Hünkarbeğendi Yemeğini Beğenen Hünkarımız Kim? İşte Meşhur Yemeğin Ardındaki Yasak Aşk Efsanesi
Dilimizdeki yemek isimleri hiç dikkatinizi çekti mi? Eğer yemeğin nasıl bir yemek olduğunu bilmiyorsanız, isminden yola çıkarak tahmin etmeniz oldukça zor! Mesela 'vezir parmağı' desek aklınızda ne canlanır? Parmak şeklinde bir köfte olabilir pekala. 'Dilber dudağı' deyince, aklınıza büyük ihtimalle tatlı gelir :)
Peki oldukça yaratıcı isimlere sahip yemekler arasında gelen 'hünkarbeğendi' hikayesini biliyor musunuz?
Hünkarbeğendi yemeğini beğenen hünkarımız kim?
Kaynak: Tarih ve Tarif
Osmanlı Saray mutfağından kopup günümüze kadar başarıyla gelen bir lezzet: Hünkarbeğendi.
Türk mutfağında kırmızı etin ve patlıcanın uyumunu sevmeyen yoktur büyük bir ihtimalle. Bu uyumu en leziz bir şekilde sunan Hünkarbeğendi ise yıllardır ziyafet sofralarının vazgeçilmezi.
Öyle ki Türk mutfağının en meşhur tatlarından biri kendisi.
Peki "Hünkar bile beğendiyse demek ki gerçekten leziz" dediğimiz bu yemeği beğenen hünkarın kim olduğunu biliyor musunuz?
Gelin, öncelikle Hünkarbeğendi yemeğinin bir Osmanlı hünkarını da içeren 'yasak aşk' efsanesine bakalım.
Fakat başlamadan söyleyelim, bu anlatı sadece bir efsanedir. Doğruluğu konusunda herhangi bir kanıt bulunmuyor elimizde.
Takvimler 1867 yılını gösterdiğinde, Fransız İmparatoru Üçüncü Napoleon, Sultan Abdülaziz'i Paris'teki bir serginin açılışına davet eder.
Hikaye bu ya, Sultan Abdülaziz, burada Napolyon'un eşi Eugenie’e âşık olur! Eugenie’nin de Abdülaziz'den etkilendiği söylenir fakat elden bir şey gelmez.
Aradan yıllar geçtikten sonra, kader imkansız aşıklar Eugenie ve Abdülaziz'i yeniden biraraya getirir.
Napolyon, Süveyş Kanalı'nın açılışına davet edilmiştir. Fakat bu davete kendisi gidemeyecektir. O da eşini göndermeye karar verir. Mısır'a gitmeden önce Osmanlı'ya uğrayan Eugenie, Abdülaziz'in konuğu olur.
Abdülaziz'in Eugenie için Beylerbeyi Sarayı'nı hazırlattığı söylenir. Hakkında birçok iddianın bulunduğu bu gece, işte Hünkarbeğendi yemeğinin de ortaya çıktığı gecedir.
Eugenie ile seyahat eden Fransız aşçılar, beşamel sosu Osmanlı Mutfağına taşımışlardır. Saray Mutfağı'nın aşçıları ise beşamel sosun içine patlıcan ve et koyar. Böylece hünkarbeğeni ortaya çıkar!
Sultan Abdülaziz bu yemeği o kadar beğenir ki adı da 'Hünkarbeğendi' olarak kalır.
Fakat başta da belirttiğimiz gibi, bu sadece bir efsane. Tarih ve Tarif kaynağında, Hünkarbeğendi'nin gerçek tarih olarak anlatılan olay ise aşaıdaki gibi;
Sultan Abdülaziz yemeğe oldukça düşkündür ve Saray Aşçılarının farklı yemekler yapmasını, yeni lezzetler denemesini sık sık tavsiye eder.
Hünkar, özellikle elinin lezzetine güvendiği siyah kadın aşçıları işe alır. Bu aşçılardan bir tanesi patlıcan ve eti kusursuz bir şekilde biraraya getirir.
Sultan Abdülaziz'in beğeni bu lezzet, daha sonra 'Hünkarbeğendi' olarak anılmaya başlar.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Amasya ve Manisa'ya Neden 'Şehzadeler Şehri' Denilmiştir?
İstanbul Bebek'e Adını Veren Meşhur 'Bebek' Kim?
Yorum Yazın