IŞİD'e Niye Direnmedin Soruşturması
Kilis’te iki ay önce IŞİD tarafından kaçırılan ve 4 gün sonra serbest bırakılan Astsubay Özgür Örs hakkında ‘IŞİD’e mukavemet göstermediği’ gerekçesiyle disiplin soruşturması başlatıldı... Devletin ve ordunun itibarına zarar vermekle suçlanan Astsubay Özgür Örs, soruşturma sonucunda suçlu bulunursa tazminatsız olarak ordudan atılacak.
IŞİD’in olası bir saldırısına karşı Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi’nin boşaltılmasına yönelik yapılan “Şah Fırat” operasyonunun “kahramanlık destanı” mı yoksa “korkakça kaçış” mı olduğu tartışması sürerken, TSK iki ay önce kaçırılan astsubay Özgür Örs hakkında “IŞİD’e neden mukavemet göstermedin” diye disiplin soruşturması başlattı.
Milliyet'ten Tunca Bengin'in haberine göre, Türkiye’nin yurt dışındaki tek toprağından geri çekilme tartışmasında MHP lideriyle “vatanseverlik” polemiğine giren TSK, astsubay Örs’ü IŞİD’e direnmeyerek devletin ve ordunun itibarına zarar vermekle suçluyor. Bunun Silahlı Kuvvetler Disiplin Yönetmeliği’ndeki cezai karşılığı da tazminatsız ordudan atılmak.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın Kilis’teki 1’inci Hudut Alayı 2’inci Hudut Tabur Komutanlığı’nda görevli astsubay Özgür Örs, kaçakçıları takip ederken Suriye tarafına geçince kafasına silah dayayan IŞİD militanları tarafından 1 Ocak 2015 tarihinde rehin alınmıştı. Önce sınırın Suriye tarafında bulunan Çobanbey’e götürülen Örs, ertesi gün Cerablus’taki bir eve nakledilmiş, oradan da bilinmeyen bir başka yere geçirilmişti.
Olayın hemen ardından devreye giren MİT ise Musul Konsolosluğu personelinin kaçırıldığı süreçte olduğu gibi yerel kaynaklarla temasa geçmişti. Dördüncü günün sonunda da Örs, Suriye tarafındaki bir sınır karakolunda MİT’e teslim edilmişti. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın bilgilendirmesinin ardından Başbakan Davutoğlu da Twitter hesabından astsubay Özgür Örs’ün Türkiye’ye getirildiğini şöyle duyurmuştu:
“Suriye sınırında kaçakçılara karşı görev yaparken alıkonulan astsubayımızı az önce ülkemize getirdik. MİT’in başarılı operasyonuyla yuvasına dönmekte olan askerimize, ailesine ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Astsubayımızın ülkemize dönüşü nedeniyle milletimizin gözü aydın.”
‘Devletin itibarına zarar’
O günden bu yana neredeyse iki ay geçti. Bu süreçte halen aynı birlikte görevine devam eden astsubay Örs, önce mağdur sıfatıyla Kilis Başsavcılığı’na ifade verdi, arkasından da Gaziantep’deki askeri savcılıkca başlatılan soruşturma kapsamında dinlendi. Bu konudaki son gelişme ise üç gün önce (27 Şubat 2015) astsubay Örs’ün eline ulaşan ve Tabur Komutanı Piyade Yarbay Hüseyin Şengel imzasını taşıyan şu tebligat oldu:
“01 Ocak 2015 tarihinde saat 18.15 ile 05 Ocak 2015 tarihinde saat 19.10 arasındaki süreçte mukavemet göstermeksizin yabancı ülke terör örgütü unsurlarınca alıkonulduğunuz olayın ulusal, yerel ve uluslararası basındaki yansımaları terör örgütlerinin propaganda malzemesi olması da değerlendirildiğinde gerçekleştirdiğiniz ve neden olduğunuz hususlar neticesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarına zarar verdiğiniz Disiplin Soruşturma Heyeti tarafından tespit edilmiştir. Söz konusu olay hakkında 6413 sayılı Disiplin Kanunu’nun 20’nci ve TSK Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği’nin 9’uncu maddelerinde belirtilen ‘Hizmete Engel Davranışta Bulunmak’ disiplinsizliğini işlediğiniz gerekçesiyle KKK’lığı Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edileceğinizden konuya ilişkin savunmanızı yapınız.”
‘Şah Fırat’lı savunma
Astsubay Örs’e yöneltilen suçlama açık:
IŞİD’e direnmeyerek teslim oldunuz, Türk askerini küçük düşürdünüz... Bununla ilgili Silahlı Kuvvetler disiplin yönetmeliğinde öngörülen yaptırım da net: Askeri kimliği ve silahı alınarak, tazminatsız atılmak. Bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirten astsubay Örs’ün avukatı ve TEMAD (Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) Hukuk Komisyonu Başkanı Av. Mehmet Erkan Akkuş şöyle diyor:
“Müvekkilimin orduyla ilişkisi kesilmek istenmektedir. Şimdilik susma hakkımızı kullandık, YDK’da sözlü olarak savunma yapacağız. Savunmamızda da Musul Başkonsonlosumuzun silahsız, direnmeden teslim olmasını, geri döndüğünde alnından öpülmesini, ayrıca PYD ile ortak Şah Fırat operasyonunun yapılmasını ve kutsal vatan toprağının bırakılmasını emsal göstereceğiz. ‘Bunlar TSK’nın itibarını zedelemiyor da canını koruyan ailesini ve çocuğunu düşünen birinin kutsal sınırları korumak adına yaptığı bir fiilden dolayı mı TSK’nın itibarı zedeleniyor’ diyeceğiz.”