Sembollerin Diline Göre Senin Çözmen Gereken Ne?
Psikanalizin öncülerinden Freud'un adını duymayanımız yoktur. Kendisi semboller ve çağrışımlarına oldukça önem veren biriydi. Bir anlamı olmalıydı onun için; gördüğümüz rüyaların, dikkatimizi çeken cisimlerin... Biz de ondan ilham alarak sizin için keyifli bir test hazırladık.
Hazırsan, başlayabilirsin!
1. Başlıyoruz! Önce cinsiyetini seç bakalım.
2. Yaşını öğrenelim.
3. Başlayalım. Gözlerini bir saniyelerine kapat ve daha sonra, gözünün önünde beliren ilk rengi seç.
4. Çocukların çizmiş olduğu ev resimlerinden birini seç.
5. Rüyalarında hangisini daha çok görüyorsun?
6. Hayat dümdüz bir çizgi gibi ilerlemez. Sen, hayatının inişli çıkışlı süreçleri nasıl yönetiyorsun?
7. 'Dokunma hissi'ni düşününce kendini nasıl hissettin?
8. Mona Lisa'nın gülüşü, sana neyi anımsattı; en yakın şıkkı seçebilirsin.
Kırgınlıkların Yüzünden Aşamadığın Geçmiş Takıntını Çözmelisin!
Anladığımız kadarıyla sen geçmişte paramparça olmuşsun.Gelen giden en kirli oyunlarını senin üzerinde oynamış. Yeri gelmiş ailen, yeri gelmiş canından çok sevdiğin arkadaşların yeri gelmiş sevgilin her biri onlara verdiğin kalpten bir parça alıp götürmüş. Bu da sende birike birike hayata karşı yorunluk biraz da hevessizlik katmış. Yaşadığın kırıcı olaylar, sana söylenen yalanlar ve arkandan dönen dolaplar yüzünden geçmişinden bir türlü kopamıyor gibisin. Geçmiş kurtlu bir kuyu senin için. Onun içinde kalmaya devam ettikçe, eriyip bitiyorsun fark etmeden. Yüreğindeki bu izleri geçirmek kolay değil tabii, ama geçmişte yaşayarak; şimdini kaybedersin. Geçmişinden gelen anıları, olayları kafanda tekrar tekrar kurmaktan kaçınmalısın. Şifa da sende zehir de. Gerçekten istediğinde o kuyudan çıkabilecek güç de sen de...
Kendini Sevmeyi Öğrenmelisin, Kendinden Kaçıyorsun...
Kendimizden kaçarak girdiğimiz her yol yeni bir labirent oluşturur ve artık kaçacak, saklanacak yerimiz kalmaz...
Çocukluğunda, ailenden alamadığın sevgi ve değer hissi gibi ergenliğinde yaşadığın kırgın bir aşk hikayesi veya sana özel travma etkisi bırakmış olaylar bunun nedeni olabilir. Fakat sen kendini gerçekten sevmiyorsun. Kendinden önce çevreni birinci sıraya alıyorsun. Bu durum seni hem fiziken hem bedenen hem de ruhen çok yıpratıyor. Hep etrafa yaranmaya çalışıyorsun. Bazen verdiğin bir kararla bazen de giydiğin bir kıyafetle. İstiyorsun ki herkes beni sevsin. Bilinçaltında, kendi sevgisizlik hissini dışardan bir örtüyle kapatmak istiyorsun. Fakat bu şekilde hiçbir zaman o tam olma hissini de hissedemiyorsun. Çünkü asıl olan; senin yalnızca kendi sevgine ihtiyacın olduğu. Sen aynada gördüğünü, kalbini eline koyduğunda o azimle atan yüreği, ışıl ışıl hayata her gün yeniden merhaba diyen o gözleri sevmezsen, sevmek başka kimselerin elinden gelemez. Kendinden kaçma, kendini kabul et. Sen her halinle sevilmeye ve sevmeye layıksın; bunu hatırla.
Kaygıların Yüzünden Kafanın İçindeki Ses Hiç Susmuyor!
Kafanın içinde sürekli dönüp duran, seni yiyip bitiren düşünceler olduğunun farkındayız. Seni anlıyoruz da. Dünya bu haldeyken, rahat ve umursamak olmak hiç sana göre değil. Attığın her adımda endişelerin de seninle birlikte yürüyorlar. Yarının, bugünün ve dünün kaygıları, sorunları hiç bitmek bilmiyor senin için. Ah şu kafanın bir kapatma tuşu olsa, bile diyor olabilirsin. Bu seninle tartışmaktan zevk alan ego ve bazen de süperego'ndur. Bunu bugün de böyle yapayım ne olacak, dediğin an konuşmaya başlarlar ve olmaması için bir sürü argüman üretirler. Şimdi zamanı değil, el alem ne der gibi gibi... Fakat sen bu yargıların ne kadar gerçek olduğunu düşünmelisin. Seni ne kadar etkileyeceğine sen karar verebilirsin. Senin zihnin, senin oyun alanın. Düşüncelerin dalgalanması çok güzel, hayallerini boğmadıkları sürece...
Yorum Yazın
Geçmişimin Allah belasını versin
Kendini sevmeyi öğrenmelisin kendinden kaçıyorsun.....
Kırgınlıkların Yüzünden Aşamadığın Geçmiş Takıntını Çözmelisin! Nerde satılıyor gidip alalım