Görüş Bildir
Haberler
Diş Teli Taktırmayı Düşünenler İçin Baştan Sona Tüm Yönleriyle Diş Teli Takma Deneyimim

etiket Diş Teli Taktırmayı Düşünenler İçin Baştan Sona Tüm Yönleriyle Diş Teli Takma Deneyimim

Fulin
24.11.2017 - 02:33

İnsanların diş teli taktırmasının iki sebebi var. İlki sağlık, ikincisi güzel dişlere sahip olma isteği. Benim de istediğim bu ikisiydi. Yaşımın tel için 'ilerlemiş' olması, insanların 'Aa ne gerek vardı ki?' tepkileri umurumda olmadı. Benim umursadığım tek şey yemek yeyip yiyemeyeceğim ve ağrı çekip çekmeyeceğimdi. Uzun yıllar düşündüğüm ama bir anda taktırdığım tellerimle vedalaştım bile. Siz de diş teline ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, mutlaka bir ortodontiste danışmalısınız. 

Not: Bu yazı tel taktırmayı düşünenlere faydalı olabilecek tüm detaylara değinildiği için biraz uzun yazılmıştır. 😊 Bu kişisel bir deneyim ve herkes için yaşananlar farklı olabilir. Kişisel sorularınıza en iyi cevabı bir ortodontist verecektir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Öncelikle dişlerimin durumundan bahsedeyim.

Öncelikle dişlerimin durumundan bahsedeyim.

Doğal dişlerim Transilvanya genlerim sebebiyle vampir gibiydi. Köpek dişlerimiz diğerlerinden sivri olduğu için biraz yukarıda ya da çıkık olduklarında direkt vampir görüntüsü oluşuyor. Tıpkı Avril gibi ikinci dişlerim küçük ve biri geride duruyordu. Alt dişlerimde de 20'lik dişler sonrası oluşan ufak çarpıklıklar vardı (dördünü de zamanında çektirmeme rağmen). Dişlerimin önceki hali bazı insanlara göre karakteristik, düzeltilmeye ihtiyacı olmayan bir yapıdaydı. Bugüne dek çevremden dişlerim hakkında iyi ya da kötü hiçbir şey duymamıştım çünkü ortalama dişlere sahiptim. Ancak sadece görünüş değil, sağlık açısından da bazı sıkıntılarım vardı; üst ve alt dişlerim birbirine değiyor ve bu da hafif aşındırmalara sebep oluyordu. Özellikle 20'liklerden sonra iyice sıkışmışlardı, örneğin diş ipi kullanmak mümkün değildi, alt dişlerim üst üste çıkmaya başlamıştı.

Küçükken ailem birkaç kez diş telini önermişti. Ancak o zamanlar dişçi fobim olduğu ve tek kaygım dış görünüşüm olduğu için elbette reddetmiştim.

Küçükken ailem birkaç kez diş telini önermişti. Ancak o zamanlar dişçi fobim olduğu ve tek kaygım dış görünüşüm olduğu için elbette reddetmiştim.

Reşit olunca elbette korku ve kaygı gitti. Düzenli olarak dişçiye gitmeye de başladım. Ancak tel düşüncesi bahsettiğim 20'lik dişler sonrası oluşan bozulmayla ortaya çıktı. Bu sırada 23 yaşındaydım. İlk olarak lüks bir klinikte bir arkadaşımın tedavisini sürdüren bir ortodontistle görüştüm. Kendisi alt çenemin geride olduğunu, yaşım gereği telle çenemin düzelmeyeceğini (telle çeneyi komple düzeltmek için en fazla 14 yaşında olmak gerekiyor), ancak lastik tedavisiyle tüm alt dişlerimi öne getirerek çenemi öne getirmiş gibi gösterebileceğini söyledi. Fiyatını biraz pahalı bulsam da tedavi olmaya karar vermiştim ki kendisi Amerika'ya taşındı.

Diş teli fiyatları büyük oranda farklılık gösterebiliyor. Eğer dişçiye gitmeden, diş teli fiyatları hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız şuraya bakabilirsiniz.

Bu bir işaret mi, acaba taktırmasam mı derken bir süre sonra başka bir ortodontistle daha görüşmeye karar verdim.

Bu bir işaret mi, acaba taktırmasam mı derken bir süre sonra başka bir ortodontistle daha görüşmeye karar verdim.

Gittiğim ikinci ve ünlü ortodontist tam dört sağlam dişimi çekeceğini, iki yıl sürecek tedavi sonunda da çene ameliyatı olmam gerektiğini söyledi. Oradan koşarak uzaklaştım ve acaba çenemde bu kadar büyük bir problem mi var diye iyi bir üniversite hastanemizin çene bölümüne gittim. Orada çenemde hiçbir sorun olmadığını söylediler, tek sıkıntı kapanış bozukluğuydu.

Yıllarca tele gerek olmadığına ikna ettim kendimi. Ta ki 28 yaşına geldiğimde bir gün bambaşka bir şey danışmak için gittiğim dişçinin "Hiç ortodontik tedavi düşündünüz mü?" sorusuna kadar.

Dişçi benimle çok ilgilendi, kapanış bozukluğumu kağıt testiyle tespit etti (dişleriniz kapalıyken üst ve alt dişlerinizin arasından incecik bir kağıdın rahatça geçmesi gerekiyor, oysa bende yırtılıyordu). Sonunda karar vermiştim, artık daha fazla geç olmadan bu telleri taktıracaktım. Ancak dişçinin çalıştığı ortodontist ayda bir kez geliyordu ve bunun tedavimi zorlaştırabileceğini düşündüm.

Yine düşünmek istedim ve daha sonraki günlerde evimin sokağındaki mütevazı ortodontist tabelasını görünce içeri giriverdim.

Algıda seçicilik tabii, yıllardır önünden geçtiğim muayenehaneyi daha önce görmemiştim. Pat diye girip görüş almak istedim. Kendisi diğer görüştüğüm ortodontistlerle paralel şeyler söyledi, sıkışık dişlerime yer açmak için köpek dişlerimin arasını törpüleyip minik boşluklar yapacağını ve lastik kullanacağımı aktardı. Dişlerimde tedavisi yapılmamış bir sorun olmadığı için telleri hemen taktırabilirdim. Tek istediği diş röntgeniydi, son yıllarda çekilmiş bir röntgenim olduğu için onu da çektirmeme gerek kalmadı. Ortodontistin sıcak tavrı (ayda bir kez de olsa aylarca görüşecektik, biraz korkak olduğum için karşımdaki kişi işi hafife alan biri olmalıydı), sabit muayenehanesi olması (bir kopma, kırılma durumunda ulaşması kolay), fiyat ve evime yakınlığını göz önünde bulundurup 4 gün sonrasına randevu aldım ve telleri taktırdım.

İçeriğin Devamı Aşağıda

İlk gün "Kendime ne yaptım ben böyle?" diyerek hayatı sorgulamakla geçti.

İlk gün "Kendime ne yaptım ben böyle?" diyerek hayatı sorgulamakla geçti.

Şeffaf olan tellerim çok kısa bir sürede takıldı. Elbette hiçbir acı yoktu ama yine de ne yaşayacağımı bilmediğimden tir tir titriyordum. Sadece ölçü alınması sırasında midem bulandı. Ağzım sürekli açık kalacağı için dudaklarımın çatlayacağını düşünerek gitmeden vazelin sürmüştüm ve bu önlem işe yaradı. Eve ağzımdaki 10 kilo (o an öyle hissediliyor) fazlalıkla dönerken pişman olmuştum bile. Eğer takılıp çıkarılabilen bir şey olsa hemen çıkarır atardım ama neyse ki değildi. 😊

Temizlik için sadece ortodontistimin önerdiği ürünleri kullandım.

Temizlik için sadece ortodontistimin önerdiği ürünleri kullandım.

Örneğin tel taktıracağım için şarjlı diş fırçası almıştım ama önermediği için iade ettim. Arayüz fırçası hiç kullanmadım. Sadece ortodonti için üretilen diş fırçası, beyazlatıcı bir diş macunu ve alkolsüz bir ağız çalkalama suyunun yeterli olduğunu söyledi. Diş fırçasından o kadar memnun kaldım ki teller çıktıktan sonra da kullanmaya devam ettim. Yöntemim iki kez fırçalamaktı; ilk sefer yemek artıklarından kurtulmak, ikinci sefer derinlemesine temizlemek için. Hafif sararma olsa da lekelenme ya da çürüme problemi yaşamadım.

İlk günler biraz da abartarak çorba ve püre gibi yiyecekler yedim.

İlk günler biraz da abartarak çorba ve püre gibi yiyecekler yedim.

