Bu konu deneyimle elde edilen bir olgu. Çalıştığınız oyuncunun sizin samimiyetinize ve duygularınıza güvenmesi gerekiyor. Hiçbir insan dünyadaki her şeyi eksiksiz bilemeyeceği bir yönetmen de anlatılan hikâyeyle ilgili her detayı eksiksiz bilemez. Öyle bir tavrı da olmamalı. Oyunculardan etkilenebileceğiniz veya öğrenebileceğiniz bir çok şey vardır. Burada kompleksiz ve özgüvenli yaklaşırsanız oyuncular size kendini teslim ediyorlar. Hikâyeyi anlatırken bir eksiklik ya da problem olsa bile iyi niyetle ve hassasiyetle bununla başa çıkacağınıza güveniyorlar. Bu da filmin başarısına yansıyor. Aksi halde yönetmen ve oyuncu arasında gereksiz ve anlamsız bir özgüven savaşı oluyor. Samimiyetsiz ve duygusuz filmler ortaya çıkıyor…
-Bir film çekerken, izleyicilerde bırakmayı umduğunuz etki nedir? Filmlerinizdeki ana temaları belirlerken nelere odaklanıyorsunuz?
Mutlaka izleyicinin kalbinde bir iz bırakabilecek bir yeri olmalı anlattığınız hikâyenin. Bu sebeple zorlama ve fazla karmaşık bir hikâyenin değil daha sade ve gerçekçi bir duygunun peşinden gitmeli. Ondan sonra insanların o filmden etkilenmelerini gerçekleştirmek sinemacılık yeteneğinize bağlı. Filmlerin konularını seçerken mümkün olduğunca uzun süre zihinlerinde kalabilecek sarsıcı ve etkili hikâyeleri seçmeye çalışıyorum tabii ki ama özel bir tema seçimim yok.
-Sinema dünyasında genç yönetmenlere veya sinema ile ilgilenenlere vereceğiniz önemli bir tavsiye nedir?
Kendimi birilerine tavsiye vermek yetkinliğinde görmüyorum ama bu yolda çok uzun bir yolculuğum ve uzun yıllara dayanan bir deneyimim var. Öncelikle öğrenmenin ve çabalamanın sonu olmayan bir süreç sinemacılık süreci… “Ben bu işi öğrendim, ben bir sinemacı oldum.” demenin hiçbir anlamı yok. Her film, her proje yeni bir öğrenme ve keşfetme süreci… Tabii ki insan deneyimler kazanıyor ama dünya çok çabuk değişiyor, öğrendiklerimiz çok çabuk eskiyor. Sadece sanatsal değil ekonomik bir denklemin içindesiniz sinemada. Çok kolay bir macera beklemiyor sizi ama güzellikleri ve keyifleri de var tabii. Ben ne söylersem söyleyeyim herkes kendi hikâyesinin başrolü. Kendi maceranızda başarılar diliyorum.
-Peki kendi kariyerinizde başlangıç dönemlerinizi hatırlayarak, genç oyunculara nasıl destek oluyorsunuz?
Sektörümüz benim kariyerime başladığımız dönemki gibi değil. Hem çok büyüdü ve genişledi, hem de artık daha profesyonelce ilerliyor her şey. Artık her projeye özel çalışma yapan cast direktörleri var. Oyuncularla bire bir ilgilenen ajanslar ve menajerler var. Oyuncuların kendilerini gösterebilmeleri de nispeten daha kolaylaştı. Ben de elimden geldiğince yetenekli ve özverili genç arkadaşlara çalıştığım projelerin castında yer vermeye çalışıyorum ama tabii ki gençlerin kendi çabaları ve kararlılıkları çok önemli.
-Son olarak, yeni bir projeniz üzerinde çalışıyor musunuz, film veya dizi?
Şu anda Trt Dijital Platformu Tabii için adalet ve adaletsizlik kavramı üzerine yoğunlaşan bir projenin hazırlığını yapıyorum. Sanırım yaz aylarında platformda yayında olacak. Bunun dışında senaryo aşamasında olan bir sinema filmim var. Bir baba oğul hikâyesi… Aile kavramına yoğunlaşan bir öykü… Yaz aylarında prodüksiyon aşamasına başlanır diye tahmin ediyorum…
Röportaj: Hande İpekgil
Instagram
Threads
X
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio