Görüş Bildir
Haberler
İhtiyacımın Olmaması da Bir İhtiyaç: Alışveriş Yapma Dürtünüze Engel Olamıyor musunuz?

etiket İhtiyacımın Olmaması da Bir İhtiyaç: Alışveriş Yapma Dürtünüze Engel Olamıyor musunuz?

İrem Yalçın
30.09.2022 - 00:49 Son Güncelleme: 05.10.2022 - 19:19

Evde oturuyorsunuz telefonunuz elinizde ve alışveriş sitelerine bakıyorsunuz veya dışarıdasınız ve vitrinlere bakarak yavaş yavaş yürüyorsunuz. Bir anda içinizde anlamlandıramadığınız bir huzursuzluk ve tamamlanmamışlık hissi uyanıyor. Çünkü o anda dikkatinizi, aslında ihtiyacınız olmayan ve aldığınızda sizi maddi olarak zor duruma sürükleyecek bir eşya çekiyor. Almamak için kendinizle savaşıyorsunuz. Aslında ona ihtiyacınız olmadığını da biliyorsunuz. Yürümeye devam ediyorsunuz veya online siteyi kapatıyorsunuz. Odağınızı başka bir tarafa kaydırmaya çalışıyorsunuz.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Ama sürprize bakın! O his hala orada. Yüzüklerin Efendisi’ndeki Smeagol sizi ele geçirmiş ve alacağınız eşyayı sürekli aklınıza getirerek dikkatinizi bozuyor.

“Kıymetlimis” diye bağırıp duruyor. Peki siz ne yapıyorsunuz? 

Günlük işlevselliğinizi o kadar çok bozuyor ki, sonunda borca giriyor, kredi çekiyor ve o eşyayı alıyorsunuz. Bu ise sizi başka bir eşya görüp onu isteyene kadar idare ediyor. Peki, nedir bu karşı konulmaz dürtü?

Dürtü Kontrol Bozukluğu

Dürtü Kontrol Bozukluğu

Bireylerin kendisine ve çevresine zarar verme ihtimali bile olsa, davranışlarına engel olamaması ve bu davranışları gerçekleştirmek için büyük ve karşı konulmaz bir istek duymalarıdır. Yaşadıkları istek-haz döngüsünün pek çok çeşidi vardır. Ama bizim burada bahsedeceğimiz, Oniomania (kompulsif alışveriş yapma) olacak.

Birey alışveriş yapmadan önce, gergin ve huzursuzdur. Alışverişi tamamladığında kısa süreli bir hazza ulaşır. Sonrasında hazzın yerini, kendini kınama, suçluluk ve utanç alır.

İd-Ego-Süperego Savaşları

İd-Ego-Süperego Savaşları

En iyi tabirle Bermuda Şeytan Üçgeni diyebileceğimiz, Sigmund Freud’un Psikanalitik teorisi üzerinden de bu konuyu yorumlamamız mümkün. Bu başlangıç sizi korkutmasın. Oldukça kolay anlaşılabilir bir sistemden bahsedeceğiz. 

İd, kişiliğin doğuştan gelen bir parçasıdır. Bu kısım bilinçdışıdır ve içgüdüsel, ilkel kısmımızdır. Buna Smeagol diyebiliriz. Haz ilkesiyle hareket eden, bebeklikte yaşamsal faaliyetlerimizin giderilmesi için gerekli olan bir sistemdir. Bebekler tamamen id kontrolündedir. Ancak büyümeye başladıkça id kontrolünden çıkarız. 

Ego, id dürtülerinin gerçek dünyada kabul edilebilir olmasını sağlayan sistemdir. Burada egoya Frodo diyelim. Ego, id’in gerçekleşmesini istediği dürtüsel davranışın uygun olup olmadığına ve fayda sağlayıp sağlayamayacağına karar vererek dengeli bir şekilde davranmamıza olanak sağlar. 

Süperego ise, id’in tam zıttı olarak ahlaki standartları ve idealleri taşır. Yaklaşık olarak 5 yaşında gelişmeye başlayan bir sistemdir. Buna da Sam diyelim. Sam sürekli Smeagol ile kavga halindeydi. Frodo ise, ikisi arasındaki ilişkiyi dengelemeye çalışan kişiydi. Süperego davranışlarımızı uygar ve topluma uyumlu bir hale getirmeye çalışır.

