Tekrar Tekrar İzlemelere Doyamadığımız Cesur Dizi Sex And The City'den Öğrendiğimiz 17 Şey
Candace Bushnell'in aynı adlı romanından uyarlanan ve New York'ta yaşayan 4 yakın arkadaşın dostlukları üzerinden onların aşk, seks ve erkeklerden beklentilerine ışık tutan bu dizi, günümüzde bile hala oldukça sevilmekte. Belki de bu kadar sevmemizin en büyük nedeni bu kadınların erkekler ile yaşadıklarından çok kurdukları o sıcak ve oldukça gerçek yansıyan sımsıkı dostluklarıydı.
İşte hepimizin izlerken kendinden bir şeyler bulduğu, doğruluğunu bir kez daha anladığı bazı şeyleri sizler için derledik.
Not: Spoiler içerebilir. :)
1. Kız arkadaşlarınız en değerli varlıklarınızdan biridir.
2. Gerçek dostluk, ne olursa olsun yargılamadan, eleştirmeden ihtiyacı olduğunda arkadaşının yanında olabilmektir.
Yeri geldiğinde arkadaşlarının iyiliğini düşündükleri için birbirlerine kızsalar, yaptıklarını tasvip etmeseler bile bu dört kadın her zaman birbirlerinin yanında oldu. Hatta Carrie yakışıklılar yakışıklısı Aidan'ı, Mr. Big ile aldattığında bile. Üstelik adam evliydi!
3. İdeal ilişki bazen zıtlıkların uyumundan oluşabilir. Ve sevgi her şeyin üstesinden gelebilir.
Hayatı boyunca beyaz atlı prensinin hayalini kuran Charlotte'ın, tam hayalini kurduğu özelliklere sahip Trey ile aşırı mutsuz bir evlilik yaşayıp, her şeyi kendisine ters olan Harry'e sırılsıklam aşık olup, çok da mutlu bir evlilik yapması bunun en büyük kanıtıydı belki de.
4. Yalnız olmak o kadar da kötü değildir ve bazı kadınlar daima özgür olmak ister.
Bknz: Samantha Jones. Yaşadığı 5 yıllık ilişki bile onu bu yoldan döndürmedi.
5. Birine gerçekten aşık olduğunda yerine kimi koymaya çalışırsan çalış, hep bir yerlerde onun izi kalır.
Carrrie'nin ona tapan, mutluluğu için her şeyi yapan Aidan'dan bile iş evliliğe gelince vazgeçmesi, Miranda'nın kimle ilişki yaşarsa yaşasın, ne kadar inkar etmeye çalışırsa çalışsın baş edemediği, Steve aşkı gibi...
6. Aşk acısına bir numaralı ilaç, alışveriş ve kız arkadaşlar ile bol bol vakit geçirmektir. 😇
Bunların iyi gelmeyeceği bir kadın yoktur herhalde? :)
Normal ayrılıkları geçtim, düğünde terk edilmeyi bile yaşayan Carrie, toparlanma aşamasında yine bu yola başvurdu. Sonuç biraz zaman alsa da etkili oldu mu oldu.
7. Eğer gerçekten çok seviyorsan affedemem dediğin şeyleri bile affeder, hayatta yapmam dediğin şeyleri bile yaparsın.
Kendisini her defasında hayal kırıklığına uğratan Mr.Big'e bir türlü karşı koyamadı Carrie. Kalbi kırılsa bile her seferinde kendini aşka teslim etti. Hoş, adam da kendisini affettirmeyi biliyordu tabi o ayrı. :)
8. Bir yerlerde seni gerçekten sevecek, anlayacak biri mutlaka vardır.
Ve o, dünyanın öbür ucuna da gitmiş olsan gelir seni bulur.
9. Ayrılış şekli, ayrılıktan daha fazla can yakabilir.
Dengesiz Berger'ın Carrie'ye elinde çiçekler ile 'Bize bir şans daha vermek istiyorum' diye gelip, ateşli bir gece geçirdikten sonra kadıncağız uyurken onu uyduruktan bir not yazarak terk etmesi, açıkçası bize bile koymuştu. Resmen adilik, korkaklık... Allah böyle ayrılıklardan korusun insanı.
10. Arkadaşın üzüldüğünde ondan çok senin canın yanar, onu üzenlerden nefret eder bir daha üzülmesin diye elinden geleni yaparsın.
Gerekirse onu, sırf üzülmesin diye aşık olduğu adamdan bile uzak tutarsın.
11. Kimse mükemmel değildir, hepimizin kusurları vardır. Önemli olan, birini sahip olduğu kusurlarla sevebilmektir.
12. Hem iyi bir kariyer hem de bir aile sahibi olmak o kadar da zor değildir.
Kariyerinden başka hiçbir şeyi önemsemeyen, duygularını asla dışa vurmayan, gerçekçi Miranda bile aşka yenik düştü. Önce bekar bir anne oldu, sonra Steve ile bir aile kurdu. Tabi bunların hepsini yaparken kariyerini de ihmal etmedi.
13. Eski sevgili ile arkadaş olunmaz, olunamaz. :)
Tabi ki yine Steve ve Miranda en büyük örneğimizdi. Defalarca, 'Arkadaşız yea!' diye görüşseler de iş hep başka noktalara gitti. Hatta en son sadece çocukları için görüşen bu ikili, hayatlarında başka birileri olmasına rağmen aşklarına engel olamayıp bir araya geldi.
14. Yapılan fedakarlıklar her zaman mutluluk getirmez.
Ah Charlotte ah! Trey için neler yaptı neler, sonuçsa hüsran. Carrie desen, sevdiği adam için yaşadığı ülkeyi bile değiştirmeyi göze aldı ama yine de mutlu olamadı.
15. Herkesten ve her şeyden önce kendimizi sevmeli ve değerimizi bilmeliyiz.
Samantha'nın belki de karakterinde en sevdiğimiz, onu en güçlü yapan yanı bu özelliğiydi. Yakışıklılar yakışıklısı Jerry(Smith)'yi bile sevmesine rağmen, kendinden çok fazla ödün vermesi gerekiyor diye terk etti. Üstelik bunun doğru olduğuna inandığından fazla üzülmedi bile.
16. Ne olursa olsun kendimize inanmalı ve yolumuza devam etmeliyiz.
Bu kadınların hepsi ne yaşarsa yaşasın, yeniden ayağa kalkıp hayatlarına devam ettiler. Mesela Carrie, yaşadığı evlilik tramvasına rağmen dört kolla işine, kariyerine sarıldı.
17. Ve sahip olduğumuz her şey onları paylaşacak birinin/ birilerinin olması ile anlamlıdır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Herkesten ve her şeyden önce kendimizi sevmeli ve değerimizi bilmeliyiz.