Paris İklim Zirvesi'nde Odaklanacağımız 4 Konu

Fransa, Paris saldırılarından yalnızca 16 gün sonra dev bir uluslararası buluşmaya ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en büyük buluşmalarından 21. Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi (COP21), Paris’te başladı. İklim konferansında gündem “gezegenin geleceği”.  Konferansa dünyadan yaklaşık 150 lider katılıyor.  30 Kasım - 11 Aralık tarihleri düzenlenecek zirvede 1997’de imzalanan Kyoto Anlaşması’nın yerine geçebilecek ve dünyanın kaderini belirleyecek yeni bir iklim anlaşmasına imza atması bekleniyor. İklim zirvesinin ekolojik boyutu kadar küresel ve yerel politika boyutu da büyük önem taşıyor ancak temenniler zirvenin liderlerin siyasi manevralarında boğulmaması yönünde.  Fransa Çevre Bakanı Segolene Royal, bu zirvenin tarihi önemi olduğuna vurgulayarak, “150 devlet ve hükümet başkanını bir amaç etrafında, tek bir masada toplayan başka bir etkinlik olmadı. Bu insanlık tarihinde bir ilk' açıklamasında bulundu. 

30 Kasım - 11 Aralık tarihleri arasında Paris’te gerçekleşecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda buluşacak liderlerin başta sera gazı emisyonları olmak üzere pek çok önemli konuda tarihi kararlar alması bekleniyor.

Ancak liderleri zorlu bir müzakere süreci ve çözüm bulunması gereken büyük sorunlar bekliyor. Öte yandan Paris'te onlarca kişinin ölümüne yolan açan terör saldırılarından yalnızca iki hafta sonra gerçekleşecek olan zirvede güvenlik gerginliği de hissedilecek.

BusinessHT'de yer alan habere göre, bu kritik zirveyi daha iyi anlamak için bilinmesi gereken birkaç madde şu şekilde:

Kıran kırana pazarlıklara sahne olması beklenen Uluslararası İklim Konferansı’nın sonucunda bugüne kadar küresel ısınmaya karşı yapılmış en kapsamlı anlaşmanın imzalanması bekleniyor.

Anca ABD Dışişleri Bakanı John Kerry geçtiğimiz haftlarda müzakerelerden, ülkeleri karbon emisyonları kısması için yasal açıdan bağlayıcı kılacak bir anlaşma çıkmayacağını söylemişti. Fransa'dan da zirveye iki gün kala benzer bir açıklama geldi.

İklim uzmanları, küresel sıcaklık artışının yıllık 2 dereceyi aşması durumunda buzulların eriyeceğini, kıyı yerleşimlerinin ve değerli tarım alanlarının sular altında kalacağını, küresel çapta iklim değişikliğine bağlı afetlerin sıkça yaşanacağını vurguluyor ve önlem alınması gerektiğini savunuyor.

ABD, İngiltere, Almanya, Lübnan, Avustralya, Bangladeş, Japonya, Yeni Zelanda, Filipinler gibi onlarca üşkede bugün düzenlenen yürüyüşlerde de milyonlarca insan çözüm talebiyle sokaklara döküldü.

1992'de Rio de Janeiro'da başlayan süreçte hükümetler pek çok kez çeşitli sorumluluk vaatlerinde bulunsalar da mesele bugüne kadar hep bağlayıcılığı düşük anlaşmalarla çözülmeye çalışıldı. Paris'te daha güçlü bir sözleşme çıkacağına dair umutlar yüksekti.

Zirvede yerini alacak Türkiye de karbon salınımı konusundaki taahhütlerini diğer ülkeler ile paylaşacak.

Türkiye “Ulusal Düzeyde Belirlenmiş Katkı Niyeti” INDC-Katkı Payını resmi olarak 1 Ekim’de açıklamıştı. Türkiye’nin resmi Katkı Payı belgesi, 2030’da Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonlarının 1.175 milyon ton CO2 eşdeğerine ulaşacağını öngörüyor ve uygulanması düşünülen tedbirler aracılığıyla bu rakamın 929 milyon tona düşürülmesini hedef olarak sunuyor.

Ancak Türkiye'nin fosil yakıt konusundaki ısrarının potansiyelinin çok daha altında bir çevre performansı göstereceği yönündeki endişeleri artıryor.

Patlak veren uçak krizinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rus lider Vladimir Putin arasında yapılması muhtemel görüşme merakla bekleniyor. İki liderin görüşeceğiyle ilgili şimdilik bir bilgi paylaşılmış değil.

Erdoğan zirvenin ikili ilişkilerin tamiri için iyi bir fırsat olduğunu söyledi. Ancak zirvede büyük bir diplomatik gerginlik hakim olacak gibi gözüküyor.

Zirveye katılacak 147 devlet ve hükümet başkanı için ayrı 2 salon hazırlandı. Yarın açılış töreninde Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve BM Genel sekreteri Ban Ki-mun birer konuşma yapacak, ardından liderler aile fotoğrafı için bir araya gelecek. Ancak daha sonra liderler 2 gruba ayrılacak ve 2 salonda görüşmeler yürütecek.

Erdoğan ve Putin ayrı salonlarda olacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ayrı salonlarda olacak. Putin, ABD Başkanı Barack Obama’yla aynı salonda yer alacak. Liderler, birlikte öğle yemeği de yiyecek. Erdoğan ve Putin’in burada da yan yana olması öngörülmüyor.

Dünyanın geleceğini ilgilendiren zirvenin, Paris’i sarsan 13 Kasım terör saldırıları sonrası gerçekleşmesi nedeniyle, 147 dünya liderinin Paris’te buluşması için güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarıldı. Zirvenin güvenliğini sağlamak için 10 bin 800 polis, jandarma ve asker görev yapacak.

Liderlerin tümü uçakla, konferansın yakınındaki Bourget Askeri Havaalanı’na inecek ve burada ev sahibi François Hollande ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun tarafından karşılanacak. Zirve boyunca Paris ulaşımında sıkı güvenlik önlemleri alındı.

İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, Parislilerden otomobil değil toplu taşım araçlarını kullanmalarını istedi. Paris’ten konferansın yapılacağı yere delegasyonların kortejleri için güvenli yol koridoru oluşturuldu.