onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Uzaylıların Yaşadığı İddia Edilen Mega Yapılarla İlgili Okudukça Ürpereceğiniz Yeni Bir Teori Var!

Uzaylıların Yaşadığı İddia Edilen Mega Yapılarla İlgili Okudukça Ürpereceğiniz Yeni Bir Teori Var!

Uzaylıların varlığı ile alakalı muammalar bir türlü son bulmuyor.

Uzaylıların varlığı ile alakalı muammalar bir türlü son bulmuyor.

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte artık insanoğlu gözünü yaşadığı evrene dikmiş durumda. Bilim dünyası sürekli olarak çevresinden bir sinyal almaya, yalnız olup olmadığını anlamaya çalışıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

SETI projesi ile ciddi olarak başlayan bu arayış konusunda önemli bilim insanları da türlü türlü iddialar ortaya atıyor.

SETI projesi ile ciddi olarak başlayan bu arayış konusunda önemli bilim insanları da türlü türlü iddialar ortaya atıyor.

Stephen Hawking de uzaylılarla alakalı yakın zamanda şu açıklamayı yapmıştı:

Uzaylılarla alakalı en önemli gelişmelerden birisi de 2015 sonunda, uzaydaki mega yapıların keşfiyle yaşanmıştı.

Uzaylılarla alakalı en önemli gelişmelerden birisi de 2015 sonunda, uzaydaki mega yapıların keşfiyle yaşanmıştı.

NASA’nın Kepler Uzay Aracı (uzay teleskopu)’nın tespit ettiği mega yapılar, uzayda bir canlı medeniyeti olup olmadığı sorusunu da akıllara getirmişti.

O dönemki söylentilerin ortaya çıkmasındaki ana neden ise yaklaşık 1.500 ışık yılı uzaktaki KIC 8462852 isimli bir yıldızın çevresinde yapılan gözlemlerdi.

O dönemki söylentilerin ortaya çıkmasındaki ana neden ise yaklaşık 1.500 ışık yılı uzaktaki KIC 8462852 isimli bir yıldızın çevresinde yapılan gözlemlerdi.

Gözlemler sonucunda güneşin yaklaşık 1.5 katı büyüklüğünde olan bu yıldızın parlaklığının, düzensiz aralıklarla yaklaşık %20 oranında artıp azaldığı görülmüştü. Buradaki sıra dışılık ise bu hareketliliğin doğal olaylarla açıklanamayacağı idi.

4 yıl boyunca gözlemlenen bu yıldızın ışığı hiçbir periyodiklik göstergesi olmadan parlaklaşıp, söndüğü için bilim insanları tarafından konu üzerine farklı farklı açıklamalar gelmişti.

4 yıl boyunca gözlemlenen bu yıldızın ışığı hiçbir periyodiklik göstergesi olmadan parlaklaşıp, söndüğü için bilim insanları tarafından konu üzerine farklı farklı açıklamalar gelmişti.

Doğal durumlarda, bir yıldızın önünden dev bir gezegen geçtiğinde, o güneşin dünyaya gönderdiği ışık yoğunluğunda %2-3 gibi bir azalma yaşanıyor. Bu sayede astronomlar hangi yıldızın çevresinde kaç gezegen bulunduğunu ve bunların dönüş süresini analiz edebiliyorlar. Kısacası bir yıldızın bu şekilde parlaklaşıp sönmesi için önünden bir gezegen geçmeli. Ayrıca bir gezegen, yörüngesi boyunca yıldızın çevresinde aynı periyodik süre içerisinde döndüğünden, normalde o yıldızın parlaklaşıp sönme olayı da periyodik olmalıdır. 

Fakat KIC 8462852 isimli yıldızda durumlar tam tersi, çünkü yıldızın ışık artışı ya da azalışı periyodik değil. Bu nedenle bilim insanları bu yıldızın önünden sadece gezegenlerin değil, gezegenlerin boyutunda başka nesnelerin de geçebileceğini iddia ediyorlar.

Yale Üniversitesi'nden Tabetha Boyajian, KIC 8462852 isimli uzak yıldızın çevresinde hareket eden bu cisimle ilgili şunları söylemişti:

Yale Üniversitesi'nden Tabetha Boyajian, KIC 8462852 isimli uzak yıldızın çevresinde hareket eden bu cisimle ilgili şunları söylemişti:

'Şimdiye kadar böyle bir şeye rastlamadık.' Aslında bu açıklama bile buluşun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyordu.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

2015 yılından beri bilim dünyasının cevap arayışında olduğu mega yapılarla alakalı çalışmalar da günümüze kadar uzanmış durumda.

2015 yılından beri bilim dünyasının cevap arayışında olduğu mega yapılarla alakalı çalışmalar da günümüze kadar uzanmış durumda.

