İletişimin Gizli Şifresi: Karşımızdaki Kişilere Beden Dilimizle Neler Söylüyoruz?
Günlük hayatımızda çevremizle yaptığımız iletişimi monoton bir ses tonuyla ve hiçbir mimik kullanmadan yaptığımızı bir düşünün. Muhtemelen bir süre sonra kimse bizimle iletişim kurmak istemezdi. Aslında iletişimin sadece kelimelerle olmadığını bu basit varsayımla bile anlayabiliyoruz. Belki de günlük hayatımızda önemini bu kadar kavramadığımız iletişimin anahtarı dediğimiz beden dilinin ayrıntılarına gelin beraber bakalım. 🤗
Karşımızdaki kişilerin kullandığı beden dili, onlar hakkında bir ön izlenim elde etmemizi sağlar.
Vücut dilini ne kadar etkili kullanabildiğimiz, karşımızdaki kişinin vücut dilini ne kadar iyi okuyabildiğimiz ile doğru orantılıdır.
Beden dilinin anlamı hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak, yönünü ve seyrini kendimizin belirleyebileceği bir iletişim içinde olmamızı sağlar.
En basitinden, liderlerin konuşmalarındaki el kol hareketlerine dikkat edersek...
Onların ellerini ve kollarını genellikle geniş bir alanda hareket ettirdiklerini rahatça gözlemleyebiliriz. Bu hareketler onların çok daha otoriter ve liderlik ruhunu taşıyan kişiler olarak yorumlanmasını sağlar.
Günlük hayatta iletişim kurarken isteyerek ya da istemeyerek ifadelerimize anlamlar yükleyen vücut dilimizi kullanıyoruz.
Örneğin, biriyle konuşurken karşınızdaki kişi sizinle sürekli olarak göz temasında bulunuyorsa, bu durum olumlu ya da olumsuz olarak yorumlanabilme ihtimali olsa da sizinle ilgilendiğinin bir işaretidir.
İletişim kurduğumuz hemen herkesin kullandığı jest ve mimikler, karşımızdaki kişilerin ruh halleri hakkında da bizlere ipuçları verir.
Titreyen dudaklar, bacaklar, kalkık kaşlarla konuşma yapan birinin yoğun bir stres altında bu konuşmayı tamamlamaya çalıştığını gözlemleyebilirsiniz. Tüm bu gözlemler vücudun bizlere neler söylediğini kestirebilmede önemli avantajlar sağlar.
Vücut dilini iyi kullanabilenler kendilerini çok daha iyi ve net bir şekilde ifade edebilirler.
Aynı zamanda etrafındaki kişiler de onu çok daha net bir biçimde anlayabilir.
Her şey gibi vücut dilimizinde cinsiyete göre özel anlamları ve ifadeleri var.
Aslında hepimiz bilinçli ya da bilinçsiz bir biçimde kullandığımız vücut dilimizin ifade ettiklerinin farklılık göstermesinde cinsiyetin etkisini tahmin edebiliriz. Kadın-erkek ilişkilerinde vücut dili, ilişkinin durumuna, karşılıklı duyguların yoğunluğuna göre çok farklı anlamlar kazanır.
Kadın ve erkek bir arada olduğunda yapılan davranış biçimleri ve vücut dilleri oldukça farklıdır.
Karşı cinse sergilenen tutumdaki heyecan, kendini gösterme çabası, konuşma, mimik ve bakış, normal yaşamdaki davranışlardan biraz daha farklı bir tutumda olur.
Kadınlar beden dilleri ile erkeklere göre 5 kat daha fazla mesaj verirler.
Böylece erkeklerin biraz daha şanslı olduklarını söyleyebiliriz.😅 Kadınlar daha çok sevgi, ilgi ve duygusal anlamlara gelen beden dili hareketlerini kullanırlar.
Erkekler, çoğunlukla farkında olmadan vücut dili ile söylemlerinden çok farklı mesajlar verirler.
Bu mesajları iyi okuyabilen kişiler iletişim kurmada çok daha başarılıdırlar. Erkekler genellikle toplumun onlara biçtiği rollerle daha çok güç, otorite ve baskınlık ifade eden vücut dili hareketleri kullanırlar.
Beden dilinin temelini tabii ki baş hareketleri, bakışlar ve jest-mimikler oluşturuyor.
Bakışlar da farklı bir davranış biçimidir. Karşımızdaki kişiye yönelttiğimiz bakışlar ile pek çok duygu geçişini sağlayabiliriz.
Bir insanın yapabileceği 7000 jest ve mimik bulunmaktadır.
Karşımızdaki insanın jest ve mimikleri ile duyguları ve ruhsal durumunu tahmin edebiliriz. Ayrıca mimikler, karşımızdaki insanları dinleyip dinlemediğimizin, onaylayıp onaylamadığımızın ya da güven duyup duymadığımızın yüze yansıma şeklidir.
Bacaklar üst üste atıldığında, her insanda farklı anlam taşır. Ayrıca kişinin özgüven dünyasını da anlatır.
Ayakların yan yatırılması çekingen, çocuksu; dizlerin sallanması sinirlilik, sıkıntılı olma; koltuk ya da iskemle altına saklanması, heyecanlı, köşeye sıkışmış; otururken parmak uçlarında topuğun havada duruşu, aceleci olması; tabanların yere tam olarak basması ise rahat, kendine güvenli tavrı sergiler.
Ve tabii ki pek çoğumuzun sosyal fobisi: Topluluk önünde konuşma, sunum yapma...
Topluluk önünde konuşmak, şüphesiz ki hepimizin başlıca korkulu rüyalarından biri. Ama bu işin de püf noktaları var tabii ki... İşin sırrı doğru vücut dilini kullanabilmek ve korkunuzu asla belli etmemek.
Yorum Yazın
Kooocaaaa bir içerik boyunca nasıl hiç bir şey aktarılmazın kanıtı olmuş içerik pü
aynı şeyleri kelimelerin yerlerini değiştirerek yazınca farklı şeyler olmuyor yalnız
Neler söylüyormuşuz karşımızdakine ? İçeriğin özeti "Beden dili farklı anlamlar taşır"dan öteye gitmemiş, söyleyememişiz ki bir şey.