IŞID'in Elinden Kaçan Suriyeli Heykeltraş Akram Saffan'ın Birbirinden İlginç Eserleri ve Hikayesi
Aslen Urfalı bir aileden gelen Akram Saffan, 1967 Deyrezor doğumlu.Sanatçı bir aileden geliyor ve resim,arkeoloji en son olarak da heykelciliğe başlıyor. ”Tanrı'nın çamurdan insanı yaratması gibi ve ruhundan üfleyip sanat eseri ortaya koyması gibi bende heykellere ruhumdan birşeyler katıp üretmeye çalışıyorum” diyor.Hikayesini ilginç kılan şey; savaştan önce Esat'ın kendisine heykelini yaptırmasını ve yüklü miktarda para teklif etmesine rağmen red edip 'sanatımı zalimler için yapmam,halkım için yaparım' demesinin üzerine iki yıl cezaevinde kalıyor.Daha sonra çıkınca hem ulusal hem uluslararası manada çalışmalar yapıyor ta ki IŞID gelinceye kadar.Kendisine neden IŞID'ten kaçmadığı sorulduğunda 'kimse böyle olacağını tahmin etmiyordu, herkes birkaç güne biter 'sanıyordu.IŞID önce heykellerine,müze sayılacak evine el koyup tümünü kırıyor.Kafir ilan edip 'seni öldürüp kafanı heykel yapacağız' deyip tekrar cezaevine koyuyor.Orda ölümü beklerken birgün çıkarıp sizi öldüreceğiz deyip ıssız bir yere götürüyorlar.Savaş uçakaları geçerken ortalığın toz duman olmasından faydalanıp, kaçıyor.Tam dört gün ayakkabısız, yürüyüp Türkiye'ye geliyor.'Yolda gördüğüm ölüleri asla unutamam,kabuslarım oluyor'Türkiye'ye ilk geldiğinde çeşitli işler yapıyor hatta İstanbul Taksim'de bile yaptığı heykellerden biri sergileniyor.Sonra Bursa'ya geçiyor orda çalıştığı patron parasını vermeyip kaçınca kendisini memleketi,ata toprağı olan Urfa'ya zar zor atıyor.Urfa'da çeşitli mekanlara,belediyeye çalışmalar yapıyor ve babaannesinin topraklarında olmaktan mutlu olduğunu söylüyor.
Yorum Yazın