Selin Yiğit Yazio: Kaçınılmaz Şiddet!
Neden bu kadar hayatımızın içinde; ekmek gibi, su gibi, yürüdüğümüz yol gibi istisnasız bütün gelişim evrelerinde içine alarak artık fizyolojik bir ihtiyaç gibi.. 2 yaşındaki çocuğun saçlarını yolarak kendi kendine uyguladığı şiddetten 90 yaşında Covid olan dedenin sağlık çalışanlarının yüzüne tükürmesi gibi.. Ciddi fiziksel şiddetlere bile susulurken psikolojik düzeyde uygulananların şiddet olarak algılanmaması tam bir hayal kırıklığı, umutsuzluk ve çaresizlik. Acaba şiddetin tanımını ve ne olduğunu bilmiyor olabilir miyiz? Ya da insanlar sürekli maruz kaldığı için mi? Sistematik olarak duyarsızlaştık mı? Seyretmek, susmak, uygulamak yerine ne olduğunu anlamaya, anlatmaya bir nebzede olsun farkındalık oluşturmaya niyetlensek geçmez mi?
Şiddet bilerek/bilmeyerek, isteyerek/istemeyerek kendimizde dahil olmak üzere bir canlıya zarar vermektir.
Her seçim bir vazgeçiştir bu hayatta. Şiddeti seçtiğimizde o kadar çok şey kaybediyoruz ki bu hayatta; tekrar yerine getiremeyeceğimiz çok şey.
Neyi seçtiğimizi nelerden vazgeçtiğimizi bilmemiz için biraz farkında olmamız gerekir öfke bir insanın celladı gibidir önce kendi canını alır sonra sevdiklerinin canını yakar ama asla amacına ulaşıp karşısındakine bir şey yapmaz.
Bir insan davranışlarının çoğunu, içinde olanla harmanlar, dışardakini ne olduğuna bakmadan içindekiyle yargılar, yanılır. Belki bütün dünya değişmez, belki şiddet kaçınılmaz, belki içimizdeki neyin şiddet olup olmadığını bile ayıramıyoruz ama en azından bende bu hayatta varım sadece var olmak için değil gerçekten varlığımı hissetmek ve hissettirmek için diyenlerdenseniz bir kere zoru seçebilirsiniz ‘şiddetsizde insan olabilmenin huzurunu yaşarsınız’.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın