onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Türk Halkı Olarak Cinayet Programlarına Neden Bu Kadar Meraklıyız?

Türk Halkı Olarak Cinayet Programlarına Neden Bu Kadar Meraklıyız?

Biliyorsunuz, cinayet ve kayıp vakaları üzerine yapılan programlar günümüzde bile hala popülaritesini koruyor. Bütün televizyon kanalları, yakınlarının katilini arayan ailelerle dolup taşmış durumda. Bütün bunlar bir yana, Müge Anlı’nın en güvenilir ekran yüzü olduğu dönemleri yaşıyoruz. Peki, Türk halkı olarak cinayet haberlerine ve ‘cinayet çözme’ programlarına neden bu kadar meraklıyız?

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Tecavüze uğramak, kaçırılmak, öldürülmek ve işkenceye uğramak toplumun her kesiminden insanın en büyük korkularını oluşturuyor.

Tecavüze uğramak, kaçırılmak, öldürülmek ve işkenceye uğramak toplumun her kesiminden insanın en büyük korkularını oluşturuyor.

Sokağa çıkmak, günümüz şartlarında güven içinde yapabildiğimiz bir eylem değil ne yazık ki. İnsanların artık daha vahşi ve daha korkutucu olmasından mı, yoksa bu haberleri duymanın internet ve televizyon sayesinde kolaylaşmasından mıdır bilinmez ama tehlikeli bir dönemde yaşadığımız kesin. Her gün küçük çocukların kaçırılıp öldürüldüğü ya da saçma sapan bir sebep yüzünden insanların birbirini katlettiği haberleriyle karşılaşıyoruz. Cinayet programları ise bu tehlike ortamında korkularımızı bastırmamıza yardım eden bir can simidi görevi görüyor.

Ortak korkularımızı sonlandırmak için birilerinin eyleme geçtiğini görmek, psikolojik açıdan bizi rahatlatıyor ve güvende hissetmemizi sağlıyor.

Ortak korkularımızı sonlandırmak için birilerinin eyleme geçtiğini görmek, psikolojik açıdan bizi rahatlatıyor ve güvende hissetmemizi sağlıyor.

Yapılan araştırmalar da aynı korkuları paylaşan insanların bu konuyla ilgili konuştukça rahatladığını ve depresyon, anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkların üstesinden daha kolay gelebildiğini gösteriyor. Bütün bunlar bir yana, televizyon ekranlarındaki dişli ve sağlam duran bir ekran yüzü, sanki her an bizi koruyacakmış gibi hissetmemize neden oluyor.

Ancak bu merakın altındaki pozitif noktalar bir yana, işin korkutucu bir tarafı da var. Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, cinayet haberleri izlemenin, içimizdeki karanlık yanı beslediğini gösteriyor.

Ancak bu merakın altındaki pozitif noktalar bir yana, işin korkutucu bir tarafı da var. Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, cinayet haberleri izlemenin, içimizdeki karanlık yanı beslediğini gösteriyor.

Vahşete ve bilinmeze duyduğumuz merak, başkalarının yaptıklarına tanık olduktan sonra kendimizle yüzleşmemize ve yaşananlardan ürküp o karanlığı bastırmamıza neden oluyor. Bu, herkesin cinai eğilimler göstereceği anlamına gelmiyor tabii ki. Kimimiz bu karanlık kimliği özümsüyor ve onu kontrol altına almayı başarıyor, kimimiz ise içimizde yatan vahşetin benliğimizi ele geçirmesine müsaade ediyoruz.

Bir diğer nokta ise bilinmeyeni çözme ve haklı olduğumuzu görme isteği…

Bir diğer nokta ise bilinmeyeni çözme ve haklı olduğumuzu görme isteği…

Cinayeti kimin işlediğine dair ipuçları ortaya çıktığında hepimiz birer Sherlock’a dönüşmüyor muyuz? İlla ki hepimizin konuyla ilgili bir teorisi oluyor ve olayın sonunda haklı çıktığımızı görme fikri bize inanılmaz cazip geliyor.

Kabul etmek istemesek de acı ama gerçek olan bir nokta daha var.

Kabul etmek istemesek de acı ama gerçek olan bir nokta daha var.

Ne yazık ki, bu programlarda yaşanan kötü olayları izledikçe bizim ya da sevdiklerimizin başına gelmediği için mutlu oluyoruz. Hayatımızın başkalarından çok daha iyi durumda olduğunu görmek, rahatsızlık duymanın yanı sıra bizi tatmin de ediyor. Çünkü insan, yapısı gereği kendini diğerlerinden üstün görmeye meraklı. Klavye başında yaşanılanları kınamak ve bir yandan da kendisinin iyi durumda olduğunu bilmek onu mutlu ediyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Tüm bunlar birleşince ortaya çıkan sonuç ise aynı formattaki onlarca televizyon programı oluyor tabii ki…

Tüm bunlar birleşince ortaya çıkan sonuç ise aynı formattaki onlarca televizyon programı oluyor tabii ki…

İnsan, içindeki vahşi yaratığı bastırmadıkça Müge Anlı, Balçiçek İlter, Serap Paköz ve niceleri hep var olmaya devam edecek. Ne zaman ki vahşetin bize kazandırdığı hiçbir şey olmadığını fark ederiz, işte o zaman televizyonda göreceklerimiz yalnızca mutlu haberler ve tatlış kedi videoları olur. Barış ve huzur dolu bir dünya dileğiyle…

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
63
20
7
7
4
2
2
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Bozkurt

Evlilik programlarına da meraklıyız. Yayın akışında izdivaç programı olan bir kanala baktım. Program 3.5 saat sürüyor!

Lestat

Boş işlerle uğraşmayı seven bir milletiz. Tembellik ve barbarlık teee bilmem kaç yılından beri toplumun genlerine işlenmiş. Bu yüzdendir belki. Ha bide hazır... Devamını Gör

Lestat

Saygılar (:

portside

ülkece cinayete meyilliyiz de ondan. Başka bir boktan değil. Bir birimize karşı bildiğin kin doluyuz.