İncirlik'ten Kalkan Tanker Uçaklarına Emri Kim Verdi?

15 Temmuz'daki darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 10. Tanker Üs Komutanlığı'nda görevli bir yüzbaşı, mahkemedeki ifadesinde İncirlik'ten kalkan ve F-16'lara yakıt ikmali yapan tanker uçaklarını TSK'dan ihraç edilen 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın yönettiğini belirtti.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 10. Tanker Üs Komutanlığında görevli yüzbaşı Ali S., mahkemedeki ifadesinde, tanker uçakların İncirlik'ten havalanmasına ilişkin önemli bilgiler verdi.

Yüzbaşı Ali S, ifadesinde TBMM, Özel Harekat Daire Başkanlığı'nı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı bombalayan F-16'lara yakıt ikmali yapan tanker uçaklarını Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın yönettiğini belirtti.

Ali S, mahkemedeki ifadesinde, darbe girişimi akşamı Bakım Harekat Merkezi'nden 'terörle mücadele' görevi gerekçesiyle saat 21.00'de üsse çağrıldığını kaydetti.

Bu emri Üs Komutanı Van'ın doğrudan Harekat Merkezini arayıp verdiğini aktaran Ali S, 'Ben de terörle mücadele görevi olduğunu düşünerek görev yerine gittim. Benim bulunduğum park sahasındaki yedek uçağın da hazır durumda bekletildiğini gördüm. Park sahasındaki yedek uçakla 3 uçağın da uçurulacağını duyunca, plan değişikliği olduğunu da görünce bu emri kimin verdiğini Bakım Harekat Merkezi'ne sordum. Onlar da 'Panter-1' diye bilinen telsiz kodunu kullanan üs komutanının verdiğini söylediler. 5 dakika sonra kendisi geldi. Normalde gelmez.' ifadelerini kullandı.

Yüzbaşı Ali S, söz konusu durumu PKK'yı bitirecek çok büyük operasyon yapılacağı şeklinde yorumladıklarını anlatarak, şöyle devam etti:

'Darbe girişimine katılan F-16 savaş uçaklarına yakıt ikmali yapan tanker uçaklarını Üs Komutanı Bekir Ercan Van yönetti. Üs komutanı, bir minibüs dolusu pilotla geldi, yakıt ikmali emrini de o verdi. Tuğgeneral Van, hızlı reaksiyon uçağının da uçmasını emretti ki bu uçak normalde yedektir. İlk anlarda hat bakımın gazinosunda bulunan televizyondan ülkede bir karışıklık olduğunu izledik ancak bunun bir darbe olacağını, darbe yaşamadığım için düşünmedim. Zaten bu izleyişimde çok azdı. Üs komutanı uçuşu yönetirken yanında Mesut Baytürk teğmen, 3 uçağın uçacağı kadar mürettebatı vardı. Uçanlar hep kurmay kesimdi ama o gün uçanların hepsinin kurmay olması bir rastlantı değildir. Ben vatanımı çok severim, böyle bir darbe girişiminin içinde değilim.'

Üste elektrik olmadığı için sabaha karşı bakım karargahına geçtiğini anlatan yüzbaşı, 'Televizyonda bir tankın üzerinde ağabeyimi gördüm. Ağabeyim İstanbul Emniyeti Güvenlik Şube'de polistir. Televizyonda ağabeyimin bir tankın içerisinden birini çıkartmaya çalıştığını gördüm, eğildiğinde vurulduğunu zannettim. Ağabeyimin kahraman, benim hain olmamı kabul etmiyorum. Suçlamaları da kabul etmiyorum. Annem, babam ve ailem devletine saygılıdır. Suçsuzum, vatan hainliği suçundan yargılanacağıma ölsem daha iyidir.' dedi.

Yüzbaşı, FETÖ mensuplarının kendisini de mağdur ettiğini öne sürdü ve şöyle devam etti:

'FETÖ'cüler benim tabur komutanı olmamı engelledi. Askerlik hayatımda sürekli mağdur ediliyordum. Tabur komutanlığını bekliyordum, beni yapmadılar. Bunun nedeninin de üs komutanı olduğunu düşünüyorum. Hava Kuvvetlerinde tayin işlerini yapan kişilerin elinde bir defter varmış, bu defterde benim 'uçarı kaçarı' biri olduğumu yazdıklarını duymuştum. 'Bu adamlar benim hakkımda ne yazmış' diye Hamza Yarbay'a da sormuştum. O dönem beni bir ay izne göndermişti, psikolojim çok bozulmuştu. Benim tabur komutanı olmam gerekirken yapılmamış olmam da resmi tamamlıyor.'