Görüş Bildir
Haberler
11 Maddede Türkiye'de Taşeron İşçilik

11 Maddede Türkiye'de Taşeron İşçilik

28.09.2014 - 15:15 Son Güncelleme: 28.09.2014 - 18:48

1. Taşeron İşçilik Nedir?

1. Taşeron İşçilik Nedir?

Alt işveren, tali işveren veya alt işletici adıyla da bilinen taşeronlar, bir sözleşme dahilinde esas işveren tarafından kendisine verilen bir iş veya görevi yüklenerek yerine getiren işletmeleri tanımlar. Taşeron işçiler de bu şirketlerde süreli sözleşme ile çalışmakta olan işçilerdir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

2. Taşeronlaşmanın Temel Sebepleri

2. Taşeronlaşmanın Temel Sebepleri

4857 sayılı İş Kanunu Çerçevesinde iş güvencesine ilişkin bazı temel yükümlülükler 30'dan daha az işçi çalıştıran yerleri kapsamamaktadır. Dolayısıyla esas işverenler belirli işleri taşeronlara vererek, bu işlerin aynı anda hem görülmesini sağlamakta hem de kadrolarını küçültmekte, bu bakımdan maliyetlerini azaltmaktadır.

Örneğin temizlik hizmetlerini taşeron bir işverene veren bir kamu kurumu, temizlik işçilerini kadrolu işlerinden çıkarmakta, bu sayede personel sayısını azaltmaktadır.

Taşeronlaşmanın sonucunda işyeri ölçeği küçülürken, taşeron işçilerin çalıştıkları kurumlarda sendika ve toplu sözleşme haklarından mahrum olmaları, yaptıkları süreli sözleşmeler nedeniyle kıdem tazminatı gibi haklarından yoksun kalmaları, iş güvencesinin olmaması nedeniyle de emek piyasası üzerinde fiyat yönünde bir baskı altına girmeleri gibi sonuçlar doğmaktadır.

Bir başka ifadeyle taşeronlaşmanın temel sebebi, iş yeri maliyetlerini azaltmak, işçilerin temel haklarından yoksun kalmasını sağlayarak, işçilerin hak ettikleri temel iş güvencesi ve maaş haklarından yoksun yaşamasına neden olmaktır. Taşeronlaşma ile işveren açısından kar yükselirken, işverenin sahip olduğu bu kar işçilerin iş güvenliği açısından kötü şartlarda, düşük maaşla çalışmasıyla ödenmektedir.

3. Türkiye'de 1 milyon 700 bin Taşeron İşçi Var

3. Türkiye'de 1 milyon 700 bin Taşeron İşçi Var

Türkiye'de 2002 yılında 387 bin olan taşeron çalışan sayısı 1 milyon 700 bine ulaştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, Haziran 2013 itibarıyla taşeron işçi istihdam eden şirket sayısı 33 bin 788 olurken, Türkiye genelinde taşeron işçi istihdam eden kamu kurumu sayısı ise 275 olarak belirlendi.

(Kaynak: Cumhuriyet)

4. İş Kazalarının Yüzde 90'ı Taşeron İş Yerlerinde Meydana Geliyor

4. İş Kazalarının Yüzde 90'ı Taşeron İş Yerlerinde Meydana Geliyor

Araştırmalara göre Türkiye’deki kazaların yüzde 90’ı taşeron işyerlerinde görülüyor. Türkiye'de 2002-2013 yılları arasında yaşanan toplam 880 bin iş kazasında 13 bin 442 işçi yaşamını yitirirken, ölümlerde taşeron işçiliğin yoğun olarak gözlendiği  inşaat, tarım, taşımacılık ve madencilik sektörleri başı çekiyor. 

