- Siz hiç bir siyasi partide görev aldınız mı?
Ajans öncesi dönemde, AK Parti Sultanbeyi İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptım. Sanırım 2010-2012 arasıydı. Ancak aykırı duruşum nedeniyle içeride çok anlaşamıyorduk çoğu kişiyle.
Size yöneltilen 'partili gazeteci' eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii insanların eleştiri hakları var. Böyle söyleyebilirler. Ama insanlar yaptıklarıyla değerlendirilmeli ve yargılanmalı. Ben burada meslek onuru ve vicdanımla hareket ederek toplumun bu kadar merakla beklediği bir şeyi sordum. Doğru kişilere sorduğuma inanıyorum. Tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir basın toplantısını takip eden birisi olsam, orada da sorardım. Aslında partiyle ilgili konularda konuşmak istemiyorum. Ben daha genel bir perspektiften bakıyorum. Ülkede gençlerin o dönemin iktidarı tarafından ötekilenerek yaftalandığı, hapislere doldurulduğu 60 ihtilali, 80 ihtilali, 28 Şubat gibi tüm bu dönemlerden gelerek Türkiye'de ciddi bir altındaki yeme, gençlerini ezen bir ülke görünümündeyiz. Dolayısıyla ben de bu gidişata dur deme noktasında bu sorunun da kritik olacağını düşündüm. Aslında devleti yöneten çok önemli makamdaki birine ilişkin çok ciddi iddialar var. Bu iddiaları da devlete sordum.
- İşten çıkarılmanız sizin için sürpriz olmadı sanırım. Peki, sizin hakkınızda savcılığa yapılan ihbar konusunda bir bilginiz var mı?
Yani tabii onu yapan insan, mevcut konjoktürü de okuyan, biraz da mantığı varsa tabii ki işten çıkarılacağını bilir. Savcılık ihbarı sonrasındaki gelişmelere ilişkinse hiçbir bilgim yok ama tahminime göre şu an dosya toparlıyorlardır. Bir kulp takmaya çalışacaklardır. Ona ilişkin çok iddialar var, işte ben FETÖ'cüymüşüm falan diye. Benim 15 Temmuz'da yaptıklarım da belli. 15 Temmuz günü Finans Ekip Whataspp grubu yazışmalarımız duruyor. Yöneticim, 'Evden çıkmayalım' dediğinde ben eşimle birlikte 'TRT basıldı, ajans da basılır' düşüncesi ve hassasiyetiyle ajansa gittik. Günün kamera kayıtlarında hepsi arşivlenmiş olmalı. Demokrasiye sahip çıkmak için o gece ajansın önünde öldürülmeyi göze aldım ben. Sadece laf ebeliği yapanlar darbe olduğu anlaşıldıktan sonra ne yapmışlar? Sokağa çıkmak için çok geç saatleri bekleyenleri kastediyorum.
- Bundan sonra yaşanabileceklere ilişkin bir öngörünüz var mı?
Şu an ailemle İstanbul'dayım. Her birimizin biraz tedirginliği ve endişesi var. Yani sadece bizi değil, yedi sülalemizi bile içeri alabilirler. Ama yani aile olarak dayanışma içerisinde kalacağız. Bu onurlu davranışın devamını, onurlu duruşumuzla sürdürmek istiyoruz. Bundan sonra başıma gelebilecek her şeye de razıyım, hazırlıklıyım.
Yorum Yazın
En ufak bir çatlak seste terosist damgası yemek yazık benim güzeller güzeli ülkeme bu tür haberleri gördükçe içime birseyler oturuyor aglamaklı oluyorum gerç... Devamını Gör
hikayemiz aslında Erdoğanvari babalarla sorgulamaya çalışan çocukların hikayesi.