onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Dursun Adında Bir Delikanlı: Galatasaray Tarihinden İç Burkan Bir Hikaye

etiket Dursun Adında Bir Delikanlı: Galatasaray Tarihinden İç Burkan Bir Hikaye

1986'da hayatını kaybetmiş Dursun Özbek ve Jupp Derwall'in satırlarından bu acıklı öykü...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Türk futbolunun önemli isimlerinden biriydi 1986 yılında, herkesi şaşırtan bir kararla Bundesliga'dan Galatasaray'a gelen Jupp Derwall.

1. Türk futbolunun önemli isimlerinden biriydi 1986 yılında, herkesi şaşırtan bir kararla Bundesliga'dan Galatasaray'a gelen Jupp Derwall.
s136.photobucket.com

Türkiye'ye gelişi, Avrupanın Türk futboluna bakış açısını değiştirmişti. Onlarca kupa kazanmadı belki görev süresince ama, teknik-taktik anlamda ortaya koyduğu fikirler futbolun gelişimini sağladı. 

Fatih Terim ve Mustafa Denizli gibi teknik adamlar, Derwall'dan ders aldılar. Türkiye'den ayrıldıktan sonra bir de kitap yazan Alman hoca akla gelince kitabında da belirttiği o 'üzücü' olay gelir akla...

2. O dönem henüz 17 yaşındaki bir genç futbolcu, Dursun Özbek'tir Jupp Derwall'ın unutamadığı isim...

2. O dönem henüz 17 yaşındaki bir genç futbolcu, Dursun Özbek'tir Jupp Derwall'ın unutamadığı isim...

3. 9 Aralık 1986'da, gazetecilerin bile soğuktan izleyemediği bir antremanda kendisini Derwall'a gösterebilmek için canını dişine takmış genç Dursun, bir anda yere yığılmıştı.

3. 9 Aralık 1986'da, gazetecilerin bile soğuktan izleyemediği bir antremanda kendisini Derwall'a gösterebilmek için canını dişine takmış genç Dursun, bir anda yere yığılmıştı.

Kendi yaşındaki bir çok delikanlı gibi onun da kalbi sırf futbol için atıyordu. ama bir gün antremanda, tam oyunun ortasında duruverdi. bir daha atmamak üzere duruverdi. Ayağındaki top, bir gün gerçekleşeceğini umduğu rüyalarından yuvarlana yuvarlana uzaklaştı.

4. Alman teknik adam, cenazesinde çok gözyaşı döktüğü Dursun'u unutamadı, yıllar sonra Türkiye'deki anılarını yazdığı kitabı ona adadı.

4. Alman teknik adam, cenazesinde çok gözyaşı döktüğü Dursun'u unutamadı, yıllar sonra Türkiye'deki anılarını yazdığı kitabı ona adadı.

Düdük çalarak oyunu başlattım. Bu kez maçta hız çok daha büyük bir rol oynayacaktı. Takımlar sekizer kişilik olduğundan oynama alanı da küçülmüş, topu ayağında bulunduran oyuncunun gerek hareket alanı gerekse oynama zamanı azalmıştı.

Daha on dakika bile geçmemişti ki olanlar oldu. Savunma topu orta sahanın üzerinden ileriye, Dursun'a uzatmıştı. Rakip bir durakladı, sonra topu ıskaladı. Dursun kaleye doğru atak yaptı. Ayağında topla koşarken bir yandan da kendisini destekleyecek bir orta saha oyuncusu arıyordu. 

Birden koşması yavaşladı, kontrolünü kaybetmişti. Hareketleri yuvarlanır gibiydi. Dengesini bulmak ister gibi kollarını salladı, kim bilir belki de yardım istiyor, korkuyla seslenmeye gayret ediyordu. 

Ben donup kalmıştım. Sanki birisi dipsiz bir kuyuya düşüyordu. Kötü bir şeylerin olduğunu anlamıştım. Yerde yatmakta olan ve hiç bir yaşam belirtisi göstermeyen delikanlıya yardım etmek için yerimden fırladım.

5. Derwall, 2007 yılında hayatını kaybetti. Genç futbolcusu ile buluştu... Kitabında O'na veda ettiği son anları böyle ifade etmişti;

5. Derwall, 2007 yılında hayatını kaybetti. Genç futbolcusu ile buluştu... Kitabında O'na veda ettiği son anları böyle ifade etmişti;

Başaramadılar.. Dursun hastaneye 300 metre kala pes etmiş, hocası Bülent'le masör Mehmet'in kollarında son nefesini vermiş. Biz hepimiz bu gencin ölümü karşısında çaresiz orada kalakalmıştık. Ben bir cenaze töreninde daha önce hiç bu kadar perişan insan görmemiştim. Kimse böylesine sevilen bir insanın yok olup gittiğine inanamıyordu. 

Ben de düşüncelerim arasında kaybolmuştum. Aklıma antrenörlük yaşamımın çeşitli dönemleri, çocuklarım Patrick ve Manuela geliyordu. Manen tükenmiştim. Bir yıl daha sabretmem gerekti. İkinci kez şampiyon olmak istiyorduk.

Hemen hemen otuz yıldan beri genç insanlarla birlikte iyi zamanlar da kötü zamanlar da geçirmiştim. Birlikte zaferleri tattığımız kadar yenilgileri, haksızlıkları da yaşamıştık. Bu dünyadaki bütün şampiyonlukları, bütün galibiyetleri, en parlak zaferleri seve seve verirdim. Yeter ki bu delikanlıyı, Dursun'u geri alabileyim...

Bu kitabı Dursun'a adamak istiyorum. O bana hayatımda ne kadar güzel yıllar geçirdiğimi hatırlattı. Ne kadar şanslı olduğumu, futbolun hayatım boyunca neler kazandırdığını.. Yazık ki bunların bir çoğuna o erişemedi..

''Ve futbol topu, onun bir gün gerçekleşeceğini umduğu hayallerine çarpıp yıktı. Uzaklara doğru yuvarlanıp gitti....''

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Hayatını kaybeden genç futbolcu, bu yıl Mayıs ayında gerçekleşen kongrede Galatasaray başkanı seçilen Dursun Aydın Özbek'in yeğenidir.

6. Hayatını kaybeden genç futbolcu, bu yıl Mayıs ayında gerçekleşen kongrede Galatasaray başkanı seçilen Dursun Aydın Özbek'in yeğenidir.

Yalnızca bir isim benzerliği değil, aynı zamanda acılı bir mazidir aslında bu hikaye.

7. Hakan Şükür'den bir yaş büyüktü, yaşasaydı belki de Galatasaray efsanelerinden birisi olacaktı.

7. Hakan Şükür'den bir yaş büyüktü, yaşasaydı belki de Galatasaray efsanelerinden birisi olacaktı.

8. Ancak olmadı, ve arması için canını dişine takan azimli bir genç futbolcu, maalesef aramızdan ayrıldı. Geriye ise Derwall'ın kitabında geçen iç burkan o satırlar kaldı.

8. Ancak olmadı, ve arması için canını dişine takan azimli bir genç futbolcu, maalesef aramızdan ayrıldı. Geriye ise Derwall'ın kitabında geçen iç burkan o satırlar kaldı.

Kaynaklar

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
374
59
7
4
3
3
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
goofy

Hem o yaşta gencecik vefat eden Dursun Özbek'in hem de Galatasarayımızı Avrupalı yapan Derwal'e Allah Rahmet Eylesin

__

Daha Önceden Biliyordum Ben Bunu.

mkX

hangisi hangisinin yeğeni ? vefat eden mi başkanın yeğeni yoksa başkan mı vefat edenin yeğeni ?

__

Yaşasaydı Hakan Şükür'den 1 Yaş Büyük Olacaktı Dediğine Göre.