Çalışan her 100 bin işçiden İngiltere’de 0.6’sı, Norveç, İsveç, Finlandiya ve İsviçre’de 1.5’i, Fransa ve Almanya’da 2’si, Belçika’da 2.5’i, Avusturya ve Yunanistan’da 4’ü, Bulgaristan ve Güney Kıbrıs’ta 5’i, Türkiye’de ise 17’si iş kazalarında yaşamını yitirirken Türkiye ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 3’te yer alıyor. (kaynak: Hürriyet)

5. Taşeron İşçilerin Yüzde 60'ı 25 - 38 Yaş Aralığında

5. Taşeron İşçilerin Yüzde 60'ı 25 - 38 Yaş Aralığında

Hak-İş tarafından 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre taşeron işçilerin yüzde 59,6'2sı 25 - 38 yaş aralığında bulunuyor. 39 - 45 yaş aralığında olanlar yüzde 23,6 oranındayken, 46 - 52 yaş aralığında bulunanlar yüzde 9,4'lük bir oranı teşkil ediyor. 18 - 24 yaş aralığındaki taşeron işçilerin oranı sadece yüzde 4,6.

Dolayısıyla taşeron işçiler çalışma hayatlarının en önemli yıllarını hiçbir iş güvenceleri olmadan, düşük maaşla geçiriyorlar. Bu durum kadroları işlerde çalışıp, yüksek maaş almadıkları için emeklilik çağına yaklaştıkları zaman Türkiye'nin önünde büyük bir sorun olarak gözüküyor.

6. Taşeron İşçilerin Yüzde 87'si Evli, Yüzde 82'si Çocuk Sahibi

6. Taşeron İşçilerin Yüzde 87'si Evli, Yüzde 82'si Çocuk Sahibi

Düşük ücretle çalışan ve iş güvenceleri bulunmayan taşeron işçilerin yüzde 87'si evli, yüzde 82'si de çocuk sahibi. Hak-İş'in yaptığı araştırmaya göre Taşeron işçilerin yüzde 25,1'i 1 çocuk sahibiyken, yüzde 32,4'ü 2, yüzde 24,5'i ise 3 ve daha fazla çocuğa sahip.

İçeriğin Devamı Aşağıda

7. Taşeron İşçilerin Yüzde 68'i 1200 TL'den Daha Az Ücretle Geçiniyor

7. Taşeron İşçilerin Yüzde 68'i 1200 TL'den Daha Az Ücretle Geçiniyor

Araştırmaya göre Türkiye'deki taşeron işçilerin ücret ortalaması ortalama ücret düzeyinin altında. Taşeron işçilerin yüzde 41,2'si 1000 TL'den daha az ücret alırken, yüzde 8,6'sı ise 800 TL'den daha küçük bir ücretle geçinmeye çalışıyor. Tüm taşeron işçilerin yüzde 18,2'si 1000 TL ile 1200 TL arasında maaş alırken, 2000 TL'nin üzerinde maaş alanların oranı sadece yüzde 0,9.

8. Taşeron İşçilerin Yüzde 68'i Düzenli Maaş Alamıyor

8. Taşeron İşçilerin Yüzde 68'i Düzenli Maaş Alamıyor

Taşeron işçilerin yaklaşık yarısı kamu kurumlarında hizmet görmesine karşın yüzde 68'i düzenli bir şekilde ücret alamıyor. Yani devlet taşeron işverenlerin taşeron işçilere karşı sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarını bile denetleyemiyor veya bu sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamıyor. Sendikası, herhangi bir iş güvencesi olmayan ve düşük ücretle çalışan işçilerin düzenli olarak bir ücret alamaması da taşeron işçilerin yaşadığı koşulları gösteriyor.

9. Taşeron İşçilerin Yüzde 65'i Sendikasız

9. Taşeron İşçilerin Yüzde 65'i Sendikasız

Taşeron işçiliğin yaygınlaşmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi, işçilerin sendikasızlaştırılarak toplu sözleşme gibi temel haklarından yoksun bırakılması. Bu sayede işverenler işçiler üzerinde maaş baskısı yaratarak ücretlerin düşük olmasını ve emek maliyetinin düşmesini sağlıyor. Devlet de taşeron işçilik ile hizmet alımı yoluyla kamu personeli üzerindeki ücret baskısını sürdürürken, devrettiği alanlarda özel sektörün daha yüksek karla çalışmasının yolunu açıyor. Bu temel mantığın doğal bir sonucu olarak da taşeron işçilerin yüzde 65'i sendikasız ve yüzde 77,8'i bir sendikaya üye olmak istiyor.

