Gittikçe Daha da Hayran Oluyoruz! Çağdaş Fikirleri, Muhteşem Ailesi ve Sarsılmaz Karizmasıyla Mehmet Aslantuğ
Aktör olmak, elbette yetenekle sağlanabilen bir meslek ama sadece yetenek, ismi bilinen bir aktör olmanın dışına kişiyi taşıyamıyor. Yaşam tarzı, fikirleri ve insanlara sağladığı katkı, sanatçıyı sanatçı yapan en önemli özelliklerden. Bu bahsettiğimiz özelliklere sahip en önemli isimlerden bir tanesi de şüphesiz ki Mehmet Aslantuğ. Yıllardır hiç değişmedi, aksine kendisi farkında olmadan onu daha çok sevmemiz için üstüne daha da fazlasını ekledi. Ona hayran olmak için çok sebebimiz var...
"Türkiye'nin en yakışıklı, en beyefendi jönü" diye bir tanım yapacak olsak karşısında Mehmet Aslantuğ'un adı yaldızlı şekilde yazar. Yıllardır duruşunu bozmayan ve efendiliğinden taviz vermeyen bir adam o.
Ki aslına bakarsanız hayatımıza gireli epey çok oldu. 1985 yılında ilk rol aldığı film olan Akrep Burcu'nun üzerinden tam tamına 33 yıl geçti.
Fakat çoğu kişi onu rahmetli Osman Yağmurdereli ile başrolleri paylaştığı İz Peşinde dizisiyle tanıdı. Bu arada ne mükemmel diziydi diyeceğiz ama yaşımız ortaya çıkacak...
Aynı yıl Hülya Avşar ile başrolü paylaştığı "Bir Kadının Anatomisi" filmi ise o dönem büyük yankı uyandırdı. 1995, tam da en yakışıklı olduğu dönemler Aslantuğ'un
Ve Türkiye'nin birbirine en yakışan çiftini ekranlarda seyrettiğimiz Sıcak Saatler. İki insan hem bu kadar iyi rol arkadaşı hem de bu kadar mükemmel hayat arkadaşı olabiliyormuş dedik; hala daha sözümüzün arkasındayız.
Bir İstanbul Masalı'nda ise ona olan aşkımız katlanarak çoğaldı. Bu dünyadan bir Selim Arhan geçti ki, ciğerimizi deldi geçti...
Esma ve Selim'in şu sahnesini görmek için ömrümüzden ömür gittiği zamanlar oldu, hatırlayın. Fakat ne fenomen diziydi...
Peki efendiliğine, duruşuna, tarzına bayıldığımız Mehmet Aslantuğ aslında kim? Hemen başlayalım o halde: O bir Çerkes oğlu!
Samsunlu çiftçi bir ailenin en küçük oğlu Mehmet Aslantuğ. Çocukluğu ve gençliğinin hatrı sayılır kısmı Terme'de geçmiş, beş kardeşin en küçüğü.
Tam da işletme okuyorken hayatının yönünü değiştirip oyuncu olmaya karar vermiş. Ne kadar da güzel yapmış!
Daha öğrencilik yıllarında tiyatroyla haşır neşir olmuş zaten ve kanına giren oyunculuk sevdası onu bırakmamış. Bu yüzden de yönünü değiştirip İstanbul'da profesyonel oyunculuğa adımını atmış.
1992 yılında kendi yapım şirketini kurması ise aslında hayatının mihenk taşlarından birisi. O seneden sonra öyle güzel şeyler oldu ki...
Bir kere özel kanallar için seri dramalar, diziler çekmeye başladı ve hepsi de oldukça başarılı oldu. Bu daha işin kariyer kısmı. Asıl güzelliğe şimdi geliyoruz...
Kendi şirketini kurduktan sonra Arzum Onan'a bir iş teklifinde bulunmak için telefon açmış Mehmet Aslantuğ. Ertesi gün buluşmuşlar...
Mehmet, Arzum'u görür görmez hayatını birlikte geçirmek istediği insan olduğuna karar vermiş ve iki gün sonra da ona evlenme teklifi etmiş.
Birlikte geçen üç yılın sonunda da Türkiye'nin en mükemmel çifti olacaklarından habersiz bir şekilde evlenmişler. Böyle yakışmak olmaz ki!
Mehmet Aslantuğ bir röportajında Arzum Onan'a olan aşkını şu sözlerle dile getirmiş: 'Bazı sabahlar uyandığımda yanıma bakıyorum ve Arzum'u görüyorum... O kadar güzel ki, yatağa çizilmiş gibi duruyor...'
Bu ailenin boncuğu da tabii ki oğulları Can. (Buraya kocaman bir nazar boncuğu gelecek)
Mehmet Aslantuğ'un oyunculuğu o kadar başarılı ki, bugüne kadar kariyerini taçlandırdığı 40'tan fazla ödül var.
Hatta üç yıl üst üste Altın Portakal alan nadir isimlerden. Aldığı ödüllerin bir kısmını şuraya bırakalım:
1990-1994-1997-2004 yıllarında Altın Kelebek Ödülü
1992-1993-1994 yıllarında Altın Portakal
1994 yılında Altın Koza
1995 yılında Çağdaş Sinema Oyuncuları
1998 yılında Altın Objektif
(Bunlar sadece internette bulabildiklerimiz)
İşinden ve ailesinden başka en büyük aşkı da deniz. Uzun yıllardır profesyonel bir yelkenci o!
Gazeteci Hakan Gence'ye verdiği röportajında ise deniz tutkusuna dair şöyle güzel sözler etmiş: 'Bizim çocukluğumuz, kayıklara direklerin artık dikilmediği yıllara denk düşmüştü. Pancar motorların işgaline doğmuş, kamyonların istilasını görmüştük. Demiryolunun kilometrelerce suya paralel gittiği bir hatta büyümüş çocukluğumuza; ne denizin; ne de tren istasyonlarının türküsünü öğrettiler. Biz kavradık bir gün, aniden; Sait Faik’le, Nazım Hikmet’le, Cevat Şakir’le birlikte, önce onları anlayarak! O zaman tanıdık rüzgârı da, şarkısını da... Severek başlamak yetiyordu ve fırtınaların da lâfı olmazdı. Koca bir hayatı adamaya hazırdık, adadık!'
Bütün iyi vasıflarını bir kenara bırakalım da, Hülya Avşar'ın kadınlarla ilgili o akla sığmaz fikirlerinin karşısında ne kadar asil ve aydın bir tavır sergilediğine bir bakalım. Sırf bu videodaki konuşmasından sayfalarca okutulacak ders çıkar!
Mehmet Aslantuğ gibi çağdaş, aydın, her anlamda insanların takdir ettiği bir oyuncuya sahip olduğumuz için oldukça gururluyuz. Ailende ve kariyerinde güzellikler hiç eksik olmasın Mehmet Aslantuğ!
Seni Seviyoruz...
Yorum Yazın
Gülümsemesi hiç solmasın bu ailenin ya, bu kadar düzgünü zor gelir biraz.
İlle birilerini reklam yapacaksanız böyle düzgün insanları yapın.
ben de hep beğenmişimdir. efendi, modern ve aşırı karizmatik bir adam, üslubu ve ses tonu ile alt eder.