Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Erkek Gözünden İlk Sevişmenin Ertesi Günü İçerisinde Yaşananlar
İlk sevişme önemlidir, ama daha da önemlisi ondan sonraki süreci iyi idare edebilmektir.
1. 07.00 - 08.30 arası
2. 09.00 - 11.00 arası
Otobüsü beklerken çabuk gelsin diye bir sigara yaktım. Bu saatte Eylem'i arasam mı acaba diye düşündüm. Böyle anlarda zamanlamanın önemini bilen ancak tutturamayan biriydim. Arasam 'bu saatte ne arıyorsun hayırdır' diyebilirdi, ama aramasam 'tabi işin bitti arama sen hiç' de diyebilirdi. İkincisinin çok daha tehlikeli olacağını düşünüp aramaya karar verdim.
Alo hah canım naber uyandırmadım ya, diye konuşmaya başladım. Sesi kötü geliyordu, sanki gece boyu 2 paket kısa Maltepe içmiş gibiydi. Hasta mısın sen dedim? Dün kombiyi açmadığım için kendimi kötü hissettim. Bir şeyim yok ya iyiyim, yeni uyandım ondandır dedi. Ama ondan değildi. Belli ki morali bozuktu... Allah'ım ağlamış olabilir miydi? Sevişme o kadar kötü müydü diye hemen kafamdan dünkü o dakikaları geçirdim. İlk sevişmem olduğu için elimde kıyaslama yapmak için tek done porno filmlerdi. Onlarla bir kıyaslamaya gidersem boka batacağımın farkındaydım. Sen sorun yok diyorsan canım diye yuvarlak bir şeyler söylemeye çalıştım ama kilitlenmiştim resmen. Tüm erotik bilgi birikimimi ortaya döktüğüm bir sevişme Eylem'i bu kadar hüzünlere gark ettiyse, normal performansımı görse kendini öldürecekti demek ki diye düşündüm. Ben okula geçiyorum canım, sen gelecek misin dedim. Bugün kendimi iyi hissetmiyorum canım, belki gelirim ama düşük ihtimal dedi. Peki canım yat dinlen sen deyip telefonu kapattım. Elim ayağım boşalmıştı, şok içerisindeydim, sigara elimi yakınca hışımla yere fırlatıp küfrettim, o sırada otobüsüm duraktan hareket etti, kaçırmıştım, bir de ona küfrettim.
Okul vardığımda bizimkilerin hepsi kantinde not alışverişi peşindeydi. Gözüm Eylem'in ev arkadaşı Leyla'yı aradı, göremedim. Bizimkilerin masasına yaklaştım, Leyla'yı gördünüz mü dedim. Sezgin hala neyin kinini güdüyordu anlamıyordum 'Leyla mı s.kiyoruz olm burada' deyiverdi. Cinsel performansımın bir kızı ağlatmasının siniriyle yakasına yapıştım masada kızlar var düzgün konuşsana a..na kodumun p.ci diyerek salladım. Çocuklar araya girdi, Metin ne yapıyorsunuz olm siz ya? diye şaşkınlığını ifade etti. Hala sinirle Sezgin'e bakıyordum.
3. 11.30 - 14.00 arası
Derse nasıl girdim, nasıl çıktım, nasıl kantine geldim bilmiyordum. Aklım Eylem'deydi ama arayamıyordum, Leyla'yı arıyordum ama bulamıyordum, Sezgin'i dövmek istiyordum ama dövemiyordum. Allah'ım bu nasıl bir gündü böyle? Sabah uyandığımda üstümdeki serinlik, huzur, mutluluk nereye gitmişti. Ya gerçekten hasta olmuşsa, ya kombiyi açmadığım için üşütmüşse olamaz mıydı?
Eğitim fakültesinin ders programını kovalıyordum. Eylem'lerle aynı sınıfta olduğunu bildiğim bir kıza derslerinin nerede olduğunu sordum. Saat 2'ye kadar dersleri yokmuş. Fakültenin kantinine gittim, Leyla'yı bulma umuduyla. Cam kenarındaki, her zamanki yerlerinde 5-6 arkadaş oturuyorlardı. Hiç düşünmeden yanlarına gittim, olabildiğince sakin ve sevimli ses tonumla Leyla naber, biraz konuşabilir miyiz dedim. Bana öyle bir baktı ki... Öyle kötü baktı. Ne konuşacağız dedi yüzüme bile bakmadan. Bunu hiç beklemiyordum, hiç hazır değildim böyle bir cevaba. Oysa biraz konuşabilir miyiz deyince ben hemen kalkıp benle gelecekti. Biraz özel... Yani gelsene biraz... Diye bol birazlı bir cümle kurdum. İstemeye istemeye kalktı, kantinin çıkışına yakın bir yere gittik. Eylem'in nesi var dedim. Onu senin benden daha iyi biliyor olman lazım dedi. Aklımdan sürekli sevişme pozisyonlarının geçiyor olması tadımı kaçırmıştı. Hayır, bilmiyorum yardım etsen dedim. Bak Cenk sana hiçbir şey diyecek değilim, bilmiyorum da ama kız dün gece ağlayarak geldi eve dedi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Eve gitmeyi bile beklemeden minibüste ağlamaya başlamıştı demek ki. Yahu dedim kendi kendime ne kadar kötü olabilir ki bu kadar ağlıyor? Güvenim, mutluluğum, her şeyim yerle bir olmuştu. Kafamı kaldırdığımda Leyla gidip masaya oturmuştu bile.
Dersini, defterini s.kerim deyip okuldan çıktım, yürüyerek Sultanahmet meydanına, oradan Cağaloğlu'ndan Gülhane parkına kadar yürüdüm. Sürekli 'ne kadar kötü olabilir ki ya!' diye düşünüyordum.
4. 14.00 - 17.00 arası
Eylem'i aramalı mıydım diye düşüne düşüne iki kişilik bir semaver çayı tek başıma bitirdim. Saat 3'ü geçmişti, bu saatten sonra okula dönecek değildim, kalktım hesabı ödeyerek evin yollarına düştüm. Yürüyerek Eminönü'ne indim, 35 numaralı otobüse binerek eve geçtim.
İnşallah bizimkiler gelmemiştir diye dua ederek evin kapısına geldim, anahtarı soktum usulca çevirdim... Hass.ktir kapı kilitli değildi, gelmişti bizimkiler. En azından Sezgin itinin evde olmamasını dileyerek salona geçtim, bir tek Sezgin gelmişti. Hafif mırıldanarak şansımı s.kiyim dedim. Sezgin duydu mu bunu bilmiyorum ama abi biraz konuşalım dedi. Kavgaya hazırdım ama evde kimse yoktu ayıracak sonuna kadar gidecek bir kavga benim için sıkıntı olabilirdi zira Sezgin bana çift vurur tek sayar yine de ağzıma s.çardı. N'oldu dedim, bugünkü olay neydi abi öyle, kaç yıllık arkadaşız yakıştı mı sence dedi. Hadi bana yakışmadı, peki senin Leyla mı s.kiyoruz falan demelerin yakıştı mı? İnsan gibi bir şey sorduk dedim. Vize haftası abi gerginiz hepimiz dedi, ben de gerginim başımda bin türlü iş var dedim. Eylem'in seviştikten sonra ağlaması bir anda bin türlü iş olmuştu. Oysaki Sezgin'in de dediği gibi vize haftasındaydık ve ben bunu işten bile görmüyordum. Seks ne zamandan beri hayatımın merkezine oturmuştu, üstelik daha ilk defa başıma gelmişken. Sezgin'in özür dilerim abi, aynı evi paylaşıyoruz aramızda küslük olmasın demesiyle seks dünyasından sıyrıldım, tamam abi ben de özür dilerim dedim. Yüzü gülmüştü anlaşılan benimle küs olma fikrine katlanamamıştı. Keşke Eylem sorununu da bu kadar kolay atlatabilseydim. Özür mü dileseydim acaba? Bir dahakine söz daha iyi olur mu deseydim... Çok iyimserdim ağlatan bir sevişmenin ardından ikincisinin olacağını düşünmek gerçekten iyimserlik abidesi olmamla ilişkiliydi.
Ekrem geldi, barıştınız mı lan daly.raklar diye güldü. Gel lan gel dedi Sezgin... O an bu samimi ortamı görünce derdimi elemanlara açma fikri geldi aklıma. Açtım da.
5. 18.00 - 21.00 arası
Oha ne yaptın olm, yerini bulamadın da başka yerlere mi sürttün dedi Sezgin. Olm daha yeni barıştık valla dalacam dedi. Tamam kızma da, ben kız soyunurken boşalmıştım da kız yine de ağlamamıştı, ne yaptın abi sen? dedi.
Ne yaptığımı keşke bilseydim. Bilseydim de çözebilseydim diye düşündüm. Daldığımı gören Ekrem ters bir şey falan mı söyledin, kaba mı davrandın olm dedi? Bence söylediğin bir şey sıkıntı olmuş dedi. Bilmiyorum abi dedim, arasam mı diye de ekledim. Arayıp ne diyeceksin dedi ikisi birden. Doğru ne diyecektim? Sen benimle seviştikten sonra neden ağladın mı diyecektim? Peki ya ağlamadıysa? Sadece telefonda sesi ağlıyor gibi geliyordu?! Yok yok Leyla da ne yaptın sen kıza dediğine göre kesin bir şeyler olmuş dedim. Ama peki telefonda benimle neden canım cicimli konuştu? Ters bir laf etmedi... Düşündükçe umutlarım artıyor, buna karşın bilinmezlik çukurunun daha derinlerine iniyordum. Bu böyle olacak gibi değildi, Eylem ile konuşmadan, gerçekleri onun ağzından duymadan bana huzur yoktu. Tekrar arayacağım olm dedim. Abi acele karar verme, daha saat 8, biraz konuşalım, düşün taşın öyle ara dedi Sezgin. Hayret Sezgin gibi bir adamdan böyle bir fikir gelmesi şaşırtıcıydı. Yemek yiyelim o zaman dedi Ekrem, dürüm sipariş ettik, yedik içtik. Saat 9'a gelirken arama fikri iyice aklıma yatmıştı. Kaybedecek bir şeyim yoktu. Hem direkt neden ağladın sen, sevişmemiz neden bu kadar kötü hissettirdi sana diyecek halim yoktu, rahatlıkla ağzını arayabilirdim. Ben arıyorum dedim ve kalktım.
Odaya geçtim, bir sigara yaktım, camın önüne oturdum, camı açtım, derin bir nefes aldım, son aramalara gittim... Eylem... Ara...
6. 21.00....
-Naber canım ne yapıyorsun?
-İyidir n'olsun, şimdi bizimkilerle yemek yedik sigara içiyorum
-Biliyor musun ne oldu?
-Ne oldu?
-Bugün sınavım vardı...
-Eee
-Dün unutmuşum bütün gün seninle takıldım çalışamadım hiç
-Eee
-Ee n'olsun dünden beri ağlıyorum, bu sınav yatay geçişim için çok önemliydi.
-.......... Sen onun için mi ağladın?
-Evet, başka ne olabilir ki?
-...........Sen onun için ağladın...
-Cenk iyi misin sen?
-............ahahahah sen onun için ağladın....