10. Taşeron İşçilerin İş Güvencesi Yok

10. Taşeron İşçilerin İş Güvencesi Yok

Hak İş tarafından yapılan araştırmaya göre her 5 taşeron işçiden 4'ü herhangi bir iş güvencesine sahip olmadığını düşünüyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verileri de bu sonucu doğruluyor. Verilere göre Taşeron işçiler işçi olarak çalışmakta oldukları iş yerinde tam bir yılı doldurmak üzereyken, işvereni tarafından işten çıkarılıyor. Böylece kıdeme bağlı haklarını alamıyor. Tekrar sözleşme yapılması işverenin inisiyatifine bağlı olduğu için taşeron işçilerin herhangi bir iş güvencesi de bulunmuyor.

11. Taşeron Cumhuriyeti

11. Taşeron Cumhuriyeti

Taşeronlaşma hikayesinin temel nedeni bir ekonomik önermeden ibaret. Türkiye ürettiği mamullerin çok önemli bir kısmını dışarıdan ihraç ederek burada tekrar işleyerek satmakta. Doğalgaz, petrol gibi enerji kaynakları olmadığı için bunları da ihraç etmek zorunda kalan Türkiye'nin imalat sektörünün diğer ülkelerle rekabet edebilmesinin tek yolu işçi maliyetleri üzerinde baskı uygulamak. Diğer yandan inşaat, madencilik gibi sektörlerde de yüksek karın yolu işçi maliyetlerini düşürmekten geliyor. Yani devlet kendi maliyetlerini düşürmek ve belli sektörlerde kar oranlarını arttırmak için taşeron işçiliği destekliyor, belirli insanların elinde toplanan zenginliğin, örneğin Mehmet Cengiz'in servetinin maliyeti de Soma'da gördüğümüz gibi düşük ücretle, herhangi bir iş güvencesi olmadan, sendikal haklardan yoksun işçilerin yaşam koşullarıyla ödeniyor.

Taşeron işçilik, işçilerin haklarını elinden aldığı, düşük yaşam koşullarına mahkum ettiği için işçilerin siyasal bir özne olmasını da engelliyor. Sendikalar gittikçe güçsüzleşirken, ücretlerini düzgün alamayan, çalışma güvencesi olmayan işçiler de sessizleşiyor hak talepleri de yok oluyor. Bu bir bakıma iktidarların kendi kendisini oy açısından beslemesine de neden olan bir süreç.

Halbuki yapılması gereken şey işçileri kölelik koşullarında çalışmaya zorlamak, oy verme davranışlarını da bu şekilde baskı altına alarak ekonomik ve siyasal rant sağlamak değil. Bu durum sadece milyonlarca insanımızın ekonomik ve sosyal açıdan son derece geri koşullarda yaşamasına ve hayatlarını cehenneme çevirmeye neden oluyor. Yapılması gereken şey, işçilerin temel haklarını koruyarak, adil bir gelir dağılımına yönelen yeni bir üretim ve büyüme politikası oluşturmak. İşçi haklarındaki sorunları çözemeyen bir Türkiye 'Taşeron Cumhuriyeti'ne dönüşürken, hepimizin de siyasal ve sosyal hakları tehdit altında kalıyor, dünyanın ortalama seviyesinde bir ülke olmaya mahkum ve mahdum yaşamımızı sürdürüp gidiyoruz.

Nazım'ın dediği gibi gerçekten 'bu cennet, bu cehennem bizim.'

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
27
7
4
1
0
0
0