İnsanlar Milyonlarca Yıllık Evrim Sürecinde Kürkünü Nasıl Kaybetti?
Homo sapiens olarak da bilinen insan türünün evrimsel süreci milyonlarca yıla dayanıyor! Bu sürece dair günümüzde çokça bilgi sahibi olsak da hala bazı tartışmalar sürüyor. Bunlardan biri de homo erectus dönemine kadar bir kürke sahipken bunu nasıl şartlarda kaybettiğimiz. Gelin, insanların evrimsel adaptasyon sürecinde kürkünü nasıl kaybettiğini açıklayan üç teoriye bakalım.
Bildiğimiz gibi Homo sapiens olarak da bilinen insan türü, milyonlarca yıllık evrim sürecinde sayısız adaptasyon geçirdi.
Bu süreçte kazandığımız kadar kaybettiğimiz şeyler de oldu.
İnsanlığın evrimsel süreçte kaybettiği şeylerden biri de kürkü!
Oysa insanlığın birçok atası, kürkü olmadan soğuk iklim şartlarında hayatta bile kalamazdı.
İnsanların kürkünü kaybetmesinin ilk örneklerine 1,2 milyon yıl öncesinin Homo erectus türünde rastlıyoruz.
Homo erectus evrimsel süreçte hem kürkünü ilk kez kaybetmeye başlamış, hem de deri pigmentlerini geliştirmiş bir ilkel insan türü.
Bu biyolojik dönüşüme bir izah getirmek isteyen bilim insanları, yıllar içinde farklı teorilerle çıkageldi.
Günümüzde bu teorilerden üçü geniş çevrelerde kabul görüyor. Gelin bu üç teoriyi inceleyelim.
İlk teorimizin adı parazit teorisi.
Bu teori kürk kaybından bir paraziti ya da virüsü sorumlu tutuyor. Ne de olsa kürk dediğimiz şey milyonlarca yıl bizi sıcak tutmuş olsa da bit, kene, pire gibi parazitlerin yuvası olabiliyor.
Tabii bu parazitler aynı zamanda son derece ölümcül virüsler taşıyabiliyor. Her ne kadar Homo erectus'un çok güçlü bir bağışıklık sistemi olduğu keşfedilse de bu dönemdeki atalarımız, sağlıklarını riske atmamak adına parazit yuvası olan kürklerini kaybedecek şekilde bir adaptasyon geçirmiş olabilir.
Bir diğer teoriye göre kürkümüzü kaybetmemizin sebebi sıcaklıktaki artışlar.
Gayet basit bir teori olan 'Sıcaklık Teorisi', kürkümüzü kaybetmemizin sebebinin Homo erectus'un da yaşadığı Afrika kıtasındaki sıcak artışı olduğunu savunuyor.
Bu teoriye göre kürkünü yitiren insanın bedeni, çok daha fazla terleyerek hızlıca serinleme imkanına kavuşmuş olmalı.
Aynı teori niye dört ayaktan iki ayak üstünde yürümeye geçtiğimize de izah sunuyor aslına bakarsanız.
Zira dört ayak üstünde yürüyen insan, toprağa daha yakın kalarak bedenini daha sıcak tutabiliyor ve çok daha yavaş serinleyebiliyordu.
Bu teoriyle ilişkili başka bir görüş de iki ayak üstünde yürümeye alışmaya çalışan insanın, bu adaptasyon sürecinde dört ayaktan çok daha fazla çaba sarf etmiş olması. Haliyle vücudumuz eskisinden çok daha hızlı ısınmış ve bu sebeple tüylerini dökmüş olabilir!
Gelelim son teorimize: Suda yaşayan maymun teorisi.
Uzmanlar içinde daha az kabul gören bu üçüncü görüş atalarımızın hem karada hem suda yaşadığını savunuyor. Buna göre yiyecek bulmak için sık sık denizin derinliklerine yüzmesi gerekiyordu. Kürk suyun altında yüzmelerini zorlaştırdığından nesilden nesle yavaş yavaş kürklerini kaybettiler.
Bu teorinin diğerleri kadar popüler olmamasının sebebi ise insanların atalarının suda 7 milyon yıl önce yaşarken kürk dökülmesine dair ilk belirtilerin 1,2 milyon yıl önce gözlemlenmiş olması.
Homo erectus'un kürkünü neden kaybettiği günümüzde bir gizem olsa da bu teoriler akla yatkın açıklamalar sunuyor gibi görünüyor.
Siz bu teorilerden en çok hangisini akla yatkın buldunuz? Yorumlarda buluşalım!
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Yorum Yazın
Bazıları kaybetmedi, hâlâ var o kürk 😅
Keşke gitmeseydi, kıyafetler çok pahalı....
Yok böyle bir şey kendinizi kandırmışsınız milleti kandırmayın öyle bir şey olsaydı şimdi maymunlar de bunca yıldır Evrim geçirip sizin en yakın arkadaşınız ... Devamını Gör
Mümkün olmadığını Adnan Oktar (Harun Yahya) kitaplarıyla kanıtlamışsınızdır kesin. :)