Nobel Ödülleri Bilim Kadınlarını Görmezden mi Geliyor?
Nobel Ödülü'ne layık görülen isimler açıklanmaya başlanırken, bir yandan da ödül komitesinin tarafsızlığı sorgulanıyor. Komite son olarak, Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos'un 2016 Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldüğünü açıklamıştı.
Akademisyenler ise Nobel'e uzanan yolda kadınların ve azınlıkların değerlendirmede dışlanıp dışlanmadığını tartışıyor.
İstatistiksel veriler bu konuda ne söylüyor, tartışmanın haklılık payı var mı hep birlikte bakalım.
Fizik alanında ödül alan bilim kadını sayısı yalnızca iki
Şu zamana kadar fizik alanında 203 kişiye Nobel Ödülü verildi; ancak bunlardan yalnızca ikisi kadın. Marie Curie 1903 yılında bu ödüle layık görülürken 1963 yılında ise bu ödül Maria Goeppert-Mayer’a verildi.
Bu gerçek göz önüne alındığında Nobel Ödülleri’nde bir “kadın problemi” olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Birçok bilim insanı da bu rakamların ödüllerin değerlendirilme sürecinde temel bir probleme işaret ettiğini söylüyor.
Nobel daha çok Avrupa kökenli bilim insanlarından yana
CNN Türk'ün Live Science'a dayandırdığı haberde fizikçi yazar Matthew Francis’in bu konudaki değerlendirmelerine yer veriliyor.
Nobel Ödülleri’nin daha çok Avrupa kökenli bilim insanlarından yana olduğunu vurgulayan Francis, değerlendirmelerdeki bu taraflılığın aslında kadınlar ve azınlıkların dışlanması anlamına geldiğini ve bunun oldukça büyük bir soruna işaret ettiğini ileri sürüyor.
Vera Rubin'in hakkı mı yendi?
Nobel Ödülleri’nde gittikçe artan bir halka ilişkiler problemi olduğunu vurgulayan teorik astrofizikçi Chanda Prescod-Weinstein ve birçok bilim insanı bu konuyla ilgili sosyal medyadan da seslerini duyurmaya çalışıyor. Vera Rubin örneğini öne çıkararak Twitter’da başlatılan #NobelforVeraRubin etiketi dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
88 yaşındaki fizikçi Rubin, galaksilerin dönme biçiminde önemli derecede bir anomali gözlediğini ve bunun da “karanlık madde”nin varlığına bir kanıt niteliğinde olduğunu ileri sürdü. Birçok bilim insanı bu buluşun ödüllendirilmesi gerektiğini düşünse de Rubin’e fizik alanında bir Nobel Ödülü verilmedi.
Kimyada da durum pek farklı değil. Nobel'e layık görülen 171 isimden yalnızca 4'ü kadın
Nobelli kadın bilimci sayısının az olduğu tek alan fizik de değil üstelik. Nobel Komitesinin sitesine göre, kimya alanında Nobel Ödülü’ne layık görülen 171 insanın yalnızca 4 tanesi kadın: Marie Curie (1911), Curie’nin kızı Irène Joliot-Curie (1935), Dorothy Hodgkin (1964) ve Ada Yonath (2009).
Yalnızca üç kişinin ödüllendirilmesi çok fazla kişinin çalıştığı projeler için adaletsizlik yaratıyor
Birçok bilim insanının söylediğine göre bu durum, Nobel Ödülleri’nin yapısındaki bazı kısıtlamalarla açıklanabilir. Örneğin, bazı bilimsel başarıların etkilerini ölçüp değerlendirmek oldukça fazla zaman alabiliyor ve bu sebeple bazı araştırmaların ödüllendirilmesi onlarca yıl sonra gerçekleşebiliyor.
Bilim insanları ayrıca ödüllerdeki “3 Kişi” kuralına dikkatleri çekiyor: Nobel Komitesi, bir dalda maksimum 3 kişiyi ödüllendirebiliyor ki bu da içinde çok daha fazla insanın bulunduğu bilimsel çalışmalara oldukça ters bir yaklaşım.
Tıp ve edebiyatta ise diğer dallara göre nispi bir farklılık mevcut
Kadınlar, tıp ve edebiyat dalında diğer alanlara nispeten biraz daha fazla ödüle sahip; fakat bu rakamlar da tatmin edici olmaktan oldukça uzak görünüyor. Tıp alanında ödül alan 211 bilim insanından 12’si kadınken, edebiyat dalında bu rakam 112 kişide 15 olarak değişiklik gösteriyor.
Yorum Yazın
madam curie kadar taşşaklı bir kadın bilim insanı çıktı da biz mi ödüllendirmedik deyiverirler nobel komitesindekiler de.
yuh artık be bunda da mağdur edebiyatı yapılmaya başlanmış hahahahahhaha.
Hayır, ortada haksızlık falan yok. Olay şu kadar basit: http://freethoughtblogs.com/pharyngula/files/2015/06/stemwomen.jpg