Öne Çıkan İfadeler ile Emine Bulut Davasının İlk Duruşması: 'Öldürülmeden Önce Kızı ile Birlikte Karakola Sığınmış'
Emine Bulut cinayetiyle ilgili davada katil zanlısı Fedai Varan ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık avukatı 'Emine Bulut, ölmeden 2 saat önce kızı ile birlikte yarım saat kadar karakola sığınmıştır; ama kolluk kuvvetleri onu koruyamadı. Güvenlik görevlilerinin ihmali olup olmadığı araştırılmalıdır' dedi. Annesi gözleri önünde öldürülen ve mahkemede pedagog eşliğinde olay gününü anlatan çocuk da ifadesinde Emniyet'e gittiklerini aktardı. Mahkeme heyeti, sanık avukatına savunma yapması için süre verilmesi ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 21 Ekim'e erteledi.
Duruşmadan öne çıkan ifadeleri derledik...
Duruşmaya 81 ilden baro temsilcileri, sivil toplum örgütleri, kadın dernekleri ve vekiller katıldı.
Öğrencisi tarafından öldürülen akademisyen Ceren Damar'ın babası Mustafa Damar da duruşmaya katılanlar arasındaydı.
Sanık Fedai Varan, tutuklu bulunduğu Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nden, duruşma salonuna 09.00'da getirildi.
Sanık Fedai Varan ise susma hakkını kullanmak istediğini söyleyerek savunma yapmadı
Mahkeme Başkanının iddianameyi okuması ardından yine susma hakkını kullanmak isteyen sanık, 19 Ağustos’ta konuyla ilgili ifade verdiğini belirtti. Bunun üzerine Fedai Varan’ın bu ifadesi okundu.
İfadede Fedai Varan'ın, Emine Bulut'u öldürdükten sonra babası Ahmet Bulut'u aradığı ve 'Çocuğumu aldınız, ben de sizden kızınızı aldım' dediği belirtildi.
Sanık Fedai Varan'ın avukatı Ersoy Aytaç, cinayetten 2 saat önce Emine Bulut'un kızı ile birlikte karakola sığındığını söyledi.
Avukat Aytaç, bütün kadınların acısını paylaştıklarını ifade ederek şöyle dedi:
'Biz katılma taleplerinin her şeyden önce karara bağlanmasını istiyoruz. Dosya kadın cinayeti değil, kasten adam öldürmek olarak geçiyor. Katılma talebinde bulunan örgütler bu davaya kadın cinayeti davası demekte, iddia makamı kasten adam öldürme demekte. Bu yargılamanın başında ilk çözmemiz gereken bir durum. Bize göre yargılama yapılan suç kadın cinayeti dosyasıdır. Boşanmış olsalar da aile içi şiddet dosyasıdır. Başka bir ifade ile erkek şiddeti dosyasıdır. Huzurdaki sanık eski eşini, çocuğunun gözünün önünde öldürmüş biri. Sanığa en ağır ceza çözüm olmayacaktır. Emine Bulut, ölmeden 2 saat önce kızı ile birlikte yarım saat kadar karakola sığınmıştır; ama kolluk kuvvetleri onu koruyamadı. Güvenlik görevlilerinin ihmali olup olmadığı araştırılmalıdır. Çocuğu dinlemeden önce psikologla sorularınızı istişare etmek istiyoruz. Emine Bulut’un mahrem bilgileri var. Hayatta olmasa bile mahremiyeti gözetilmelidir. Ayrıca cinayet görüntülerini izlemeden savunamam. Bu görüntüler bizimle paylaşıldıktan sonra sorguya geçilmesini talep ediyorum. Dosyadaki dijital kayıtlar tarafımıza verilmedi. Savunma için süre istiyoruz.'
Tanık olarak dinlenen Emine Bulut'un kardeşi Bekir Bulut, ifadesinin devamında ablasının sanıktan evlilikleri boyunca şiddet gördüğünü ifade etti.
Tanık Bekir Bulut şöyle devam etti:
'Ablam hamileyken ayrıldı kocasından. Ablam doğum yaptığında yanında yoktu. Hastanede 6 ay boyunca tedavi gördü, yine yanında yoktu. Çocuk bu yaşına geldikten sonra babalık damarları kabarmaya başladı. Çocuğu gösterme konusunda sadece ben karşı geliyordum. Ablam hamileyken ablamı dövüp, kışın ortasında balkona koymuştu. Saklanıyordu, dışarı çıktı, ben de onu dövdüm. Görüşmelerini istemiyordum ve yine aile büyükleri biraraya geldi, barıştırdılar. Ablamı sürekli tehdit etmiş 'seni öldürürüm' diye. Ablam söylememiş bize. O avukata söyleyin, ben cezaevinde en az 50 kere o görüntüyü izledim. O da izleseymiş.'
Baba Bulut: "Fedai beni aradı, 'Kızını kestim, sülaleni kurutacağım' dedi.
"Torunum olaydan sonra 'Ben ambulans çağırın, yardım edin diye bağırıyordum ama kamera çekiyorlardı anneanne' dedi.
