıyla kirlenebilmeye açık olması. Hâl böyle olunca doğal çürüme hızlanıyor. Yani bu yöntemle bulunan bazı tarihler gerçek olmayabilir.
8. Sigaraların sağlığa yararlı sanıldığı zamanlar var.
Şu anda hepimiz sigaranın sağlığa zararlı olduğu konusunda hemfikiriz. Ancak 1900'lü yıllardaki reklamlarda sigaralar doktorun önerisi, dişçinin tavsiyesi olarak pazarlanır. Sağlığa yararlı olarak pazarlanmaya çalışan sigaralara benzer durumun ileride hayvan eti için de yaşanacağı düşünülüyor. Hatta Dünya Sağlık Örgütü birçok hayvan eti ürününü sağlıksız kategorilerine yerleştirdi bile.
9. Ampulü Edison icat etmedi.
Edison deyince aklımıza ilk gelen ampul olsa da, mucidi o değil! Thomas Edison'ın toplamda 1903 tane patent başvurusu var fakat ampul onların arasında bulunmuyor. Edison'dan önce birçok insanın birbirinin çalışmaları üzerine koyduğu emeklerle gelişen ampul, Edison tarafından yalnızca fiyat açısından son hâlini alır ve piyasaya sürülür.
10. Einstein matematik dersinden kalmadı.
Matematik ve fizik alanlarında akıl almaz teorilere imza atan Albert Einstein'ın matematik dersinden kalması pek de mümkün gözükmüyor zaten. Aksine henüz 15 yaşındayken diferansiyel ve integral hesaplarını biliyordu. Hatta sırf eğlence olsun diye Pisagor teoremine yeni bir alternatif getirdi.
Yorum Yazın