Türkiye'deki Saldırılardan Sonra IŞİD Neden Sessiz Kalıyor?
Ankara'da 102 kişinin hayatını kaybettiği, Türkiye tarihinin en kanlı saldırısının üzerinden yaklaşık bir hafta geçti.
10 Ekim'de Barış Mitingi için Ankara'da toplananlara yapılan iki intihar saldırısında hükümet IŞİD ile bağlantının sinyalini verirken, örgüt bir kere daha saldırıları üstlenmedi. Bir kere daha, çünkü 7 Haziran seçimleri öncesi HDP Diyarbakır mitinginde patlayan bombayı koyduğu iddia edilen zanlının da, Suruç'ta intihar saldırısı gerçekleştiren kişinin de IŞİD ile bağlantılı olduğu açıklanmıştı.
Ancak bu iki eylemin ardından da IŞİD'den saldırıları üstlenme açıklaması gelmedi.
Tunus'tan Yemen'e, Mısır'dan Bangladeş'e kadar pek çok ülkede sivillere veya askeri hedeflere yapılan saldırılara imzasını atan ve bunu kamuoyuna duyuran, saldırı videolarını yayınlayan ve açıklama yapan IŞİD neden Türkiye'de yaptığı iddia edilen saldırıları üstlenmiyor?
Rengin Arslan, BBC Türkçe'de yayınlanan haberinde bu soruya konunun uzmanlarıyla birlikte yanıt arıyor.
IŞİD diğer ülkelerdeki saldırılarını üstleniyor mu?
Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'da Ortadoğu Uzmanı olan Tim Eaton, IŞİD'in Ortadoğu'da Libya'dan Mısır'a, Suudi Arabistan'dan Kuveyt'e kadar pek çok ülkedeki saldırılarını üstlendiğini söylüyor.
Cihatçı örgütlerin ise genel anlamda politik yararına göre bazen eylemlerini üstlendiklerini bazen ise üstlenmediklerini ifade ediyor.
Türkiye özelinde ise IŞİD'in eylemi üstlenmemesini, Eaton 'Eğer Ankara saldırısını IŞİD'in yaptığını varsayarsak, saldırıyı üstlenmemesini stratejik hususlarla açıklayabiliriz. Ankara saldırısında olduğu gibi öncelikle Kürt grupları hedef alması, Türkiye içindeki gerilimi kızıştırmak anlamına geliyor' diyor.
Eaton ortaya çıkan durumu şöyle özetliyor:
'Kürt liderler devleti, Kürt vatandaşlarını koruyamamakla eleştirirken, hükümetin saldırıda suç ortağı olduğunu savunuyorlar. IŞİD ise, Türkiye devleti ile PKK arasındaki çatışmayı körükleyerek, PKK'nın Suriye'de kendileriyle savaşan Kürtlerden çok Türkiye'deki eylemlere odaklanmasını ümit ediyor olabilir' diyor.
'Sürpriz değil'
Özcan, IŞİD'in Türkiye içindeki saldırıları üstlenmemesini 'Bunda sürpriz bir durum yok' diye değerlendiriyor. BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan bir başka isim ise TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler bölümünde akademisyen Yrd. Doç. Dr. Nihat Ali Özcan.
IŞİD'in şu anda devleti hedef almak gibi bir amacı olmadığını düşünen Özcan, 'temel niyetleri Suriye ile Irak'ta PKK ile devam eden mücadelesi bağlamında onlara cevap vermek' değerlendirmesini yapıyor.
Peki Ankara'da yapılan bir eylem devlete yönelik mesaj içermez mi? Özcan bu soruyu bir soruyla yanıtlıyor:
'Bu tür bir işi yapabilme kapasitesi olan adam, bunu bir tren istasyonunda da bir devlet binasında da yapabilir. Neden özellikle burayı seçti? Türkiye'de eylem yapmak istediğinde niye orada yapsın? Alışveriş merkezinde, istasyonda yapar. Kendi kafasında kategorize ettiklerine yönelik yapıyor' diyor.
Bunun aynı zamanda bir 'propaganda savaşı' olduğunu söyleyen Özcan, IŞİD'in saldırıları üstlenmemesinin sonucunu şöyle açıklıyor: 'Ne kadar gri alan olursa o kadar soru işareti, korku, endişe ve güvensizlik vardır. Bir resmi sözcü tarafından üstlenilmesini gerektiren bir şey yok.'
Bunun yanı sıra Özcan, 'Günümüzün terör örgütlerinin yapılanması açısından IŞİD'in merkezinin bilmesine bile gerek yok' değerlendirmesi yapıyor.
'IŞİD üstlenip niye Türkiye'yi üzerine çekmek istesin?'
Bu değerlendirmeye katılan bir başka uzman da Abdullah Ağar.