Son yayımlanan bir makale yıldızla alakalı şunları söylüyor:

Evrimlerinin sonlarına yaklaşan yıldızların parlaklıklarında dramatik değişimler meydana gelebiliyor, fakat KIC 8462852 yıldızı henüz yaşamının ortalarında bulunan F tayf türünden bir yıldız. Daha önce bu tür cisimlerin, bu kadar kısa dönemlerle parlaklıklarında böylesi değişimler gösterdiği görülmemişti. Sonuç olarak, Kepler Uzay Teleskopu, KIC 8462852 yıldızının parlaklığında böylesi büyük düşüşler gözlediğinde, bizimle yıldızın arasına giren bir şey olduğu öne sürüldü. Ortaya atılan teoriler uzaylılar tarafından inşa edilmiş mega yapılardan, yoğun kuyrukluyıldız geçişine ve yıldızın Galaktik gaz bulutlarından geçişine kadar çeşitlilik gösteriyordu.

Bu önerilerin tümü devam eden süreçte gözlenen uzun dönemli bir parlaklık düşüşü nedeniyle sürdürülebilir öneriler değiller.

Bu önerilerin tümü devam eden süreçte gözlenen uzun dönemli bir parlaklık düşüşü nedeniyle sürdürülebilir öneriler değiller.

Illinois Üniversitesi Fizik Bölümü'nden bir grup fizikçi yıldızda meydana gelen parlaklık değişimlerinin yıldızdan kaynaklanabileceği ile ilgili birden fazla teori ortaya atmış durumdalar.

Eğer bilinen fizik yasalarıyla bu mega yapılarda yaşanan gelişmeler açıklanabilirse ne ala.

Eğer bilinen fizik yasalarıyla bu mega yapılarda yaşanan gelişmeler açıklanabilirse ne ala.

Ama mega yapılarda -şu an için halen açıklanamayan olarak nitelenen- yaşanan bu şeyler açıklanamazsa bizi bir başka gerçeklik bekliyor demektir.

O da bu mega yapıların enerjilerini kullanabilme yetisine sahip Type II uzaylı medeniyeti...

Peki, nedir bu Type II denilen uzaylı medeniyeti?

Peki, nedir bu Type II denilen uzaylı medeniyeti?

Evrende var olabilecek yaşam düzeylerini anlayabilmek amacıyla geliştirilen Kardashev Skalasına göre, uzaydaki medeniyetler üç farklı kategoride sınıflandırılabiliyor. TYPE I medeniyetler, gezegenler yıldızlar ve hatta galaksiler arasında uzay yolculuğu yapabilen, uzayda koloniler kuran medeniyetler olarak tanımlanıyor. TYPE II medeniyetler, uzaydaki gezegenleri, yıldızları değiştirebilen, yeni yıldızlar, gezegenler yaratabilen, kara delikler oluşturabilen daha ileri medeniyetler olarak düşünülüyor. TYPE III medeniyetler ise boyutlar arasında geçiş yapabilen, evrenin ötesine geçebilen, fiziksel vücutlara ihtiyaç duymayan, uzayda her an her yerde bulunabilecek, uzayı dilediği gibi değiştirebilen, evrenleri yok edebilecek güce sahip, yarı-tanrı formuna yükselmiş medeniyetler olarak tanımlanıyor.

Şu an için bu mega yıldızlarda yaşanan enerji dalgalanmalarının nedeni ile alakalı elimizde kesin bir veri malesef yok.

Şu an için bu mega yıldızlarda yaşanan enerji dalgalanmalarının nedeni ile alakalı elimizde kesin bir veri malesef yok.

Bir teoriye göre, Type II gelişmiş medeniyetinin, yıldızın çevresinde dolanarak yıldızdaki meydana gelen enerji salınımlarından faydalandıklarını, dev uzay istasyonları ve enerji yapıları inşaa etmiş olabileceklerini düşünen bilim insanlarının sayısı hiç de azımsanacak kadar değil.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Elbette, tam tersi görüşe sahip olan ve tüm bu yaşananların doğal bir açıklaması olduğunu düşünen astrofizikçiler de yok değil.

Elbette, tam tersi görüşe sahip olan ve tüm bu yaşananların doğal bir açıklaması olduğunu düşünen astrofizikçiler de yok değil.

Fakat, şu ana kadar yaşanan gelişmeler ışığında hangi grubun haklı olduğunu söylemek imkansız. Tek bilinen şey, bir şeylerin hareket halinde olduğu…

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
190
133
42
42
24
18
13
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
vietnamlı

Hiç bi zaman gidemeyeceğimiz uzaklıkta galaksiler var. Uzay neredeyse sonsuz bi yer diyebiliyoruz. Ama nedense uzayda hayat var mı acaba diyoruz hala? Neden ... Devamını Gör

portside

oğlum adamları dikizleyip durmayın. Herifler "ne bakıyon bilader, karımızı kızımızı mı dikizlion?" diyerek kapıya dikilecek

feyk

daha bilinen ismi ile tabby's star. tabby boyajian tarafindan kesfedildigi icin bu isimle aniliyor. yakin zamanda tekrar buyuk parlaklik degisimlerine girdi.... Devamını Gör

feyk

yazida hic bir durum icin kesinlik belirmedim. nerden o fikre kapildiniz.