Gözyaşları içinde konuşan anne Fadime Bulut da 'Torunum konuşmuyordu babasıyla, konuşmak istemiyordu. 9 sene sonra nasıl diyecek 'Ben senin babanım' diye. Kız 'yapma' deyince itmiş onu. Her zaman telefonlarda ağlatıyordu kızımı. Torunum, 'annemi dolmuştan indirdi, oraya ittirdi' diyor. 'Babayım' demeye utan. Torunum seni unutmayacak bundan sonra. Hiç olmazsa yaralı koysaydın. Torunum olaydan sonra bana konuştu; 'Anneanne dolmuşta kimse yoktu, 3 kişiydik'. dedi. Arkadan tutmuş çekmiş kolundan içeri sokmuş. Seyretmişler. Hiç mi el insaf yoktu? Sandalyeyi kafasına vursalardı. 'Ben ambulans çağırın, yardım edin diye bağırıyordum; ama kamera çekiyorlardı anneanne' dedi. Allah'tan korkmaz; yaralı koyaydın hiç olmazsa, ben bakardım ölene kadar kızıma. Sen nasıl uyku uyuyorsun? Benim kızım erkek gibiydi, hasta bakıcılığı yapıyordu. En ağır cezayı almasını istiyorum' dedi.
"Emniyet'e girdik, beni başka odaya aldılar. Annem yanıma geldi 'gidiyoruz' dedi ve çıktık"
Duruşmaya farklı bir salondan SEGBİS ile bağlanan Emine Bulut'un kızı F.B.V ise psikolog eşliğinde verdiği ifadesinde 'o kişi' diye bahsettiği babasıyla olaydan önce de görüşmek istemediğini söyledi.
F.B.V., 'Annem 'baban seni aradı, konuşmak istiyor musun?' diyordu. İstemiyordum, annem zorla konuşturuyordu. Babamın yanına bir kez kalmaya gittim. Diğerlerinde annem çarşıya götürüyordu, babam istediği zaman görüşüyorduk' dedi.
Olay gününü anlatan F.B.V., 'Annemle o gün çarşıya gittik. Annemle Kızılkanat İş Merkezi'ne gittik, namaz kılmaya girdi mescide. O anda mesaj attı 'Neredesiniz?' dedi o kişi, yanımıza geldi.
Bana 'gidiyoruz' dedi, ben gitmek istemedim. Annemin boğazını sıktı. O kişi, beni alıp götürdü. Sonra annem beni aradı 'yemek yiyelim' diye. Sonra kafeye oturduk, onlar konuştu, ben yemeğimi yedim. Beni başka masaya oturttular. Biz annemle kaçtık, Emniyet'in oradaki takside oturduk. Sonra Emniyet'e girdik, oradaki müdür mü ne bilmiyorum, beni başka odaya aldılar. İşleri bitince annem yanıma geldi 'gidiyoruz' dedi ve çıktık' diye konuştu.
"Elimde poşet vardı, onu kafasına attım, tabletimi kafasına attım; ama engelleyemedim"
Annesinin işe gitmeden önce kendisini dolmuş durağına götürdüğünü ifade eden F.B.V. ifadesine şöyle devam etti:
'Dolmuş durağının orada beni bekliyormuş o kişi. Annemin kolunu sıktı, indirdi dolmuştan. Ben de indim. Kendi tişörtünü havaya kaldırdı, bıçağı gösterdi anneme. Annem bana 'sen bin git, ben konuşup, gelirim' dedi. 'Gitmek istemiyorum' dedim. Dönerciye girdik sonra. Orada olanlar oldu. Daha önce taşıyordu bıçak. O gün görmedim; ama sonradan anladım. İçeride annemle tartıştı. Ben kenardayım, kapının önünde. Annemin boynuna sarılıp, boynunu kesti. Engellemeye çalıştım. Elimde poşet vardı, onu kafasına attım, tabletimi kafasına attım; ama engelleyemedim. Sonra ambulans geldi. O kişi benim babam değil.'
Kırıkkale'de, 18 Ağustos'ta eski eşi Fedai Varan tarafından bir lokantada 10 yaşındaki kızının yanında boğazından bıçaklanan Emine Bulut, kaldırıldığı Yüksek İhtisas Hastanesi'nde yaşamını yitirimişti.
Kaçan Fedai Varan, Bahşılı ilçesi girişinde polis ekiplerince gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.
Daha sonra olay anına ilişkin görüntülerin, sosyal medyada yayımlanması infial yaratmış, siyasetçiler, sanatçılar ve kadın sivil toplum örgütleri başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri olaya tepki göstermiş, 81 ilde, basın açıklamaları ve protestolar gerçekleştirilmişti.
Sanık Fedai Varan hakkında, 'canavarca hisle tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, aynı gün Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Yorum Yazın
Susma hakkını kullanmışsın da,senin yaşamaya hakkın yok ki!
Kadın hamile iken bile şiddet görüyormuş ama baba barıştırmaya çalışıyormuş. Neden yani?!
çünkü toplum boşanmış kadını haysiyetsiz görmesinden kaynaklı
seni o tek kisilik hücrende de bulacak delikanlilar vardir emin ol, özgecan in katilleri de öyle tek kisilik hücredeydiler. bok cukuruna atsinlar lesini de i... Devamını Gör
adaleti, suçlulardan beklemek ne garip...