'IŞİD ve Irak' isimli bir kitabın yazarı olan Abdullah Ağar, en son 2014 yılında Irak'tan ayrılmış eski bir subay.
Ağar, IŞİD'in bu eylemi neden üstlenmediği sorusuna, 'Üstlenmemesi gerektiği için üstlenmiyor. Bunun altını çok fazla cümleyle doldurabiliriz. Bir bağımsız hücre veya bir klik, IŞİD'in ana iradesinden bağımsız bir eylem yapmış olabilir. Bunlar afaki tabii. Her şey olabilir. Terör örgütleri bizim bildiğimiz ordu nizamıyla çalışan yapılar değil ki' diye yanıt veriyor.
Ağar ayrıca IŞİD'in hem Suriye'de hem Irak'ta pek çok grupla, Rusya'yla ve ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin hava saldırılarıyla savaştığını hatırlatıyor.
Ağar bütün bunlar göz önüne alındığında Türkiye'deki bir saldırıyı açıktan üstlenmeyi tercih etmeyebileceğini belirterek 'IŞİD niye bunu ortaya döküp beyan edip Türkiye'yi üstüne çekmek istesin?' sorusunu soruyor.
IŞİD'in genellikle yaptığı eylemleri üstlenen bir örgüt olduğunu vurgulayan Ağar, üstlenmemenin de örgüt açısından faydaları olabileceğine işaret ediyor: 'Eylemleri üstlenmeyerek bir kaosa da sebebiyet verir. 'Kim yaptı' sorusu doğar? Kabul ettiği zaman iş kolaylaşıyor ama kabul etmediği zaman zorlaştırıyor.'
'IŞİD, Türk ve Kürt toplumunu birbirine düşürmeye çalışıyor'
Washington'daki Woodrow Wilson Merkezi adlı düşünce kuruluşunun Ortadoğu Programı Direktörü Prof. Henri Barkey de Voice of America'ya verdiği demeçte IŞİD'in saldırıları üstlenmesini beklemediği görüşünü paylaşıyor bunu yapmanın onların 'lehine olmayacağını' belirtiyor.
Barkey, 'Herkes biliyor bunu IŞİD'in yaptığını, ama açıklık getirmeyerek hem kendi mesajlarını vermiş oluyorlar hem de aynı zamanda istediklerine ulaşıyorlar. Burada yapmaya çalıştıkları şey, Türkiye'de Türk ve Kürt toplumunu birbirlerine düşürmeye çalışıyorlar. Bunda da başarılı oluyorlar' diyor.
Saldırının ardından IŞİD sosyal medya hesapları ne diyor?
Fakat bunun yanında bu eylemi IŞİD'den başka bir örgütün yapmış olabileceğini düşünenler de var. Suriye iç savaşının başından beri ülkede olan gazeteci Hediye Levent onlardan biri.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Levent, örgütün ne Arapça ne Türkçe sosyal medya hesaplarında Ankara saldırısıyla ilgili yoğun bir paylaşım ve yorum olmadığını belirtiyor.
Levent, 'Örgütün Arapça sosyal medya hesaplarında Ankara'daki patlama 'PKK'lılar ve ateistler öldü' şeklinde verilmiş. Onu da YPG-PKK-Barış mitingine katılanlar arasında bağ kurarak aktarmışlar' diyor.
IŞİD'in Türkiye'nin başkentinde yaptığı bir saldırıyı üstlenmesini beklediğini söyleyen Levent, 'Bu eylemi IŞİD'in yaptığını söylemek için hiçbir veri yok bence. Suriye ve Türkiye içinde çok sayıda küçük cihatçı oluşum var. Bunlar IŞİD'e biatlı değil. Dolayısıyla henüz duyulmamış, El Kaide veya IŞİD'e biat etmemiş yeni oluşumlar da söz konusu olabilir' yorumunu yapıyor.
Levent bunun yanında saldırıyı gerçekleştiren intihar bombacılarının hatta planlayıcılarının IŞİD içinde savaşıp ayrılmış olabileceğini ancak bunun da faillerin örgüt hiyerarşisine dahil oldukları anlamına gelmeyeceğini vurguluyor.
Türkiye Suruç'taki saldırının ardından ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı uluslararası koalisyona daha aktif şekilde katılmış ve hava saldırıları düzenlemeye başlamıştı.
Ayrıca Ağustos ayının başında ABD ile varılan anlaşma sonucunda İncirlik Hava Üssü, IŞİD hedeflerini vuracak Amerikan uçaklarına açılmıştı.
Ağustos ayının ortasında internetten yayınladığı Türkçe bir videoda IŞİD, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ABD ile işbirliği yapmakla suçlamış ve Türkiye hükümetin politikalarına karşı ayaklanma çağrıları yapılmıştı.