İstanbul'dan Taşınınca İstanbul'un Tadını Çok Daha İyi Çıkardığınızın İspatı 13 Durum
İstanbul'dan soğumak kolay ama buradan gitmek inanılmaz zor. Zoru başarıp gidince, bir rahatlama geliyor insana. Yorulduğu, usandığı her şeyden kurtuldum diyor, seviniyor. Ama minik bir dönüşle, o koca şehrin burnunda tüttüğünü bir anda anlayıveriyor.
1. İstanbul'da yaşamadığınız için, artık otobüs ya da vapuru yakalamak için koşmanıza gerek yoktur.
2. Vapura bindiğinizde etrafı izleyen turistler gibisinizdir artık.
Eskiden 'aman her gün gördüğüm şey' düşüncesiyle kitaba ya da telefona gömülüp pek de tadını çıkarmadığınız o boğazı iliklerinizde hissedersiniz.
3. Sokakta karşılaştığınız her tanıdığa sevgiyle sarılırsınız.
Eskiden karşılaşmanın sıradan olduğu, görünce bir kafa selamıyla geçiştirdiğiniz insanları bile özlersiniz.
4. Üsküdar'ın ya da Cihangir'in o uzun merdivenlerinden nefret etmek yerine, çocukluğunuza dönersiniz.
5. Her sokağı dönüşünüzde zihninizde hatıralar canlanır.
İstanbul'da yaşarken belki de 3-5 yılda bir hatırlayabileceğiniz minik hatıraları, her köşe başında hatırlar, tebessüm edersiniz.
6. Metrobüs reklamlarının mesai saatlerinde gerçek olabildiğini görürsünüz.
'Boş metrobüs' diye bir şey varmış dersiniz. Hele bir de bayram tatilinin birleştirildiği az insanın olduğu istanbul mesaisine denk gelirseniz... Yayla gibi mis!
7. Sahile gittiğinizde denize dönük oturan kişi sizsinizdir.
O denizin kıymetini, döndüğünüzde anlar, denizi en güzel gören yere çökersiniz.
8. Taksim'in kalabalıklığı sadistçe hoşunuza gider.
İstanbul'da yaşarken en çok kurduğunuz 'Ay, Taksim çok kalabalık gitmeyelim,' cümlenizi unutur, o kalabalığın içinde tebessümle İstiklal'i gezersiniz.
9. Eskiden müdavimi olduğunuz bara girdiğinizde, tüm çalışanlara kardeşinizi görmüş edasıyla sarılırsınız.
Hele bir de, onlardan da aynı özlemi hissederseniz, değmesinler keyfinize...
10. Eskiden aceleyle önünden geçip dinlemediğiniz sokak müzisyenlerinin tadını çıkarırsınız.
Durur, dans eder, tempo tutar, müziğin hakkını verirsiniz!
11. Boğaz köprüsünden geçerken, hayranlıkla iki yakayı izlersiniz.
Eskiden uyuduğunuz ya da görmekten bir keyif almadığınız o manzaranın aslında nasıl muhteşem olduğunu, geri dönünce fark edersiniz.
12. İstanbul'da yaşarken yılda 1 kez -o da belki- görebildiğiniz arkadaşlarınızı, ayda 1 bile gitseniz görmeye başlarsınız.
Avcılar'dan, Kadıköy'e uzanan yol eskiden gözünüzde büyür. Ama İstanbul'a 'tatil' için gelirseniz, her ucu yakındır.
13. Ve gece eğlenirken aklınızda sürekli "eve nasıl döneceğim" sorusu artık yoktur.
Eskiden sürekli gözünüzde büyüyen o yol, arada bir geldiğinizde küçülür, cebinize girer. Dilediğinizce eğlenmenin vakti artık gelmiştir!