Görüş Bildir
Haberler
Ecnebilerin Saygı Nişanesi Olarak Osmanlı Sarayına Gönderdiği Hediyeleri Duyunca Dudaklarınız Uçuklayacak!

Ecnebilerin Saygı Nişanesi Olarak Osmanlı Sarayına Gönderdiği Hediyeleri Duyunca Dudaklarınız Uçuklayacak!

Tuğba Erdem
05.09.2020 - 15:53

Üç kıtaya hükmetmiş bir imparatorluğun başında olmak bazı avantajları da birlikte getiriyor. Görkemli Osmanlı Sultanlarına sunulmuş birbirinden ilginç ve etkileyici hediyeleri sizin için derledik:

İçeriğin Devamı Aşağıda

Hediyeler Osmanlı bürokrasisinde çok önemli bir yere sahipti.

Hediyeler Osmanlı bürokrasisinde çok önemli bir yere sahipti.

Elçiler  mutlaka Sultan'a ve önemli devlet adamlarına sunmak üzere değerli eşyaları beraberinde getirirdi. Hediyesiz gelmek ilişkilerin kötü olduğunu ya da olacağını gösterirdi.

II. Osman yani nam-ı diyar Genç Osman'a o zamanlar Osmanlı ile ilişkilerini güçlü tutmak isteyen İran Şahı Şah Abbas tarafından bir gergedan hediye edildi.

II. Osman yani nam-ı diyar Genç Osman'a o zamanlar Osmanlı ile ilişkilerini güçlü tutmak isteyen İran Şahı Şah Abbas tarafından bir gergedan hediye edildi.

Yıllık haracı olan 100 yük ipeğin yanında 4 fil, 45 parça değerli kürk, altın iplikle işlenmiş elbiseler ve niceleri gergedanla birlikte sultana sunuldu.

1808-1828 arasındaki bir tarihte Padişah II. Mahmud'a hediye edilmek üzere İstanbul'a bir zürafa gönderildi.

1808-1828 arasındaki bir tarihte Padişah II. Mahmud'a hediye edilmek üzere İstanbul'a bir zürafa gönderildi.

Hediye Mısır valisi Mehmet Ali Paşa tarafından gönderildi. Daha önce sarayda görülmemiş bu hayvan büyük merak uyandırdı.

👇👇👇👇

Osmanlı İmparatorluğu'na ABD bağımsızlığını desteklediği için teşekkür amaçlı bir tüfek hediye edildi.

Osmanlı İmparatorluğu'na ABD bağımsızlığını desteklediği için teşekkür amaçlı bir tüfek hediye edildi.

2. Mahmud'a sunulan tüfeğin yedi namlusu var ve elmas, zümrüt gibi değerli taşlarla kaplı. Yıllar içinde pek çok müzede sergilendi.

1599 yılında İstanbul’a, Sultan III. Mehmed’e Kraliçe I. Elizabeth tarafından hediye olarak saatli bir org gönderildi.

1599 yılında İstanbul’a, Sultan III. Mehmed’e Kraliçe I. Elizabeth tarafından hediye olarak  saatli bir org gönderildi.

Birçok kitaba konu olan ve teknoloji harikası olarak tanımlanan saatli orgu Sultan çok beğendi ve bizzat çalmayı öğrendi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

1599’da Kraliçe Elizabet tarafından Safiye Sultan’a bir araba hediye edildi.

1599’da Kraliçe Elizabet tarafından Safiye Sultan’a bir araba hediye edildi.

Kendisinin de buna karşılık bir elbise, bir kuşak, iki büyük sim işlemeli hamam havlusu, üç mendil ve bir yakut ve incili taç yolladı.

Kayıtlara göre II. Abdülhamid, 1876’da tahta geldiğinde önemli bir yapım ihalesini müttefiki Almanlara verdi.

Kayıtlara göre II. Abdülhamid, 1876’da tahta geldiğinde önemli bir yapım ihalesini müttefiki Almanlara verdi.

Alman İmparatoru II. Wilhelm ise Sultanın bu jestine karşılık olarak bir boğa heykeli yolladı  Boğa Yıldız Sarayının Has Bahçesine yerleştirildi.Pek çok yer değiştiren heykel günümüzde Kadıköy meydanında bulunmaktadır.

👇👇👇👇

1639’da Hint hükümdarı Hürrem Şah tarafından IV. Murat’a, mücevherli kemer ve fil kulağından yapılıp gergedan postu kaplanmış bir kalkan hediye edildi.

1639’da Hint hükümdarı Hürrem Şah tarafından IV. Murat’a, mücevherli kemer ve fil kulağından yapılıp gergedan postu kaplanmış bir kalkan hediye edildi.

16 Haziran 1641'de Bağdat'ın ele geçirilmesinden sonra barışın devam etmesi için Sultan İbrahim'e pek çok hediye gönderildi.

16 Haziran 1641'de Bağdat'ın ele geçirilmesinden sonra barışın devam etmesi için Sultan İbrahim'e pek çok hediye gönderildi.

Aynı zamanda yeni padişahın tahta geçmesini tebrik etmek amacıyla Safevî Şahı, elçisini hediye yüklü birkaç katar Acem devesi ile atlar, altın ve gümüşle işlenmiş  ibrişim halılar ve İran'a has hediyelerle İstanbul'a gönderdi.

👇👇👇👇

1784’te İspanyollar gemilerle I.Abdülhamid’e hediyeler getirmişti.

1784’te İspanyollar gemilerle I.Abdülhamid’e hediyeler getirmişti.

Bu hediyelerden kakao, çikolata, kına, Havana tütünü ve lama yünü çok özel hediyelerdi.  Osmanlılar çikolata ve onun hammaddesi olan kakaoyla ilk defa karşılaşıyorlardı. Kaynaklarda “cokolata (چوقولاته) tabir olunan baharlı kahve makulesi” diye geçirilmiştir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Mısır Prensesi Zeynep Hanım, Sultan Abdülaziz konağına misafir geldiğinde diş kirası olarak mücevherlerini ve tüm değerli eşyalarını altın bir tepsinin içine koyarak padişaha takdim etti.

Mısır Prensesi Zeynep Hanım, Sultan Abdülaziz konağına misafir geldiğinde diş kirası olarak mücevherlerini ve tüm değerli eşyalarını altın bir tepsinin içine koyarak padişaha takdim etti.

Mücevherlerin değerinin 1 milyon altından fazla olduğu söyleniyordu.. Fakat hükümdar tepsiden sadece Kur'an'ı aldı.

Hollanda-Osmanlı ilişkilerinde büyük payı olan Halil Paşa'ya 2 göz alıcı papağan ve Türk çiçekleri bezeli özel olarak hazırlatılmış altı duvar halısı Hollanda parlementosunun kararı ile gönderildi.

Hollanda-Osmanlı ilişkilerinde büyük payı olan Halil Paşa'ya 2 göz alıcı papağan ve Türk çiçekleri bezeli özel olarak hazırlatılmış altı duvar halısı Hollanda parlementosunun kararı ile gönderildi.

Halıların dokunması zaman ve pek çok para gerektirdi. Ancak bu hediyeler sayesinde Osmanlı ve Hollanda arasındaki diplomatik ilişkiler iyi yönde seyretmiştir.

1517 yılında Haremeyn emiri tarafından Yavuz Sultan Selim'e takdim edilen Kutsal Emanetler İstanbul’a getirildi.

1517 yılında Haremeyn emiri tarafından Yavuz Sultan Selim'e takdim edilen Kutsal Emanetler İstanbul’a getirildi.

Has Oda'da muhafaza edilmeye başlandı.

1644'te Osmanlı topraklarına gelen Avusturya elçisi, on dört yıl gibi uzun bir süreden sonra imparatorun İstanbul’a gönderdiği ilk elçi idi.

1644'te Osmanlı topraklarına gelen Avusturya elçisi, on dört yıl gibi uzun bir süreden sonra imparatorun İstanbul’a gönderdiği ilk elçi idi.

Bu hediyelerden dikkati en çok çeken şadırvan, Osmanlı vak‘anüvisi Nâimâ’nın anlatımında da yer almıştır.

Buna göre şadırvan, 'sanatkârâne bir şekilde tasarlanmıştı ve kum saati gibi çevrilince fıskiyelerinden aşağıdan yukarıya doğru su sıçratmaktaydı. Saat anahtarı gibi çevrilerek kurulduktan sonra bazen üç, bazen beş ve bazen de on beşten fazla su sıçrayıp akıyordu. Suyu bitince diğer tarafı döndürülür, aynı su devr-i daim ederek akardı. Nâimâ hediyelerin arasında bulunan yaldızlı gümüş sahanların sayısının otuz olduğunu nakletmektedir.'

BONUS:İran Şahı Şah İsmail, Yavuz Sultan Selim'e gönderdiği hediye ile tarih anektodlarında nahoş bir yere sahip oldu.

BONUS:İran Şahı Şah İsmail, Yavuz Sultan Selim'e gönderdiği hediye ile tarih anektodlarında nahoş bir yere sahip oldu.

Şah, kıymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderiyor Sultan Selim'e. Sandığın içinden değerli taşlar ve kadife kumaşların yanı sıra bir kutu insan pisliği çıkıyor. Sultan Selim hiddetlenip emrediyor; aynı şekilde süslü bir sandık hazırlatıyor. İçine gül kokulu en güzel lokumlardan hazırlatıyor ve bir de not iliştiriyor. İran Şâhı sandığı açıyor. Etrafa güzel bir koku yayılıyor ve en altta da  lokum ve bir not: 

'Herkes yediğinden ikram eder.'

İçeriğin Devamı Aşağıda

Yararlanılan Kaynaklar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
79
19
16
12
8
8
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın