Görüş Bildir
Haberler
Finans ve Ekonomi Dünyasında Sıkça Adından Söz Edilen Keynes Teorisi Nedir?

etiket Finans ve Ekonomi Dünyasında Sıkça Adından Söz Edilen Keynes Teorisi Nedir?

Keynes teorisi, ekonominin temel teorilerinden biri. Klasik teoriye karşı gelen Keynes teorisinin ne olduğunu ve temel ilkelerini merak ediyorsanız içeriğe buyurun!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Keynes Teorisi, John Maynard Keynes tarafından ortaya atılan bir teori.

Keynes Teorisi, John Maynard Keynes tarafından ortaya atılan bir teori.

İngiliz ekonomist Keynes, Büyük Buhran sırasındaki durumu anlamak ve çözmek için bu teoriyi geliştiriyor. O zamanki teoriler bu durumu açıklayamamış ve çözememiş. Keynesyen teori sayesinde 1929 bunalımından çıkılabilmiş.

Keynes, teorisini The General Theory of Employment, Interest and Money (İstihdamın, Faizin ve Paranın Genel Teorisi) adlı kitapta açıklıyor.

Keynes, teorisini The General Theory of Employment, Interest and Money (İstihdamın, Faizin ve Paranın Genel Teorisi) adlı kitapta açıklıyor.

1936 yılında yazdığı eserinde teorisini anlatıyor.

Keynes'in teorisi klasik teorinin tam tersi. Klasik teoride ekonominin kendiliğinden düzeleceğine inanılıyor. Ama Keynes bunu reddediyor.

Ona göre ekonominin müdahale edilmeden kendi başına düzelmesi mümkün değil. Tam istihdam düzeyinden uzaklaşan ekonomi klasik teoride kendiliğinden tekrar dengeye dönebiliyor. Bunun bir sonucu olarak klasik teoride devlet müdahalesi kabul edilmiyor. 

Klasik teoride bu durum için herkesin bildiği “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” deyişi kullanılıyor.

Büyük Buhran yaşanana kadar ekonominin müdahale edilmeden kendini düzenlediği kabul ediliyordu.

'Görünmez El' olarak adlandırılan kavramla ekonomi düzene sokuluyordu. Ama yaşanan ekonomik gerileme ile bu teorinin rafa kalkma zamanının geldiği anlaşıldı. Çünkü Büyük Buhran'la birlikte yatırımın azlığı sonucunda yüksek işsizlik sorunu ortaya çıkıyor ve bir türlü düzelme sağlanamıyor.

Klasik teorinin yanlışlığı 1929 Dünya Buhranı ile ortaya çıkıyor.

Bu dönem boyunca ve sonrasında ekonomi kendi başına tam istihdama ulaşamıyor. Yani klasik teori sorunu çözmede yetersiz kalıyor. Keynes ise bu dönemde talep yönlü bir teori ortaya koyuyor. Bu teoride harcamaları artırarak milli gelirin artırılması ve işsizlik oranının azaltılması hedefleniyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Keynes'e göre serbest piyasanın tam istihdamı kendiliğinden sağlama imkanı yok.

Keynes'in teorisinde devlet müdahalesiyle ekonominin düzeleceği öngörülüyor. Talep arzdan az olursa işsizlik ortaya çıkıyor. Bu yüzden yapılması gereken talebi artırmak. Yatırımlar artırılırsa tam istihdam koşulları oluşacağı için ekonominin düzelmesi bekleniyor.

Bu durumu anlatan sözü ise şöyle: 'Hükümetler iktisadi sorunları piyasanın uzun dönemde çözmesini beklemek yerine kısa dönemde piyasaya müdahale ederek çözmeliler. Çünkü uzun dönemde hepimiz ölüyüz'

Keynesyen teoride toplam talep canlandırılarak işsizlikle mücadele edilmesi öngörülüyor.

Bu teoriye göre ekonominin düzenlenmesi ve dengede durması için devlet müdahalesi şart. Bu teoride itici güç ise hane halkları, işletmeler ve hükümet tarafından yapılan harcamaların toplamı yani toplam talep.

Hükümetlerin yapması gereken böyle durgunluk dönemlerinde mali politikalarla ekonomiye müdahale etmek. Eğer özel sektör harcama yapmamak için yatırımları azaltıyorsa bunu canlandırmak için para arzını artırmak gerekiyor.

Keynes'e göre aşırı tasarruf doğru değil.

Emeklilik, eğitim gibi nedenler dışında tasarruf etmeye karşı çıkan Keynes'e göre ekonomi için tasarruf tehlikeli bir şey. Durgun para demek olan tasarruf, ekonomiyi de duraklatabilir.

Keynes'in teorisine göre yetersiz bir talep varsa uzun vadede bu işsizliğe neden olabilir.

Çünkü bir ekonomide mal ve hizmet çıktısı için 4 unsur gerekli. Bunlar;

  • Tüketim

  • Yatırım

  • Net ihracat

  • Devlet alımları

Talepte artış, bunlardan biri nedeniyle olabilir. Ama bir durgunluk varsa bu, harcamalar azalmış demek oluyor. Yani tüketicilerin ürün almaması anlamına geliyor. Bunun sonucunda da talep azalıyor. Talebin azalması yatırımın azalmasını tetikliyor ve sonuç olarak işizlik artıyor.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın