Görüş Bildir
Haberler
Hastalıkların Baş Düşmanı Antibiyotiklerin Geçmişten Günümüze Öyküsü

Hastalıkların Baş Düşmanı Antibiyotiklerin Geçmişten Günümüze Öyküsü

Kaan Aykut
06.07.2018 - 10:14

Antibiyotikler, bakteri olarak adlandırılan mikroskobik organizmaları öldüren maddelerdir. Antibiyotikler, bakterilerin neden olduğu hastalıkların ve enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Şüphesiz devrim yaratan buluşların başında antibiyotikler gelmektedir. İnsanlığın ömrünü uzatıp, enfeksiyonları yenmeyi sağlayan bu buluşu İskoç doktor ve biyolog Sir Alexander Fleming’e borçluyuz. Fleming, bilinen ilk antibiyotik olan penisilini Eylül 1927’de keşfetti. Fleming düzensiz ve pasaklı olması ile ünlüydü ve buluşunu da ilginç şekilde pasaklılığına borçluydu.

Antibiyotiklerin geçmişten günümüze uzanan kısa tarihini hep birlikte inceleyelim. Keyifli okumalar!

İçeriğin Devamı Aşağıda

Deneysel çalışan bir bilim insanı için düzensizlik genelde olumsuz bir özellik olarak görülür. Oysa Fleming, düzensizliği sayesinde tıpta devrim yapacaktı.

Deneysel çalışan bir bilim insanı için düzensizlik genelde olumsuz bir özellik olarak görülür. Oysa Fleming, düzensizliği sayesinde tıpta devrim yapacaktı.

Fleming, 1927 Ağustosunu ailesi ile tatilde geçirmişti. Düzensizliğinin bir sonucunda laboratuvarını terk ederken, üstünde çalıştığı staphylococci bakterisini içeren kapları temizlemeden masasının üstünde bırakmıştı. 3 Eylül günü laboratuvarına döndüğü zaman kaplarından birinin küflendiğini fark etti. Ancak Fleming’in dikkatini ilginç bir şey çekti, kaptaki bakteri kolonileri yaşamaya devam ederken, küflerin olduğu bölgelerdeki koloniler yok olmuştu.

Öncesinde Fleming bu durumu komik buldu, ancak eski asistanı Merlin Price, durum üstünde araştırma yapmaya karar verdi. Bu küfü başka kaplarda da yetiştirdi ve küfün bazı tehlikeli bakterileri de öldüren bir sıvı bıraktığını gözlemledi.

Öncesinde Fleming bu durumu komik buldu, ancak eski asistanı Merlin Price, durum üstünde araştırma yapmaya karar verdi. Bu küfü başka kaplarda da yetiştirdi ve küfün bazı tehlikeli bakterileri de öldüren bir sıvı bıraktığını gözlemledi.

Fleming bu sıvıya küfün dahil olduğu Penicillium ailesine atıfla “küf suyu” anlamına gelen Penisilin ismini verdi. Fleming düzensiz olmasaydı, kapları tatile gitmeden temizleseydi yüksek ihtimal penisilini bulamayacak, İkinci Dünya Savaşı’nda yüz binlerce insan antibiyotik tedavisi göremediği için hayatını kaybedecekti.

Antibiyotiklerdeki bu gelişme; zatürre, zatülcenb, frengi gibi çok önemli hastalıkların tedavisinde büyük kolaylıklar sağladı.

Antibiyotiklerdeki bu gelişme; zatürre, zatülcenb, frengi gibi çok önemli hastalıkların tedavisinde büyük kolaylıklar sağladı.

Ancak Fleming, bu büyük keşfiyle elde ettiği maddenin uzun süre kalıcı olmasını başaramadı. Penisilinin mikrop öldürücü özellikleri, birkaç gün içinde ortadan kayboluyordu.

1940 yılında Oxford Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren iki bilim adamı, Avusturya asıllı Howard Florey ve Alman asıllı Ernst Chain, penisilinin özelliklerinin kalıcı olmasını sağladılar.

1940 yılında Oxford Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren iki bilim adamı, Avusturya asıllı Howard Florey ve Alman asıllı Ernst Chain, penisilinin özelliklerinin kalıcı olmasını sağladılar.

1945 yılında, Fleming, Florey ve Chain, Nobel Tıp Ödülü’nü paylaştılar.

İkinci Dünya Savaşı sırasında bu araştırmalara hız verildi. Antibiyotiklerin bol ve ucuz bir şekilde elde edilmesine başlandı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında bu araştırmalara hız verildi. Antibiyotiklerin bol ve ucuz bir şekilde elde edilmesine başlandı.

Savaşta yaralanan askerlerin tedavileri için antibiyotik kullanımı da bu sayede arttırıldı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

O zamanlardan günümüze uzanan antibiyotiklerin öyküsü, artık çok küçük durumlarda bile başvurulan alışılmış bir tedavi yolu haline geldi.

O zamanlardan günümüze uzanan antibiyotiklerin öyküsü, artık çok küçük durumlarda bile başvurulan alışılmış bir tedavi yolu haline geldi.

Bakteriler, antibiyotiklere direnç geliştirebilir. Bu direnç geliştiğinde, antibiyotikler direnç gösteren bakterileri öldüremez. Bu tür bakterilerden biri olan MSA, şu anda bilinen bütün antibiyotiklere karşı direnç göstermektedir. Bilim insanları, MSA’yı öldürecek yeni bir antibiyotik bulmak için çalışıyorlar.

Siz de görüşlerinizi bizimle paylaşın!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
27
10
2
2
1
1
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Kzlt

Antibiyotiklerden önce kullanılan gümüş suyundan bahsetmemiş,

Mert Can Aydın

Benim bildiğim dirençli bakteriyle karşılaşıldığında, yayılmaması amacıyla hemen yeni tür antibiyotik bulunuyor.