Dürtü Bozukluğu Mekanizmasını Bir Örnek Üzerinden Ele Alalım;

Dürtü Bozukluğu Mekanizmasını Bir Örnek Üzerinden Ele Alalım;

İnternette veya bir mağazanın vitrininde bir kıyafet gördünüz:

İd: O kıyafeti istiyorum. Hemen almalıyım.

Süperego: O kıyafeti almamalısın. Çok pahalı, daha ucuz bir şeyler bulabilirsin. 

Ego: O kıyafete ihtiyacın var mı? Eğer varsa, ve ödeyebileceğini düşünüyorsan almalısın.

Siz de buradaki seslerden hangisi yüksek?

Bu Dürtülerin Sebebi Ne Olabilir?

Bu Dürtülerin Sebebi Ne Olabilir?

Bireysel nedenlerden bahsetmeden önce, çevresel faktörlerin bu sorunu nasıl tetiklediğinden bahsedelim. Özellikle Covid süreci ile birlikte internet üzerinden alışveriş yapmanın artması, temassız ödeme seçeneklerinin yaygınlaşması ile birlikte ürünlerin bedelini ödeme kavramımız daha da soyut bir hal almaya başladı. Yapılan taksitler, avantajlı gibi gösterilen seçenekler ve mükemmel görülen hayatların yansıtıldığı reklamlarla “Bu ürünler hayatını mükemmel yapacak” mottosu empoze edilmeye çalışılıyor. Bu da maalesef ki, dürtüsel bir yapımız varsa, etkilenmemize zemin hazırlıyor. 

Şimdi de bireysel nedenlerden bahsedelim. Nedeni tam olarak bilinmese de, kaygı bozukluğu, yeme bozuklukları ve uyku bozuklukları dürtü kontrol bozukluğuna sebep olabiliyor. Özellikle madde ve alkol kullanımı dürtü kontrol bozukluğunun tetikleyicisi olabilmekte ve belirtilerin daha da kötüye gitmesine sebep olabilmektedir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bu Özellikler Sizde de Varsa Dürtü Kontrol Bozukluğunuz Olabilir!

Bu Özellikler Sizde de Varsa Dürtü Kontrol Bozukluğunuz Olabilir!

-Yapılmaması gereken davranış bilindiği halde, davranışı gerçekleştirme isteğinin engellenememesi 

- Davranış sonucu kısa süreli hazzın yerini pişmanlık ve utancın alması 

- Bireyin kendisini ve çevresini zor duruma sokması, bunu fark etse de durduramaması ve istek-haz döngüsünü sistematik bir şekilde devam ettirmesi.

İçinizdeki Smeagol’u susturabilirsiniz!

Dürtü Kontrol Bozukluğu, psikoterapi yöntemleri ve ilaç tedavisinin birlikte kullanılması ile sonuç alınabilecek bir rahatsızlıktır. Özellikle id sonucu, gelen düşüncelerin işlevsel olup olmadığının değerlendirilip daha işlevsel olanlarla yer değiştirmesinin sağlanması için Bilişsel Davranışçı Terapiler kullanılabilir. 

Psikoterapi yöntemleri, bireylere ilaç tedavisinden daha masraflı ve zaman isteyen bir süreç olarak geldiğinden, genelde sadece ilaç tedavisi tercih ediliyor. Ancak tek başına ilaç tedavisi sadece bir bastırma mekanizması olarak rol oynar. Sorun oradadır ve sorunun çözümü ise, psikoterapidedir. Kendinize bir yatırım yapmak istemez misiniz? 

Instagram

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
13
4
1
1
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Ayşe Ayşe

Helal olsun en güncel sorunlarımızdan biri bu pazarlama stratejileri çok geliştiği ve sürekli maruz kaldığımız için irade yorulmasıyla beraber tetikleniyoruz... Devamını Gör

Diğdem Çakır

fakirlestikce daha çok alışveriş yapasim geliyor nedense