Neden Hayatta Kalan Tek İnsan Türü Olduğumuzu Daha Önce Hiç Merak Ettiniz mi?
Çok değil, sadece iki milyon yıl önce Afrika’da birçok insan türü bulunuyordu. Yıllar önce onların hüküm sürdüğü zamanın çok uzağındayız ve şu an burada sadece biz varız. Bütün yakın akrabalarımız tek tek yok olurken biz nasıl oldu da hayatta kalmayı başardık?
Bu sorunun cevabını merak ediyorsanız, hadi zamanda yolculuğa çıkalım!
Bazı canlıların neslinin tükenmesinin, evrimsel sürecin en olağan parçalarından biri olduğunu unutmamak lazım.
Peki, bazı atalarımızın diğerlerine göre daha başarılı olmasının altında hangi sebepler yatıyordu?
Elbette ki, yeme düzenindeki bu değişiklik birçok türün yok olmasına sebep olacak kadar feci değildi.
Homo Floresiensis, 18.000 yıl öncesine kadar varlığını korumayı başarmıştı.
Aslında dünyadaki tek insan türü olmamızın en büyük nedenlerinden biri, Neandertallerin yok olma sebebinde gizli.
Neandertaller, bizden çok daha önce evrim sahnesinde yerini aldı ve yine biz daha oraya varmadan Avrupa’da yaşadı.
Homo Sapiens'in besin düzeni çok daha çeşitli türde canlıdan oluşuyordu.
Aslında Homo Sapiens'in elinde dünyadaki diğer türleri yok etmesini sağlayacak çok daha güçlü bir silah vardı; o da sembolik sanat.
Modern insanın Afrika’yı terk ettikten hemen sonra sanatsal aktivitelerle ilgilendiğine dair birçok kanıt bulunuyor. Arkeologlar süs eşyaları, mücevher, mitik hayvanları betimleyen figürler ve hatta müzik aletleri ortaya çıkardılar.
Sayımız arttıkça, daha karmaşık sosyal birimlerde yaşamaya ve daha komplike iletişim yollarına ihtiyaç duymaya başladık.
Kimliğimizin önemli bir parçası olan sanat, farklı grupları bir araya getirmek için önemli bir silah olmuş olmalı. Diğer bir deyişle semboller bir çeşit sosyal yapıştırıcıydı. Yani sanat, insanların birbirleriyle olan sosyal ve ekonomik ilişkilerini organize etmeye yardımcı oluyordu. Buna karşılık, Neandertallerin sembollere ya da sanata ihtiyacı varmış gibi görünmüyor. Takı ve süs eşyası yaptıklarına kanıtlar olsa da, bu işin üstüne modern insan kadar fazla düşmemişler.
Sonuç olarak, sembolik bilginin paylaşımı evrimsel başarımızda büyük rol oynadı.
Bu yüzden, ürettiğimiz her yeni fikrin kuşaklarca aktarılarak ölümsüz olması olasılığı bulunuyor. Ayrıca alet yaptığımız aynı ellerle sanat yapabiliyor olmamız davranışsal çeşitlilik kapasitemizin bir göstergesi gibi.
Peki, davranışsal çeşitliliklerimiz sayesinde daha üstün bir beyine sahip olduk?
Homo Erectuslar uzun süre dünyada hüküm süren ve Afrika dışına çıktığı bilinen ilk insan türüydü fakat oldukça küçük bir beyni vardı. Sonuç olarak, bazı antropologlar büyük beyinlerin sorunun cevabı olabileceğine inanmıyor. Büyük beyinlerimizin evrimsel başarımıza katkısı olmuş olabilir fakat Neandertaller de vücutlarına oranlandığında bizimle aynı büyüklükte beyinlere sahipti.
İçinde bulunduğumuz durumun ve davranışlarımızın genetik yapımızı değiştirebildiğini biliyoruz.
Birçok Avrupalı, ancak atalarımız daha fazla süt ve süt ürünleri tüketmeye başlayınca, laktoza karşı tolerans geliştirmeye başladı. Genetik değişiklikler, hayatta kalanların genlerinde de meydana gelebiliyor.
Varlığımızın ilk 100.000 yılı boyunca, davranış şeklimiz Neandertaller ile benziyordu. Ancak daha sonra değiştik…
Sembolik eşyalar geliştirmeye başlamamız bu değişimin temelini oluşturuyor aslında. Genetik yapımıza bakıldığında, bizimle yani Homo Sapiens ile, Neandertal ve Denisovan insanı arasında önemli farklılıklar olduğunu görülüyor. Genetik bilimciler genetik dizilimimizde, sadece bizlere özgü birkaç düzine farklılık belirlediler. Neandertaller her ne kadar bizimle aynı büyüklükte beyne sahip olsalar da bizim beyinlerimizin kuşaklar boyunca farklı gelişmesinin tür olarak başarımızda önemli bir rolü olduğunu düşündürüyor.
Bu genetik farklılıkların faydaları tam olarak bilinmiyor.
Ancak, bazı araştırmacılar bizi farklı kılanın sosyal ve işbirliğine yatkın beyinlerimiz olduğunu savunuyor. Konuştuğumuz dilden, hissettiğimiz tüm duygulara kadar bütün davranışlarımızın toplumsal bir özellik barındırdığını yadsıyamayız.
Bununla birlikte tamamen göz ardı edemeyeceğimiz başka bir olasılık ise şans!
Siz ne düşünüyorsunuz? Hayatta kalan tek insan türü olmamızın sebebi sadece şans mıydı yoksa şanstan daha öte bir şey mi?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Bilimde şans diye bir şey olmaz, kanıt olur! Erectus, Neandertal, Sapiens ve Florensis insan türleridir. Bu insanların birbirleriyle üreyip türemelerinden ve... Devamını Gör
onlarca senedir eski kemiklerden dislerden itina ile dna toplayan, neanderthallerin eksiksiz gen haritasini cikarmis max planck enstitusu neanderthaller ve d... Devamını Gör
ne ilgisi var. allah ademle havvayı yarattı. sonra cennetteki bir ağacı gösterip "bundan yemeyin" dedi. bunlar yediler. allah da "ben size ondan yemeyin deme... Devamını Gör
ahahah abi şaka gibi ya adamlar o kadar araştırsın veri toplasın sen gel adem ile Havva de 😂😂😂
homo sapiens'in iletişim kabiliyeti gelişmişti ve bu da örgütlenmeyi kolay hale getiriyordu. bu sebeple daha güçlü olan neandertal'leri yok edebildiler. teke... Devamını Gör