Aslında herhangi bir ağrı, acı yoktu. Sadece ağzınız dolu olunca gerçekten tuhaf bir hisse sahip oluyorsunuz. Özellikle ön dişlerim çarpık olduğu için oralarda rahatsızlık daha fazlaydı, ortodontistim o dişler düzeldiğinde hissin de geçeceğini söylemişti ve tam olarak öyle oldu. Vampir dişlerim 3 haftada yerine inmeye başlamıştı. Gerideki dişim ise öne gelirken sızlamalar yaşadım, arada bir kapanış bozukluğum olduğu için alt üst dişler birbirine çarpıyordu ve anlık olarak içim gidiyordu (tahtanın tırnakla çizilmesi gibi bir his dersem yeterli olacaktır sanırım 😑).

Her ay kontrolünde tel sıkıldığı için ilk birkaç gün yemek yeme sorunum oldu, ancak 6 aydan sonra o da geçti.

6 ay sonunda çok sert olmayan yiyecekleri koparacak kadar alışmıştım. Öncesinde küçük parçalara ayırarak yiyebiliyordum. Tellerle yemek yiyememe efsanesi doğru olsaydı kilo vermek isteyen herkes tel taktırırdı. 😁 Kendi adıma ağrı ve yemek sorununun abartıldığını söyleyebilirim.

Ağrı demişken çektiğim en büyük ağrıdan bahsedeyim; lastikler!

Ağrı demişken çektiğim en büyük ağrıdan bahsedeyim; lastikler!

4. aydan itibaren lastik kullanmaya başladım. Görseldeki gibi alt ve üst çenemi lastikle birbirine bağlayarak alt dişlerimi öne çektik ki bu da alt çene öne gelmiş gibi bir tablo oluşturmanın tek yoluydu. İlk lastikler daha gevşek oluyor ve ağız alıştıkça daha dar olana geçiliyor. Lastiğin ilk takıldığı gece acıdan uyuyamadığımı söyleyebilirim. Ancak düzenli takınca acı da geçti. Son dönemlerde yaptığım kaçamakları saymazsak yemekler dışında daima lastiklerim takılıydı ve bunun karşılığını da tellerin erken çıkmasıyla gördüm.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Lastik tedavisi bittikten sonra tellerim çıktı, yani sadece 9 ayda mükemmel bir ağza sahip oldum.

Lastik tedavisi bittikten sonra tellerim çıktı, yani sadece 9 ayda mükemmel bir ağza sahip oldum.

Şeffaf tellerin tedaviyi uzattığı yönünde güçlü bir inanış var, oysa bende oldukça hızlı etki etti. Bunda elbette ortodontistin etkisi büyük, sürekli teli kalınlaştırarak etkiyi hızlandırdı. Tellerimin çıkması takılmasından kolay oldu. Sadece bu dönemde şişen diş etlerinin kesilmesi biraz acı vericiydi. Koruyucu plak için yeniden ölçü alındı ve yaklaşık 5 saat sonra şeffaf plaklarımı taktım. Şöyle söyleyeyim ki o 5 saatte bile dişler milimetrik olarak oynamış ki, plak başta sıktı.

Benim görüşüme göre plak kullanmayacaksanız tel taktırmaya hiç gerek yok.

Benim görüşüme göre plak kullanmayacaksanız tel taktırmaya hiç gerek yok.

Tel taktırırken koruyucu plak olayını bilmiyordum. Plak telden daha zor, çünkü tüm diş yüzeyini kaplıyor ve size bağlı. Teli çıkaramadığımız için kullanıyoruz, ancak plak öyle değil. 9 ay süren tel tedavisini çoktan unutsam da neredeyse 1 yıl süren plak maceram hala devam ediyor. Bir yılın sonunda içten sabit tel takılacak ve plağı da geceleri kullanmaya devam edeceğim. Sürekli takılması gereken plağı yemeklerden sonra birkaç saat takmadığım oluyor ve yeniden taktığımda sıkma hissiyle yaşanan bozulmayı hissedebiliyorum.

Son olarak, her zahmetine değen bu tedaviyi ihtiyacı olan herkese öneriyorum.

Şeffaf tellerle, ağrıyla, süreyle ya da yaşla ilgili insanların söylediği şeylere çok takılmamanızı öneririm. Herkesin yapısı farklı ve alacağı sonuç da farklı olacaktır. İnsanın kendi dişi gibisi yok, kendi dişlerinle iyi görünmek ve hissetmek ise paha biçilemez. Eğer ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız daha fazla ertelemeyin. 

Mutlu gülüşler! 😀

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
856
293
117
67
61
57
39
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın