-Baba bizi neden ormanın ortasında, kurdun çakalın içinde yapayalnız bıraktın?
-Çünkü üvey annen öyle istedi yavrum
-Peki sen, onlar benim evlatlarım, benden nasıl böyle bir şey isteyebilirsin? Demedin mi baba?
-Demedim yavrum, akşamına sizi ormana koydum
-Peki cadı bizi yeseydi üzülmeyecek miydin baba?
-Bilmem, hiç düşünmedim ama ormanda cadı olduğunu bilmiyordum. Sanırım aklıma gelmezdi
-Canım babacım....
Böyle mi oldu yani? Çocuklarını ormanda bırakan, cadının elinden tek başlarına kurtulmaya çalışan yavrular babalarını bu kadar kolay affettiler he mi? Cadıdan aldıkları altınları, bu kendilerini ormanda ayılar yesin diye bırakan adama verdiler ve sonsuza dek mutlu yaşadılar öyle mi? Yahu çocuklarını öldür diyen kadına inanacak kadar kadın delisi olan bir adam, o parayı aldıktan iki gün sonra 20 yaşında genç kız alır çocukları da yuvaya terk edip gider.
Masalın sonunda gördüğümüz duygusallık tamamen babanın parayı bulmuş olmasından kaynaklı geçici bir hezeyan hali. Kendi öz çocuğundan yeni karısı için vazgeçen adam, para için o çocukları satar yahu? Bu masalın iki türlü sonu olabilir, ya yukarıda bahsettiğim gibi baba daha genç ve güzel bir anne bularak çocukları yuvaya terk eder ya da mutlu gibi görünen çocuklar bir gece yarısı babalarını yatağında yakar. Başka ihtimal yok, baba ile çocuklar arasında açılmış olan yaranın, bir sarılmayla, bir kucaklaşmayla halledilecek yanı yok. Cadıdan aldıkları paranın tamamını psikologlara harcasalar bile mutlu bir hayat sürmeleri olası değil.
Yorum Yazın
:D :D editor; Tam bir işsiz mişsin :D
sabah sabah hüzünlendim yav keşke sonsuza dek mutlu yaşasalar :D
isabetli...işte sorgulayan bir birey daha...aramıza hoş geldin yiğidim :D