Pınar Özkent Yazio: O Güzel İnsanlar O Güzel Atlara Binip Gittiler
Üstat,
Olanlar oldu işte. Sen gittin. Apansız... Diğerleri gibi. Giderken bıraktığın asmalar üzüm olacak yakında. Biliyor musun?
Başka bir yolculuktasın şimdi. Yolun açık olsun… Çok şey öğrendi gençliğim senden. Altını çizdiğim satırların var, bir de dilime pelesenk olmuş şarkıların.
Bir oğlum var üstat, üç yaşının eşiğinde henüz. Gözleri yeşil. Sen gideli beri, en sevdiğim şarkılarından biriyle uyutuyorum onu.
Yemyeşil bir deniz senin gözlerin
Gözlerinde menevişler denizde martılar gibi
Bakışların köpük köpük
Sonsuzluğu sonsuzluğu sonsuzluğu anlatır gibi
Çenem düştü yine. Çok şey var öğrendiğim senden demiştim en son, di mi? Bak birkaçını anlatayım mı sana? Dinler misin beni?
1. Zaman her şeyi siliyor
2. Herkesin başka bir hikayesi var. Kimse tamamen mutlu veya mutsuz değil
3. Madem geçmişe dönecektik, bugüne niye geldik?
İşte böyle. Daha çok şey var konuşacak, yine yazarım sana. Zaten Temmuz’un onulmaz kayıpları vardı üzerimde. Anneannem gibi... Hocam Küçük İskender gibi… Şimdi bir de sen geldin yüreğimin ortasına.
Sevmem ben yaz aylarını. Ağustos’ta kimleri buruk bir özlemle anacağız diye bir bakayım dedim bugün. Ferhan Şensoy çıktı karşıma. Sonra Sami Hazinses… Vedat Türkali... Müşfik Kenter... Robin Williams... Daha da nice ruhu güzel insan…
Yaşar Kemal’in dediği gibi “O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler.”
Hepinizin ruhu şad olsun.
Bir de aramızda kalsın üstat, yaz ayları dedim ama, o Kasım var ya o Kasım. İşte o içimi bir başka kavuruyor. Sen anladın onu…
Yorum Yazın